"Yeni adaylık için henüz bir çalışmamız yok"

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Olimpiyat Oyunları süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Olimpik harekete olan inancını korumaya, geliştirmeye, güçlendirmeye devam edeceklerini belirten bakan Kılıç, doping konusunda sıfır tolerans ilkelerinde kararlı olduklarının altını çizdi. Suat Kılıç, olimpiyata yeni adaylık konusunun 2015 yılının ikinci yarısında belli olacağını ifade etti.

NTV Spor 09 Eylül 2013 - 14:35

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nın ev sahipliği hakkının final oylamasında Japonya'nın başkenti Tokyo'ya verilmesini değerlendirdi.
     
Gençlik ve Spor Bakanlığı binasında gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Suat Kılıç,  2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylık sürecinin geride kaldığını hatırlatırken, Türkiye'nin bir spor ülkesi olma yönündeki kararlılıklarının devam ettiğinin altını çizdi.
     
Türkiye'nin 2020 Olimpiyat Oyunları adaylık sürecinin 13 Ağustos 2011 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylık dilekçesine attığı ilk imza ile başladığını aktaran Bakan Kılıç, şunları kaydetti:
     
"Geçen 2 yıllık zaman diliminde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin, Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda çalışmalarına hep birlikte tanıklık ettik. Hangi proje ve projeksiyonları hayata geçirebileceğimizi hem Türkiye'ye hem de dünyaya kanıtladık.Tokyo'nun seçilmesiyle süreç şekillendi. Bu bizim 5. adaylığımızdı ve bunda Türkiye en yüksek performansını ortaya koydu. Geriye dönüp baktığımızda, olimpiyat tutkumuzu büyük bir hayranlıkla takdir etmemiz gerektiğine inanıyorum. Türk toplumu olimpik ruha, İstanbul halkı olimpiyat felsefesine büyük bir tutkuyla sahip çıktı. Ev sahibi olmak isteyen değil, adeta olimpiyatın doğduğu bir ülke gibi büyük bir tutku, heyecan ve istek toplumun bütün katmanlarına egemen oldu."
     
Arjantin'e giderken bıraktıkları Türkiye ile Arjantin'e vardıktan sonra fark ettikleri Türkiye'nin çok farklı olduğunu anlatan Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
     
"Giderken hissedemediğimiz bir şeyi, Arjantin'e gittikten sonra sosyal medyadan takip ederken fark ettik. Gördük ki Türk toplumu bütün katmanlarıyla, tüm kesimleriyle olimpik hedeflere inanmış, marjinal ve sınırlı bazı çevreler dışında olimpiyatı gerçekten gönülden, aşkla istemiş, benimsemiş. Bunun üzerine, Arjantin'de yaptığım bir açıklamada ifade ettiğim gibi, hayata hangi pencereden bakarsak bakalım, gündelik olaylara, siyasi konulara hangi pencereden bakarsak bakalım, olimpiyatlara bakış açımız aynıdır. Bakış açımızdaki bu örtüşme, Türkiye'ye önümüzdeki yıllarda çok daha büyük eserler, değerler ve katkılar kazandıracaktır."
     
"OLİMPİK HAREKETE OLAN İNANÇ, GÜÇLENEREK DEVAM EDECEK"
Yaşadıkları büyük heyecanı iki gün öncesi itibarıyla geride bıraktıklarını söyleyen Suat Kılıç, emeği geçen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ederken, sözlerini şöyle sürdürdü:
     
