Trendyol Süper Lig'in 29. hafta mücadelesinde Fenerbahçe sahasında Pendikspor'u 4-1 mağlup etti. Spor yazarları Fenerbahçe-Pendikspor maçını değerlendirdi. Güntekin Onay: "Bir maçta 46 faul olur mu!" | Yıllardır yazıyorum söylüyorum, Türkiye’de hakem konusundaki sorunlar ortada. Kararlar doğrudur yanlıştır, VAR hakemlerimizin kalitesi belli. Ancak bir futbol maçında 46 tane faul olmaz. Konuk ekip bunların 29’unu yapmış. Hakemlerin oyunun bu kadar durmasına müsaade etmemesi gerekiyor. 46 faulün olduğu bir maçtan güzel bir oyun çıkması mümkün değil. (HÜRRİYET) Gürcan Bilgiç: "Kartal planı farketti" | İsmail Kartal üç sarı kartlı defansından, ikisini yanına aldı ikinci yarı başlarken. Belki de bir planı fark etti, engellemek istedi. Yenik takım, defansif hamle yapıyorsa, kodlarını doğru okumak gerekiyor. Mert Hakan'ın imkânsız golü ile birlikte, Kadıköy "inanan" havasına geri döndü. Bu sezon ilk defa tribünler bir maçı böyle yüksek konsantrasyon ile oynadı. Her saniye içindeydiler sahanın. Onlar istedi, takım koştu. Takım koştu, goller geldi, rakibin kırmızıları ile beraber. İrfan Can Kahveci oyuna girişi ile birlikte ofansif organizasyonu bambaşka hale getirdi. Sorun şu; İrfan Can'ın ayağı ceza alanı çizgisiyle temasta olduğu halde VAR penaltı kararını 2,5 dakikada verdi. Her maçta "nasıl vermeyiz, nasıl saymayız-sayarız" beklemesi yapıyorlar. İzah edemezler kendilerini, kimse inanmaz onlara. Avrupa'da Türk Bayrağı ellerinde, ligde "vazgeçmeyen" karakterleri ile sahadalar. "Hak edilmiş" şekilde sürekli yokuş çıkıyorlar. Helal olsun. (SABAH) Ömer Üründül: "Fiziki düşüş devam ediyor" | Fenerbahçe'de işler iyi gitmiyor. Belçika'da alınan mükemmel netice o geceye bağlı ekstra bir olaydı. Kilit yıldızlarda fiziki düşüş devam ediyor. İsmail oynamayınca geri 4'lüde çıkanlar da girenler de kuvvetliydi. Krunic de biraz kıpırdadı. Pendik elinden geleni yaptı ama ikinci yarı sayısal eksikliğe düşünce çözüldüler. Uzun süre sonra görev alan stoper Murat Akça'nın performansı takdire layıktı. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bilhassa iç saha maçlarında sinir bozucu bir hakem eyyamı var. Dün gece de böyle oldu. Bir de bu felakete VAR eyyamı da girdi, hayali bir penaltı verdirtti. Görüşüm şu; eğer bir hakem, oyuncu 10-15 kere üstüne geldiği halde sadece kafasını çeviriyorsa ondan hakem olmaz. (SABAH) Faik Çetiner: "Fenerbahçe 45 dk. oynuyor" | İsmail Kartal her zaman olduğu gibi devre arası hamleleri ile sahaya müdahale etti. Mert ve Oosterwolde’yi dışarı alıp ikinci yarıya Osayi (Vazgeçilmez) ve Djiku ile başladı. Bu yarıda girenler ile birlikte taşlar yerine oturunca Fenerbahçe baskıyı kurdu ve pozisyon üretmeye başladı. Mert Hakan’ın eşitliği sağlayan mükemmel golü ve sonrasında İrfan Can Kahveci’nin de oyuna girişi Fenerbahçe’yi maçın patronu yaptı. Son 20 dakikada Welinton kırmızı görünce Pendik’in gardı iyice düştü. Sonra mı? İmdada yine bir penaltı yetişti ve Batshuayi, takımını korkulu