Spor yazarları, Trendyol Süper Lig'in 19. haftasında Trabzonspor'un Ankaragücü'nü 1-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. Etkisiz hücum + kusursuz savunma - Engin Kehale | Trabzonspor taraftarının bazı gerçekleri kabul etmesi gerek. Stoperleri pasla çıkamayan, bekleri teknik kapasitesi yüksek olmayan ve orta sahası da topla tempolu olmayan bir ekibin topu set oyununda rakip kaleye götürmesi zor. Bordo mavililer, oyuncu profilini değiştirmeden farklı bir oyuna geçemeyecek. İşte bu yüzden, iki nokta önemli. Geçiş oyunlarında yüzdeli hücum ve savunmadaki standart. Ankaragücü karşısında skoru alan da koruyan da bu iki özellik oldu. Skoru alma kısmında aslan payı Fountas’ın. Yunan oyuncu takımının hemen her tehlikesinde vardı. Maç önü planında da Trabzonspor’un topu kaptığı anda hızlı bir şekilde Fountas’ı birebir bırakma stratejisi olduğu görülüyordu. Nitekim böyle bir pozisyon Visca’nın golüyle neticelendi. (HÜRRİYET) Kazanan haklı mıdır? - Cemal Ersen | Afrika kupasına gidenler, sakat oyuncular derken, tıpkı Ankaragücü gibi Trabzonspor da farklı bir kadro ile çıktı. En dikkat çekici değişim savunmada idi. Sayın Avcı, uzun zamandır forma bulamayan Baniya ve Benkoviç ile sol kanatta Fountas’ı tercih etmişti. İlk yarım saatte iki takım adına söylenecek olumlu tek cümle yoktu. 30. dakikada ev sahibi takımın orta alanda kaybettiği top önce Bakasetas’ın önüne düştü, savunma geçit vermedi, Visca uygun pozisyonda tamamladı, başlangıcı olmayan pozisyon golle sonuçlandı. Ankaragücü son saniyeye kadar eşitlik için uğraştı. Pozisyonlar da buldu. Trabzonsporlular kusura bakmasın, maçın hakkı beraberlikti. Başkent ekibi basit bir hatanın bedelini üç puanla ödemek zorunda kaldı. Trabzonspor’a gelince. Taraftarı bu sezon kaç maçı keyifle izlemiştir bilmiyorum ama, giderek sıkıcı bir hâl alıyor sayın Avcı’nın takımı ve oynadığı futbol. Umarım zaman, sürekli gelişmekten söz eden hocasını haklı çıkarır! (MİLLİYET) Avcı, sistemi değiştirmeli! - İskender Günen | Maç 2. bölgede oynanan bir yapıdaydı. 30. dakikaya kadar her iki kalede de gol pozisyonu ve sayısı sadece 1'di. Orta alandaki pas hatalarının üst düzeyde olduğu ve 3. bölgede üretkenlikten uzak bir yapı gördük. Orta alanda Mendy ve Berat oyunun savunma tarafında varlar ama top kendilerine geçtiğinde yana ve geriye pas sayıları çok fazla. Bu da 3. bölgede üretkenliği önleyen en büyük etken. Bir de Larsen ve Eren, savunmanın iki kenar oyuncusu ofansif anlamda katkı yapmadığında önde Onuachu yalnızları oynayan bir adam oluyor. Ceza alanı içerisinde Onuachu'nun buluşturulduğu top sayısı ne yazık ki yok. Eğer Onuachu gibi top saklama becerisi olan, hava toplarında üstün bir oyuncunuz varsa sistemi değiştirmek zorunluluğunuz vardır. Görünen o ki bu sistemle Onuachu ne yaparsa yapsın ceza alanı içerisinde topla ne yazık ki buluşamıyor. (SABAH) Kazanarak doğruyu bulmak - Olcay Çakır | Kırk yılda bir indiği çizgide topu rakip kalecinin kucağına atan bir sağ bekiniz ile yüzü kendi kalesine, sırtı iki rakip oyuncuya dönükken topla artistik dönmeye çalışan bir sol bekiniz olunca ‘Önemli olan kazanmak’ değil de başka ne olabilirdi ki? Yine zor maç oldu Trabzonspor adına. Dakikalar 80’leri gösterirken rakibinin üçte biri kadar faul yapmıştı Trabzonsporlu oyuncular. Oynamak isteyenle, oynatmak istemeyen farkı olarak da değerlendirilebilecek bu rakamlar, bana göre mücadeledeki zayıflığına işaretti yine. Fountas’ı beğendim ben. Visca’yı da aynı şekilde... Ama bekleri bu kadar verimsiz olunca kanatlar ofans mı, defans mı yapacak, asli görevleri neydi, bilemedim. Hâl böyle olunca; Onuachu da bir o yana bir bu yana koşmak, presten kaçmak, göğsüyle de boşluğa ya da rakibe indirmek harici pek bir varlık gösteremedi. Hedef önümüzdeki sezon şampiyonluk ve bu yıl da lig üçüncüsü olabilmek. Bir de Türkiye Kupası alır bu takım. Önemli olan kazanmaktı. Çünkü kazanarak doğruyu bulmak, kaybederek ders almaktan daha az maliyetli. (FANATİK)