OLİMPİYAT BÖYLE GEÇTİ

Türkiye, Londra'ya tarihinin en kalabalık sporcu kadrosuyla gitti. Sporcularımızdan beklentiler büyüktü. Ancak işler hiç de istenildiği gibi başlamadı. İlk günlerde umutlarımız öylesine kırılmıştı ki; belki de hiçbirimiz Türk spor tarihinin en büyük başarısına tanıklık etmeye hazır değildik.

NTV Spor 31 Aralık 2012 - 14:09

2012 Londra Olimpiyat Oyunları, Olimpiyat Stadı'ndaki görkemli açılış töreni ile başladı. Görsel bir şölene dönüşen tören büyük beğeni toplasa da fazlasıyla Britanya öğeleri taşıdığı için bazı kesimlerce eleştirildi.  
 
Oyunlar bir sanat eserine dönüştürülen olimpiyat meşalesinin geleceğin sporcuları tarafından yakılmasıyla resmen başladı. Tarihinin en kalabalık kadrosuyla oyunlara katılan Türkiye'nin bayrağını milli voleybolcu Neslihan Darnel taşıdı. Londra 2012 tüm katılımcı ülkelerin kadın sporcu gönderdiği ilk olimpiyat olarak da tarihe geçecekti
 
2 ALTIN, 2 GÜMÜŞ VE 1 BRONZ
Türkiye, Londra'ya tarihinin en kalabalık sporcu kadrosuyla gitti. Sporcularımızdan beklentiler büyüktü. Ancak işler hiç de istenildiği gibi başlamadı. İlk hafta sona erdiğinde sporcularımız henüz madalya alamamıştı.
 
Milli yüzücüler kendi derecelerini geliştirmelerine karşın finale kalmayı başaramamışlardı.
 
Büyük umutlar bağladığımız milli haltercilerimizin de eli boş kalmıştı. Madalya hasretine son veren isim milli güreşçi Rıza Kayaalp oldu. 120 kiloda mücadele eden Kayaalp, Gürcü rakibini yenerek bronz madalyanın sahibi oluyordu. Türkiye'ye Londra'da ilk altın madalyasını tekvandoda Servet Tazegül kazandırdı. 3 yıldan bu yana maç kaybetmeyen Tazegül, finalde de dünya 2 numarası İranlı rakibini yenerek altın madalyanın sahibi oluyordu. Bir diğer milli tekvandocu Nur Tatar ise sikletinde gümüş madalya alarak Türkiye'yi sevindirdi.
 
ASLI VE GAMZE TARİHE GEÇTİ
İlk günlerde umutlarımız öylesine kırılmıştı ki; belki de hiçbirimiz Türk spor tarihinin en büyük başarısına tanıklık etmeye hazır değildik. Ancak milli atletler Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut bir anda her şeyi değiştirdi. Kadınlar 1500 metrede mutlu sona ulaşan Aslı Çakır Alptekin, Türkiye'ye atletizmdeki ilk olimpiyat altınını kazandırdı. Son metrelerdeki atağı ile gümüş madalya da Gamze Bulut'a gidiyordu. Olimpiyat oyunlarının ana spor dalı atletizmde; atletizmin orta mesafedeki gözbebeği 1500 metrede kürsünün zirvesinde artık 2 Türk atlet vardı. Türkiye böylece oyunları 2 altın - 2 gümüş ve 1 bronz madalya ile tamamladı.
 
Nevin Yanıt, Burcu Ayhan ve Neslihan Yiğit ilklerin altına imza attı. Ancak madalya alamasa da tarihe geçen sporcularımız da vardı. Tıpkı Nevin Yanıt gibi...

