Kariyerinde dünya, Avrupa, grand prix ve grand slam şampiyonluğu gibi önemli başarılar bulunan 23 yaşındaki İrem Yaman, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
"Her şeyin başı hayal etmek ve hedef belirlemek." diyen İrem, "Küçükken ne olmak istiyorsun diye sorduklarında olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum dermişim. Çocukluğumdan itibaren olimpiyat şampiyonu olduğumu ve İstiklal Marşı'nı okuttuğumu hayal ediyorum. Tabii bu sonuca ulaşmak için dünya ve Avrupa şampiyonu olmam gerekiyordu. En büyük hedefim için adım adım ilerliyorum." şeklinde görüş belirtti.
"Altın avcısı" lakabıyla bilinen tekvandocu, 15 senelik kariyerine 30 altın madalya sığdırdığını dile getirerek, "Aslında altın avcısı hikayemin özeti bu. Her zaman altın madalya kazanmak istiyorum. Bunun dışında aldığım madalyaları antrenman müsabakası olarak değerlendiriyorum. Tabii ki her madalya çok değerli ama kürsünün en tepesinde başka birinin olmasına ve başka ülkenin marşının okunmasına tahammül edemiyorum." diye konuştu.
Milli sporcu, "Kazandığın en özel madalya hangisi?" sorusuna, "2015'te dünya şampiyonu olduğumda neredeyse 15 yıldır ülkemize bu madalyayı getirebilen bir kadın sporcu yoktu. Kariyerimdeki en büyük zaferdi, tahmin edersiniz ki hayatımda yaşadığım en büyük mutluluktu. Ama 2017'de grand slam şampiyonluğum daha yeni olduğu için galiba unutamadığım zafer olarak onu söyleyebilirim. Aslında her zaferim ve her madalyam benim için çok özel. Çünkü hepsini almak için geçen çalışma süremde yaşadığım farklı zorluklar var. Her birinde unutamadığım anılarım var." yanıtını verdi.
İlk grand slam ve üst üste iki grand prix şampiyonluğu yaşayarak Türk tekvando tarihine geçen İrem, "2017'yi tekvando tarihinin ilk grand slam turnuvasında altın madalyaya ulaşarak tarihi bir başarıyla tamamlamıştım. Seneyi böylesine güzel bir zafer ile kapatınca yeni yıla karşı da çok büyük umutlar besliyor insan. Ama bu başarı bana aynı zamanda kariyerimde kritik bir kırılma anına geldiğimi hissettirdi. Çeyrek finalde, iki olimpiyat şampiyonluğu olan ve bu turnuvanın açık ara favorisi gösterilen İngiliz rakibimi yenmiştim. Bu da artık sene boyunca katılacağım her turnuvada ve olimpiyatlarda favori olduğum anlamına geliyordu. Favori gösterildiğiniz maçlara çıkmak taktiksel olarak çok daha farklı bir hazırlık süreci gerektiriyor. Kendimi yenilemek, rakiplerimin savunmasını kırmak zorundaydım. Sportif başarımı etkileyecek tüm değişiklikleri antrenörüm olan babamın yönlendirmeleriyle yaptım. Senenin başından itibaren hedefim her turnuvadan şampiyon olarak ayrılmaktı. Seneyi, ülkemize 8 altın madalya getirerek kapattım. 2018 yılını ektiğimi biçtiğim bir yıl olarak tanımlayabilirim." diye konuştu.
Sırada Dünya Şampiyonası var
Önlerinde Manchester'da düzenlenecek Dünya Şampiyonası'nın bulunduğunu hatırlatan İrem, "İkinci kez dünya şampiyonu olarak tarihe geçmek istiyorum. Bunun için de çok çalışıyorum. Eksik olan olimpiyat altın madalyama ulaşana kadar tüm turnuvalarda ilkleri başararak üst üste şampiyonluklar yaşamak ve tarihe geçmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Her zaman ilkleri başarmak ve hem Türk hem de dünya spor tarihine adını yazdırmak istediğini belirten milli sporcu, "Hedef bu kadar büyük olunca da motivasyonum daima en üst seviyede oluyor. Annemin bir sözü vardır. Her zaman aklıma o gelir. Pes etmek için bir sürü bahane bulabilirsin ama mücadele etmek için tek bir sebebin bile varsa sakın pes etme." ifadelerini kullandı.
"Taktiğimi ve tekniğimi sürekli yenilemeye çalışıyorum"
İrem, aynı zamanda olimpiyat kota müsabakalarının devam ettiğine işaret ederek, Tokyo 2020'de şampiyon olmak istediğinin altını çizdi.
