Spor yazarları, Trendyol Süper Lig’in 32. haftasında Beşiktaş'ın Samsunspor ile 1-1 berabere kaldığı karşılaşmayı ve siyah beyazlı takımın hocası Fernando Santos ile yolların ayrılmasını değerlendirdi. Umut ışığı Semih! - Ali Gültiken | Oyunun ilk yarısında Beşiktaş geçmiş maçlara oranla daha ön tarafa çıkarak, rakibine baskı yaparak oynamaya çalıştı. Bu bölümde büyük takım kimliğinden ufak tefek esintilerde gördük, mutlu da olduk. Semih'in kaleye yakın oynaması takımın o bölgede biraz daha fazla bulunma isteği güzel görüntülerdi. Gol ile nefes alan bir oyuncu olarak Semih'in bulduğu gol önemliydi. Beşiktaş'ın artık kaybetmekten yorulduğu bir dönemde tutunabileceği büyük bir umut ışığı oldu. Santos, Beşiktaş'ı birçok maçta ilk yarılarda rakibin oynamasına müsaade edip ikinci yarı görevini hatırlar hale getirdi. Fakat bu maçta ilk yarı biraz iş yapan ikinci yarı Santos kimliğine geri dönen bir oyun yine büyük bir hayal kırıklığıyla sonlandı. (SABAH) Topraktepe gereğini yapacaktır - Bilal Meşe | Kartal tabelada önde, rakip müthiş baskı kuruyor, bu baskıyı kırmanın tek yolu topu ayağında tutmaktan geçiyor. Yani çabuk ve teknik oyunculara gereksinim var. Santos efendi Rashica’yı oyundan çıkarıyor, yerine sakatlıktan yeni çıkan Chamberlain’i alıyor, bir dakika sonra Emre Kılınç, faturayı kesiyor, sevsinler senin gibi hocayı? Koysana savunmanın önüne Musrati’yi! Bakhtiyor’un alternatifi Umut Meraş mı? Tribünlerin bile desteğini kaybeden Aboubakar mı seni kurtaracak, hadi oradan! Ve Santos’ta beklenen son! Maç bitiminde tribünlerin sabrı taştı, Portekizli ünlü hocanın (!), bileti kesildi, cebine tazminatı kondu, evine gönderildi! Kartal’ın başında 13 maç kalan Santos, umut olsun diye getirildi. Kartal onunla birlikte adeta uçuruma pike yaptı! Daha önce de yazmıştım, Serdar Topraktepe ile yola devam edilseydi, Kartal asla bu konumda olmazdı! Takım artık Topraktepe’ye emanet. Biliyorum hoca, Santos’tan ‘enkaz’ aldı, ama toparlayacağına inanıyorum, istatistikler beni haklı çıkarıyor. (MİLLİYET) Fernando Santos Beşiktaş’ın DNA’sına uygun değildi - Güntekin Onay | Dün 25 bin kişi tribüne gelmiş, istekli ve hareketli başladığı maçta 1-0’ı da erken yakalamışken Beşiktaş, dakikalar geçtikçe yine eridi ve sahada adeta kayboldu. Modern futboldan bu kadar uzak ve çağın gerisinde bir teknik adam ile yola devam etmenin anlamı var mıydı? Tabii ki yoktu. Beşiktaş yönetimi bu mantalitedeki bir hocayla vakit harcamak yerine, önümüzdeki sezonun planlarını daha sağlıklı yapabilmek adına, görevine son vererek doğru bir hamle yaptı. Ne yazık ki, alınan skorlardan bağımsız, oynanan futbolun hiçbir bölümü bile Beşiktaş’ın DNA’sına, misyonuna uygun değildi. (HÜRRİYET) Beşiktaş’ın önünde Polonya gerçeği vardı - Uğur Meleke | İlk 45’te ön alana daha kalabalık giden ve daha çok deneyen Beşiktaş, golü de buldu bu mantaliteyle. Ancak ikinci yarının başlamasıyla bir Fernando Santos klasiği izledik yine. Emre’nin golüne kadar, yani 46 ile 68 arası topla yüzde 60 oynayan ve daha çok risk alan Samsunspor hak ederek buldu beraberlik sayısını. Beşiktaş’ın sabit fikirli ve tek planlı Santos’u göreve getirmesi zaten büyük bir hataydı. Bu hatadan geç de olsa dönüldü. Santos, son görevinde Polonya’yla Euro 2024 elemelerinde felaket bir performans göstermiş, Moldova ve Arnavutluk’a yenilmiş, Faroe’yi ancak 75’te bir penaltıyla çözebilmişti. Santos’u gönderen Polonya’nın kaderi o gün değişti ve sonrasında iyi sonuçlarla Euro 2024 vizesi almayı başardılar. Beşiktaş da Santos’la yollarını ayırarak hem bu yılını hem de gelecek sezonunu kurtarma adına doğru bir hamle yaptı bence. (HÜRRİYET)