100 metre engellide Türkiye'yi olimpiyat finalinde temsil eden ilk atletimiz 12.58'lik derecesiyle yarı finalde kırdığı Türkiye rekorunu egale ederek 5. sırayı aldı. Burcu Ayhan da kadınlar yüksek atlama finalinde Türkiye'nin olimpiyat oyunlarındaki ilk yüzü oldu. Merve Aydın ise 800 metre elemelerinde sakatlanmasına karşın gözyaşları içinde bitiş çizgisine ulaşarak oyunların unutulmaz hikayelerinden birinin kahramanı haline geldi. Bir başka başarı hikayesinin kahramanı milli badmintoncı Neslihan Yiğit'ti. Yiğit, Türkiye'ye çok uzak gibi görünen bu spor dalında ülkemizi temsil eden ilk sporcu olmakla kalmadı; ilk maçını da kazandı.
 
VOLEYBOL VE BASKETBOLDA DENEYİMSİZLİĞİMİZİN KURBANI OLDUK
Kadın voleybol ve basketbol milli takımlarımız da ilk kez olimpiyat heyecanı yaşadı. Kadın voleybolcularımız iyi mücadele etmelerine karşın deneyimsizliklerinin kurbanı oldu. Oysa çeyrek final millilerden sadece birkaç puan uzaklıktaydı. Ancak kritik Güney Kore maçında verilen set Filenin Sultanları'nın gruptan çıkmasının önüne geçti. Kadın basketbolcularımız ise çok başarılı bir turnuvayı,, çok daha ileri gidebileceğinin burukluğuyla tamamladı. Grubunda tek yenilgisini şampiyon Amerika Birleşik Devletleri karşısında alan millilerimiz çeyrek finalde Rusya'ya son dakika içindeki hatalarla yenilmekten kurtulamadı.

YÜZME YARIŞLARINDA ABD'NİN BÜYÜK ÜSTÜNLÜĞÜ
Oyunların ilk haftasında her zaman olduğu gibi ağırlık yüzmedeydi. Havuzun hakimi ise Amerika Birleşik Devletleri'ydi. Birleşik Devletler Takımı havuzdan 16 altın - 9 gümüş ve 6 bronz olmak üzere tam 31 madalya çıkardı.
 
Amerikan takımının tek yıldızı olimpiyat tarihinin en çok madalya kazanan sporcusu unvanını eline geçiren Michael Phelps değildi. Birleşik Devletler, havuza bir de kraliçe armağan etti. Henüz 17 yaşındaki Missy Franklin, katıldığı ilk olimpiyatta, 4 altın madalya birden kazandı. 200 metre sırtüstünde dünya rekoru kıran Franklin, Phelps'in emekliye ayrılmasıyla amerikan yüzücülüğünün yeni yüzü olacak gibi görünüyor. Yüzme tarihinde 8'den fazla olimpiyat altını bulunan kadın yüzücü olmadığı gözününe alındığında Franklin'in de Phelps gibi tarihe geçme şansı bulunuyor.
 
Ryan Lochte - Allison Schmitt - Rebecca Soni - Dana Wollmer - Tyler Clary - Katie Ledecky - Matt Grevers ve Nathan Adrian, Birleşik Devletler'in diğer altın madalyalı yüzücüleriydi.
 
Amerika Birleşik Devletleri kadın ve erkeklerde 4 çarpı 100 metre serbestin dışındaki bayrak yarışlarını da kazandı.

EN ÇOK KONUŞULAN İSİMLERİNDEN BİRİ YE SHİVEN
Havuzun çok konuşulan isimlerinden biri de 16 yaşındaki Çinli yüzücü ye Shiven'di.
 
200 ve 400 metre bireysel karışıkta altın kazanan Ye, dünya rekoru kırdığı 400 karışığın son 50 metresini Amerikalı erkek yüzücü Ryan Lochte'den daha hızlı geçince doping suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Ancak test sonuçları Ye'nin temiz olduğunu ortaya koydu.
 
Missy Franklin ve Ye ile birlikte havuza gençlik aşılayan diğer yüzücüler 15 yaşında 800 metre serbest şampiyonu olan Amerikalı Kate Ledecky ve 100 metre kurbağalamada yine 15 yaşında olimpiyat altını kazanan Litvanyalı Ruta Meilutyte'di.
 
