Süper Lig'in 26. haftasında Fenerbahçe 1-0 geriye düştüğü maçta Alanyaspor'u 3-1 yendi. Spor yazarları sarı lacivertli takımın performansını yorumladı. "Olağan Şüpheliler Alınınca" - Bülent Timurlenk | Jesus'un 11'ine baktığında "Acaba" dedirten 4 adam vardı. Stoper Henrique, Oosterwolde, İrfan Can ve Pedro... Bu oyuncuların form grafiği dipteyken ya bu maçta fark yaratacaklar ya da oyun sıkıntıya girecekti. İlk yarıda tam da böyle oldu. Oosterwolde sakatlandı, Ferdi sol beke geçmek zorunda kaldı. Henrique, Alanya'nın golünde ofsaytı bozan adamdı, İrfan kanat değiştirse de yine tabelayı değiştirecek performanstan uzaktı. Pedro ise sahada var ama oyunda yoktu. Alanya golle başladığı oyunda Ersun Yanal'ın 'savunmada kesilen toplar uzun oynansın' taktiğiyle Farioli döneminin geçiş oyunundan çok uzaktı. İkinci yarıda olağan şüpheliler kenara geldi. Valencia dışında çırpınan yokken Emre Mor ve sakatlanana kadar King oyuna tempo verdi. Önce Osayi, sonra da Valencia'nın dribblinglerinden çıkan penaltılarla geriye düştüler, toparlayacak mecalleri de yoktu. F.Bahçe çok kritik bir galibiyetle lidere 3 puan yaklaştı. Ara sonrasında derbi var ve Jesus tribünde olacak. Maçın en tartışmalı pozisyonu ise Osayi'nin rakibinin bileğine bastığı pozisyonda kartın renginin ne olduğu, ne olması gerektiği… Maçın adamı uzak ara Valencia… Emre Mor da jeneriklik golüyle derbi öncesinde Aboubakar'a selam çaktı. (Sabah) "Bakalım Jesus ders alacak mı?" - Ömer Üründül | Jesus gerçekten çok ilginç bir teknik direktör. Adeta "Benim genel bir kadro ve taktik felsefem yok. O günkü şartlarda istediğim takım tertibini sahaya sürerim. Zaten kimse de önceden hangi takımı çıkaracağımı bilemez!" diyor. Fizik olarak iyi durumda olmayan İrfan Can Kahveci... Uzun zamandır oynamayan fizik olarak yetersiz Gustavo ve Pedro. 3'ü birden ilk 11'de. Bu garip kadro ile bir de erken gol yiyorsun sonra tek kale oynuyorsun ama bir plan program yok. Jesus bugüne kadar işler kötü gitse de bazen 1 kişi, ama genelde devre arasında hiç değişiklik yapmaz. İlk yarı 1 mecburi değişiklik yapmışken ikinci devreye 3 değişiklik daha yaparak başladı. Çok da gerekliydi. Ama bu değişiklik, 'İlk 11'de yaptığım büyük hatayı anladım' demek. Sonra Fenerbahçe yine baskıyı kurdu. 2 penaltı golüyle öne geçti. Uzun uzatma bölümünde Valencia da sakatlık geçirince değişiklik hakkı yokken bir sıkıntı yaşanabilirdi. Ama Emre'nin mükemmel golü işi bitirdi. Bakalım Jesus, bu son örnekten sonra artık daha gerçekçi ve doğru kararlar alacak mı? Osayi'nin girer girmez yaptığı net kırmızı kartlık hareketinde Mete Kalkavan, önce kırmızı kartı çıkarırken vazgeçip sarı kart ile işi VAR'a bıraktı. Ama VAR'dan da bir ses çıkmadı. (Sabah) "Süper Lig’in ciddi bir devrime ihtiyacı var" - Uğur Meleke | Maalesef sosyal medyanın ve onun isimsiz palyaçolarının hayatımıza girmesiyle ülke futbolunun esas sorunlarını konuşmak imkansızlaştı. Ülke futbolunun zengin-holigan kulüp yöneticileri ve onların finanse ettiği dijital medya vasıtasıyla yayılan cehalete değil, devrime ihtiyacı var. Maç brüt 111 dakika sürdü. Dün de Alanya’daki müsabaka brüt 111 dakika sürdü ama net futbolun bunun yarısı kadar olduğundan bile şüpheliyim. Fenerbahçe, daha önce Avrupa’daki her kritik dönemeç sonrasında olduğu gibi dün de yalpaladı: Austria Wien’i geçip gruplara kaldıklarında ligde Konya’ya yenilmişlerdi. Grup maçları bittikten sonraki motivasyon kaybı sürecinde de Giresun’a mağlup olmuşlardı. Tansiyonu yüksek Sevilla eşleşmesi sonrası gelen Alanya deplasmanında da tutuktular. Ancak Osayi-Samuel, Zajc ve Emre’nin girişiyle vitesin bir kademe artması yetti kazanmalarına. Alanyaspor, Başakşehir önünde yüzde 34 oynamıştı topla. Dün de yüzde 27’de kaldılar. Yüzde 60’la oynanan Farioli dönemi sonrası bu dönüşümün sancılarını bir süre çekecekler belli ki. (Hürriyet) "JJ'ye 7 milyon Euro vermeye gerek yok" - Serdar Ali Çelikler | Gelelim Jesus'a. Bir takımın sezonun devamı için en kritik maçlardan birinde Gustavo - İrfan - Rossi gibi tartışmalı isimlerle maça başlamak zaten başlı başına sorunken takımın hırssız ve uyuşuk bir biçimde sahada yer alması kabul edilemez. Biz JJ'yi aktif-akışkan-önde baskılı futbol oynattığı için övdük ve "vasatizm gömleğini yırttı" dedik. Benden sana senden bizim oğlana futbolunu oynatacak bir sürü vasat hoca var. JJ'ye 7 milyon Euro vermeye gerek yok. Vasatlaşacaksa kalmasına da gerek yok. Misal, Ersun Yanal da maşallah Sevilla'dan iyi örnek almış takımına "yatın kalkmayın"ı iyi ezberletmiş. Bu kadar antifutbol Yanal'ın bu zamana kadarki imajının tamamen tersi. (HaberTürk) "Penaltılar doğru, kırmızıları atladı" - Deniz Çoban | Maçın 19. dakikasında Samuel’in Yusuf’a faulünde Mete Kalkavan önce elini arka cebine götürdü. Arka cebinde kırmızı kartı vardı ancak son anda vazgeçerek sarı kartını çıkarttı. Pozisyon açık bir kırmızı karttı. Samuel yaralayıcı bir şekilde, rakibinin bileğine basmıştı. 30’da Furkan Valencia’nın belinden sarılarak durdurdu, hakem faulle yetindi. Aslında sarı kartını çıkartmalıydı. 45+8’de ise Furkan aynı hareketi yine aynı oyuncuya yaptı, bu kez doğru bir sarı çıktı. 63. dakikada Fenerbahçe lehine verilen penaltıda şüphe yoktu, doğru bir karardı. (Fanatik)