Ezeli rakibi Fenerbahçe'nin 1 puan önünde şampiyonluga ulaşan Galatasaray geçen sezona bu görüntülerle veda etmişti.
Gözler artık yeni sezona çevrilmişti. Kadroda revizyona giden Galatasaray, ilk olarak aktif futbol hayatına nokta koyan Ayhan Akman ve sözleşmesi sona eren Servet Çetin ile yollarını ayırdı.
Sarı kırmızılılarda yaprak dökümü, Culio ve Pinto ile devam etti. Ardından stancu ve Yiğit Gökoğlan'ı Orduspor'a veren Galatasaray, Kazım'ı ise Blackburn Rovers'a kiraladı. Sarı kırmızılı kulüple sözleşmesini karşılıklı fesh eden Necati Ateş de transferin son günü Eskişehirspor'un yolunu tuttu.
Yeni sezonda güçlü bir kadro oluşturmak isteyen Galatasaray Yönetimi, ilk transfer hamlesini Gaziantepspor'un Kamerunlu defans oyuncusu Dany Nouenko'yu alarak yaptı.
Forvet hattına Fransa'nın Toulouse takımından Umut Bulut'u 1 yıllığına kiralayan sarı kırmızılılar, iç transferde ise Sabri Sarıoğlu'nun sözleşmesini uzattı.
Kayserispor ile Amrabat için transfer pazarlığına giren Galatasaray, Faslı oyuncuyu uzun uğraşlar sonrasında kadrosuna kattı. Fas Milli Takımı’nın 2012 Londra Olimpiyatları'ndan elenmesi sonrası İstanbul'a gelen Amrabat, taraflarca havalanında coşkuyla karşılandı.
Transferde istediği oyuncuları bir bir renklerine bağlayan sarı kırmızılılar, daha önce Lazio ve Lokomotif Moskova'nın kapısından dönen Trabzonsporlu Burak Yılmaz'ı 5 milyon euro bonservis bedeli ile kadrosuna dahil etti.
Sarı kırmızılıların bir sonraki hamlesi, Real Madrid'in Türk yıldızı Hamit Altıntop'un transferi oldu.
Sıra geçen sezon şampiyonlukta önemli bir paya sahip olan Felipe Melo'ya gelmişti. Biraz geç de olsa Brezilyalı oyuncu Juventus'tan 1 yıllığına yeniden kiralandı.
Yapılan transferler sonrası Galatasaray takımını pastaya benzeten Başkan Ünal Aysal'ın, yapacakları yıldız transferinin, pastanın üzerindeki ''çilek'' olacağı yönündeki açıklaması ise taraftarı heyecanlı bir bekleyişe itti.
Galatasaray, yeni sezon öncesi çek savunma oyuncusu Ujfalusi'den gelen sakatlık haberi ile sarsıldı. Antremanda ön çapraz bağları kopan Ujfalusi, ilk yarıyı kapattı. Sarı kırmızılılar Ujfalusi'nin yerini Lyon'un tecrübeli defans oyuncusu Cris'le doldurdu.
Galatasaray, 2012-2013 sezonunun ilk resmi maçında, Süper Kupa finalinde ezeli rakibi Fenerbahçe ile karşılaştı. Erzurum'da oynan derbiyi yeni transfer Umut Bulut ve Selçuk İnan'ın attığı gollerle kazanan Galatasaray, 6.'sı düzenlenen Süper Kupa’yı 2. kez müzesine götürdü.
Süper Kupa finalindeki tek olumsuz tablo, hakem Cüneyt Çakır'a saldıran Engin Baytar'a aitti. Engin'e, sportmeliğe aykırı davranışları nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarafından 11 maçlık tarihi bir ceza verildi.
Sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Galatasaray, ligin ilk 5 haftasını yenilgisiz kapattı. Sarı kırmızılılar ilk mağlubiyetini ise 6. haftada deplasmanda 2-0'lık skorla Orduspor'dan aldı. Galatasaray, ilk yarıyı da 6 beraberlik, 2 yenilgi ile tamamladı.
Lig'in üçüncü haftasında Fenerbahçe'den devraldığı koltuğu bırakmayan Galatasaray, geçen sezonun ilk yarısında olduğu gibi derbileri kaybetmedi. Beşiktaş ve Trabzonspor ile berabere kalan Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe ile Türk Telekom Arena'da oynan maçı 2-1 kazandı.
İlk yarının en dikkat çeken anlarından biri de 13. haftadaki Elazığspor maçında yaşandı. Kırmızı kart gören Fernando Muslera'nın yerine kaleye geçen Felipe Melo 90+1'de kurtardığı penaltıyla takımının galip gelmesini sağladı.