"2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na adaylık dilekçesini verirken ifade ettiğimiz bir cümle vardı; 'Biz sadece olimpiyatın 5 halkasını Türkiye'ye getirmek için bu yola çıkmadık. 700'e yakın uluslararası spor organizasyonu gerçekleştirdik, sadece olimpiyatlar kaldı. Onu da gerçekleştirelim' gibi kısır bir hedefle çıkmadık bu yola. Biz olimpiyat adaylık yoluna çok geniş bir proje anlayışıyla çıktık. Olimpiyat hedefine, 2023 Türkiye'sinin, yani cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümününün büyük vizyon projelerinden biri nazarıyla çıktık. Cumhuriyetimizin 90. yılında bu heyecanı yaşarken, 100. yılında sportmen, sağlıklı, sporu hayatın öznesi haline getirmiş 10 milyonlarca gencin omzunda yükselecek yeni bir cumhuriyet hayaliyle yola çıktık. Olimpiyat adaylığı, olimpik harekete bakışımızın tek parametresi değildir. Olimpiyat adaylığımız dün itibarıyla geride kalmıştır ama Türkiye, olimpik harekete olan inancını bugünden itibaren de korumaya, geliştirmeye, güçlendirmeye devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, olimpiyata aday olurken, Türkiye'nin bir spor ülkesi olması yönünde kuvvetli bir vizyon ortaya koymuştur. Adaylığımz dün itibarıyla geride kalmıştır ama Türkiye'nin bir spor ülkesi olması vizyonundan hiçbir şey eksilmeyecek, bilakis bu vizyon güçlenerek yol almaya devam edecektir."      
    
"YASAKLI MADDELERE İLGİSİZ KALANLAR BEDELİNİ ÖDER"
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nın ev sahipliği hakkının final oylamasında Japonya'nın başkenti Tokyo'ya verilmesini değerlendirdiği toplantısında, özellikle doping konusunda daha ağır yaptırımlara gidileceğini vurguladı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı binasında gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Suat Kılıç, önlerindeki dönemin Türk sporu açısından doping konusunda "sıfır tolerans" kararlılığını sürdürdükleri yıllar olacağını belirterek, "Buenos Aires'teki sunumda da ifade ettiğim üzere, yaklaşımımız 'temiz spor'dur. Türk sporunu yasaklı maddelerden temizleme konusundaki kararlılığımızdan asla geri durmayacağız. Hangi federasyon, hangi kulüp ve hangi teknik adam ilgisiz kalırsa, bedelini öder. Hangi sporcu bile bile lades derse, bedelini tereddütsüz biçimde öder" diye konuştu.

Doping konusuyla ilgili kararlı tutumlarını, birkaç yıldır oluşturdukları politika çerçevesinde zaten taviz vermeksizin sürdürdüklerini aktaran Bakan Kılıç, şöyle devam etti:

"Aylar önce Halter Federasyonu Başkanı görevden çekildi ve 32 sporcu cezalandırıldı. Aylar önce yine Atletizm Federasyonu Başkanı görevden çekildi ve 32 sporcusu cezalandırdı. Önümüzdeki aylarda gerekirse yeni yasalar da çıkararak, sadece sporcuyu değil, silsile içerisinde dopinge, yasaklı maddeye ulaşmasına neden olan herkesi cezalandırma yönüne gideceğiz. Yasaklı maddelerin Türkiye'ye girişini, satışını, erişimini kolaylaştıran herkes bunun bedelini ödeyecek. Yasaklı maddelerle ilgili trafik oluşturan ve geçiş kolaylığı sağlayan herkes de bunun bedelini ödeyecek. Biz meseleye sadece madalya ve anlık başarı çerçevesinde yaklaşmıyoruz. Bizim için spor her şeyden evvel sağlıklı milyonların yetişmesine yönelik en önemli köprüdür. Buna mukabil doping bir zehirdir. Yani cumhuriyetimizin 100. yılını emanet etmeyi planladığmız nesillerin takatini yok eden bir zehir. Doping fıtrata aykırı, yaradılış kanunlarına ters, insanı olduğundan başka bir şey yapmaya yönelik, hariçten bir müdahaledir. Bugüne kadar hükümetimizin yaklaşımı buydu, bugünden sonra da yaklaşımı budur. Olimpik olmayan müsabaka ve spor etkinliklerinde de, en son Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri örneğinde de gördüğünüz gibi, yasaklı madde kullanımına kesinlike göz yumulmayacak."

