Spor yazarları, Beşiktaş - Trabzonspor maçını yorumladı. BÜYÜK HATALAR - Ali Ece (Fanatik) Bakasetas sakatlanıp çıkmak zorunda kalınca sahada verimli işleyen üç özel yetenekli ayak kaldı. İlk yarının kalanında üç zeka ve teknik beceri sentezi usta işi pas izledik. Pjanic’inkini arkadaşı değerlendiremedi, Ghezzal’ınkinde topla buluşan Larin, Uğurcan’ın özel kalecilik yeteneğine takıldı. Devrenin sonunda ise bir diğer top kullanma ustası Hamsik’in savunma arkasına attığı pasta Vida nedense tek hamlesini yerden müdahale riskine girerek yapınca Abdülkadir soyunma odasına Trabzonspor’u 1-0’ın avantajıyla götürdü. Kariyer açısından bir diğer usta ayak Alex Teixeira ise Beşiktaş adına hayal kırıklığı yaratan oyuncularından birisiydi. Alex’ten sonra Pjanic de transfer olunca ikisini birden merkez orta sahada verimli oynatmayı başarmanın çok büyük bir iş olacağını yazmıştım. AVCI'NIN PUSUSU - Attila Gökçe (Milliyet) Beşiktaş, oyunun başından beri sürdürdüğü baskılı oyunda gol pozisyonlarına girdi ama, Batshuayi’nin boşluğunu dolduramadı. Yine de Larin’i alkışlamak gerekiyor. Andres Trondsen’in kalecisine doğru attığı topu çabukluğuyla Larin kaptı. Hüseyin müdahale etti ama sadece sektirdi. Ve Larin, zor zamanların golcüsü kimliğiyle kaleye beraberlik golünü attı. Sonrasında Sergen Yalçın’ın Güven-Nkoudou ve Salih hamlesi geldi. Beşiktaş baskısını biraz daha artırdı ama, Abdullah Avcı daha önceden hamlesini yapmış, Cornelius’u pusuya yatırmıştı. Cornelius’un attığı gol öncesi Beşiktaş’ın rakip ceza alanında beklediği bir penaltı var. Ama gerçeğe dönelim… Danimarkalı pusudan çıkıverdi bir geçiş anında. Nwakaeme’nin asisti ve boş alanda topu kullanan Cornelius... Tranzonspor zor maçtan kolay bir sonuç çıkardı, kazandı. Oyun kimsenin umurunda değil. Sonuca bakıyoruz. Lideri kutluyoruz.  SON SÖZÜ TRABZON SÖYLEDİ - Güntekin Onay (Hürriyet) Beşiktaş, çok efor sarf ettiği ve baskılı oynadığı önemli bir maçı kaybetti. Bakasetas’ın ilk yarıda çıkıp yerine Siopis’in girmesi maçın dönüm noktasıydı. Böylece Trabzonspor’un orta saha direnci arttı. Bordo mavili takım, an itibarı ile ciddi bir puan farkıyla lider ve namağlup ise, oyun farkıyla değil kaleci Uğurcan’ın kritik kurtarışlarıyla. Trabzonspor beraberliğe fazlasıyla razı göründüğü bir maçı son derece değerli bir 3 puanla geçmeyi başardı. Beşiktaş ise kazanmak için çok efor sarfettiği bir maçı kaybetti, ligdeki 4’üncü yenilgisini alarak liderin 10 puan gerisine düştü. Sergen Yalçın artık neleri yanlış yaptıklarını sorgulamalı. Özellikle Pjanic çıktıktan sonra Beşiktaş’ın orta alanın kontrolünü kaybettiğini de vurgulayalım. AVCI İŞİ GÖRDÜ, SORUMLU YALÇIN - Serdar Ali Çelikler (HaberTürk) Şampiyonlar Ligi'nde 4 maçta 0 çekmek, ligde liderden 10 puan geriye düşmek, hemen her maçta sıkıntı yaşamak, sezon başından beri süregelen sakatlıklar.. Beşiktaş yazarlarının hepsi bu sorunları anlatıyor. Ama hiçbiri "Sergen Yalçın hatalıdır" diyemiyor. Padişaha sevdiği atının öldüğünü söyleyemeyenler gibi.. Bu sene Beşiktaş'ta işler iyi gitmiyorsa en büyük sebebi Sergen Yalçın'dır. Kredisi elbette fazladır ve olmalıdır da. Ama eleştirilemez değildir. Alex Teixiera ve Batshuayi transferleri Sergen Hoca'nın görme yeteneğini bozdu. Hoca, geçen sene kendisine 2 kupa getiren atletizm ve ritim takımı yerine 'teknik ve kalite'ye yöneldi. Ama onları oynatabilmek için başka taktik özellikler lazım. Beşiktaş, şampiyon olabilir mi? Bence tüm kredilerini tükettiler. Devre sonuna kadar hiç puan kaybetmemeliler. Erkan Özdamar iyi bir hakem değil. Olamayacak