Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Galatasaray ile Beşiktaş RMK Marine tekerlekli basketbol takımları arasında oynanan maç sırasında çıkan tribün olaylarını kınadığını söyledi.
Maçın oynandığı Ahmet Cömert Spor Salonu'nda beraberindeki heyetle incelemelerde bulunan Bakan Suat Kılıç, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Pazar günü spor alanlarında yaşanmasını arzu etmedikleri olayların çıktığını ifade eden Kılıç, şunları kaydetti: ''Bu olayı ve olaya neden olanları kınıyorum. Tek amacı düzgünce maç izlemek olan taraftarı rahatsız edenleri, aynı şekilde tek gayesi spor yapmak olan sahadaki sporcularımızı tartaklayanları da kınıyorum. Yaşananlar, Türkiye'ye ve Türk insanına hiç yakışmamıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü vardır, 'Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.' Sadece sporcunun değil, seyircinin de makbul olanı zeki, çevik ve aynı zamanda spor ahlakına sahip olanıdır. Pazar günü burada yaşananlar spor ahlakından son derece uzak olaylardı. Sporseverlikten ve insanlıktan nasibini almamış bir grubun fanatizmi, Türkiye'nin imajına zarar vermiştir. Türkiye'nin kurumları bu holiganizm ve fanatizmle mücadele edebilecek güçte, dirayette ve kararlılıktadır.''
"GÖZ YUMMAYACAĞIZ"
Suat Kılıç, başta Gençlik ve Spor Bakanlığı olmak üzere, devletin kurumlarının bu tarz olayların yaşanmasına göz yummayacağını belirterek, ''Bu gibi olaylara yol vermeyecek, müsaade etmeyecek ve göz yummayacağız. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın koordinasyonunda, sürece ve sorunların çözümüne katkı verebilecek olan tüm kurumların bir araya gelerek, ortak akılla gereken önlemleri almaları temin edilecektir'' şeklinde konuştu.
Olaylara karışan 16 kişinin emniyet güçleri tarafından gözaltına alındığını kaydeden bakan Kılıç, şöyle devam etti: ''Hadiseye neden olan 16 kişi, güvenlik kameralarında yapılan taramalar neticesinde polis tarafından gözaltına alınmış ve sorgu süreçleri başlatılmıştır. Yine polis tarafından olaylara neden olduğu düşünülen ve kameralardan tespit edilen şahısların aramalarına devam edilmektedir. Ayrıca yangın tüplerini salona boşaltan, nefes almayı güçleştiren eylemlerin failleri de İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından aranmaktadır. Bu kişiler de bulunduğunda hiç tereddütsüz biçimde savcılıklara teslim edilecektir.''
"SPORTMEN RUHU FANATİZMİN ESİRİ YAPMAYACAĞIZ"
Türkiye'deki sporu, fanatizme teslim etmemek için ellerinden gelen bütün önlemleri alacaklarını vurgulayan Suat Kılıç, spor alanlarındaki deneyimlerini Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile paylaştıklarını söyledi.
Kılıç, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un tüm spor alanlarında harfiyen uygulandığını anlatarak, ''Türkiye'de başta futbol olmak üzere diğer branşlarda sportmen ruhu, fanatizmin esiri haline getirmeyeceğiz. Türkiye'deki sporun selametini, spor ahlakından ve insanlıktan nasibini almamış azınlık bir gruba teslim etmeyeceğiz. 6222 sayılı kanun sadece futbol için çıkartılan bir kanun değil. Bu kanunun başlığı 'Sporda şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'dur. 6222 sayılı kanun, tüm spor alanlarında harfiyen uygulanmaktadır ve bundan sonra da çok daha büyük bir özenle uygulanacaktır. Bu kanunun özenli bir şekilde uygulanmasına yönelik olarak, spor alanlarındaki deneyimlerimizi paylaşmak için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Adalet Bakanlığı aracılığıyla bir araya gelme adımımızı hadiselerden çok daha önce atmıştık'' ifadelerini kullandı.