Çinli Sun Yang havuzda yıldızı parlayan bir diğer yüzücüydü.

Çinli erkek yüzücü Sun Yang da havuza damga vuran bir başka isimdi. 32 yıl sonra 400 - 1500 metre dublesi yapan ilk yüzücü unvanını alan Sun, 1500 metrede kendisine ait dünya rekorunu da yenilemeyi başarıyordu.

Ranomi Kromowidjojo sprintin yeni kraliçesi oldu. Hollanda ise sprint yarışlarına yeni bir yıldız armağan etti. Ranomi Kromowid-Jojo, kadınlar 50 ve 100 metre serbestte altın madalyaya uzandı.
 
FRANSA COŞTU, AVUSTRALYA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADI
Fransa da son yılların en başarılı olimpiyatını çıkardı. Erkeklerde Yannick Agnel 200 metre - Florent Manaoudu 50 metre serbestte, kadınlarda Camille Muffat 400 metre serbestte altına uzandı.
Fransa 4x100 metre erkek bayrak takımı, Birleşik Devletler'i geride bırakmayı da başardı.
 
Cameron Van der Burgh ve Chad Le Clos ile 2 altın alan Güney Afrika Cumhuriyeti de başarılı bir olimpiyatı geride bıraktı. Yüzmenin süper güçlerinden Avustralya ise sadece kadınlar 4x100 metre serbest yarışında altın alarak büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.
 
PİSTİN HAKİMİ YİNE BOLT
Olimpiyat oyunlarının ana spor dalı atletizm de büyük heyecana sahne oldu. Atletizmde 2 binden fazla atlet, toplam 47 altın madalya için mücadele etti.

Her zaman merakla beklenen sprint dallarında gözler bir kez daha Amerika Birleşik Devletleri - Jamaika çekişmesine çevrilmişti. Jamaikalı atletler Usain Bolt ve Yohan Blake faktörü sayesinde 100 ve 200 metrede rakiplerine büyük üstünlük sağladı. Her 2 dalda da Bolt altın; Blake gümüş madalya kazandı. 100 metre finalinde Justin Gatlin, Birleşik Devletler'e bronz madalya kazandırdı. 200 metrede ise tüm madalyalar Jamaika'nın oldu. Jamaika 4x100 metre erkek bayrak takımı da dünya rekoru kırarak Amerikalı rakiplerini geride bıraktı. Tarihinde ilk kez 400 metre finaline atlet sokamayan Birleşik Devletler, 4 çarpı 400 metre finalinde de Bahamalar'ın arkasında kaldı.

ALLYSON FELİX ABD'NİN SPRİNTTEKİ GURURU
Kadınlarda ise Amerikalı sprinterler Jamaika'ya boyun eğmedi. 100 metre finalini son şampiyon Shelly Ann Fraser Pryse kazansa da 200 metrede Allyson Felix kariyerinin ilk olimpiyat altınını kazanarak Jamaika'nın sprintteki şampiyonluk serisine son verdi. Amerikan 4x100 metre bayrak takımı da dünya rekoru kırarak Jamaika'yı geride bıraktı. 4x400 metre kadınlar bayrakta da zafer Birleşik Devletler'e gitti. Böylece her 2 bayrak takımında da koşan Allyson Felix oyunları 3 altın madalya ile kapattı.
 
Kenyalı David Rudisha 800 metrede dünya rekoru kırarak şampiyon oldu.

Atletizmin yıldızlarından biri de Kenyalı David Rudisha'ydı. Yıldız atlet başından sonuna kadar önde götürdüğü 800 metre finalini dünya rekoru kırarak kazandı.

Grenada'ya ilk olimpiyat madalyasını Kirani James hediye etti. Kirani James 400 metre finalinde tüm rakiplerini arkasında bırakarak,, ülkesi Grenada'ya tarihinin ilk olimpiyat altınını hediye ediyordu.