da. Durup dururken oyunu durdurdu. Neden? Darbesiz halde sakatlanan Hüseyin kendini yere attı diye. Saçmalıktı. Her iki takım da kendi lehlerine 1'er penaltı verilmediğini söyleyebilir. Kesin yabancı hakem lazım. En azından derbilerde... ATAMAYANA YİNE ATTILAR - Serdar Sarıdağ (Milliyet) Yine aynısı oldu... İlk golü bulmaya en yakın takımken, Beşiktaş yine 1-0 geriye düşen ekip oldu. Geçen sezonki maçların çoğunda ilk golü atan taraf olarak bu durumun avantajını çok iyi kullanan Beşiktaş, bu sezon değil bir 1-0 önde olmak 3-0 geriye düştüğü Adana Demirspor maçında bile sıkıntı yaşadı. Bakasetas’ı kaybeden ve tam iyileşmeyen Nwakaeme nedeniyle daha temkinli olan Trabzonspor, arka alan boşluğu kovaladı. 45+4’te Abdulkadir Ömür’ün attığı golde asisti yapan Hamsik bu golün mimarıydı. Abdülkadir’i arkasına kaçıran Vida’ya fatura kesilmez. O fatura Hamsik’i boş bırakanlara kesilir. İlk yarının diğer önemli dakikalarına bakacak olursak 35. dakikada gelişen Beşiktaş atağını kesmek isteyen Vitor Hugo neredeyse topu kendi kalesine atıyordu. KARŞILIĞINI BULAN HAMLE - Erman Özgür (Fanatik) Beşiktaş'ın baskılı başlama isteği ve topa sahip olmasına rağmen işin üretkenlik ve bitiricilik kısmı oldukça sıkıntılıydı. Trabzonspor Bakasetas'ın sakatlığı sonrası oyunda daha serbestlik tanınan Hamsik ile pozisyonlara girdi. Kenarları iyi kullanan Beşiktaş son pasları iyi kullanamasa da Larin ile fırsatı yakaladı ama pozisyon Uğurcan'ın ellerinde eridi. Trabzonspor ise Hamsik pasında, Vida'nın ağır kaldığı ilk yarının son anında Abdülkadir Ömür ile golü bularak soyunma odasına önde gitti. Son dakikalarda Beşiktaş'ın çok oyuncu ile öne çıkarak aldığı risk ve ağır savunmanın hataları Trabzonspor için uzatmalarda yeni şanslar getirdi. İlk yarıda olduğu gibi uzatma dakikalarında yakalanan kontra ve teknik direktör Abdullah Avcı'nın Cornelius hamlesi ile karşılığını bulan gol Trabzonspor'a çok kıymetli bir galibiyet getirdi. AVCI'NIN PLANI TUTTU - Ali Gültiken (Sabah) İstediğini alan Trabzonspor oldu. Maçın 70 dakikasını Beşiktaş elinde tuttu. Hem oynadı, hem zorladı. Ama Uğurcan'ı geçemedi. Abdullah Avcı'nın hamle yaptığı son 20 dakikada oyuna biraz daha ortak olan Trabzonspor istediğini cebine koyup İstanbul'dan ayrıldı. Abdullah hocanın maç boyunca uygulamaya çalıştığı oyunu soğutma, kendi yarı alanında kalarak oyun temposunu belli bir yerde tutma düşüncesi Trabzonspor adına karşılığını buldu. Çünkü bu oyun düzeni içerisinde var olan çabuk çıkış düşüncesi önce ilk yarının, sonra da ikinci devrenin son dakikalarında atılan gollerle karşılığını buldu. Beşiktaş'ın çok üzülmesi gereken bir akşam oldu. Gerçekten çok istekli, arzulu bir takım izledik. Oyunu da zorladılar, kendilerini de... Bu çabaların takıldığı yer ise Uğurcan oldu. Kabul etmek lazım bir kaleci olarak yaptığı kurtarışlarla tarihi bir akşam yaşadı. Kariyer maçlarından birini oynadı diyebiliriz. Oyun olarak Beşiktaş gerçekten Trabzonspor'un daha üstünde olmasına rağmen Larin, Güven Yalçın, Ghezzal, Alex gibi oyuncuların son vuruşlardaki eksikliğine takıldı. BU SENE O SENE - Ömer Üründül (Sabah) Maçın sonu da ilk yarının sonu gibi oldu. Beşiktaş uzatmanın sonunda önemli bir pozisyonu kaçırdı ve kontratakta da Trabzonspor 3 puana uzandı. Beşiktaş'taki sıkıntı Teixeira ve Pjanic'in fiziki yetersizlikleri. Ve de bu maç için santrforda Güven'in etkisizliği. Trabzonspor'un kazanmasındaki en önemli faktör Vitor Hugo yönetimindeki çok iyi yerleşimli alan savunmasıydı. Avcı'ya en büyük eleştirim Bakasetas için olacak. Çok önemli bir yıldız da olsa sakatlıktan yeni çıkmış bir oyuncuyu oynatmayacaksın. Bakesatas dün oyunda kaldığı sürece sahada yoktu. Artı sakatlanıp çıktı. Kaleci Uğurcan'ın 2-1'in moraline sahipken, Josef'in hatası olsa bile verdiği tepki gereksizdi. Hele uzatması hiç de hoş olmadı. Trabzonspor bundan sonra eğer harakiri yapmazsa bu sene o senedir... Sahadaki olumlu vücut dili, öz güvenli duruşu, ojbektif ve başarılı düdükleri ile bana göre Erkan Özdamar mükemmel bir maç yönetti. 