Kariyerini Çin'de sürdüren Beşiktaş'ın eski yıldızı Anderson Talisca, İHA'ya konuştu. Brezilyalı futbolcu röportajında, gelecekte Türkiye'ye geri dönmek istediğini söyledi. “Beşiktaş'a geldiğim ilk sezon saha içi ve saha dışında takımda çok güzel bir hava vardı. Takım olarak çok çalışıyorduk. Çok gol attığımız, güzel maçlar oynadığımız bir sezondu. Tüm çalışmamızın emeğini saha içinde alarak hak edilmiş bir şampiyonluk yaşadığımıza inanıyorum” “Türkiye'de beraber ya da rakip olarak oynadığım en iyi futbolcu Quaresma'ydı. Serbest vuruşlarımıza gelirsek, düşünülenin aksine aramızda bu konuda hiçbir zaman bir tartışma geçmedi. Bazen o, bazen ben kullanıyordum. Saha içinde olabilecek tatlı atışmalardı. Kimin daha iyi olduğu konusunda ise sanırım attığımız goller cevabı verecektir” “Türkiye'den ayrıldığım dönemden beri her transfer döneminde hakkımda özellikle Galatarasay olmak üzere birçok haber çıktı. Beşiktaş da dahil olmak üzere hiçbir Türk takımı ile görüşmedim ve kimseden resmi bir teklif almadım. Yazılan tüm haberler yalandı.” “Taraftarın bana çok kızdığını biliyorum ama dürüst olmak gerekirse o süreçte benim çok fazla bir söz hakkım yoktu. Sözleşmem sebebiyle tüm haklarım Benfica'ya aitti ve onlar ne derse yapmak zorundaydım. O şekilde de oldu. Güç Benfica'nın elindeydi” “Her zaman söylediğim gibi Türkiye'de yaşadığım 2 sene hayatımın en güzel anılarıydı. Beşiktaş benim için çok özel bir yere sahip, taraftara olan hayranlığım ise bambaşka. Hep beni desteklemeye devam ettiler ve hala bağlantı içerisindeyiz. Şu an zaman söylemek için erken olsa da uygun koşullar ve şartlar oluştuğunda Türkiye'ye dönmek istiyorum” “Benfica'ya karşı attığım gol hem Beşiktaş hem taraftar hem de benim için çok önemliydi. Beşiktaş kariyerimin o gol ile başladığını söyleyebilirim. Maçın son dakikalarında gelen gol kulüp için çok önemliydi. O serbest vuruş sayesinde taraftar ile aramda özel ve kuvvetli bir bağ oluştu ve şansımıza gerçekten çok güzel bir gol oldu.” “Şenol Güneş'in teknik direktörlüğün yanı sıra karakteri ile her futbolcu için çok özel bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Biz çok iyi anlaşıyorduk ve ondan çok şey öğrendim. Bana en çok yardım eden kişiydi, kendisine ‘Baba' diye hitap ederdim. Evet, benim için bir babaydı, bana çok yardım etti”