Spor yazarları Beşiktaş'ın deplasmanda 1-0 kazandığı MKE Ankaragücü maçının ardından ne dedi? UĞUR MELEKE (HÜRRİYET) - Büyüklere karşı da doğal olarak oyunlarını Gürcü forvet üzerine kuruyorlar. Geçen sezon devre arasında Randers’ten gelmişti Lobjanidze... Danimarka Ligi’nin tozunu atıyordu, bir devrede 10 gol-3 asist yapmıştı ve Ankara’ya gelir gelmez de farkını gösterdi zaten. Dün Beşiktaş maça savunmasını çok fazla öne çıkararak başlayınca Lobjanidze ile Ankaragücü net fırsatlar yakaladı. Ama gerek son vuruş, gerekse son pas kalitesi eksikliği nedeniyle bu kontratakları gole dönüştüremediler. Beşiktaş, Ekim’deki 21 günlük aradan sonra Süper Lig’de 9’da 7 yaptı. Ve kazandıkları hemen her maçta iyi oynadıklarını söyleyebiliriz. İki ay sonra sanırım ilk kez dün iyi oynamadan kazandılar. Büyük bir takım iyi oynamadığında genelde sahneye duran top silahları çıkar. Dün de ligin asist krallarından Ghezzal ve yeni hücum silahı Vida ile atlattılar bu zor günü. SERKAN AKCAN (FANATİK) - Derin ve kapalı savunmaları açmak zor iştir. Beşiktaş 0-0’ı etkisiz ama sabırlı oynadı. Ghezzal çok top kaybetti, ekstra geri koşular takımı yordu. Zira Ankaragücü’nün planı kontratak üzerine kurulu olduğundan bu kayıplar Beşiktaş kalesinde pozisyon oldu. O yüzden Ankaragücü sadece ilk yarıda Beşiktaş’tan çok daha fazla şut denedi. Sergen hocanın 0-0 planı sabır üzerine kurulu. Aynı şeyleri yap, başarısız ol ama yine yap. Sonra golü bir duran toptan bul ve rakibin zaaflarına oynamaya devam et. Beşiktaş ilk golü Erzurum’a bir duran toptan 59’da atmıştı, Ankaragücü’ne de 61’de bir duran top golü attı. Ama golden sonraki senaryo biraz farklıydı. Erzurum 1-0’dan sonra çıkmıştı, Ankaragücü oyunundan neredeyse ödün vermedi. Arkada boşluk bırakmadı, temkinli hücum etmeye devam etti. Bu maçın ana fikri Beşiktaş’ın ilk 1 saatte gol bulamasa bile sabırla aynı oyunu oynamaya çalışması ve başarılı olana kadar denemesi. DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - Maçta tek kritik karar vardı: Larin golden önce topa yükselirken rakibine basarak yükselmiyor. Gol kararı verilmeliydi. Özkahya, top kaleye girmeden düdük çalarak VAR’a kontrol şansı vermedi! Ankaragücü ile Beşiktaş arasındaki mücadele, bir pozisyon dışında hakem Halis Özkahya açısından fazla sorunlu geçmedi. Bazı faul ve kart hataları oldu ancak 90 dakika boyunca oyunun kontrolünü elinde bulundurdu. Maçtaki tek kritik karar 23.dakikada yaşandı. Aslında VAR kullanılan maçlarda düdüğü geciktirmek gerekir. Özkahya tecrübesindeki bir hakemin bu hataya düşmemesi gerekirdi. Düdüğü kaleye girdikten sonra çalıp, VAR’a kontrol şansı vermeliydi. GÜNTEKİN ONAY (HÜRRİYET) - İlk yarıda %72 topa sahip olan siyah beyazlı ekip Larin’in faul gerekçesiyle verilmeyen golü dışında Ankaragücü kalesini tehdit edemedi. Üstüne üstlük iyi kapanan ve hızlı çıkışlarla gol arayan başkent ekibi 3’ü net, 4 pozisyon buldu. Kaleci Ersin’in iyi oyunu ve Ankaragüçlü forvetlerin beceriksizliği ilk devrenin golsüz bitmesinin nedeniydi. İkinci yarıda pas ritmini artıran Beşiktaş, Ankaragücü karşısında daha etkili pres yaptı, ikinci topları alıp atak devamlılığı sağladı ancak yine ofansif bölgede gereken zenginliği yakalayamadı. 