İlk yarıda üst üste sadece üç maç kazanan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi öncesi ve sonrası oynadığı karşılaşmalarda 15 puan kaybetti. İlk yarıda Umut Bulut 11, Burak Yılmaz ise 9 golle takımın en golcü isimleri oldu.
Galatasaray, Avrupa macerasına ise pek de iyi bir başlangıç yapamadı. 5 sezon sonra Şampiyonlar Ligi sahnesine çıkan ve Devler Ligi'nde Türkiye'yi temsil eden tek takım olan Galatasaray, H Grubu'nda Manchester United, Braga ve Cluj takımları ile eşleşti.
İlk maçını İngiltere'de Manchester United ile oynayan Galatasaray sahadan 1-0 yenik ayrıldı. Sarı kırmızılılar, kaçırdığı sayısız pozisyonun ve direklerden dönen topların ardından, Türkiye'ye puansız döndü.
Galatasaray, Old Trafford'daki yenilgiyi telafi etmek için gözünü Türk Telekom Arena'da oynayacağı Braga ve Cluj maçlarına çevirdi. Ancak her iki 90 dakikada da rakip kalede kurulan baskı, galibiyet için yeterli olmadı.
Türk Telekom Arena'dan Braga 3 puan çıkarırken, Cluj da evine 1 puanla dönmeyi başardı. Cluj maçına damgasını vuran olay ise, yağan şiddetli yağmur ve bozulan zemindi. Öyle ki; saha adeta göle dönmüştü.
Cluj beraberliği, aynı zamanda Galatasaray'ın gruptan çıkma şansını da zora sokmuştu. Hem yurtta, hem de dış basında yapılan yorumlar, sarı kırmızılıların tur şansını mucizeye bıraktığı yönündeydi. Teknik Direktör Fatih Terim'in "Henüz son sözümüzü söylemedik" demecinin, kalan üç maça damga vuracağını, o an için kimse bilmiyordu.
Galatasaray önce Romanya deplasmanından Burak Yılmaz'ın hat-trick'iyle 3 puan çıkardı. İki hafta sonra, ilk maçta salladığı ama yıkamadığı grup lideri Manchester United'ı Arena'da konuk eden Galatasaray, büyük heyecana sahne olan 90 dakikadan, yine Burak Yılmaz'ın golüyle galip ayrıldı. Kabus, artık rüyaya dönüyordu.
Galatasaray bu galibiyetle, kendi kaderini belirleme hakkını da kazanmıştı. Old Traford'ta Manchester United'ın Cluj karşısında alacağı galibiyet, Galatasaray'ın Fatih Terim yönetiminde ilk kez gruptan çıkması anlamı taşıyacaktı. Diğer olasılık da ise H Grubu'nda 7 puanla ikinci sırada bulunan Galatasaray'ın Braga karşısında alacağı herhangi bir galibiyetti. İki 90 dakikanın da berabere bitmesi Galatasaray'ı yine gruptan üst tura çıkaracaktı.
Portekiz'deki ilk 45 dakika beklentileri karşılamazken, sarı kırmızılılar ikinci yarıda bambaşka bir kimliğe bürünüyordu. Burak ve Aydın'ın golleriyle adını son 16 takım arasına yazdıran sarı kırmızılılar, bir anlamda mucizeyi gerçeğe çevirdi.
Başarının mimarlarından Burak Yılmaz da, attığı 6 golün karşılığını alırken, UEFA tarafından 2012 yılının en iyi 12 forvet oyuncusu arasında gösterildi.
Spor Toto Süper Lig'de ve Şampiyonlar Ligi'nde yoluna emin adımlarla devam eden Galatasaray, yedek ağırlıklı çıktığı Ziraat Türkiye Kupası 5. tur maçında sahasında PTT 1. Lig ekiplerinden 1461 Trabzon'a 2-1 yenilerek elendi. Bu mağlubiyetle sarı kırmızılılar kupa hasretini 8 yıla yükseltti.
Spor Toto Süper Lig’in ilk yarısını en yakın takipçileri Beşiktaş ve Medical Park Antalyaspor'un 3, Fenerbahçe'nin ise 6 puan önünde lider tamamlayan Galatasaray’da ara transfer döneminde de oldukça hareketli günler yaşadı.
Başkan Ünal Aysal'ın "çilek" açıklaması üzerine dünyaca ünlü birçok yıldız sarı kırmızılıların radarına girerken, Bülent Tulun ve Lütfi Arıboğan'ın ilk durağı Milano oldu. Sarı kırmızılı kulüp, Inter'in dünyaca ünlü yıldızı Wesley Sneijder ve kulübü ile sıkı bir pazarlığa girdi.
Yaklaşık 10 gün süren görüşmeler sonucunda Hollandalı yıldız Galatasaray forması giydi. Sneijder'i, havaalanında büyük bir kalabalık bekliyordu.