BRİTANYA'NIN 3 KAHRAMANI
Mo Farah, Jessica Ennis ve Gregg Rudherford Britanya'da ulusal kahraman haline geldi.

Mo Farah ise Pekin 2008'de Kenenisa Bekele'nin yaptığını yaparak önce 10 bin; ardından da 5 bin metrede şampiyon oldu. Farah böylece ülkesinde ulusal bir kahraman haline geldi. Britanya'ya altın madalya kazandıran diğer isimler olimpiyatların yüzü olarak seçilen heptatlet Jessica Ennis ve uzun atlamacı Gregg Rutherford'du.

110 METRE ENGELLİDE LİU XİANG YİNE DRAM YAŞADI
Erkekler 110 metre engelli finali Amerikalı Aries Merritt'in şampiyonluğu ile noktalandı.
Ancak mücadeleye Çin'in madalya umudu Liu Şiang'ın eleme serisinde ilk engele takılarak aşil tendonundan sakatlanması damga vurdu.
 
Belki de bir daha olimpiyatta yarışamayacak Liu'nun sekerek parkuru tamamlamaya çalışması oyunların unutulmazları arasına girdi. Milli atletimiz Nevin Yanıt'ın 5. sırada bitirdiği kadınlar 100 metre engelli finalinde ise favori Sally Pearson ilk olimpiyat şampiyonluğuna ulaştı.
 
1500 METREYE TÜRK DAMGASI
Türk atletler de atletizme 1500 metre finalindeki başarısı ile damga vurdu. Aslı Çakır Alptekin, Türkiye'ye atletizmdeki ilk olimpiyat altınını kazandırırken, Gamze Bulut gümüş madalya aldı.
Bu mesafede erkeklerde şampiyon ise 800 metre elemelerinde yeterince mücadele etmediği için diskalifiye edildikten 24 saat sonra sakatlık bahanesi kabul edilen Cezayirli Tevfik Maklufi oldu.
 
SANCHEZ'İN ALTINI ÖLEN BÜYÜKANNESİNE
Oyunların en özel hikayelerinden birinin kahramanı da Felix Sanchez'di. İlerleyen yaşında favori rakiplerinin arasından sıyrılarak 400 metre engellide altın madalya alan Sanchez, şampiyonluğunu ölen büyükannesine adarken gözyaşlarına hakim olamıyordu.
 
PISTORIOUS TARİHE GEÇTİ
Bir özel hikayeyi de Güney Afrika'lı Oscar Pistorius yazıyordu. Pistorious, olimpiyat oyunlarında mücadele eden ilk ampute atlet olarak tarihe geçti.

RUS ATLETLERDEN 8 ALTIN
Rusya da atletizmde çok başarılı bir olimpiyatı geride bıraktı. Rus atletler Anna Çiçerova ve Ivan Ukhov yüksek atlamada altın madalyaları ülkelerine kazandırdı. Kadınlar 3 bin metre engellide Yuliya Zaripova - kadınlar 400 metre engellide Natalya Antyuk - kadınlar 800 metrede Mariya Savinova - kadınlar çekiç atmada Tatyana Lysenko - kadınlar 20 kilometre yürüyüşte Elena Lashmanova ve erkekler 50 kilometre yürüyüşte Sergey Kiryapkin şampiyon oldu.

KENYA BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADI
Kenya atletizm başantrenörünün olimpiyat oyunları öncesi yaptığı 12'si altın 36 madalyalık tahmini ise tutmadı. Kenya 2'si altın 11 madalya ile yetindi. Etiyopya erkeklerde üstünlüğü Mo Farah'a kaptırsa da kadınlarda 5 bin metrede Trüneş Dibaba 10 bin metrede de Meseref Defar ile altın madalyaya uzandı. Jamaika, Londra'daki 12 madalyasının tamamını pistlerden çıkardı.
Atletizmde en fazla madalyayı ise 9'u altın toplam 29 madalya ile Birleşik Devletler topladı.
 
