Spor yazarları, Trendyol Süper Lig'in 20. haftasında Galatasaray'ın Mondihome Kayserispor'u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. Ocak ayının yıldızı Kerem Demirbay - Uğur Meleke | Elbette dün Galatasaray’ı çok zorlayan Kayseri’nin bu sezonki çizgisinde Recep Uçar’ın önemli bir rolü var. Galatasaray’ın son iki rakibi Konya ve Sivas’ın aksine dün geriden pasla, örerek çıkma stratejisini tercih etti Recep Hoca. Galatasaray’ın presini kırdıklarında özellikle sağdan etkili akınlar yaptılar. Sarı kırmızılılar da zaman zaman o presten sonuç aldı, hatta 29’da iptal edilen golleri de böyle bir Halil baskısıyla gelmişti. Ancak Galatasaray aynen Sivas’ta olduğu gibi dün Seyrantepe’de de ikinci devrenin ilk bölümünde atak sürekliliği konusunda sorunlar yaşadı. Okan Buruk’un kulübedeki seçenekleri yine azdı, elindeki tüm opsiyonları kullandı: Önce Halil’i çıkardı, Barış’ı en uca attı. Sol bekte Kaan’a, merkezde Berkan’la Kerem Demirbay’a dönüş yaptı. Tete’nin yerine genç Baran’ı soktu. Bu değişiklikler sonrası temposu artan ve devamlılık sağlayan Galatasaray kritik bir 3 puan çıkardı Seyrantepe’den. Fenerbahçe’ye 3 şut atan, Konya’ya karşı asist yapan, Sivas’ta gol atan Kerem Demirbay, dün de oyuna girdikten sonra hareketi artıran unsurdu bence. (HÜRRİYET) Hayatta kalma becerisi - Engin Kehale | Sahadaki 11, yetenek olarak yüksek hücum gücü vadetse de Halil’in arkasındaki üçlünün profili ve Ndombeleli orta saha ile hem toplu baskı yapmakta hem tempo yapmakta zorlandı. Maçın ilk düdüğünden beri karşı karşıya gelen Mertens-Bilal eşleşmesinin son galibi Belçikalı oldu ve Galatasaray’a üç puanı getirdi. Sarı kırmızılılar, sezonun büyük bölümünde olduğu gibi bir kez daha hayatta kalmayı bildi. Bu direniş ve yarışın içinde kalma becerisi, Okan Buruk ve öğrencilerini en iyi bildikleri nisan sonrası dönemde yarışmacı kılacak gibi gözüküyor. (HÜRRİYET) Kazandı ama böyle gitmez - Halil Özer | Galatasaray son ana kadar zorlandı. Tabii zorlanmasının nedenleri vardı. Kanatlarda Zaha ve Tete hiç etkili olmadı. Ne bire birde varlar, ne hücumda, ne savunma da... Hiçbir şey de yoklar. Galatasaray çok da olmasa eline net fırsatlar geçirdi. Ancak Galatasaraylı futbolcular bu anlarda o kadar kötü vuruşlar yapıyorlar ki top hep dağlarda taşlarda. O yüzden averaj olarak Fenerbahçe’den bu kadar gerideler. O yüzden her maç zora giriyor. O yüzden taraftar yüreği ağzında izliyor maçları. Sonuç olarak Galatasaray bu maçı biraz da şansıyla aldı. Ancak her hafta düşüş devam ediyor. Galatasaray bu haliyle sezon sonuna kadar iddiasını sürdüremez. En azından devre arasında yapacağı transferlere kesin olarak ihtiyacı var. (MİLLİYET) İcardi olmayınca tıkanıyor! - Levent Tüzemen | Mertens 85'te G.Saray'ın kazandığı penaltıda topun başına geçtiğinde sahadaki taraftarların, televizyondaki izleyenlerin bence duyguları kilitlendi. Çünkü iki yol vardı; Mertens penaltıyı gol yaparsa G.Saray şampiyonluk yarışında yara almayacaktı. Ya da Mertens penaltıyı kaçırdığında fark 4 puana çıkacak ve psikolojik bir dağınıklık olacaktı. Mertens, öyle bir vuruş yaptı ki top ağlarla buluştuğunda taraftarlar çılgına döndü. G.Saray, İcardi olmadan gol yollarında tıkanıyor. Okan Buruk artık Halil'i santrfor oynatmayı bırakmalı. Halil kadar gamsız bir oyuncu görmedim. Rakibi kovalamıyor, arkadaşlarıyla konuşmuyor, pozisyonu takip etmiyor, buluştuğu topları kolay kaybediyor. Genç Baran iddia ediyorum Halil'den çok daha fazla faydalı olur. G.Saray mehter takımı gibi oynadı. Galibiyet, şampiyonluk yarışında 3 puandan daha değerliydi. Olası bir beraberlik sadece futbolcu değil teknik heyeti de olumsuz olarak etkiler, yönetimin direncini kırardı. Yönetim sol beki halletmeli. İcardi'nin sıkıntısı devam ediyorsa santrfor da alınmalı. (SABAH)