Rajon Rondo, üniversite günlerinden beri birçok soru işaretiyle anılıyor. Ancak lige adımını attıktan dört yıl sonra herkesin emin olduğu tek bir konu var: O artık şampiyonluğa giden bir takımın lideri.
Kevin Garnett, Paul Pierce, Ray Allen, Shaquille O'Neal, Jermaine O'Neal... Toplamda 51 kez all-star seçilmiş bu büyük basketbolcular, 2010-11 sezonunda Boston Celtics'in kadrosundalar. Ancak bu görkemli isimlere rağmen, Boston kadrosunun lideri 24 yaşında çelimsiz bir çocuk. Belki 1990'lı yıllardan itibaren basketbolu yakından takip edenlerin kabul etmesi kolay olmayacak, ama Boston Celtics artık Rajon Rondo'nun takımı.
Kaptan Pierce kritik anlarda başvurulan kişi, Kevin Garnett savunmanın duygusal lideri, Ray Allen hücumun bu kadar etkileyici olmasını sağlayan isim ve Shaquille O'Neal pota altında hâlâ ikili sıkıştırmaları çekecek bir paratoner olabilir. Fakat Doc Rivers'ın takımında bu yıldızların esas görevi Rajon Rondo'ya yardımcı olmak.
Kentucky Üniversitesi'nden NBA'e adımını attığı ilk günden bu yana sürekli gelişim gösteren Rondo, beş yıl-55 milyon dolarlık yeni sözleşmesini sonuna kadar hak ediyor. Rondo'nun gelişimi sadece 'ne kadar iyi bir saha içi komutanı olduğu' anlatılarak açıklanamaz. Hep şutuyla eleştirilen RR, artık 4-5 metreden boş kaldığında tereddüt etmeden cezayı kesebilecek bir yıldız. Eksiği, o şutunu 6.75'e çekememiş olması. Kim bilir, belki de kocaman elleriyle Rondo, hiçbir zaman iyi bir şutör olamayacak.
Yine de bu sorun değil çünkü antrenör Doc Rivers'ın sistemi, Rondo'nun verimli olması için yaratılmış. 1.85'lik guard, perdelerden yararlanıp savunmanın tüm boşluklarını kullanıyor ve takım arkadaşlarına en doğru açıdan pas verebiliyor. Rondo'nun en büyük artılarından biri de ligin belki de en iyi ribaund alan oyun kurucusu olması. Her ne kadar Boston ligin en düşük tempoda oynayan takımlarından olsa da, Rondo aldığı ribaundlar sonrasında rakip savunmanın ortasına girerek direkt çembere gidiyor ve yeşillerin kolay sayı bulmasını sağlıyor. Steve Nash'in asist rakamlarına yaklaşan Rondo'nun, bunu Nash'e oranla daha az pozisyonda yapmasıysa iki kelimeyle “göz kamaştırıcı.”
Gerçi Rondo bunları yapmaya alışık. Zira Kentucky Üniversitesi'nde de durum farklı değildi. O zamanki antrenörü Tubby Smith, ilk senesinde yıldız oyuncular Randolph Morris ve Chuck Hayes ikilisinin üzerine kurduğu düşük tempolu sisteminde yarı saha basketbolunu tercih ediyordu. Rondo, takım arkadaşı Kelenna Azubuike'yle birlikte kendini kafeste kapatılmış gibi hissettiğini söylüyordu zaman zaman. Onun takım tercihleri dışına çıkması, sık sık hızlı hücumu denemesi draft'taki yerini olumsuz etkiledi. Gözlemciler Rajon Rondo'nun takım düzenlerini sahaya yansıtmak yerine, şahsına uygun basketbolu tercih etmesini genç oyuncunun eksi hanesine yazıp, ona şüpheyle bakıyorlardı.
Şimdiyse kimsenin kuşkusu yok. Rondo, şampiyonluk iddiasıyla yola çıkan bir takımın liderliğini üstleniyor. Ve Celtics'in abileri takımdan ayrılır ayrılmaz, kulübün anahtarı ona teslim edilecek. Her ne kadar sadece 78 kilo olsa da, kendini 'ligin en iyi oyun kurucusu' olarak gören Rajon Rondo da bu yükü taşımaya hazır.