"Uzun zamandır üzerinde konuşulan Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Yasası'na neden düzenleme yapılma ihtiyacı duyuldu?" sorusuna Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu şu yanıtı verdi,
"Türkiye her şeyden önce Türkiye, eski Türkiye değil. Pek çok açıdan gelişen ve iddiası olan bir ülke. Sporda da, sadece futbolda değil her branşta ciddi gelişmeler var. Daha önce sporcu dahi gönderemediğimiz branşlar vardı. Artık buralarda madalya alıyoruz. Çok farklı boyutlardayız artık. Spor ciddi bir endüstri, 2022 rakamlarına göre 600 milyar Dolar'lık bir endüstri. En ciddi düzenlemelerle rekabet gücü yüksek düzeylere taşınması gerekiyor. Bir taraftan performans olarak gelişirken, diğer taraftan tabana yayılırken; tesisleşmeyle ilgili bunun hiçbir örneği yok.
Türkiye tüm branşlarla ciddi bir meydan okumayı gerçekleştirdi. Lisanslı spor sayımız. Branşlardaki çeşitlilik, ilgi... Varolan mevcut düzenlenemeler... Bu konunun, bu düzenlemelerle gidemeyeceğini bizlere gösteriyor. Yeni Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası; bununla ilgili kamuoyunda tam oluşmadı. Bu bir futbol yasası değil. Tüm sporu içinde barındıran, sporun tüm paydaşlarını içine dahil eden, her şeyi bir çerçeve olarak, net bir şekilde gündeme taşıyan, Türk sporu için yeni bir meydan okuma.
Türkiye'nin 1945'ten beri konuşulan bir konu. Bunun en sonuncusunu 2019'da gerçekleştirdik. "Türkiye'nin bu hayalini gerçekleştireceğiz" dedik. Bunu hep birlikte ülke olarak önümüze koyacağız. Artık bu bedene bu gömlek dar geliyor. Bir boşluk süreci. Kulüplerin durumu hepimizin malumu. Bir gereklilik. Çok uzun süreli bir çaba. Bu çabayı kanunla birlikte yasalaştırdık. 1945'ten beri 6 çalıştay var. Türkiye, sayılı veledromlarından birini gerçekleştirdi. Önümüzdeki günlerde Konya'da açılışını yapacağız. Yasal anlamda hiçbir boşluğa tahammülümüz yoktu. Parlamentonun mutabakatıyla bunu çıkardık.
Türkiye'nin 1945'ten beri konuşulan bir konu. Bunun en sonuncusunu 2019'da gerçekleştirdik. "Türkiye'nin bu hayalini gerçekleştireceğiz" dedik. Bunu hep birlikte ülke olarak önümüze koyacağız. Artık bu bedene bu gömlek dar geliyor. Bir boşluk süreci. Kulüplerin durumu hepimizin malumu. Bir gereklilik. Çok uzun süreli bir çaba. Bu çabayı kanunla birlikte yasalaştırdık. 1945'ten beri 6 çalıştay var. Türkiye, sayılı veledromlarından birini gerçekleştirdi. Önümüzdeki günlerde Konya'da açılışını yapacağız. Yasal anlamda hiçbir boşluğa tahammülümüz yoktu. Parlamentonun mutabakatıyla bunu çıkardık.
2019'daki çalıştayda bütün spor camiasına "Buyrun gelin" dedik. Herkesi davet ettik. 457 kişi katıldı. 175 kulüp temsilcisi katıldı. 91 federasyon temsilcisi katıldı. 150 saatten fazla oturum gerçekleşti. 95 kişi bakanlığımızı temsil etti. 10 raportör, gönüllüler, 20'ye yakın. 50'ye yakın basın ve hukuk temsilcisi vardı. Herkes 5 gün boyunca eteğindeki taşları döktü. Detaylı sunumlar yapıldı. Bu çalıştayı özgün kılan tüm katılımcıları kutluyoruz.
6 çalıştay sonuç raporu var. Bu yolu açtık. Bu anlamlı yasanın çıkmasında her şeyden önce sayın Cumhurbaşkanımızın büyük desteği var. Parlamentomuz. Başta sporcu milletvekillerimiz olmak üzere tüm partilerin mutabakatı var. Önceki bakan arkadaşlarımın çabası var. Ülkemize, milletimize ve spor camiasına hayırlı olmasını diliyorum.
