Spor yazarları, UEFA Avrupa Konferans Ligi D Grubu 3. hafta mücadelesinde Beşiktaş'ın Bodo/Glimt'e 3-1 mağlup olduğu karşılaşmayı değerlendirdi. Beşiktaş'ın oyun karakteri yok - Güntekin Onay | Bir takım kötü oynayabilir. Suni çim, soğuk hava mazeret olabilir. Ama şartlar ne olursa oldun sahaya yürek ve karakter koymak zorundadır. Beşiktaş dün rakibinden daha kaliteli olmasına rağmen sahaya asla karakter koyamadı. Daha agresif ve yürekli bir Beşiktaş’ı hepimiz bekledik. Pres yok. Baskı yok. Dün gece mütevazı Bodo takımı karşısında mağlubiyeti hak eden ve kabul eden bir Beşiktaş gördük. Necip’in stoper oynadığı Trabzonspor ve Adana Demirspor maçlarını Beşiktaş kaybetmedi mi? Neden hala Necip Uysal stoper oynuyor? Kimse Necip’in stoperde yetersiz olduğunu ve Beşiktaş’ın sürekli maç kaybettiğini görmüyor mu? Olmuyor! Birileri artık bunu görsün. (HÜRRİYET) Dikkat alışkanlık yapar - Attila Gökçe | Anlaşılan o ki Lugano maçının yarattığı şok, henüz atlatılmamış. Sadece skor tabelasında yazılan puan kaybının dışında bir de kimlik kaybı var sanki. O Lugano maçı Beşiktaş’ın moralini bozmakla kalmamış.. Özgüven kaybının da ötesine taşmış... Dilim varmıyor ama söyleyeceğim: Beşiktaş’ın kimyası da bozulmuş. Bu güvensiz, moralsiz, şaşkın ve dağınık Beşiktaş’ın bir de Bodo ayazında yer yer donmuş yapay çim zemininde fiziksel sıkıntıları da oldu. Topa hamle ederken ayağı kayan, dengesini kaybetmemek için çabalarken topu kaybeden, güvenli pas zinciri oluşturamayan Beşiktaş dakikalar ilerledikçe oyun heyecanını kaybetti. Lugano maçı, arada bir İstanbulspor tesellisi, Galatasaray karşısındaki ağır zayiat, dün de Bodo’nun 29. dakikada Gronbaek ile attığı golünde sanki kaybetmeye ve yenilmeye alışmaya başlamış bir Beşiktaş gösterdi bize. Bu tespit çok endişe verici çünkü Beşiktaş dün yaşadıklarının ardından gelecek haftalarda da başka sıkıntılar yaşayabilir. Konferans Ligi’nden vazgeçtim, Süper Lig’de de sıra takımı olmak var. (MİLLİYET) Ruhlar ve kafalar sezonu bitirmiş - Ali Gültiken | Bu tür durumları anlamak da anlatmak da zor. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. İşin savunma tarafına bakıyorsunuz yolgeçen hanı. Hücum tarafında rakibini incitmeyen, rahatsız etmeyen bir takım… Orta alanı anlamak hiç mümkün değil. Tenis seyircisi gibi gelene geçene baktılar. Bodo takımı herhalde rüyasında görse bu skora inanamazdı. Biz de inanmıyoruz. Bir takımın bu durumu kabul edişi reaksiyonsuzluğu, mücadeleden yoksun oluşu inanılmaz geliyor. Bodo takımı orta sahası kariyerleri boyunca bu kadar rahat oynamamıştır. Ev sahibi ekip İstedikleri gibi top aldılar, istedikleri gibi atağa çıktılar, istedikleri gibi savunma arkasına indiler, pozisyonlar ve goller buldular. Beşiktaş'ta oyuncuları görüntü olarak ordaydılar ama ruhlar ve kafalar sezonu bitirmiş gibi görünüyor. Bu, Beşiktaş adına çok tehlikeli bir durum. (SABAH) Sunioğlu suni futbol! - Ali Ece | Gedson yüzde 100 fitken ilk 11’de değilse Beşiktaş’ın gücü iyice azalıyor. Valerien Ismael, Gedson’u ideal 11 oyuncusu olarak değerlendirmiyordu, oyun iyice sarpa sarmıştı, bir süre sonra sürdürülemez başarısızlıktan görevine son verildi. Şenol Güneş gelir gelmez orta saha kurgusunun merkezine Gedson’u aldı takım toparlandı. Gedson sakatlandı üst üste oynayamadı, Beşiktaş’ın oyunu yine sarpa sardı ve Şenol hoca ile yollar ayrıldı. Dün gece ise nedense Beşiktaş maça orta sahada Gedson’suz başladı. Yine orta saha defansif ikili hat ve salt ofansif Chamberlain olarak tam ortadan ikiye yarılmıştı. İlk yarı boyunca da Beşiktaş bu nedenle yine ofansif ve defansif olarak iki ayrı takımmış gibi oynadı. Şimdi zemin suniydi vs çeşitli bahaneler üretilir kesin. Ben bu yenilgiye gerçekten çok üzülen birisi olarak acı gerçeği söylemek zorundayım. Zeminden daha suni olan maalesef Beşiktaş’ın futboluydu çünkü Beşiktaş’ın kadrosu suni, bu kadroyu kuran futbol aklı suni. (FANATİK)