MUHTEŞEM KAYBEDENLER: MALONE-STOCKTON

1984 NBA draftının en büyük özelliği Michael Jordan’ın Bulls tarafından seçilmesidir. Aynı yıl draft edilen 1.85 boyundaki bir beyaz adam ve 1985’te draft edilen 9 çocuklu bir Güneyli ailenin oğlu ne yaptılarsa kariyerleri boyunca Jordan’ın gölgesinden çıkamadı.

NTV Spor 16 Aralık 2013 - 12:10
1. BÖLÜM: LUZ LONG
2. BÖLÜM: HOLLANDA
3. BÖLÜM: DORANDO PIETRI
4. BÖLÜM: ERIC MOUSSAMBANI
5. BÖLÜM: MARY DECKER
 

Spor tarihi büyük yıldızlar çıkardı. Ama her zaman kazananların ön plana çıktığını düşünmek yanlış. Bazı kaybedenler en az o çok kazananlar kadar ilgi çekti. Mert Aydın'ın kaleminden “Muhteşem Kaybedenler” kimi dramatik, kimi trajik, kimi eğlenceli hikayeleri ile devam ediyor. 
  
Altıncı bölümün konukları Karl Malone ve John Stockton...



 
KARL MALONE-JOHN STOCKTON
1984 NBA draftının en büyük özelliği hiç kuşku yok ki Michael Jordan'ın Chicago Bulls tarafından seçilmesidir. 
 
Hakeem Olajuwon ve Sam Bowie'nin ardından 3. sırada yer alan Jordan'ın NBA tarihini yeniden yazdığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Aynı yıl draft edilen 1.85 boyundaki bir beyaz adam ve 1985'te 13. sırada draft edilen 2 metre 6 santimetrelik 9 çocuklu bir Güneyli ailenin oğlu ne yaptılarsa kariyerleri boyunca Jordan'ın gölgesinden çıkamadı.
 

Washington eyaletinin Spokane kentinden gelen John  Stockton, NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyun kurucularından birisi olarak anılacak. 19 sezonluk NBA ve Utah Jazz kariyerinde 15 bin 806 asistle kırılması güç bir rekora imza attı Stockton. 13.1 sayı, 10.5 asist kariyer ortalamaları yeterince etkileyici. Ve de sezon başına play-off'lar dahil takımların ortalama 90 küsur maç yaptığını düşünürsek kariyerinde sadece 22 maç kaçırmış olması da anlamlı.
 
Topu hep doğru adrese gönderdiği için Postacı lakabını alan  Karl Malone 18 sezon Utah Jazz'ın en önemli sayı silahı oldu. Kariyerinin son sezonunda ise Los Angeles Lakers forması giydi. Rekorlar kırdı, All Star maçlarında ve NBA'de ikişer kez En Değerli Oyuncu seçildi. Kader arkadaşı John Stockton ile birlikte 2 kez Rüya Takım formasıyla olimpiyat şampiyonluğu elde etti.
 

Malone ve Stockton birlikte NBA tarihinin en iyi 50 basketbolcusu listesine alındı. Kısacası NBA efsanesi olarak anılmaya hak kazandılar.
 
Ancak Stockton ve Malone için NBA şampiyonluğu hep hayal olarak kaldı. 1992'de Portland Trail Blazers, 1994'te Houston Rockets ve 1996'da Seattle Supersonics, Batı'da Utah'ın zafere ulaşmasını engelledi. 
 

 
Malone ve Stockton için uygun zaman 1997'de gelmiş gibiydi. Batı finalinde Houston Rockets karşısında 4-2 ile zafere ulaştı Rockets. 6. maçın son saniyesinde Stockton'ın attığı basketin önemini anlatmaya gerek yok.

Finalde rakip tabii ki Michael Jordan'ın sevgili Chicago'suydu. Jordan 1993'te basketbolu bırakmış ama 1995'te geri dönmüştü. O varken Chicago da vardı.
 
1997 final serisinde 4-2 ile kazanan Chicago oldu. Malone'un performansı seriyi fena halde etkiledi. Postacı'nın kötü oynadığı, isabet oranında düşük kaldığı maçlar kötü bitti.
 
1998 Batı finalinde Jerry Sloan yönetimindeki Utah Jazz, Los Angeles Lakers'ı 4-0'la süpürerek Chicago'ya mesajını gönderiyordu.
 
Ne var ki Jordan ve arkadaşlarının şampiyonluk alışkanlığı vardı. Serinin 6. maçında bitime 5.2 saniye kala Malone'a atılan pas yerine gidebilse iş 7. maça taşınacak belki de NBA tarihi değişecekti. Fakat araya giren Jordan basketi attı ve Utah bir kez daha hayal kırıklığı yaşadı.
 
Malone için 41 yaşında bir şans daha geldi. Los Angeles Lakers formasıyla NBA finaline bir kez daha yükseldi. Ama Mehmet Okur'un da içinde bulunduğu Detroit Pistons 4-1'le Postacı'nın hayallerine son verdi.
 
 
DEVAM EDECEK...