İstanbul'da Yavuz Sultan Selim Köprüsü, bugün tarihi bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. A Millî Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem Dündar'ın işaretiyle başlayan Koşu, sadece bir spor faaliyetinin ötesine geçerek tüm Türkiye için simgesel bir anıya dönüştü. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde düzenlenen ilk yaya organizasyonu olma özelliği taşıyan ve 3000’den fazla kadın koşucunun katıldığı bu etkinlik aynı zamanda Türk kadınının gücünü ve başarılarını tüm Türkiye'ye gösterdi.
“Cumhuriyet Kadınlarla, Kadınlar Cumhuriyetle Güçlü" temasıyla düzenlenen "100. Yıl Cumhuriyet Kadınları Koşusu", sabahın erken saatlerinde başladı ve spor eğitmenlerinin sahne dersleri ve Cumhuriyet Bandosu ile renklendi. 5 km'lik parkur, Avrupa Yakası'ndan başlayıp Anadolu Yakası'na kadar uzandıktan sonra tekrar Avrupa Yakası’nda son buldu. 09:00'da başlayan ve 10:15'te sona eren koşu, tüm katılımcılar ve bitiş çizgisine ilk sıralardan ulaşan kadınlar için düzenlenen ödül töreniyle taçlandırıldı.
“Cumhuriyet sayesinde hayallerimi gerçekleştirdim”
Cumhuriyetin, kadınların kendini keşfetme potansiyellerinin farkına varıp hayaller kurabilme ve en önemlisi bu hayalleri gerçeğe dönüştürme imkânı sağladığını söyleyen Eda Erdem, “Cumhuriyet, kadınların hayallerini gerçeğe dönüştürebilmeleri için eşsiz bir zemin oluşturuyor. Ben de bir kadın sporcu olarak, Cumhuriyet sayesinde hayallerimi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerini kullandı.
Tüm katılımcılara anı madalyası verildi
Koşuda dereceye giren kadınlar, toplamda 225 bin TL tutarında Cumhuriyet Kadınları Koşusu Ödülü'nü kazandı. Tüm klasmanlarda Iyvne Jeruto Lagat birinci olurken, Esmanur Yılmaz ikinci, Nazire Güleç ise üçüncü oldu. Yarışta koşan tüm kadın katılımcılara, 100. Yıl Cumhuriyet Kadınları Koşusu için hazırlanan özel hatıra madalyası verildi.
“Cumhuriyetimizin değerlerini yüceltiyoruz”
Ödül töreninde bir konuşma yapan IC İbrahim Çeçen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Günseli Çeçen, şunları söyledi: “Cumhuriyetin 100. yılında, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde gerçekleşen bu özel koşu, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda Cumhuriyetimizin değerlerini yücelten ve geleceğe taşıyan unutulmaz bir anıdır. Kadınlarımız, Cumhuriyetin verdiği güçle, bilimde, sporda, sanatta tüm dünyaya adımızı duyuruyor. Bu etkinlik, Cumhuriyet ve kadınlar arasındaki ayrılmaz bağı bir kez daha vurguluyor. 'Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhuriyet Kadınları' diyor, tüm destekçilere ve katılımcılara teşekkür ediyorum.”
IC Holding’deki kadın çalışan sayıları hakkında da bilgi veren Günseli Çeçen, “Bugün IC Holding bünyesinde toplam 5.760 çalışanımızın %30’u kadın. Aynı şekilde, ICA’da 630 çalışanımız bulunuyor ve burada da kadın çalışan oranımız %30’a yakın seviyede. Hedeflerimizden biri, bu oranları hızla artırmak.” dedi.
“Bir sevgi, umut ve coşku yürüyüşü”
IC Holding Ulaştırma ve Altyapı Grup Başkanı Serhat Soğukpınar ise etkinlikle ilgili görüşlerini şöyle paylaştı: “Türkiye'nin birçok 'ilki'ne ev sahipliği yapmış bir yapı olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, bugün ise Cumhuriyetimizin 100. yılında, kadınlarımızın gücü ve Cumhuriyetin değerini bir araya getirdi. Sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda bir sevgi, umut ve coşku yürüyüşü olan bu koşu, Cumhuriyetimizin 100. yılında, birlik ve beraberliğimizin, aynı zamanda ulusal ve uluslararası alanda ne kadar güçlü bir ülke olduğumuzun en güzel temsili oldu. Hep birlikte nice 100 yıllara!”
Geniş kapsamlı destekle hayata geçirildi
IC Holding bünyesinde bulunan ICA ile IC İbrahim Çeçen Vakfı işbirliği ile düzenlenen etkinlik Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle hayata geçirildi. Ayrıca, Beşiktaş ve Galatasaray spor kulüplerinin kadın branşları da etkinlikte yer aldı. Etkinlikten elde edilen gelirler Darüşşafaka, TOG, TOÇEV, TED, Türkiye Atletizm Vakfı ve Yanındayız Derneği gibi kuruluşlara bağışlandı.
Koşunun gelenekselleşmesi amaçlanıyor
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak ve kadınların gücünü vurgulamak için bir fırsat yaratan etkinliğin, önümüzdeki yıl ve daha sonraki yıllarda geleneksel hale getirilmesi ve İstanbul’a yeni bir uluslararası spor organizasyonu kazandırılması da hedefleniyor.