6222 sayılı kanunun uygulanmasına yönelik olarak polis teşkilatına ve emniyet birimlerine önemli görevler düştüğünün altını çizen Suat Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Benim kanaatime göre İstanbul Emniyeti bu salonda görevini yerine getirmiş, zanlıları ve olayı çıkartanları gözaltına alarak savcılığa sevk etmiştir. Bundan sonraki süreçte illerin tamamında yasanın uygulanması konusunda emniyet birimlerinin eşit ve paralel uygulamalar yapması yönünde, olayın öncesinde İçişleri Bakanlığı ile gerekli temaslar da sağlanmıştır. Yine bu olaylar öncesinde tereddütü olanların da bu tereddütlerini gidermek için, uygulama yönetmeliği, iki hafta önce Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Cuma günü itibarıyla imzalar tamamlanmış bulunmaktadır. Geriye Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın imzalarıyla resmi gazetede yayımlanması kalıyor. Kaldı ki kanunun uygulanması için uygulama yönetmeliğinin yürürlükte olması şart değil. Kanun zaten ortada.''
"SAVCILAR CANA KASTTEN İŞLEM YAPABİLİR"
Kamuoyunda 6222 sayılı kanunda bir takım değişikliklere gidilmesinin olayları azdırdığı şeklinde yorumlar yapıldığını kaydeden Suat Kılıç, bu görüşe katılmadığını bildirerek, ''(6222 sayılı yasadaki cezalarda bir takım indirimlere gidilmesi, bu tip olayları azdırdı) diye bir takım görüşler dillendiriliyor. Bu kesinlikle doğru değil. Türkiye'de bu takım olaylara yapılan yaptırımlar, dünyadaki örneklerine göre en ağır yaptırımlardır. Kaldı ki cana ve mala kast ile adam yaralama gibi Türk Ceza Kanunu'nda ayrıca tanımlanmış cezalar var ki, bu gibi maddelerin ihlaline neden olan davranışlar nedeniyle savcılık makamları, 6222 sayılı kanun dışında da uygulama yapabilirler'' şeklinde konuştu.
"BÜYÜK BİR ÖZENLE HAREKET EDİYORUZ"
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Türkiye'deki salon ve sahalarda yaşanan şiddet olayların tamamını sona erdirecek güç ve kudrete sahip olduklarını kaydetti.
Yaşanan saha ve tribün olaylarının önlenmesinde federasyonlara ve spor kulüplerine görevler düştüğünü anlatan Bakan Kılıç, şöyle konuştu: ''Türkiye'deki salon ve sahalarda yaşanan şiddet olayların tamamını sona erdirecek güç ve kudrete sahibiz. Biraz daha sabır ve daha dikkatli kararlılıkla bu olayların tamamı sona erecek. Bu olaylara neden olanlar kamuoyuna deşifre edilecek, polis tarafından alınacak. Bu kişilere müsabakalardan seyir yasağı, para ve hapis cezası verilecek. Biz büyük bir özenle hareket ediyoruz. Birinci derecede muhatabımız; ilgili branşlardaki tüm federasyonlardır. Federasyonlarımız çok daha dikkatli bir sorumlulukla sorunun üzerine gitmeleri, sorunun çözümüne çok daha katkı sağlayacaktır. Diğer muhatabımız, ilgili spor kulüpleridir. Kulüplerimizin, bu tip taşkınlıkları yapanlara kol kanat germemeleri ve onları müdafaa etmemeleri gerekir. Pazar günü oynanan müsabaka sonrasında yapılmış olan açıklamalar bu anlamda umut veren açıklamalardır.''
Türkiye genelindeki savcılıklarda spor alanında ihtisas yapmış görevlilerin bulunacağını aktaran Suat Kılıç, ''81 ilde 81 emniyet müdürü ve cumhuriyet başsavcılıkları tarafından görevlendirilecek, spor konusunda ihtisas yapacak savcılarımızın özeni ve dikkati, bu konuda atılan bütün adımları anlamlı kılacaktır. Böylelikle salonlardaki bu tarz eylemler en kısa sürede son bulacaktır. Benim kanaatim, gerek emniyetimiz, gerekse savcılıklarımız, kanunun uygulanması için gerekli şekilde hassasiyet göstermektedirler. Sadece kanuna henüz alışamama durumumuz var. Bu durum da son bulduktan sonra Türkiye'de sporun ve salonların temizleneceği kanaatindeyim'' ifadelerini kullandı.