2 PENALTI VERİLEBİLİRDİ - Deniz Çoban (Fanatik) Erkan Özdamar, oyunun belirli bölümler hariç sakin giden kısmında kendini gizlemeyi başardı. Maçtaki en büyük şansı gerginliklerin maçın neredeyse bitmeye yakın bölümünde yaşanmasıydı. Maçta bana göre hakem açısından üç kritik karar var. 60. dakikada Trondsen’in ceza sahası içerisinde Vida ile mücadelesinde, Beşiktaşlılar penaltı bekledi. Top henüz o bölgeye gelmeden, Trabzonsporlu oyuncu Vida’yı sırtından itiyor gibi görünüyor. İtmenin şiddetini görüntülerden çözmek çok mümkün değil ama Vida’nın düşüşü doğal. Hakemi suçlayamıyorum. Ama benim fikrime göre penaltı verilse daha doğru olur diye düşünüyorum. Maçın 74. dakikasında Trabzonspor ceza sahası içinde Berat ile Ghezzal ikili mücadelesinde Ghezzal yerde kaldı. Berat’ın kramponu Gezzal’ın kramponun üzerinde. Buna minimum dikkatsiz hareket diyebiliriz. Bence pozisyonda penaltı verilmesi daha doğru olur. 10 PUAN FARK BÜYÜK İŞ - Bülent Timurlenk (Sabah) İkinci yarı teknik adamların satrancı olacaktı. Bütün büyük maçların ilk yarısında soyunma odasına önde gidemeyen Beşiktaş'ın bu kez en büyük handikabı Lizbon'da oynadıkları 90 dakika ve 5 saat yolculuktu. Sergen Yalçın, son 30'da takımı tazeleyecekti ama Trabzonspor'un sol bekteki kanayan yarası, Kartal'ı güldürdü. Beşiktaş'ta oyuna sonradan girenler inandırıcılıktan uzaktı. Bu kez Avcı'nın hamleleri geldi ve oyun Rus ruletine döndü. VAR'ın müdahil olup çağırabileceği iki tartışmalı pozisyon var maçta. O odada gerçekten ne yapıyorlar merak ediyorum. Savunma dörtlüsünde Hugo dışında ideal 11 oyuncusu bulunmayan, Bakasetas'ı ilk yarıda kaybeden Avcı, son dakika golüyle geçen yıl olduğu gibi yine Vodafone Park'tan galibiyetle çıktı. 12 haftada son şampiyona 10 puan fark atmak büyük iş. Beşiktaş ise 2 aydır eksikler ve takıma döndüklerinde eksik kalanların hikâyesi ile oynuyor. Galatasaray derbisi hariç. GEÇİŞ OYUNUNUN ZAFERİ - Uğur Meleke (Hürriyet) Dün Vodafone Park’ta oynanan maç, Süper Lig’in gururu niteliğindeydi. İki tane top oynamak isteyen takım. Toplu oyunda iyi olan, topsuz oyun sevmeyen iki hoca. İlk devrenin ilk 30 dakikası itibariyle topa sahip olmayı başaran taraf ev sahibi Beşiktaş’tı Dolmabahçe’de. Başlangıçta sol bek Umut, daha sonra sağ bek Rosier’nin bindirmeleriyle pozisyonlar buldular, Ghezzal ve Larin’le de gole yaklaştılar. Ancak ilk devrenin kırılma anı Bakasetas’ın sakatlığıydı, onun yerine Siopis’in girişiyle tablo farklılaştı: Oyunu Beşiktaş oynadı ama üçüncü bölgede tamamlayamadığı hücumlarda Trabzon’un geçiş becerisi yükseldi. Trabzon dün iki gol attı, ikisi de her iki devrenin uzatmasının uzatmasında geldi. İki golün de gelişimi öncesi Beşiktaş’ın baskısı ve tamamlayamadığı hücum sonrası Trabzon’un etkili geçiş stratejisi var. Her iki geçişte de çabuk sağ açık Abdülkadir’in rolü var. Dünkü maçın özeti sanırım şu: Beşiktaş dominant oynadı ama yerleşik hücum stratejisi 1 gol getirebildi Beşiktaş’a. Trabzonspor’un oyunu tutucuydu. Ama geçişlerdeki iki başarılı hücumu maçı kazanmaya yetti Abdullah Avcı’nın talebelerine.