Spor yazarları, şampiyonluğunu garantileyen Trabzonspor'u kaleme aldı. "Dün bir haftadır kutlama yapan bir camianın takımı olarak şampiyonluk maçına tam konsantre olarak çıkmak zor işti. Bunu formda Antalya karşısında yapmak çok daha zor işti. Çok da iyi oynamazken, 38 yıllık stres de orada öylece dururken yapmak çok daha zor işti. Ama Ömür ve Uğurcan en kritik anlarda ayakta kalmayı bildi. 2 sezona yakındır Avcı’nın adım adım üstüne koyarak geliştirdiği, çok değerli yabancı oyuncuların büyük katkı sağladığı bu şampiyonlukta bu iki Trabzonlu çocuğun son noktayı koyuşu ayrı bir anlam taşıyor. Öze mi dönelim, dışa mı tartışmalarıyla geçen onlarca yıl sonunda ikisini bir potada eritebilerek gelen bu şampiyonluk tüm camiaya güzel bir hediye. Kutlu olsun." (MEHMET DEMİRKOL - FANATİK) "O son şampiyonluğun elleriyle getiren Şenol Güneş milli takımla Dünya Kupası'nda tarih yazdığı yaz evlendin. İşin, aşın, huzurun vardı ama hasretin büyüktü. Bir oğlun bir de kızın oldu. Onlar yürüdüğünde Trabzonspor forması aldın. 40'larını geçtiğinde biraz yorulmuş biraz tribünden uzak kalmıştın ama bordo-mavi'nin her kazandığı maçın ertesi sabahı en genç sen uyandın… Dedeni, nineni toprağa verdin. Babanın hastane odasında başında bekledin. Her memlekete gittiğinde 7 yaşındaki seni hatırladın ve vazgeçmedin… Dün boyunu aşmış oğlunla beraber tribündeydin, şampiyon oldun onca yıl sonra, Özkan Sümer geldi aklına, oğluna sarıldın, ağladın… Bu sabah o sofrada rahmetli babaannenin yaptığı kuymağın tadını hatırlayacaksın… Daha güzeli ne ki hayatta…" (BÜLENT TİMURLENK - SABAH) "İnsanın zamanı olduğu gibi insanların da zamanı vardır. Dün akşam, bugün, yarın, yarından sonraki yarınlar uzun süre Trabzonlu ya da kendini Trabzonsporlu gibi hissedenlerin zamanı olacaktır. Gerçi o ‘zaman'nın tadını çıkarmak için Cornelius’un golünü beklemeye gerek yoktu ya günümüz insanı 'yaşamak' için kesinleşmiş anları kovalıyor ne yazık ki! Çünkü her sürecin taçlandırıldığı bir an olmalı diye belletilmiş onlara. Oysa haftalar önce belliydi bu maçın son anı. Futbol bize, ’Yaşa, oyna, yaşamın tadını çıkar’ diyorsa da sonuç duyulan güvensizlik finali beklemeye zorluyor insanı. Onca yılın görmüş geçirmişi Abdullah Avcı ile ekibi, bu sezonu 'olumsuz sürpriz'lere kapatarak örgütlediler ama doğrusu ya böylesi bir bitiriş 'sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi' misali geldi kendini bu zamana ait hisseden herkese. " (CEM DİZDAR - FANATİK) "Maçın kırılma anında Fredy'nin penaltısını kurtararak takımının yaşayabileceği stresi ortadan kaldırdı. Abdullah Avcı'nın Bakasetas hamlesi ve Dorukhan-Abdülkadir Ömür ortak yapımı gol adeta şampiyonluğun ilanı gibiydi. Haji Wright'ın golü son 10 dakikayı sıkıntılı hale getirse de Fırtına hedefine ulaşmayı bildi. Bu şampiyonluğun aslan payı sırasıyla Abdullah Avcı, sonrasında ise Uğurcan, Hamsik, Bakasetas, Nwakaeme, Cornelius, Abdülkadir Ömür, Djaniny ve tüm oyuncularındı. Trabzonspor yıllarca süren hasretini sonuna kadar hak ettiği bir performansla kazanarak aldı. Ve bu şampiyonluk Trabzonspor'a çok yakıştı." (ERMAN ÖZGÜR - FANATİK) "Baskı bazılarını işine odaklar bazılarının da çözülmesini sağlar. Bütün sezon yüksek zihinsel dayanıklılıkla yapılan iş, verilen emek, sabır bordo-mavililere yakışan şampiyonluğu getirdi. Bu şampiyonlukta taraftarın, başkanın, yöneticilerin, camianın, teknik kadronun, oyuncuların ve tüm kulüp çalışanlarının hangi birinin olursa olsun büyük katkısı vardı. Bu şampiyonluğu göremeyen, rahmetli olan tüm Trabzonspor sevdalılarına da bu zaferi aynı zamanda armağan ettiler. Keskin bir kılıç olmak için çok çekiç darbesi yemek gerekir. Bu, Trabzonspor'un bu büyük başarısındaki en önemli unsurdu. 'Bir meselesi olmalı insanın uyanışı ve mücadelesi için.' Bu şampiyonlukta emeği geçen herkes sanırım böyle düşündü, böyle motive oldu, böyle konsantre oldu ve bu çok önemli hak edilmiş şampiyonluk kazanıldı." (REHA KAPSAL - FOTOMAÇ) "Trabzonspor, kentinin çocuklarına kentinin takımını tutmak için harika bir öykü sunmuş oldu bu sene. Bu harika öyküye zekasıyla katkı veren Abdullah Avcı’yı, projesiyle sahip çıkan Trabzonspor yönetimini ve yetenekleriyle zirveye çıkan Trabzonspor futbolcularını ne kadar tebrik etsek az. Klopp önceki gün Liverpool’la sözleşme uzatma gerekçesini “bir hikâyenin sonunda değil, ortasında hissetmesi” olarak açıklamış. Trabzonspor da bence bir hikayesinin sonunda değil şu anda. Ortasında... Daha fazla yazacak hikâyeleri var sanki." (UĞUR MELEKE - HÜRRİYET) "ilk haftadan itibaren zirveye yerleşip en tepede ligi domine eden Trabzonspor. Bileği kolay kolay bükülmeyen, sahada ne yaptığını bilen ve hemen her maçta %100’ünü veren futbolcular. Uğurcan’ın’dan Cornelius’una, Siopis’ten Dorukhan’a, Marek Hamsik’ten, Visca’ya, Nwakaeme’den Abdülkadir’ine, Vitor Hugo’dan Denswil’ine, Bruno Peres’den Djanniny’sine herkesin katkı verdiği hak edilmiş bir şampiyonluk. Gervinho, Edgar, Hamsik ve Vitor Hugo’nun uzun süreli sakatlıkları olmadı mı? Her türlü olumsuzluğa göğüs gerdi Abdullah Avcı. Şehri, taraftarı hep hedefe inandırdı. Kazanırken de, işler istediği gibi gitmediğinde de sakin ve sportmen tavrını korudu. Oyuncu grubunu çok iyi yönetti. Güçlü ve doğru oyunla, iyi takım savunmasıyla dengeyi hiç kaybetmedi. Sahanın dışına çıkmadı, işine baktı. Tarif edilebilir, saha içi organizasyonu yüksek bir takım inşaa etti. Tebrikler Abdullah Avcı ve ekibine..." (GÜNTEKİN ONAY - HÜRRİYET)