Sporda şiddetin sona ermesi için eğitim alanında çalışmalar yaptıklarını ve bunları derinleştireceklerini anlatan Suat Kılıç, ''Kanun dikkatle uygulandığında, uygulayıcılar ve tüm taraftarlar kendine düşen görevi yerine getirdiğinde, sorunlar büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Ama tabi ki olimpizm ruhunu yeni nesillere yayabilmek, sporun barış ve centilmenlik yönüne herkese benimsetebilmek, spor salonunda kavganın olması gereken son şey olduğu konusunda herkesi ikna edebilmek için eğitime de ağırlık vermek gerekiyor. Bu yönde milli eğitim müfredatına, beden eğitimi derslerine bir kaynak kitap olabilecek şekilde Milli Eğitim'e öneride bulunmak üzere biz bir çalışma yürütüyoruz'' diye konuştu.
Bu konuda özellikle medyanın üzerinde düşen önemli görevlerin bulunduğunu dile getiren Bakan Kılıç, şunları kaydetti: ''Burada medyaya, spor yazarlarına düşen çok önemli görevler var. Televizyon yayınlarına, yayıncılarına ve yorumcularına düşen çok çok önemli görevler var. Hiçbir şekilde 'tahrik oldum, tahrip ettim' savunmasını haklı bir savunma olarak görmüyorum. İnsan tahrik olmaz, tahrik olmamalıdır. Tahrik olmak insanca bir durum değildir, insana özgü bir durum da değildir. Buna rağmen insanları kışkırtmaya yönelik, insanların duygularıyla, hassasiyetleriyle, taraftarlık duygularıyla oynayan yorum ve yazılara da herkesin özen ve dikkat göstermesi lazım.''
"TÜRKİYE'DE SPOR, FUTBOLDAN İBARET ZANNEDİLİYOR"
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Türkiye'de sporun futboldan ibaret sanıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğer bu salonda oynanan tekerlekli sandalye basketbol maçında olaylar çıkmasaydı, gazetelerin satır aralarında bu maçın sonucuna ilişkin tek satırlık bir bilgi bulmamız mümkün olmayacaktı. Dolayısıyla iğneyi hep kendimize değil, biraz da başkalarına batırmakta, biraz da medyanın kendisini sorgulamasında ve öz eleştiri yapmasında fayda olduğu kanaatindeyim. Ne zaman ki burada olay oldu, sandalyeler, camlar kırıldı döküldü, sporcularımıza yönelik çok çirkin ve kabul edilemez saldırılar gerçekleştirildi, bu salondaki spor müsabakası ondan sonra haber değeri kazandı. Burada hepimizin bir kabahati yok mu Burada herkesin kendisini sorgulamasının bir gereği yok mu Bu salonlarda intizamı sağlamak, Türkiye'de spor ahlakını yerleştirmek, fanatizmi önüne geçmek, holiganizmi sona erdirmek sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın ve bağlı birimlerinin görevi midir ''
"DEPLASMAN YASAĞINA KARŞIYIM"
Suat Kılıç, tekerlekli sandalye basketbol maçında yaşanan olaylara rağmen, deplasman yasaklarına karşı olduğunu vurgulayarak, ''20-30 kişilik fanatik grupların yapmakta olduğu eylemler nedeniyle tüm kulüpler, bunca kuvvetli yapılar, milyonlarca taraftarı olan ve taraftarı hiçbir kabahate bulaşmamış olan devasa bayraklar, voleybola da, basketbola da, tekerlekli sandalye basketboluna da taraftar götürmeyecek olursa, burada milyonlarca sporsever, onlarca fanatiğin esiri haline getirilmiş olur'' şeklinde konuştu.
Spor alanlarında yaşanan sorunların bir nedenin de deplasman yasağı kararları olduğu kanaatini taşıdığını söyleyen Bakan Kılıç, ''İnsanlar birbirlerinden uzaklaştırıldığına göre demek ki bir saldırı potansiyeli var. Fanatikler de zaten bunu düşünüyor. Eski Türk filmi repliklerinden hareket edilecek olursa, 'Biz ayrı dünyaların insanlarıyız' yaklaşımı sporseverlerin arasına yerleştirilmek isteniyor ki bunu asla benimsemiyorum, tasvip etmiyorum. Buna pabuç bırakmamamız gerektiğini düşünüyorum. Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Trabzonspor'un, cephede teröre karşı birlikte mücadele eden kendi taraftarlarını, kendi camialarını salonlarda ve tribünlerde birbirlerine yabancılaştırmaya artık daha fazla izin vermemesi gerektiği kanaati taşıyorum'' ifadelerini kullandı.
