Fenerbahçe'nin milli boksörü Buse Naz Çakıroğlu, bu yıla ertelenen Tokyo Olimpiyatları'na katılım hakkı elde edip organizasyonda altın madalya kazanmayı hedeflediğini söyledi. Buse Naz Çakıroğlu, hem Türkiye'de hem de Fenerbahçe'de tesis imkanlarının çok iyi olduğunu belirtti.
"Olimpiyatlar, başarılı olan her sporcunun zirve noktasıdır"
Dünya Şampiyonası'nda arkadaşlarıyla beraber çok iyi dereceler elde ettiklerini anlatan Buse Naz, "Olimpiyatlar, başarılı olan her sporcunun zirve noktasıdır. Psikolojik olarak hazırlanmanın her şeyden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bir şeyi ne kadar ulaşılmaz ya da çok büyük görürsen insanın gözünde o kadar zorlaşıyor ve imkansızlaşıyor. Dünya Şampiyonası'nda kadın takımı olarak ben ve takım arkadaşlarım çok iyi dereceler elde ettik. Dünya Şampiyonası'nda finalde mücadele eden bir sporcu olimpiyata gidebilir ve orada şampiyon olabilir." ifadelerini kullandı.
Hazırlıklarının yoğun şekilde sürdüğünü aktaran 24 yaşındaki milli boksör, şöyle devam etti:
"Evet olimpiyatlar yaklaştı ama olimpiyatlara çok büyük anlamlar yüklemek istemiyorum, çünkü devam eden bir hayatım var. Çok kötü bir durum da olabilir çünkü sakatlığım olabilir, son gün gidemeyecek bir pozisyona da gelebilirim. Orada madalya da alamayacak olabilirim ama bunlar benim çalışmama ya da bir sonraki olimpiyatı hedeflememe engel olamaz. O yüzden çok büyük anlam yüklemiyorum ama şu anda benim hayatımın büyük bir kısmını kaplıyor. Buna emek veriyorum ve güzel sonuçlanmasını istiyorum. Bu yıl Türkiye'de kadın boksu adına güzel şeyler olacak. Tokyo'ya gidersek inşallah altın madalya için gideceğiz. Gümüş ya da bronz istemiyoruz. Olursa altın olacak, onun için mücadele edeceğiz. Olmazsa 2024 hedefimiz de var. Paris için de kolları sıvadım diyebilirim."
"Başarıdan sonra yükünüz artıyor"
Buse Naz Çakıroğlu, elde ettikleri başarıların ardından kendilerinden beklentilerin doğal olarak arttığını dile getirdi.
Salgın sürecinde uzun bir ara verdiklerini ve ringe yeni yeni dönmeye başladıklarını vurgulayan Buse Naz, "Bir başarı elde ettikten sonra çevrenizdeki herkes sizden şampiyon olmanızı bekliyor. Başarı elde etmemişken omzunuzdaki yük bir ise başarıdan sonra bu 5'e çıkıyor. Başarıdan sonra yükünüz artıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Boksa erkek kardeşinin kolunun kırılması üzerine başladığını anlatan Buse Naz, şunları kaydetti:
"Boks benim asıl hedefim değildi. Bir zaman sonra antrenörüm hem diğer yaşıtım kız arkadaşlarıma hem de bazı erkek sporculara göre daha yetenekli olduğumu fark etti. Sonra ailemden destek istedi. O zamanları düşününce insana hayal geliyor, tam olarak kafanda netleştiremiyorsun ama 2009 yılında bu spora başladım, hoca aileme bu konuşmayı 2010 yılında yaptı. Destek olmamız, arkasında durmamız, hep beraber elimizi taşın altına koymamız gerekiyor, dedi. O dönemde ailem eğitime daha fazla yönelmemi istiyordu. Ailem çok şükür arkamda durdu."