rüyadan uyandırdı, sonra Ferdi ile İrfan Can’ın golleri farkı getirdi. Fenerbahçe kazanıyor, yoluna devam ediyor. Ancak her maçın 45 dakikasını çöpe atmak, bir gün başına büyük dertler açar, haberleri olsun. Pendik maçını kazanırken de sadece 45 dakika (2’nci yarı) oynadı. (FANATİK) Cem Dizdar: "Skor tamam ama oyun fazla riskli" | Topu daha çok ayağında tutan Fenerbahçe’ydi ama ciddi sayılabilecek tek pozisyonu dahi yoktu devre boyunca! Pendik ise rakibi durdurmakta öncelikle faul yapma seçeneğini kullandı. Fenerbahçe de faul yapmakta onlardan geri durmadı ilk devre ama Pendik’in attığı gol öncesi hazırlığı baştan sona izlenesiydi… İkinci devre Fenerbahçe daha sakin başladı. Lakin hakim iddia şuydu; ‘’Fred ile Kruniç birlikte oynamadı hele bir oynasınlar!’’ Oysa bir ikilinin ahenkle oynaması ancak ve ancak antrenman tekrar sayısına bağlıdır. Nihayetinde gol de Mert Hakan’ın uzaktan beceri gerektiren vuruşundan geldi. Ardından ise baskılı ama etkisi düşük oyunda bir de penaltı golü buldu Fenerbahçe. Goller Pendik’te asabiyet yapınca önce ilkinde Welinton ikinci golden sonra Arnaud Lusamba kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Pendik’in bu maçı bu oyunla kazanma ihtimali ‘’hiç’’e yakındı ama şampiyonluk iddiasındaki Fenerbahçe’nin oyunu skordan bağımsız olarak üzerine düşünülmesi gereken ayrı bir konu. Üzerlerindeki bu ‘’elle tutulur baskı sorunu’’nu halletmeden hep sonucu riskli maçlar oynayacaklar gibi görünüyor!.. (FANATİK) Serkan Akcan: "Yüksek gerilim" | Dün gece öylesine yüksek gerilimli bir ilk yarı oynandı ki adeta iki takımın futbolcularının kramponlardan ateş çıkıyordu. Tüm bu gerilim aslında Fenerbahçe’nin oyun konsantrasyonunu alıp götürünce, Dzeko ve arkadaşları 0 isabetli şut ve sadece 0,38 gol beklentisi ile devreyi bitirdi. İkinci yarının başlangıcıyla Mert Hakan gerilimi azalttı, oyuna odaklandı ve harikulade bir golle tabelaya eşitliği getirdi. Gerilimi yönetememesi ona büyük zarar veriyor, farkına vardığında ise iyi bir takım oyuncusuna dönüşüyor. İsmail Kartal da yüksek gerilimin farkındaydı ve ikinci yarıya sarı kartlı Oosterwolde ve Mert Müldür’ün yerine Osayi ile Djiku’yu alarak başladı. Üstüne Cengiz-İrfan Can ve golü atmasına rağmen Mert Hakan-Batshuayi değişimi geldi. Fenerbahçe, Mert Hakan’ın golüyle işaret fişeğini yaksa da maçın saneryosunu değiştiren; İrfan Can Kahveci’nin girdikten sonra hücum aksiyonlarında aldığı rol ve Wellinton’un atılmasıyla Pendik’in 10 kişi kalması oldu. (FANATİK) Uğur Meleke: "Her 49 saniyede 1 faul" | Dün Kadıköy’de oynanan (daha doğrusu oynanamayan) ilk yarıyı izleyemediyseniz size şu absürt istatistiklerle seyrettiğimiz şeyi özetlemeye çalışayım: İlk yarı 14 dakika uzatmayla toplam 59 dakika sürdü. 59 dakikanın sadece 23’ünde futbol oynandı, yani bir devrede tam 36 dakika top oyun dışındaydı. Ve topun oyunda kaldığı bu 23 dakikada tam 28 faul düdüğü çaldı. Oyun akarken her 49 saniyede 1 faul düdüğü demek bu! (HÜRRİYET)