POTADA ABD'NİN YİNE BİLEĞİ BÜKÜLMEDİ
Olimpiyat oyunları sporcuların bireysel madalya mücadelesi kadar takım savaşına da sahne oldu.
 
Basketbolun süper gücü Amerika Birleşik Devletleri, hem erkekler hem de kadınlarda şampiyon oldu. NBA yıldızlarından oluşan erkek takımı finalde kadrosunda birçok NBA oyuncusu bulunan İspanya'yı yenerek mutlu sona ulaştı. Bu galibiyetle takımı Pekin 2008 ve 2010 Dünya Şampiyonası'nda da altına taşıyan ünlü koç Mike Krzyzewski 'nin görevi de son buldu.
 
Atina 2004'te altını Arjantin'e kaptıran Birleşik Devletler, NBA oyuncularının olimpiyatta mücadele etmeye başladığı 1992 Barcelona'dan bu yana oynadığı 63 maçın 62'sini kazanmış oldu.
 
Amerikan Kadın Basketbol Takımı da zorlanmadan şampiyonluğa ulaştı. Finalde Fransa'yı farklı yenen Amerikan takımı böylece üst üste 5. olimpiyatta da yenilgi almadan şampiyonluğa ulaştı.
 
Amerikan Kadın Basketbol Takımı'nın olimpiyat oyunlarında 41 maçlık rekor galibiyet serisi bulunuyor.
 
ABD FİLEDE SINIFTA KALDI
Basketbolda rakip tanımayan Birleşik Devletler voleybolda ise hüsran yaşadı. Erkeklerde Pekin 2008'deki şampiyonluk unvanını korumak için mücadele eden Amerika, çeyrek finalde İtalya karşısında 3-0'lık beklenmedik bir yenilgi aldı ve elendi. Finalde ise Brezilya ile Rusya karşı karşıya geldi. Rusya 2-0 geriye düşmesine karşın güçlü rakibini 3-2 yenerek 1980'in ardından ilk kez olimpiyat şampiyonu oldu. Birleşik Devletler'in voleybol kadınlarda ilk olimpiyat şampiyonluğu hayalleri de suya düştü. Yenilgi almadan finale kadar ilerleyen Amerika, grup sürecinde yendiği son şampiyon Brezilya'ya ilk seti çok rahat kazanmasına karşın 3-1 boyun eğmekten kurtulamadı.
 
FUTBOLDA MEKSİKA VE ABD ŞAMPİYON
Futbol erkeklerde ise sürpriz bir şampiyon çıktı. İspanya ve Büyük Britanya gibi favorilerin erken elenmesiyle herkes Brezilya'nın şampiyon olmasına kesin gözle bakıyordu. Kadrosunda henüz Avrupa'da forma giymeden Messi ve Ronaldo ile kıyaslanan Neymar'ın yanısıra Hulk, Marcelo, Oscar, Lucas, Leandro gibi oyuncular bulunan Brezilya, ilk kez şampiyon olma umuduyla çıktığı finalde Meksika karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Maçı 2-1 kazanan Meksika ilk kez olimpiyat şampiyonu oldu. Kadınlarda ise son dünya şampiyonu Japonya'yı 2 - 1 yenen Amerika Birleşik Devletleri üst üste 3. kez olimpiyat şampiyonluğuna ulaştı.
 
