Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, Galatasaray-Antalyaspor maçıyla ilgili konuştu. İşte Dilmen'in açıklamalarından satırbaşları: Galatasaray 45 puan yaparken yakın takipçisi Fenerbahçe, Başakşehir hatta Demirspor, Beşiktaş ve Trabzonspor'u konuşacaksak... Böyle oynarlarsa kaybediyorlar. İyi oynamadığı maçı da kazanmak diğer takımlarla en büyük farkı. İyi oynamadığı maçları kazanması bugünlerin habercisiydi. 10. haftada olsa bu gol ve puan şampiyonluk getirir derler. Hayır, kötü oyunla kazanmak büyük takımlara şampiyonluk kazandırır. İyi oynarken de siz bunu pekiştirirsiniz. PSG'den boşuna oyuncu almazsınız. Icardi'nin nasıl bir oyuncu olduğunu ortalamısına baktığında; sol, sağ, kafa... Sezon başında hazır değildi. Oliveira sezon başında sallanıyordu. Bugün de iyi değildi. Büyük kulüplerin iyi oynamazken kazanma ihtimalleri Anadolu kulüplerine göre daha fazladır. Galatasaray'ın berabere kalma ihtimali olan 6 maçı vardı. Rakipleri kötü oynarken puan kaybediyor. Dursun Bey'in daha önce Erden Bey'in demeçleri bu sezonu kazandırmaya yönelik. Ergün Penbe'yi bile takıma kazandırmak isteyebilirler. Bugün Galatasaraylı oyuncular, performans olarak kalitelerinin altında kaldı. Aslında Icardi dışında bütün takım performanslarının altında kaldı. Icardi'nin etkili vuruşları vardı. Galatasaray'ın korner vuruşlarını mutlaka çok çalışması lazım. 2-1'den sonra Galatasaray iyi oynadı. 3'e, 4'e gidiyordu. Galatasaray, rüzgarı arkasına aldı. Ligde üst üste 9 galibiyet aldı. 27 puan çok ciddi. Torreira'yı bu maçta beğenmedim. Torreira için kötü oyuncu demiyorum. Galatasaray ve Türk futbolunda Fernando'yu gördüm. Torreira beni kesmez. Fernando adam yiyordu. Torreira sekiz numara oyuncusu değil. Tabiri caizse, geberikken herkes o da normal kalıyordu. Hoca zaten pek oyun şablonundan tavizler vermemeye çalışıyor. Bugün Galatasaray zor da olsa kazandı. Şampiyonluğa gittiğiniz sezonda hiçkimse Ümraniye maçını hatırlamaz. Galatasaray'ın bundan daha kötü oynayıp kazandığı maçlar vardı. Klas oyuncuların olduğu için de 1-1'e düşseniz, fark yaratacak oyuncularınız olacak. Beşiktaş'ın 3 yıl, Galatasaray'ın 4 yıl, bizim şampiyonluk günlerine baktığımızda kamptan stada giderken bu maçı kaybetme ihtimalini hiç görmüyorsunuz. Ritmi arkanıza alıyorsunuz. Galatasaray zaten öyle kazanıyor. Bu havayla direnciniz biraz daha artar. Trabzonspor'a bu hafta bakın, geçen sezona bakın. Şampiyonluk yarışından erken koptuğunuzda bu direnç olmuyor. Beşiktaş'ı da bekleyen en büyük tehlike bu. Galatasaray'ın koptuğu sezon Türk Telekom Arena'da 3 bin 4 bin kişiye oynadığı maçları da hatırlarım. Süper Lig'de topu topu 6 kulüp şampiyon oldu. Ziraat Türkiye Kupası'nı 10-15 takım kazandı. Bu yıl Ankaragücü-Beşiktaş maçına bakıyorum arada rekabet olsa da, stat ful. Fenerbahçe bir alt lig takımıyla oynuyor, fule yakın. Antep'e baktım, Konya maçı bayağı bir kalabalık. Ziraat Türkiye Kupası kalitesi de arttı. Ligde bu kadar taraftar gelmiyor. Ama kupada uzatmaların oynanmaması gerekiyor. Oyuncular çok yıpranıyor. Göreceksiniz dünya futbolu en geç üç sene içerisinde basketbola dönecek. Belki süreyi düşürecekler 40'ar dakika yapacaklar. Bu işin finali basketbola gidecektir. Dünya oraya doğru gidiyor. Avrupa'da ve dünyada küresel sermaye bunu kazanacağını istiyor. City olacağım milyar dolar yatıracağım, diğer takım 100 milyon dolar harcayacak onunla oynayacağım. Futbola çok farklı kurallar gelecektir. Dünya Kupası'nda devrim gibi bir karar çıktı. Soyunma odasına Mertens giderken "Nasıl iki dakika?" değdi. Ancak şu anda Avar'daki hakemlere güvenmek zorundayız. Ali Şansalan'ı maçta beğenmedim, fakat Antalya hücumunda top onlarda kalsaydı devam ettirecekti. Galatasaray'a geçti, bitirdi. Tecrübele göre söylüyorum, Ali Şansalan iyi maç yönetmedi. Galatasaray'a bir transfer gelirse şaşma. Duyumum falan yok. Galatasaray, bu sene işi erken bitirelim derdinde.