Sporda iyi örneklerden hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Kılıç, deplasman yasağı konusundaki görüşlerini şöyle sürdürdü: ''Deplasman yasağı konusunda kulüp yönetimleri, başkanları, hocaları, takım kaptanları maçlar öncesinde taraftar gruplarını, yol açabilecekleri eylemlerin faturasını kendi kulüplerinin ödeyeceği konusunda bilgilendirirlerse, o taraftarın herhangi bir eyleme neden olacağı kanaatini ben taşımıyorum. Orada kameralar iyi çalışırsa, orada polis ve özel güvenlik görevlileri görevini iyi yaparsa, orada polisin yargıya götürdükleri konusunda, yargı 6222 sayılı kanunun gereklerini yerine getirdiği tekdirde bu gibi olayların bir kaç maçlık periyot içerisinde sonlanacağı kanaatini taşıyorum.''
"YAYIN KURULUŞLARI ÜZERİNDE YAPTIRIM UYGULAMA İMKANIMIZ YOK"
Suat Kılıç, bir soru üzerine, yayın kuruluşları üzerinde herhangi bir yaptırım uygulama imkanlarının olmadığını, sadece bilgilendirme yönünde uyarıcı görevlerini yerine getirdiklerini anlattı.
Kılıç, gelecek hafta İstanbul'da, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bazı federasyonlar, spor bilim adamları, bazı gazeteci ve televizyoncular ile değişik sektör temsilcilerinin katılacağı bir toplantının yapılacağını belirterek, ''Nihayetinde RTÜK tabii olduğu kanunları uyguluyor. Önemli para cezaları gerçekleşiyor Türkiye'de ama buna rağmen spor camiasını çok rahatsız eden yayınlar da bir taraftan devam ediyor. Dediğim gibi bu Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın işi değil, ama şu yaşanılanlara bakıldığı zaman herkesin, yayın kuruluşu sahiplerinin de durumdan kendilerine pay çıkarmaları gerektiği kanaatini taşıyorum. Bütün olayları sona erdirecek bir mucizeyi kimse bizden beklemesin. Mucize birlik ve beraberliktedir. Yaşanan bu görüntüler 2020 olimpiyat adayı Türkiye'ye ve İstanbul'a yakışmamaktadır'' diyerek sözlerini tamamladı.
Maçın oynandığı Ahmet Cömert Spor Salonu'nda beraberindeki heyetle incelemelerde bulunan Bakan Suat Kılıç, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Pazar günü spor alanlarında yaşanmasını arzu etmedikleri olayların çıktığını ifade eden Kılıç, şunları kaydetti: ''Bu olayı ve olaya neden olanları kınıyorum. Tek amacı düzgünce maç izlemek olan taraftarı rahatsız edenleri, aynı şekilde tek gayesi spor yapmak olan sahadaki sporcularımızı tartaklayanları da kınıyorum. Yaşananlar, Türkiye'ye ve Türk insanına hiç yakışmamıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü vardır, 'Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.' Sadece sporcunun değil, seyircinin de makbul olanı zeki, çevik ve aynı zamanda spor ahlakına sahip olanıdır. Pazar günü burada yaşananlar spor ahlakından son derece uzak olaylardı. Sporseverlikten ve insanlıktan nasibini almamış bir grubun fanatizmi, Türkiye'nin imajına zarar vermiştir. Türkiye'nin kurumları bu holiganizm ve fanatizmle mücadele edebilecek güçte, dirayette ve kararlılıktadır.''
"GÖZ YUMMAYACAĞIZ"
Suat Kılıç, başta Gençlik ve Spor Bakanlığı olmak üzere, devletin kurumlarının bu tarz olayların yaşanmasına göz yummayacağını belirterek, ''Bu gibi olaylara yol vermeyecek, müsaade etmeyecek ve göz yummayacağız. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın koordinasyonunda, sürece ve sorunların çözümüne katkı verebilecek olan tüm kurumların bir araya gelerek, ortak akılla gereken önlemleri almaları temin edilecektir'' şeklinde konuştu.