TAKIM DALLARINDA HEYECAN BÜYÜKTÜ
Hentbolda erkeklerde altın madalya bir kez daha Fransa'ya gitti. Finalde İsveç'i yenen Maviler, olimpiyat oyunlarında şampiyonluk unvanını koruyan ilk takım olarak tarihe geçti. Kadınlarda ise favori Norveç, final maçında Karadağ'ı yenerek altın madalyanın sahibi oldu. Çim hokeyinde erkeklerde altın madalya finalde Hollanda'yı 2-1 yenen Almanya'ya gitti. Kadınlarda ise Hollanda şampiyonluğu bırakmadı. Hollandalı kadınlar finalde Arjantin'i 2-0 yenerek ülkelerine altın madalya kazandırdı. Erkekler su topunda final maçı Hırvatistan ile İtalya'yı karşı karşıya getirdi. Havuzdan 8-6 galip ayrılan Hırvatistan olimpiyat şampiyonu oldu. Su topu kadınlar finalinde ise gülen taraf İspanya'yı 8-5 yenen Amerika Birleşik Devletleri'ydi.
 
YAŞAYAN EFSANELER
Londra olimpiyat oyunlarına çok özel 2 sporcu bir kez daha damga vurdu. Usain bolt ve Michael Phelps... Londra'da yine onlar konuşuldu. 4 yıl önce Pekin'de katıldığı 8 dalın tamamında altın madalya alarak rekor kıran Phelps, Londra'da bir kez daha tarihe geçti. Yüzme yarışlarına yavaş başlayan Phelps vatandaşı Ryan Lochte'nin gölgesinde kalacak gibi görünüyordu.
 
Ancak ilk 2 bireysel yarışta geçilse de daha sonra katıldığı 4 yarışta da altına uzandı. 100 metre kelebek - 200 metre bireysel karışık – 4x200 metre serbest ve 4x100 metre karışıkta mutlu sona ulaşan Phelps, böylece olimpiyat oyunları tarihinin en çok madalya kazanan sporcusu unvanını efsanevi Sovyet cimnastikçi Larisa Latnina'dan devraldı.
 
Parlak kariyerini 18'i altın 22 olimpiyat madalyası ile noktalayan Phelps, aynı zamanda oyunlar tarihinin açık farkla en fazla altın madalya kazanan sporcusu. Phelps'in 18 altınına karşılık olimpiyat tarihinde 9'dan fazla altın madalyası bulunan başka bir sporcu bulunmuyor. Ve Usain Bolt...
 
Pekin 2008'de atletizm dünyasına fırtına gibi girdikten sonra 2009'da kendisine ait dünya rekorlarını alt üst eden Bolt'a Londra 2012 öncesi bazıları şüpheyle yaklaşıyordu. Bir yıl önce Dauge'daki dünya Şampiyonası'nda hatalı çıkış yaptığı için 100 metredeki şampiyonluk unvanını Yohan Blake'e kaptıran Bolt, oyunlardan hemen önce Jamaika seçmelerinde hem 100 hem de 200 metrede vatandaşına geçilmişti. Ancak Bolt, "Yaşayan Efsane" olmak amacıyla gittiği Londra'da bir kez daha tüm sprinterlerin önünde olduğunu gösterdi. 100 metre ve 200 metrede rakiplerine hiç şans tanımayan Bolt, Jamaika bayrak takımının 4x100 metrede dünya rekoru kırmasında da büyük pay sahibiydi.
 
Artık birçokları Bolt'u tıpkı onun istediği gibi, "Yaşan bir Efsane" ve atletizm tarihinin gelmiş geçmiş en büyük sprinteri olarak görüyor. Jamaikalı atlet üst üste 2 olimpiyatta 100 ve 200 metrede şampiyon olmayı başarabilen ilk sprinter olarak tarihteki yerini aldı.
 
MADALYA SAVAŞINDA ABD ÇİN'İ GEÇTİ
Pekin Olimpiyat Oyunları'nda 51 altın madalya kazanarak madalya sıralamasının zirvesinde yer alan Çin Halk Cumhuriyeti, en büyük rakibi Amerika Birleşik Devletleri ile bu kez tarafsız bir ülkede karşı karşıya geldi.
 