Bunun için çok çalıştığını söyleyen milli sporcu, "Teknik antrenmanlarım kadar taktiksel antrenmanlarıma da zaman ayırıyorum. Çünkü tüm rakiplerim beni yenmek için çalışıyor. Ben de taktiğimi ve tekniğimi sürekli geliştirip, yenilemeye çalışıyorum." diye konuştu.
İrem, elde ettiği başarılarda antrenörlüğünü yapan babası Hasan Yaman'ın katkısının çok büyük olduğunu dile getirdi.
"Kız çocukları için ilham kaynağı oluyor"
Dünya Tekvando Federasyonu tarafından yılın kadın sporcusu seçilen İrem Yaman,"Tarifi zor bir mutluluk çünkü bu kendi branşımda alabileceğim en üst düzey ödüldü. Yıllardır böyle bir ödülü ülkemize getirebilmeyi çok istiyordum. Çünkü bu ödül kişisel gibi gözükse de aslında uluslararası bir sembol, tekvandonun ülkemizdeki yerini de tüm dünyaya gösteriyor. Gillette Milliyet Spor Ödülleri'nde de yılın en iyi kadın sporcusu seçilmem beni çok gururlandırdı. Bu ödüllerde sene içindeki sportif başarınızın payı elbette çok büyük ama sporcu kişiliğinizin de etkisini yadsımamak lazım. Kendimi iyi anlattığımı ve yaptığım sporun felsefesini temsil edebildiğimi hissettim. Benim için en önemlisi, bu ve benzeri ödüller kız çocukları için ilham kaynağı oluyor, onları hayatta istedikleri her şeyi başarabileceklerine dair cesaretlendiriyor." şeklinde konuştu.
"Zorlukları fırsat olarak görüyorum"
Türkiye'nin önde gelen kadın sporcularından İrem Yaman, "Bilimde, sanatta, iş hayatında hak ettiği noktaya gelebilmek için uğraşan kadınların yaşadığı zorlukların benzerlerini, sporcu kadınlar da yaşıyor." dedi.
İrem, zorlukların kendini motive ettiğini belirterek, "Ne yazık ki ön yargılar hepimiz için var. Önümüze konulan bariyerler, o bariyerleri aşıp başarılı olsanız bile hak ettiğiniz takdiri yeterince göremiyor olmanız... Bunlar hepimiz için geçerli. Ama ben bu zorlukları bir fırsat olarak görüyor, onlardan güç alıyorum. Benim hayattaki en büyük motivasyon kaynağım bana 'Yapamazsın' denilmesi. Bu spor kariyerimde de akademik kariyerimde de hep böyle oldu. Ne mutlu bana, kadınların istedikleri her alanda başarılı olabileceklerini gösterme imkanım var. Yıllar içinde kazandığım madalyaların kişisel başarımdan çok daha fazlasını ifade ettiğini fark ettim. Kadın sporcular olarak başarılarımızla hemcinslerimize umut kaynağı olmalıyız. Kız çocuklarına istedikleri her şeyi hayal edebileceklerini ve hayallerini gerçekleştirebileceklerini göstermeliyiz. Engeller karşısında umutsuzluğa düşmemiz onlara ihanet etmek gibi olur." ifadelerini kullandı.
"Profesyonel sporculuk göründüğünden çok daha zor"
Dünya şampiyonu milli tekvandocu, çocukları profesyonel sporcu olmak isteyen ailelere tavsiyelerde de bulundu.
"Küçük yaşlardan itibaren spor yapmak, fiziksel ve mental olarak sağlıklı, öz güveni yüksek, geleceğe güvenle bakan, sosyal bir birey olmanın temeli." diyen İrem, ailelerden çocuklarını mutlaka spora teşvik etmelerini istedi.
İrem, sporun kazandırdıklarına dikkati çekerek, "Profesyonel sporcu olmasa bile insanın hayatının bir yerinde sporun olması çok önemli. İnsan içindeki gücü fark ediyor, bu gücü doğru kullanırsa okul, iş ve özel hayatında çok daha disiplinli ve başarılı oluyor. Çocukları profesyonel sporcu olmak isteyen ailelere ise çok büyük iş düşüyor. Profesyonel spor kariyeri dışarıdan göründüğünden çok daha zor, o yüzden bireyin yeteneği ve isteği kadar ailesinin desteği de gerekiyor. Çocuklarının elini hiçbir zaman bırakmamalı ama onların kararlarına saygı duymalı ve yeri geldiğinde onları profesyonellere emanet edebilmeliler." şeklinde konuştu.
İrem Yaman'la kısa kısa
En sevdiği kitap: Sol Ayağım
Son gittiği film: Captain Marvel
Hoşlandığı müzik türü: Yabancı pop ve R&B
Spor dışında yapmak istedikleri: Dünyayı gezmek, sosyal sorumluluk projelerinde bulunmak