Olaylara karışan 16 kişinin emniyet güçleri tarafından gözaltına alındığını kaydeden bakan Kılıç, şöyle devam etti: ''Hadiseye neden olan 16 kişi, güvenlik kameralarında yapılan taramalar neticesinde polis tarafından gözaltına alınmış ve sorgu süreçleri başlatılmıştır. Yine polis tarafından olaylara neden olduğu düşünülen ve kameralardan tespit edilen şahısların aramalarına devam edilmektedir. Ayrıca yangın tüplerini salona boşaltan, nefes almayı güçleştiren eylemlerin failleri de İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından aranmaktadır. Bu kişiler de bulunduğunda hiç tereddütsüz biçimde savcılıklara teslim edilecektir.''
"SPORTMEN RUHU FANATİZMİN ESİRİ YAPMAYACAĞIZ"
Türkiye'deki sporu, fanatizme teslim etmemek için ellerinden gelen bütün önlemleri alacaklarını vurgulayan Suat Kılıç, spor alanlarındaki deneyimlerini Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile paylaştıklarını söyledi.
Kılıç, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un tüm spor alanlarında harfiyen uygulandığını anlatarak, ''Türkiye'de başta futbol olmak üzere diğer branşlarda sportmen ruhu, fanatizmin esiri haline getirmeyeceğiz. Türkiye'deki sporun selametini, spor ahlakından ve insanlıktan nasibini almamış azınlık bir gruba teslim etmeyeceğiz. 6222 sayılı kanun sadece futbol için çıkartılan bir kanun değil. Bu kanunun başlığı 'Sporda şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'dur. 6222 sayılı kanun, tüm spor alanlarında harfiyen uygulanmaktadır ve bundan sonra da çok daha büyük bir özenle uygulanacaktır. Bu kanunun özenli bir şekilde uygulanmasına yönelik olarak, spor alanlarındaki deneyimlerimizi paylaşmak için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Adalet Bakanlığı aracılığıyla bir araya gelme adımımızı hadiselerden çok daha önce atmıştık'' ifadelerini kullandı.
6222 sayılı kanunun uygulanmasına yönelik olarak polis teşkilatına ve emniyet birimlerine önemli görevler düştüğünün altını çizen Suat Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Benim kanaatime göre İstanbul Emniyeti bu salonda görevini yerine getirmiş, zanlıları ve olayı çıkartanları gözaltına alarak savcılığa sevk etmiştir. Bundan sonraki süreçte illerin tamamında yasanın uygulanması konusunda emniyet birimlerinin eşit ve paralel uygulamalar yapması yönünde, olayın öncesinde İçişleri Bakanlığı ile gerekli temaslar da sağlanmıştır. Yine bu olaylar öncesinde tereddütü olanların da bu tereddütlerini gidermek için, uygulama yönetmeliği, iki hafta önce Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Cuma günü itibarıyla imzalar tamamlanmış bulunmaktadır. Geriye Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın imzalarıyla resmi gazetede yayımlanması kalıyor. Kaldı ki kanunun uygulanması için uygulama yönetmeliğinin yürürlükte olması şart değil. Kanun zaten ortada.''
"SAVCILAR CANA KASTTEN İŞLEM YAPABİLİR"
Kamuoyunda 6222 sayılı kanunda bir takım değişikliklere gidilmesinin olayları azdırdığı şeklinde yorumlar yapıldığını kaydeden Suat Kılıç, bu görüşe katılmadığını bildirerek, ''(6222 sayılı yasadaki cezalarda bir takım indirimlere gidilmesi, bu tip olayları azdırdı) diye bir takım görüşler dillendiriliyor. Bu kesinlikle doğru değil. Türkiye'de bu takım olaylara yapılan yaptırımlar, dünyadaki örneklerine göre en ağır yaptırımlardır. Kaldı ki cana ve mala kast ile adam yaralama gibi Türk Ceza Kanunu'nda ayrıca tanımlanmış cezalar var ki, bu gibi maddelerin ihlaline neden olan davranışlar nedeniyle savcılık makamları, 6222 sayılı kanun dışında da uygulama yapabilirler'' şeklinde konuştu.
"BÜYÜK BİR ÖZENLE HAREKET EDİYORUZ"
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Türkiye'deki salon ve sahalarda yaşanan şiddet olayların tamamını sona erdirecek güç ve kudrete sahip olduklarını kaydetti.