45 ile 60 arası siyah beyazlıların yoğun baskısı golü bir duran topla getirdi. Maçın kötü isimlerinden Ghezzal’ın mükemmel ortası ve Vida’nın golüyle aradığı üstünlüğü bulan siyah beyazlılar kalan yarım saatlik bölümde daha emniyetli görünmekle birlikte yine topun sahibiydi. ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET) - Beşiktaş’ın başka takımlarda çok rastlanmayan bir özelliği var. Akan oyunda gol fırsatı yaratabilecek, serbest vuruşlarda savunmacılardan en az ikisi rakip ceza alanında yer alıyor. Dün Vida’nın attığı gol buna örnek. Sonrasında da Wellinton ve Josef’in oralarda, üslendiğini gördük. Fazladan orada bulunmak, rakip savunmaların dikkatini dağıtıyor, direnişini de kırabiliyor. Önceki maçlarda da bunun örnekleri var. Sergen Hoca’nın oyunun akışına göre N’Koudou, Dorukhan, Rıdvan ve Güven Yalçın’ı değiştirmesi de takımının hücumda top kullanarak skoru korumasını sağladı. Domagoj Vida, korona sonrası formda, etkin ve verimli bir eleman olarak takıma döndü. Belki de Beşiktaş’ta en yararlı dönemini yaşayacak. Göreceğiz. ERMAN ÖZGÜR (FANATİK) - Beşiktaş. Ankaragücü’nün önde başlayan yakın ve temaslı savunmasını aşmakta çok zorlandı maçın ilk yarısında. Bu tip maçlarda presi kırabilmek top gelmeden düşünmek, çabuk hareket etmek ve sabırdan geçer ama Beşiktaş işin bu kısmında vasat kaldı. Ankaragücü ise özellikle savunma arkası boşlukları Emre Güral ve Lobzhanidze üzerinden fırsata çevirmeyi başardı ancak finali yapmakta beceriksiz davrandıkları için net pozisyonlardan gol çıkaramadılar. İkinci yarıda da görüntü pek değişmedi. Ankaragücü mücadeleye dökerek oynadığı oyuna Beşiktaş’ı da uydurmayı başardı. Başaramadığı şey ise Beşiktaş’ın orta kalitesi yüksek Ghezzal’ının kestiği duran topta savunmasında Vida’ya engel olamayışıydı. Bu gol Beşiktaş’ın kazanma alışkanlığı kazanmış olmasının en büyük göstergesiydi. Oyun kalitesi olarak çok tatmin edici bir oyun olmasa da bu maç trafiğinde oyun kalitesi aramak biraz haksızlık olabilir.  ALİ ECE (FANATİK) - İyice artan hakem hataları ve aşırı sıkışık fikstür bir araya gelince, bir yerden sonra Sergen Yalçın sadece 3 puanı hedefledi. Değişiklikleri de buna göre yaptı. Beşiktaş’ın en iyileri Rosier, Welinton ve Josef’ti. İlk 45’te ofansif açıdan yeteri kadar üretken bir Beşiktaş izleyemedik. Devre bittiğinde Beşiktaş’tan gol beklentisi bayağı düşük çıktı ama aslında Siyah-Beyazlılar, Larin’in kafa vuruşunda golü bulmuştu! Pozisyon için “Yüzde 100 hatalı karar, kesin goldü” demiyorum ama VAR’dan bakmaya değecek kadar hakem takdiri gerektiren ‘fifti fifti’ bir pozisyondu. Ancak nedense Özkahya, pozisyon sonlanmadan düdük çalınca VAR protokolü taca çıktı! Bu pozisyon sadece tartışmalı olsa da Halis Özkahya’nın ilk yarıdaki tartışmasız büyük hatasından Beşiktaş neredeyse gol yiyordu. Larin ile kafa kafaya çarpışan Kitsiou kenara çizgi dışına gelmişti ancak Halis Özkahya’nın arkası dönükken birden Ankaragücü atağının geliştiği kanattan oyuna depar atarak girdi! Özkahya’nın çevre kontrolü bir garip: Top kendisine iki kez çarpınca hava atışı yapmak zorunda kaldı!