Çalıştay'ın çıktıları çok önemli. Adil rekabet sistemi, dengeli yönetim süreçlerinin ortaya konulması lazım. Sporcuların sosyal güvenlik haklarının korunması lazım. Temeli sağlam olması lazım ki bina sağlam olsun. Sizler zemini çürük başlarsanız bu iş yürümez. Hukuki alt yapı olmazsa olmazıydı.
Yine çalıştayda ikinci tema, finansal durumla ilgili yaklaşımların ortaya konulmasıydı. Altyapısıyla, sponsorluklarla ve spora teşvikin artırılması, bütçe yönetimi, şeffaflık gibi konular var. Üçüncü ana tema idari anlamdaki boşlukların artık rekabet gücün yükseltilmesiydi. Kurullar arası iletişim, yönetim anlayışı, medya halkla ilişkiler konuşuldu. Şeffaf yönetim, sorumluluk ilkeleri, denetlenebilirlik ve etkin insan kaynakları.
Bu yasa her tür eksiğimizi en sağlam standartlarda ortaya koyuyor. Eskiden tescili İçişleri Bakanlığı yaparken, artık bunu Gençlik ve Spor Bakanlığı yapıyor. Eskiden iki tescil vardı, şimdi tek tescil. Dernekler ve Ticaret Kanunu'na gidip geliniyordu. Artık tek bir Spor Kanunu var. Kendine özgü bir çalışmanın içerisinde değerlendiriliyor. Bu yasa spor dernekleri ve federasyonlara dikilmiş özel bir elbise. Eskiden spor kulüpleri Güvercin Sevenler derneğiyle aynı statüdeydi. Derneklerin ticari kazanç elde etmesi için bir limit var. Spor kulüpleri, yeni yapıyla birlikte profesyonelliği ve kanunun arkadan dolanılmasını ortadan kaldırıyor. Kulüpler, Dernekler Statüsü'ndeyken, Spor AŞ de kurulabiliyordu."
"Kulüpler statülerini ne zamana kadar değiştirmesi gerekiyor?" sorusuna ise Kasapoğlu, "Geçiş süreci başladı. Bu konuda aydınlatıcı çalışmalarla kulüpleri ve federasyonları desteklemeye devam edeceğiz." yanıtını verdi.
Denk bütçe konusunda ise Mehmet Kasapoğlu, "Geliri belli, gideri belli değil. Yıllardır konuşuluyor. Başkan harcama yapar gider, yeni başkan borçlarla devam eder. Borçlar büyür de büyür. Artık herkes kendi dönemindeki borçlardan sorumlu. Deftere yaz, başkası gelsin ödesin" artık yok. Bütçeyi yaparken de gelirinin yüzde 10'undan fazla bir ödeme yapamaz. Bu anlamda başarıların, alt yapının sürdürülebilirliği esas konu" ifadelerini kullandı.
YASAYA ELEŞTİRİLER KONUSU
"Denk bütçe ve yöneticilerin kendi dönemlerindeki borçlardan sorumlu olması konusunda eleştiriler için ne diyorsunuz?" sorusunu üzerine Gençlik ve Spor Bakanı, "Kulüplerin içinde bulundukları durum itibariyle adım atmalarının mümkünatı yok. Borçluluk kronik hale gelmiş. 4 kulüp, 15.08 milyar TL borçlu. Bu 2022 borcu. 7 ayda bu küluplerin borcu 17.8 milyar TL'ye geliyor. Bunun neresinde artık bir hareket etme marjı kalmış? Neresinde umut görüyorsunuz? Bu yasayla artık günü kurtarmak değil, geleceğe yönelik basiretli bir şekilde vizyoner bir ruhla adım atma yolunu açıyoruz." diye yanıtladı.
Yöneticilerin dönemlerindeki borçlardan sorumlu olması konusunda eleştirilerin geldiğinin hatırlatılması üzerine de Kasapoğlu, "Türkiye'de her alanda başarılı yöneticiler var. Sporda da var. Yurt dışında yöneticilik yapan çok başarılı isimler var. Teknik anlamda başarılı arkadaşlarımız var. Şirketleri yönettikleri gibi kulüpleri ve sporu da yönetecek pek çok kişinin var olacağına inanıyorum. Bir sorumluluk ruhuyla yöneticilerin işinin daha açıklanabilir olacağına inanıyorum.