Yaşanan saha ve tribün olaylarının önlenmesinde federasyonlara ve spor kulüplerine görevler düştüğünü anlatan Bakan Kılıç, şöyle konuştu: ''Türkiye'deki salon ve sahalarda yaşanan şiddet olayların tamamını sona erdirecek güç ve kudrete sahibiz. Biraz daha sabır ve daha dikkatli kararlılıkla bu olayların tamamı sona erecek. Bu olaylara neden olanlar kamuoyuna deşifre edilecek, polis tarafından alınacak. Bu kişilere müsabakalardan seyir yasağı, para ve hapis cezası verilecek. Biz büyük bir özenle hareket ediyoruz. Birinci derecede muhatabımız; ilgili branşlardaki tüm federasyonlardır. Federasyonlarımız çok daha dikkatli bir sorumlulukla sorunun üzerine gitmeleri, sorunun çözümüne çok daha katkı sağlayacaktır. Diğer muhatabımız, ilgili spor kulüpleridir. Kulüplerimizin, bu tip taşkınlıkları yapanlara kol kanat germemeleri ve onları müdafaa etmemeleri gerekir. Pazar günü oynanan müsabaka sonrasında yapılmış olan açıklamalar bu anlamda umut veren açıklamalardır.''
Türkiye genelindeki savcılıklarda spor alanında ihtisas yapmış görevlilerin bulunacağını aktaran Suat Kılıç, ''81 ilde 81 emniyet müdürü ve cumhuriyet başsavcılıkları tarafından görevlendirilecek, spor konusunda ihtisas yapacak savcılarımızın özeni ve dikkati, bu konuda atılan bütün adımları anlamlı kılacaktır. Böylelikle salonlardaki bu tarz eylemler en kısa sürede son bulacaktır. Benim kanaatim, gerek emniyetimiz, gerekse savcılıklarımız, kanunun uygulanması için gerekli şekilde hassasiyet göstermektedirler. Sadece kanuna henüz alışamama durumumuz var. Bu durum da son bulduktan sonra Türkiye'de sporun ve salonların temizleneceği kanaatindeyim'' ifadelerini kullandı.
Sporda şiddetin sona ermesi için eğitim alanında çalışmalar yaptıklarını ve bunları derinleştireceklerini anlatan Suat Kılıç, ''Kanun dikkatle uygulandığında, uygulayıcılar ve tüm taraftarlar kendine düşen görevi yerine getirdiğinde, sorunlar büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Ama tabi ki olimpizm ruhunu yeni nesillere yayabilmek, sporun barış ve centilmenlik yönüne herkese benimsetebilmek, spor salonunda kavganın olması gereken son şey olduğu konusunda herkesi ikna edebilmek için eğitime de ağırlık vermek gerekiyor. Bu yönde milli eğitim müfredatına, beden eğitimi derslerine bir kaynak kitap olabilecek şekilde Milli Eğitim'e öneride bulunmak üzere biz bir çalışma yürütüyoruz'' diye konuştu.
Bu konuda özellikle medyanın üzerinde düşen önemli görevlerin bulunduğunu dile getiren Bakan Kılıç, şunları kaydetti: ''Burada medyaya, spor yazarlarına düşen çok önemli görevler var. Televizyon yayınlarına, yayıncılarına ve yorumcularına düşen çok çok önemli görevler var. Hiçbir şekilde 'tahrik oldum, tahrip ettim' savunmasını haklı bir savunma olarak görmüyorum. İnsan tahrik olmaz, tahrik olmamalıdır. Tahrik olmak insanca bir durum değildir, insana özgü bir durum da değildir. Buna rağmen insanları kışkırtmaya yönelik, insanların duygularıyla, hassasiyetleriyle, taraftarlık duygularıyla oynayan yorum ve yazılara da herkesin özen ve dikkat göstermesi lazım.''
