Spor Toto Süper Lig'in 22. haftasında Galatasaray, Ümraniyespor'u 3-2 mağlup etti. Spor yazarları sarı-kırmızılıların performansını değerlendirdi. Ömer Üründül - "45 dakika seyretti!" | Ligin son sırasındaki rakibini küçümseyen Galatasaray, ilk 45 dakika günümüz futbolunun en önemli ilkelerinden takım savunmasını hiçe saydı. Böyle olunca da Ümraniyespor iki gol attı, üç tane de yüzde yüz kaçırdı. Yani kaçırılanlar gol olsa, Galatasaray bir devrede beş gol yiyecekti. İkinci devreye Galatasaray bambaşka bir kimlikle başladı. Artık karşılarında çok ciddi bir rakip olduğu hissini ön plana çıkarıp, hırslı ve takım savunması zaaflarını bir kenara bırakmış bir Galatasaray geldi. Yine de son 15 dakikaya girilirken skorda denge varken tempo düşmüştü ama rakibin en faydalı oyuncularından bir tanesi olan Avounou gereksiz bir hareketle ikinci sarı kartı görünce Galatasaray o rahatlıkla İcardi ile galibiyet golünü buldu. Kendisine bundan sonrası için zihinsel ciddi sıkıntı yaratacak bir puan kaybından kurtulmuş oldu. (Sabah) Bülent Timurlenk - "Aslan yaralı bırakılmaz" | Liderin, ligin son sırasındaki takıma ilk yarıda 5 net gol pozisyonu vermesi ve kalesinde iki gol görmesinde tek suçlu Emre değil elbette. Orta alanda kayıp oyunuyla Oliveira, etkisiz Rashica ve geriye kademeye gelmeyen Kerem de hatalıydı. Bitiremedikleri her hücum Ümraniye atağına dönüştü ve cepheden, kopya pozisyonlarda kalede Muslera sağlam durunca konuk ekip soyunma odasına önde ama bir uyarıyla gitti: "Aslan'ı vuruyorsan öldüreceksin, yaralı bırakırsan peşini bırakmaz." (Sabah) Engin Verel - "Bir Galatasaray klasiği" | Kağıt üzerinde çok kolay bir maç beklenirken başlangıç düdüğüyle birlikte işlerin pek de öyle olmadığı anlaşıldı. Lider Galatasaray, sonuncu Ümraniyespor'u ağırlarken kalede Muslera olmasa ilk yarıda Ümraniye 4 gol bulabilirdi. İlk 45 dakikanın özeti bu... Geniş açıdan bakarsak sahanın en kötüsü Emre Taşdemir'di. Geraldo adeta karşısında kimse yok gibi sürekli Emre'nin kanadından geldi. Zaten iki golde de hatayı yapan isim Emre'ydi. Galatasaray beraberliği bulmasına rağmen ikinci golü yerken burada eleştirilmesi gereken başka noktalar da vardı. (Akşam) Serkan Korkmaz - "Sanatçı" | Fakat Ümraniye G.Saray'ın zaaflarını ezberlemişti ve soyunma odasına Oğuz'la bir gol daha bularak girmeyi başarmıştı. Dubois hamlesi kaçınılmazdı. Maça katkı yapmasını beklediğim esas isimse Rashica yerine oyuna giren Yunus'tu. Rashica hangi özelliğiyle ondan iyi anlayamıyorum. Dakikalar ilerledikçe sarı kırmızılıların dağınık ve şuursuz baskısı meyvesini bir penaltıyla verdi. Icardi bu kez kaçırmadı ve nefis bir "Panenka" ile rakibine cezayı kesti. Gelen baskı sonrası "An meselesi" olan gol sahadaki tek sanatçının kafasıyla geldi. Arjantinli muazzam bir kafa golüyle sezona kalıcı bir imza daha bıraktı. Son söz; G.Saray'ın stoper, orta saha, golcü vs aramayı bırakıp derhal sol bek almaması çok ağır bedeller ödetebilir. Benden söylemesi. (Fotomaç) Nevzat Dindar - "Gladyatör" | Galatasaray tribünleri o gol attığında “Aşkın olayım” şarkısı ile coşuyor. Dün bu şarkı iki kere çaldı. Icardi 2-1 gerideyken önce penaltıdan beraberlik golünü attı. Arjantinli yıldız daha sonra da o fantastik kafa gollerinden birine imza attı. Ve tribünler de hep bir ağızdan ‘aşkın olayım’ şarkısını söyledi. Evet lider lig sonuncusu karşısında adeta sezonun özeti diyebileceğimiz bir maç oynadı. İki kere geriye düştü ama pes etmedi. Kalite farkı sonucu getirdi. Abdülkerim gol attı, attırdı. Torreira tekmeye kafa koydu. Elinde de Icardi varsa sonuç geliyor. (Milliyet)