İlk hafta boyunca Çinli sporcular madalya sıralamasının sürekli zirvesinde yer aldı. Ancak atletizm yarışmalarının başlamasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri üstünlüğü eline geçirdi. Olimpiyatlar sona erdiğinde Birleşik Devletler'in 46'sı altın 104 madalyası, Çin'in ise 38'i altın 88 madalyası vardı.
 
Birleşik Devletler'in yeniden madalya sıralamasının zirvesine çıkmasında kadın sporcularının büyük payı var. Tarihinde ilk kez olimpiyat oyunlarına erkeklerden çok kadın sporcu götüren Amerika'ya 46 altının 29'unu kadın sporcuları kazandırdı. Okçuluktan güreşe, Amerikalı sporcular 21 ayrı spor dalında madalya kazandı. 104 madalyanın 60'ı ise yüzme ve atletizmde geldi. Birleşik Devletler dünya sporuna yüzmede Missy Franklin, cimnastikte Gabby Douglas gibi yeni yıldızlar da armağan etti.
 
Birleşik Devletler'in olimpiyat şampiyonu kadınlarından biri de teniste Serena Williams'tı.
 
Çin Halk Cumhuriyeti ise badminton ve masa tenisi gibi üstün olduğu dallarda yine rakiplerine şans tanımadı. Ancak Çinli sporcular atlama ve cimnastikte Pekin'deki başarıyı elde edemedi.
 
Atlamada Çinli sporcularla boy ölçüşmek için risk alarak daha zorlu atlayışlar deneyen rakipleri 2 altını geri aldı. Pekin'de toplam 9 altın madalya alan Çinli cimnastikçiler Londra'da ise 4 altında kaldı.
 
Pekin'de halterde alınan 8 altına karşılık Çinli sporcular Londra'da 5 altınla yetindi. Büyük Britanya da ülkesinde düzenlenen olimpiyat oyunlarında madalya patlaması yaparak 3. sırayı aldı. Britanya'nın en başarılı olduğu dallar kürek ve bisikletti. Kürekte 4'ü altın 9 madalya çıkaran Britanyalı sporcular bisiklette de rakiplerine şans tanımadı. Son Fransa Turu şampiyonu Bradley Wiggins'in yol yarışı zamana karşı bireysel sprintte açtığı kapıdan açılış töreninde Britanya bayrağını taşıyan Sir Chris Hoy girdi.
 
Hoy, Londra'da 6. Olimpiyat şampiyonluğuna ulaşarak Büyük Britanya'nın en çok olimpiyat altını kazanan sporcusu unvanını eline geçirdi. Atletizmde de Mo Farah, Jessica Ennis ve Gregg Rutherford ülkelerinin yüzünü güldürdü.
 
Teniste Andy Murray de ülkesine olimpiyat altını kazandırmayı başardı. Rus sporcular da kötü başladıkları olimpiyat oyunlarını iyi bitirdi. Son günlerde üst üste alınan altınlarla Rusya madalya sıralamasını 4. basamakta bitirdi.

Atletizmin yanı sıra güreş ve boks gibi dallarda da başarılı olan Rus sporcular judonun doğum yeri Japonya'ya da büyük bir hezimet yaşattı. Japonya, tarihinde ilk kez erkeklerde altın madalya alamadı. Sovyetler Birliğinin çöktüğü günden bu yana madalyaya hasret Rus sporcular ise 3 altın - 2 gümüş ve 1 bronz madalya kazandı. Halterde büyük atılım yapan Kazakistan, Londra'da 7 altın madalya kazandı. Halterin yanısıra güreşte de etkili olan İran ise ilk atletizm madalyasını kazandığı Londra'dan 4'ü altın olmak üzere 12 madalya çıkardı.

KAPANIŞ DA GÖZ KAMAŞTIRDI
Oyunlar tıpkı açılışta olduğu gibi görkemli bir törenle son buldu. Müzik ve dans gösterisine dönüşen törenle birlikte sporcular 4 yıl sonra Rio'da yeniden biraraya gelmek üzere Londra'ya veda etti.