"TÜRKİYE'DE SPOR, FUTBOLDAN İBARET ZANNEDİLİYOR"
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Türkiye'de sporun futboldan ibaret sanıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğer bu salonda oynanan tekerlekli sandalye basketbol maçında olaylar çıkmasaydı, gazetelerin satır aralarında bu maçın sonucuna ilişkin tek satırlık bir bilgi bulmamız mümkün olmayacaktı. Dolayısıyla iğneyi hep kendimize değil, biraz da başkalarına batırmakta, biraz da medyanın kendisini sorgulamasında ve öz eleştiri yapmasında fayda olduğu kanaatindeyim. Ne zaman ki burada olay oldu, sandalyeler, camlar kırıldı döküldü, sporcularımıza yönelik çok çirkin ve kabul edilemez saldırılar gerçekleştirildi, bu salondaki spor müsabakası ondan sonra haber değeri kazandı. Burada hepimizin bir kabahati yok mu Burada herkesin kendisini sorgulamasının bir gereği yok mu Bu salonlarda intizamı sağlamak, Türkiye'de spor ahlakını yerleştirmek, fanatizmi önüne geçmek, holiganizmi sona erdirmek sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın ve bağlı birimlerinin görevi midir ''
"DEPLASMAN YASAĞINA KARŞIYIM"
Suat Kılıç, tekerlekli sandalye basketbol maçında yaşanan olaylara rağmen, deplasman yasaklarına karşı olduğunu vurgulayarak, ''20-30 kişilik fanatik grupların yapmakta olduğu eylemler nedeniyle tüm kulüpler, bunca kuvvetli yapılar, milyonlarca taraftarı olan ve taraftarı hiçbir kabahate bulaşmamış olan devasa bayraklar, voleybola da, basketbola da, tekerlekli sandalye basketboluna da taraftar götürmeyecek olursa, burada milyonlarca sporsever, onlarca fanatiğin esiri haline getirilmiş olur'' şeklinde konuştu.
Spor alanlarında yaşanan sorunların bir nedenin de deplasman yasağı kararları olduğu kanaatini taşıdığını söyleyen Bakan Kılıç, ''İnsanlar birbirlerinden uzaklaştırıldığına göre demek ki bir saldırı potansiyeli var. Fanatikler de zaten bunu düşünüyor. Eski Türk filmi repliklerinden hareket edilecek olursa, 'Biz ayrı dünyaların insanlarıyız' yaklaşımı sporseverlerin arasına yerleştirilmek isteniyor ki bunu asla benimsemiyorum, tasvip etmiyorum. Buna pabuç bırakmamamız gerektiğini düşünüyorum. Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Trabzonspor'un, cephede teröre karşı birlikte mücadele eden kendi taraftarlarını, kendi camialarını salonlarda ve tribünlerde birbirlerine yabancılaştırmaya artık daha fazla izin vermemesi gerektiği kanaati taşıyorum'' ifadelerini kullandı.
Sporda iyi örneklerden hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Kılıç, deplasman yasağı konusundaki görüşlerini şöyle sürdürdü: ''Deplasman yasağı konusunda kulüp yönetimleri, başkanları, hocaları, takım kaptanları maçlar öncesinde taraftar gruplarını, yol açabilecekleri eylemlerin faturasını kendi kulüplerinin ödeyeceği konusunda bilgilendirirlerse, o taraftarın herhangi bir eyleme neden olacağı kanaatini ben taşımıyorum. Orada kameralar iyi çalışırsa, orada polis ve özel güvenlik görevlileri görevini iyi yaparsa, orada polisin yargıya götürdükleri konusunda, yargı 6222 sayılı kanunun gereklerini yerine getirdiği tekdirde bu gibi olayların bir kaç maçlık periyot içerisinde sonlanacağı kanaatini taşıyorum.''
"YAYIN KURULUŞLARI ÜZERİNDE YAPTIRIM UYGULAMA İMKANIMIZ YOK"
Suat Kılıç, bir soru üzerine, yayın kuruluşları üzerinde herhangi bir yaptırım uygulama imkanlarının olmadığını, sadece bilgilendirme yönünde uyarıcı görevlerini yerine getirdiklerini anlattı.
Kılıç, gelecek hafta İstanbul'da, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bazı federasyonlar, spor bilim adamları, bazı gazeteci ve televizyoncular ile değişik sektör temsilcilerinin katılacağı bir toplantının yapılacağını belirterek, ''Nihayetinde RTÜK tabii olduğu kanunları uyguluyor. Önemli para cezaları gerçekleşiyor Türkiye'de ama buna rağmen spor camiasını çok rahatsız eden yayınlar da bir taraftan devam ediyor. Dediğim gibi bu Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın işi değil, ama şu yaşanılanlara bakıldığı zaman herkesin, yayın kuruluşu sahiplerinin de durumdan kendilerine pay çıkarmaları gerektiği kanaatini taşıyorum. Bütün olayları sona erdirecek bir mucizeyi kimse bizden beklemesin. Mucize birlik ve beraberliktedir. Yaşanan bu görüntüler 2020 olimpiyat adayı Türkiye'ye ve İstanbul'a yakışmamaktadır'' diyerek sözlerini tamamladı.