Macaristan'da düzenlenen 65. Bocskai Istvan Memorial Uluslararası Boks Turnuvası'na ilişkin de Buse Naz, şöyle konuştu:
"Macaristan'daki ana hedefimiz gidip şampiyon olmaktan çok ne konumdayız, neredeyiz, rakiplerimiz ne durumda bunları ölçmekti. Buraya gittik şampiyon olduk demek doğru değil çünkü belki biz yüzde 70'imizle dövüşürken rakip yüzde 40 ile dövüşüyordu. Yani rakip odaklı değil, tamamıyla ben odaklı gittik. Macaristan benim için zor geçti diyebilirim. Avrupa elemesinde ve nasip olursa olimpiyatta karşılaşabileceğim rakiplerdi. Ülkelerinin kendi kilolarında en iyi sporcularıydı. Orada şampiyon olmak bizi mutlu etti ama bu bizi rehavete sokmadı. Çünkü herkes yeni toparlanmaya başladı, kimin Macaristan'da performansının ne kadarını verdiğini bilmiyoruz. Şu an tamamen kendimiz odaklıyız. Şu an benim için o şampiyonluk büyük anlam ifade etmiyor çünkü fazla anlam yüklersem düşüşe geçeceğimi düşünüyorum. Sonuç olarak karşılaşabileceğim rakiplerle maç yaptığım için önemli ve güzel bir turnuvaydı."
"Tesis olarak çok iyi durumdayız"
Buse Naz Çakıroğlu, hem Türkiye'de hem de Fenerbahçe'de tesis imkanlarının çok iyi olduğunu belirtti.
Fenerbahçe'deki tesis fırsatının bir sporcu için nadir bulunduğunu ifade eden milli sporcu, "Türkiye olarak genel anlamda tesis konusunda çok iyi durumdayız. Fenerbahçe'de de tesis imkanları çok iyi. Tesislerimiz nadir bulunan bir düzeyde. Sabah idmanına Dereağzı Tesisleri'ne gidiyorum. Öğleden sonra aynı tesise gidiyorum. Hepsi aynı ortamda bu çok önemli bir durum. Milli takım olarak Kastamonu ve Trabzon'da kamp yerlerimiz var. Tesis olarak çok iyi durumdayız." diye konuştu.
Olimpiyatların ertelenmesinin hem olumlu hem de olumsuz yanlarının bulunduğuna dikkati çeken Buse Naz, çocukların spora yönlendirilmesine ilişkin ise şu mesajı verdi:
"Ailelerin belirli bir noktada elini taşın altına çok büyük derecede koyması gerekiyor. Aileler de çocuklarının iyi bir geleceği olmasını istediği için çok haklı olarak eğitim hayatlarının ilerlemesini istiyor. Çocuğun neye yeteneğinin olduğunun keşfedilmesi, öğrenilmesi çok önemli. Çocuğun neye yeteneği varsa ona yönlendirilmesi gerekiyor. Spor okulları da buna çok faydalı. Kız çocukları için 'spor yapamaz', 'boks yapamaz', 'boks kadın sporu değil' diye düşünüyorlar ama yapamadığını düşündükleri spor branşlarında en yetenekli çocuk çıkabiliyor. Aslında onu yaparsa zaten farklı olur. Her çocuk ayrı özeldir. En önemlisi de genç kızların kendini geliştirmesi, ne istediğini bilmesi, hayattan ne beklediği, neyi ne kadar istediği. Kendinin farkında olan insanın yapamayacağı hiçbir şey yok. Herkesten önce insanın kendine güvenmesi, neyi ne kadar istediğini bilmesi ve yeteneklerinin farkında olması gerekiyor. Genç kızlara kendinizin ve ne istediğinizin farkında olun demek istiyorum."
Amatör sporlar konusunda Türk insanının son dönemlerde önemli gelişmeler kaydettiğini gözlemlediğini belirten Buse Naz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Boks açısından bakarsak bizim takım olarak son 2-3 yıldır güzel ivme yakaladığımızı düşünüyorum. Yükselişteyiz ve takım olarak yaş ortalamamız küçük. İki, zorlarsak üç olimpiyat görebilecek durumdayız. Başarı elde etmemiz de biraz daha kadın boksunu yukarıya taşıyacak diyebiliriz. Takipçilerimizden gelen mesajlar, sosyal medyadan aldığımız ilgi çok güzel. Bu da öncü olduğumuzu gösteriyor. Bizden sonra gelen neslin bu durumu bu şekilde devam ettirebileceğini düşünüyorum. Yurt dışında da Türk kadın boksu çok iyi diye konuşuluyor. Herkes bizimle kamp yapmak istiyor. Artık takımları biz seçiyoruz, önceden biz gitmek isterdik. Şu an biz seçiyoruz. Başarıdan kaynaklı. Ne kadar çok başarı, o kadar çok yükseliş, ülkemizde de o kadar ilgi uyandırıyor; o yüzden daha çok altın madalya almamız gerekiyor diye düşünüyorum."