Çok başarılı iş adamlarımız var. Dünyada rekabet gücü yüksek iş adamlarımız var. İş adamı-spor yöneticisi ayrımı yapmaya da gerek yok. İnanıyorum ki; bu yasanın ışığında bu süreçler devam edecek. Sadece kulüpler için değil tüm branşlar için. Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasasının önemli bir milat ve açılım olduğuna inanıyorum." açıklamalarını yaptı.
Bu düzenlemenin, kulüplerin yabancılara daha kolay satılmasını sağlayıp sağlamayacaağı yönündeki soruya da Kasapoğlu, "Daha önce de yabancılara satış konusunda bir engel söz konusu değildi. Bu yasada da engel değil. Aslolan kulüplerin genel kurullardaki yetkisi. Bu yine devam edecek. Gelişen kulüplerin durumu, bu anlamdaki şeffaflığı, mali tabloların daha anlaşılırlığı, kulüplerin yabancı yatırımcılar için daha cazip hale getirebilir." yanıtını verdi.
Sporun özerk yapısına engel eleştirileri için de Kasapoğlu, "Bu anlamda ne bir müdahale, ne de sporun ruhuna aykırı bir uygulama söz konusu. Sporun özerkliğine müdahale çabasının karşısında önce biz dururuz. Spor çok özgün bir ruh gerektiren bir olgu. Sporun birleştiren ve dönüştüren yönü. Biz her zaman sporun ve sporcunun yanında devlet olarak, son 20 yıldaki yaklaşımımızla Türkiye'de bir spor desteği. Spora verilen desteğin ikinci bir örneğini görmek mümkün değil. Geçen yıl Barcelona, Milan, Real Madrid futbolcularını satmak zorunda kaldı. Neden? Finansal düzenleme gerektiği için. Dünyanın sayılı kulüpleri dahil bu anlamda bir çabaya girdi. Biz bu anlamda düzenleme ve çalışmalarımızla, hiçbir ülkenin gerisinde değiliz. Bağımsız çalışma ruhuna müdahale konusunda bir çabamız olmadı ve olmaz da" ifadelerini kullandı.
Bir federasyonda en fazla 3 dönem başkanlık maddesi neden getirilmesiyle ilgili olarak da Mehmet Kasapoğlu, "Yöneticilikte sınırlamalar her alanda var. Absürd bir düzenleme yok" demekle yetindi.
"19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı var. İki yıl kutlamayamamıştık. Bu yıl nasıl bir kutlama programı var?" sorusu üzerine de Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu şu yanıtı verdi,
"Pandemiye rağmen bu coşkudan hiç geri dönmedik. Millet olarak 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı dolu dolu kutlayacağız. Çok sürpriz programlar olacak. Sporla ve gençlerle ilgili, sanat ve kültür, sportif çalışmalarla ilgili çalışmalarımız olacak. İstanbul'da Dünya Boks Şampiyonası başladı. Önümüzdeki aylarda İslami Dayanışma Oyunları, Dünya Göçebe oyunları... Bunlar önemli organizasyonlar. Cuma günü Anıtkabir ziyaretiyle 19 Mayıs kutlamalarımız başlayacak. Türkiye'in dört bir yanından gelen gençlerle kutlamaları yapacağız. Her ili üç genç temsil edecek.
Gençlik kamplarımız çok heyecan veren projelerimizden bir tanesi. 4 bin gönüllü genç son rötuşları yapıyor. Pandemi de maalesef kamplarla ilgili bir takım sınırlamalara gittik. Bu bir yıllık süreçte doğa kamplarımız, tematik kamplarımız vardı, bu kampların sayılarını arttırdık. Binlerce gencimizi oralarda eğitim gördü. Cudi Dağı'nda artık raket sesleri var. Uluslararası tenis turnuvası orada düzenlenecek. Bu bir meydan okumadır. İşte bu meydan okumayı sizlerin de desteğiyle yapacağız."