NTVSPOR.NET'te Pazar sabahları bir başka keyifli artık. Spor dünyasının ünlü isimleri, arka plandaki emekçiler, manşetin gölgesindekiler… Keyifli sohbetler ve farklı araştırmalar her Pazar sabahı, Ahmet Sivaslı ile NTVSPOR.NET'te…
RÖPORTAJ: AHMET SİVASLI - twitter.com/Ahmet_Sivasli
İlk olarak Bilgin Defterli, şimdi de Leyla Güngör… Kadın futbolunun ülkemizde daha yaygın hale gelmesi ve tanınırlılığının artması için NTVSPOR.NET Pazar röportajlarında kadın futbolcularımıza yer vermeye devam ediyoruz.
Mesut Özil çemberinde Leyla Güngör, doğum yeri olan İsveç Milli Takımı'ndan teklif gelmesine karşın Türk Milli Takımı'nı seçti. Türkçe bilmiyor, anlıyor ama konuşamıyor, öğrenmek için büyük çaba sarfediyor. İsveç'in Malmö takımında forma giyen Leyla Güngör güzelliği ile de dikkat çekerken kadınları futbol sahalarına ısrarla davet ediyor.
Karşınızda Malmö'de forma giyen milli kadın futbolcu Leyla Güngör…
*Futbol için fazla güzel olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Hayır. Öyle olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın en zevkli sporunu yapıyorum şu anda. Birçok insanın kadın futboluna bakış açısı farklı. Tüm kadınlar güzeldir diyerek bu soruyu cevaplayabiliriz…
"FUTBOLA 5 YAŞINDA BAŞLADIM"
* Kadın futbolcular genelde çocukluğunda erkek gibi büyüyen, erkeklerle sokakta top oynayan, onlarla kavgaya tutuşan kişilerden oluyor. Sizin çocukluğunuz nasıldı?
Benim çocukluğum da dediğiniz gibi geçti. Ben her zaman erkek gibi büyütüldüm. Sokaklarda gezerek, eğlenerek ve top oynayarak geçti çocukluğum. Tabii bunda ağabeyimin de çok etkisi olmuştur. Sami Güngör. Kendisi de futbol oynuyor aynı zamanda. Evde oturup çocuklarla, bebeklerle oynamak hiçbir zaman ilgimi çekmedi. Benim hayatım futbola endeksliydi. Daha 5 yaşındayken futbola başladım. Malmö'de bir Türk takımı olan Türk Anadolu'da forma giydim.
"BİR SANİYE BİLE TEREDDÜT ETMEDİM"
* Futbola milli olmak için başladın diyebilir miyiz? Hep hayalin milli takım forması giymekmiş…
Tabii ki. Milli takımda oynamak ve milli formayi giymek benim hayalimdi. Fakat Türk milli takımında oynamak benim hayalimde yoktu. Çünkü İsveç'te doğmuş ve burada yaşamaktaydım. Ne zaman ki Türkiye Futbol Federasyonu'ndan teklif geldi o zaman bir saniye bile tereddüt etmedim ve teklifi kabul ettim ve bu tekliften dolayı büyük onur duydum.
"AİLEM BANA ÇOK DESTEK VERDİ"
* Futbolcu olmana ailen nasıl tepki gösterdi? Gerçi destek büyüktür, ağabeylerin de futbolcu…
Ailem benim hep destekledi. Annem, babam ve de büyüklerim her zaman benim futbol oynamama olumlu baktılar. Bu tabii ki ağabeyimin futbol oynamasıyla ilgili değil. Eğer ağabeyim futbol oynamasaydı yine de ailem beni bu konuda yüzde yüz desteklerdi. Annem ve babam işe gittiklerinde beni dedem antrenmanlara götürürdü. Maç günü ise de hepsi maçımı izlemeye gelirlerdi.
“TÜRK FUTBOLU BANA DAHA UYGUNDU"
Baban Türk, annen İsveçli… Sana hem Türkiye'den hem de İsveç'ten teklif geldi ve sen Türkiye'yi seçtin. Bunun altında yatan nedenleri ve o zamanki düşüncelerini bizimle paylaşır mısın?
Evet,dediğiniz gibi annem İsveçli, babam Türk. Ben birkaç maç İsveç milli takımıyla oynadım ama seçimimi Türk Milli takımından yana yaptım. Buradaki önemli faktörlerin bir tanesi Türk milli takımının daha tekniğe yönelik oynamasıdır ve bu sistemin bana daha uygun olduğunu düşünmemdir. Ayrıca Türk milli takımında oynamak bana daha fazla zevk ve heyecan veriyor. Bu takımda kişisel olarak daha da çok gelişeceğime inanıyorum.
"TÜRKÇE ÖĞRENMEYE BAŞLADIM"
* Türkçe bilmemen milli takımda adaptasyon sorunu yaşamana neden oluyor mu?
Hayır. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Ben her şeyi anlıyorum fakat konuşmakta biraz zorlanıyorum. Takıma adapte olmak çok kolay. Futbolu biliyorsan artık başka sorun yoktur. İletişim bir şekilde sağlanıyor. Ben Türkçe'yi öğrenmeye başladım, takımda da çoğu arkadaşım İngilizce biliyor zaten.
* 10 numaralı formayı giyiyorsun. Stresi ve sorumluluğu fazla olan bir numara.
İsveç'te forma numarası başka ülkelerdeki kadar önemli değil. Fakat benim için bir sorumluluk haline geldi.. Bu da bana gurur veriyor gerçekten.
"TAKIM TUTACAKSAM BU GENÇLERBİRLİĞİ OLUR"
* Türkiye'de sempati duyduğun bir takım. Bence babanın tuttuğu takımı tutuyorsundur?
Doğrusunu söylemek gerekirse benim Türkiye'de tuttuğum bir takım yok. Türkiye liglini de takip etmiyorum. Eğer bir takım söyle diyecek olursanız bu da Gençlerbirliği olur. Çünkü arkadaşım (Labinot) orada oynuyor. Babam ise Fenerbahçe'yi tutuyor.