"EĞER İSTANBUL KAZANSAYDI, TARİHİN EN GÖRKEMLİ OLİMPİYAT OYUNLARI OLACAKTI"
Suat Kılıç, Türkiye'nin son 6 olimpiyat oyunlarının 5'ine aday olduğunu hatırlatırken, şu ifadeleri kullandı:

"Çok iyi bir hazırlık döneminden geçtik. Diğer aday kentlerin hiçbirinden eksik bir hazırlık sergilemedik. Hep 'daha fazla ne yapabiliriz' diye sorduk ve ne gerekiyorsa yaptık. Eksik varsa tamamladık. Kadromuza katmamız gereken biri varsa, hiç tereddüt etmedik hemen aramıza aldık. Seyahatleri, projeleri, kaynakları, tesisleri ulaşım planlarını ve olimpiyat köyünü buna göre planladık. Tüm hazırlıklarımızı, İstanbul'da mükemmel bir olimpiyat oyunları organizasyonu gerçekleştirmek üzerine inşa ettik. Eğer kazanan İstanbul olsaydı, emin olun tarihin en görkemli, en fantastik, en etkileyici olimpiyat oyunlarını icra etmiş olacaktık ama 2020'de kısmet değilmiş."

İstanbul'un, daha önceki tüm adaylıkları içinde ilk kez finalde yarıştığını hatırlatan Bakan Kılıç, ilk turda ikinci oylamada alınan 49 oyun ve final oylamasında alınan 36 oyun büyük önemi olduğuna değinerek, şunları dile getirdi:

"Olimpik hareket, İstanbul'un birinci turdan ikinci tura çıkmasına 49 oyla destek vermiştir. Bu, her Türk'ün, Türkiye'yi seven herkesin gurur duyması, iftihar etmesi gereken bir başarıdır. İkinci tura olimpik hareketin 49 üyesinin oyuyla çıkmak, oy kullananların 49'unun İstanbul'u finalde yarıştırma arzusu ve başa oynatma iradesi, İstanbul'un olimpiyat yapabilir bir kent olduğunun teyididir. İstanbul'un güçlü bir hikayeye sahip olduğunun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin ve Türk olimpik hareketinin vaad ettiklerini yerine getirebilecek vizyona, güce, performansa, kapasiteye ve samimiyete sahip olduğunun apaçık bir teyididir. Finalde aldığımız 36 oy da İstanbul'a verilen değerin, önemin ve kapasite teyidinin apaçık bir ifadesidir. Üzülmüş olabiliriz, elbetteki üzüleceğiz. Söz konusu Türkiye ve aday İstanbul olduğunda, hedefimiz final müsabakasına katılmak değil, finalde kazanmaktır. Ama üzülmüş olmamıza rağmen, bize canla başla, büyük bir samimiyetle destek veren, oy veren, inancını sergileyen ve 'İstanbul yapabilir' iradesini oylarıyla ortaya koyan Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyelerine elbette ki Ankara'dan da bir kez daha teşekkür ediyorum."

"Olimpik harekete inanan tüm federasyonlara, sporcularımıza, yine olimpik harekete inanarak destek veren, istisnalar hariç, medyamıza, olimpik yazarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum" diyen Kılıç, "Büyük destek sağlayan sponsor kuruluşlarımıza ve sahiplerine teşekkürlerimizi bir kez daha ifade ediyorum. Türkiye spor yolunda, olimpik hareket yolunda canla başla çalışmaya devam edecek. Dün olimpiyata adaydık, bugün olimpiyatta başarıya adayız. Bu, gerçekleştirilebilir bir hedef. Hükümetimizin bütün katmanlarıyla destek verdiği bir hedef. Bu hedefi sağlamak için tüm imkanlar bir kez daha seferberdir" ifadelerini kullandı.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, basın toplantısında daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.