Galatasaray'ın, Gaziantepspor'u 2-1 yendiği maç sonrası spor yazarlarının görüşleri... İşte köşe yazılarından alıntılar: RIDVAN DİLMEN (SABAH): Galatasaray'da yönetim, Tudor'un arkasında olduğunu fazlasıyla hissettiriyor. Tudor'un sezon başı teknik adamı olduğunu, Galatasaray'ın Tudor'a bir şans vermesi gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıl devam edecek gibi gözüküyor. Galatasaray'da benim anlamadığım şu, fiziksel bir zaafınız olabilir boy olarak. Bu ayrı ama bir takım sürekli aynı golü yemez. ERMAN TOROĞLU (FOTOMAÇ): Tudor şu anda Galatasaray defansında stoper oynasın, Galatasaray yandan ortalardan yediği kafa gollerinin yüzde 60, 70’ini yemez. Bence bu fiziğiyle teknik direktörlüğünden daha fazla faydalı olurdu Galatasaray’a... Yanındakileri de “Sen şuraya git, şuraya gel” diye idare ederdi. ENGİN VEREL (AKŞAM): Galatasaray'da top kendilerindeyken iki stoper Semih ve Ahmet, önlerindeki ön liberolar Josue ve Selçuk rahat bir futbol sergilerken, top rakibe geçtiğinde bilhassa ikinci yarı bu 4 futbolcu da defansif anlayışta oyundan düştü. Bruma tam bir mahalle futbolcusu. Her aldığı topu takım oyunu çerçevesi içinde değil, bireysel futbolcu kimliğiyle öne çıkartmak açısından bir şeyler yapmaya kalkıyor. Ancak bir çok pozisyonda topu ezerek kaybetti. HAKAN CAN (FANATİK): Galatasaray’ın üstündeki takımlardan Başakşehir 4 , Beşiktaş 2, Fenerbahçe 3 kafa golü yedi. Galatasaray 16! İnsan da doğal olarak, “Tudor kuvvet çalıştıracağına kornerlerde ‘durmayı’ yani pozisyon almayı öğretse Galatasaray’ın kaç puan fazlası olurdu?” diye düşünüyor. Bence üçüncülüğü garantilemiş olabilirlerdi! Eğer milli stoperler çok çalışmalarına rağmen beceremiyorlarsa, U17 Milli Takımı’ndaki evlatlar oynasın... AHMET ÇAKAR (SABAH): Galatasaray, Gaziantep'te kazandı ama değişen fazla bir şey yok... Yine iyi bir ilk devre, sonra manasız bir ikinci yarı... Özellikle ikinci yarıda yenen gol ve verilen pozisyonlar asla kabul edilir gibi değil... Özellikle bu tip fazla basmayan, ısırmayan takımlara karşı Josue, Sneijder, Selçuk gibi yumuşak ama bol pas yapabilen, top kaybetmeyen oyuncular etkili oluyor. Bruma, kumaşı çok iyi ama oyun anlayışını bir türlü yukarı çekip, yıldızlaşamayan bir oyuncu profili sergiliyor.  HAKAN ÜNSAL (HÜRRİYET): Bu sene Galatasaray’ın duran toptan çok gol yediğini ve bu sebeple maçlar kaybederek yarıştan koptuğunu düşünürsek, Galatasaray için ‘Bir Duran Top’luk canı ama 9 canlı Muslera’sı var’ desek abartmış olmayız. Duran toplar Galatasaray için zehirse, Muslera da kalitesi ve müthiş performansı ile panzehirdir. Potansiyeli, yetenekleri ve özellikle sol ayaklı olması sebebiyle, Sinan Gümüş elden çıkarmanın akıllara bile getirilmemesi gereken bir oyuncu. Sinan’ı kaybetmeyin, pişman olursunuz. LEVENT TÜZEMEN (SABAH): İlk yarıda Bruma, Podolski'ye pası verseydi, şapkadan tavşan çıkar gibi ilk 11'de başlayan Sinan Gümüş topa vurmadan önce kaleye baksaydı, Galatasaray farklı bir skor elde edecekti. Bruma için yetenekli futbolcu diyoruz ama futbol aklını geliştirmesi gerekir, ayrıca egoistlikten kurtulup, paylaşımcı olmayı da bilmelidir. Podolski oyundan çıkarken İgor Tudor'a bence Bruma'yı, pas oyununa destek vermediği için şikayet ediyordu. OSMAN ŞENHER (MİLLİYET): Seneye Podolski yok. Zaten şu an antrenman maçları yapıyor. Peki böyle bir ortamda Eren’i kulübede oturtup bitireceğine, Alman futbolcunun yerine sahaya sürse daha mantıklı olmaz mı? Sinan Gümüş altı aydır yok. Temposu, gücü hiçbir şeyi kalmamış. Sezon sonu gideceğini biliyor. Galatasaray’a ne verebilir? Hiçbir şey. Rodrigues yedek, Sinan oynuyor ve takımına en ufak bir katkısı yok. Selçuk iyi ki iki yıl önce mukavelesini uzatmış, yoksa bu Selçuk’a bırakın yılda 3 milyon euro vermeyi, 500 bin euro bile kimse vermez.  TAYFUN BAYINDIR (MİLLİYET): Sadece futbol düşünen bir Wesley Sneijder, Galatasaray’ı her zaman yükseklerde dolaştırır. Bunu bir kez daha gördük. Muslera, sarı-kırmızılıların tartışmasız gizli lideri... Rakipleri bile Muslera ile ilgili her zaman pozitif. Muslera kalesinde büyüdükçe hemen önünde Ahmet Çalık’ın da güveni yükseldi. Keşke biraz da Semih Kaya’ya hem güven hem de pozisyon bilgisi aşılayabilseydi. MUSTAFA SAPMAZ (AKŞAM): Galatasaray’ın bu oyuncu grubu, gelecekte iyi olacaklarının ipucunu vermiyor. Benzer tablo geçen sezon yaşanmamış olsa bu sezon yaşananlara “Bunlar geçecek” der yolunuza devam edersin. Ancak ikinci sene aynı tablo tekrarlanınca endişe veriyor. Son yedi haftada Adanaspor, Bursaspor’dan sonra Gaziantepspor’u yendiler. Bu takımların ortak özelliği, ligin futbol / form seviyesinin altında olmaları. Bu yüzden kendini kandırma maçları olmamalı bu sonuçlar. Alınması gereken kararlar alınmalı, yapılması gereken hamleler yapılmalı. Buna yönetimin kendisi ile ilgili tasarrufu da dahil. BÜLENT TUNCAY (KARAR): Tudor, geçen hafta 17. dakikada çıkardığı Bruma’yı da, hafta içinde menajerinin ortalığı birbirine kattığı Sinan’ı da sahaya sürdü. Ve kendisine karşı tavırlı olduğu söylenen Sneijder’i de. Ve bu üçlü Galatasaray’ın en etkili bloğu oldu. Hırvat teknik adam, Quaresma gibi çizgi üstünde oynatmak istediği Bruma’yı hizaya getirmek uğruna Kasımpaşa maçını feda etmişti. Dün ise Bruma ‘kendi gibi’ oynadı. Şimdi sormak lazım Tudor’a: Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?