Bu transferle dünya futbol kamuoyunun gözlerini çevirdiği Galatasaray'ın hedefinde bir başka yıldız daha vardı ve bu isim, Drogba'dan başkası değildi. Avrupa'daki kariyerini neredeyse tek başına Chelsea'ye kazandırdığı Şampiyonlar Ligi kupasıyla noktalayan Fildişi Sahilli yıldız, yeni bir macera umuduyla gittiği Çin'de mutsuzdu, ayrılmak istiyordu.
Başkan Aysal'dan tam yetki alan Tulun-Arıboğan ikilisi, bu defa Afrika Uluslar Kupası için Güney Afrika'da bulanan Didier Drogba ile bir araya gelerek, Türk futbol tarihinin en önemli transferlerinden birini gerçekleştirdi.
Drogba, toplam 10 milyon euro karşılığında kendisini 1.5 yıllığına sarı kırmızılı renklere bağlayan imzayı attı. Süper yıldızın İstanbul'a gelişi, Afrika Uluslar Kupası’ndan dolayı Şubat'ın 8'ini buldu ama onun da karşılanışı, en az Sneijder kadar görkemli oldu.
Bu iki takviyeyle birlikte, kadrosunu daha da güçlendiren sarı kırmızılılar, lige ise beklentilerden uzak başladı. İkinci yarının ilk maçında Kasımpaşa'ya 2-1 mağlup olan Terim'in öğrencileri, takip eden haftada Beşiktaş'ı Emre Çolak ve Riera'nın golleriyle 2-1 yenmeyi başardı. Bursaspor deplasmanından 1 puan çıkaran Galatasaray, sezonun flaş ekibi Medical Park Antalyaspor'u da 2-0 mağlup etti.
Akhisar Belediyespor deplasmanda oynanacak maç öncesinde gözler yeni transfer Didier Drogba'nın üstündeydi. Bu maçla birlikte ilk kez sarı kırmızılı formayla tanışan Drogba oyuna girdikten birkaç dakika sonra attığı gol ve oyandığı etkili futbol ile takımını üç puana taşıdı. Sarı kırmızılılar bu galibiyetle Şampiyonlar Ligi son 16 turu öncesinde de moral buldu.
Terim yönetiminde ilk defa gruplardan çıkma başarısı gösteren Galatasaray'ın ikinci turdaki rakibi ise Bundesliga temsilcisi Schalke’ydi. Kadrosundaki önemli eksiklere rağmen grup maçlarını yenilgisiz tamamlayan Schalke karşısında, Arena'da oynanan ilk maçta sayısız gol pozisyonundan yararlanamayan Galatasaray, sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrıldı. 90 dakika sonunda tek gol yine Burak'tan gelirken, umutlar ikinci buluşmaya kalmıştı.
Avrupa dönüşü Galatasaray'ı ligde düşme potasından uzaklaşmak isteyen Orduspor maçıyla birlikte, zorlu Eskişehirspor sınavı bekliyordu. Orduspor ile Türk Telekom Arena'da sezonun kırılma maçlarından biri oynandı. Son şampiyon, seyircisi önünde 2-0 geriye düşerken, devre arasında Teknik Direktör Fatih Terim, karşılaşmanın hakemi Serkan Çınar'la girdiği diyalogdan dolayı tribüne gönderildi.
Ardından 4. hakem, yardımcısı Hasan Şaş'ı da Terim'in yanına gönderirken, sarı kırmızılı ta kım Sneijder, Selçuk İnan ve Burak Yılmaz'ın (2) golleriyle maçı 2-0'dan 4-2 kazanmayı başarmıştı.
Schalke ile oynanacak rövanş öncesinde Eskişehir'den 1 puanla dönen Terim ve takımı, artık her şeyiyle Gelsenkirchen'deki 90 dakikaya odaklanmıştı.
5 yıl sonra merhaba dediği Şampiyonlar Ligi'nde ilk hedefini gruptan çıkmak olarak koyan, ardından her maç çıtayı daha da yukarı çeken Galatasaray, 1-1'in rövanşında Schalke'yi 3-2 yenerek, adını son 8 takım arasına yazdırdı. Burak'ın damga vurduğu maçta öne çıkan bir diğer detay da sezon içerisinde 7 topu direkten dönen Hamit'in, şeytanın bacağını kırmasıydı.
Bu maçtan birkaç gün sonra çekilen kurada temsilcimizin çeyrek finaldeki rakibi bir dünya deviydi. Steve McManaman'ın elleri, Galatasaray ile Real Madrid'i eşleştirmişti.
Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam eden Galatasaray'ın lige dönüşü ise sıkıntılı oldu. Türk Telekom Arena'da Gençlerbirliği'ne mağlup olan lider, Real Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho'nun izlediği maçta Kayserispor'u 3-1 ile geçti. İstanbul Büyükşehir Belediye'ye de takılmayan Galatasaray'da artık tüm hazırlıklar, Real Madrid maçı içindi.
Ancak, Şampiyonlar Ligi gol krallığı için yarışan Burak ile Ronaldo'yu karşı karşıya getiren dev eşleşmenin ilk randevusu, sarı kırmızılıların beklediği gibi geçmedi. Basit hatalar sonunda yenilen gollerle, sarı-kırmızılılar evine 3-0'lık mağlubiyetle döndü.
İki Real Madrid maçı arasında sarı kırmızılı takım evinde Mersin İdman Yurdu'nu konuk etti. Kağıt üzerinde rahat geçmesi beklenen 90 dakika, sezonun en enteresan maçlarından birine dönüştü.
Galatasaray maçın hemen başında kalesinde bir gol gördü. Sarı kırmızılılar için aksilikler bununla da bitmedi; 30. dakikada Dany kırmızı kartla oyun dışı kalırken, Teknik Direktör Fatih Terim de itirazları nedeniyle ilk yarının sonlarına doğru karşılaşmanın hakemi Süleyman Abay tarafından tribüne gönderildi.
Bu olayla birlikte saha içerisinde sinirler iyice gerilirken, Terim'in yardımcıları Hasan Şaş ile Ümit Davala da, benzer sebeplerden dolayı ikinci yarıda kendilerini tribünde buldu. Teknik direktörsüz, antrenörsüz ve 10 kişilik Galatasaray, her şeye rağmen oyunu çevirmeyi başarırken, Melo ve Drogba'nın 2 golü, sarı kırmızılılara hayati bir üç puan kazandırdı.
Sarı kırmızılılar hem fiziksel hem de mental olarak yorucu olan bu maçın sonrasında, gözünü yeniden Şampiyonlar Ligi'ne çevirdi. Real Madrid önünde son kozunu seyircisi önünde oynayan Galatasaray, erken yenilen golle soğuk duş etkisi yaşasa da ikinci 45 dakika, futbolseverlerin hayatları boyunca unutamayacağı bir hatıraya dönüştü.
Eboue, Sneijder ve Drogba'nın golleriyle 3-1'lik üstünlüğü yakalayan sarı kırmızılılar, turu getirecek skoru yakalayamadı belki ama bu geri dönüş, takımın özgüvenine önemli bir katkıda bulundu. Maç sonunda Jose Mourinho da "Takımımın böyle elenmesini isterim, herkes Galatasaray ile gurur duymalı" diyordu.
Süper Lig’e Karabükspor deplasmanında, Sneijder'in ayağından gelen golle aldığı 3 puanla dönen sarı kırmızılılar, üst üste 5. galibiyetini Seyrantepe'de Sanica Boru Elazığspor maçında elde etti. Aynı hafta en yakın takipçisi Fenerbahçe'nin Başkent’ten eli boş dönmesi, 31. haftadaki Gaziantepspor karşılaşmasını, "muhtemel" bir şampiyonluk maçına çevirdi.
Yönetim Kurulu, Antep'e Başkan Ünal Aysal dahil tam kadro çıkarma yaparken, yaklaşık 5 bin Galatasaray taraftarı da Güneydoğu şehrine akın etti. Ancak bu beklentiler, Galatasaray'ın galibiyetine rağmen Benfica maçı yorgunu Fenerbahçe'nin de kazanmasıyla ertelendi.
Ama Cim Bom’un yeni bir avantajı vardı, kendi göbeğini kendi kesebilecekti. Sarı kırmızılı takımın üst üste 2., toplamda 19. şampiyonluğunu ilan etmesi için artık Sivasspor’u Arena’da yenmesi yetecekti.
Şampiyonluğa sadece 3 puan mesafede olan Galatasaray, maça fırtına gibi girdi ve 8. dakikada Selçuk İnan’ın enfes frikik golüyle 1-0 öne geçti. İlk yarı bu skorla sona erdi.
İlk golü 8. dakikada bulan Cim Bom, 2. golü de ikincinin yarının 8. Dakikasında buldu. Fileleri havalandıran bu kez Burak Yılmaz’dı... Ardından 60. dakida sahneye yine Selçuk İnan çıktı ve enfes bir golle farkı 3’e çıkardı. 75’te ise Selçuk’a nazire yaparcasına Burak sahne alıp, o da gollerini ikiledi! Maçın skorunu ise Sivassporlu oyuncuları ilan etti: 4-2
Galatasaray böylece ligdeki 19. şampiyonluğunu ilan ederek yeniden “en çok şampiyon olan takım ünvanının” tek başına sahibi oldu...