Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Sivasspor galibiyetini yorumladı. KÖTÜ OYUN, BÜYÜK BAŞARI - Şansal Büyüka | Crespo çıkarken, maçı birlikte izlediğim ve varlığından onur duyduğum Prof. Dr. Tarık Esen, “Jorge Jesus’tan savunmaya yönelik bir hamle beklemeyin, adamın geri vitesi yok” dedi. Jorge Jesus’un futbol anlayışını anlatmak için bundan daha iyi yorum mu olur? Hayret... Sivas takımı ilk yarıda maç 11’e 11 oynanırken maçın mutlak hakimiydi, ikinci yarıda bir fazla oynamaya başladı, tek pozisyon bile yaratamadığı gibi, penaltı golüyle yenik duruma düştü. Fenerbahçe için en büyük kazanç, Jorge Jesus’un ikinci yarıda maça katılması oldu. İlk yarıda “heykel” gibi kenarda maçı izleyen Jesus, ikinci yarıda gerçek kimliğine döndü ve  saha kenarında, sanki saha içinde gibi maçı oynamaya başladı.Fenerbahçe, Ferdi’nin kıymetini bilsin. Serdar Aziz’in de son maçlarda “büyük” oynadığının altını çizelim. Pedro umutsuz vaka gibi... Aslında Crespo ile Arao iyi değilse, gerisi teferruat; Fenerbahçe’nin iyi olma şansı yok. Bütün bunlara rağmen; Fenerbahçe son iki yılda Sivasspor’dan çektiğini kimseden çekmedi. Emre Belözoğlu döneminde, Sivas maçıyla şampilyonluğu kaybetmişliği bile var. Böyle bir rakip karşısında, iyi oynamadan, bir eksik kalmana rağmen maçı kazanıyorsan, oyuna falan bakmadan söyleyeyim; bu büyük başarıdır... (MİLLİYET) PENALTI ATLANDI, KIRMIZI KART HATALI - Deniz Çoban | Fenerbahçe-Sivasspor maçının 22. dakikasında, Serdar Aziz ceza sahası içinde topa kafa vurmaya çalışırken, kafasına belli belirsiz sürterek geçen top, doğal konumda olmayan eline geldi. Belli ki Video Yardımcı Hakem Özgüç Türkalp, Serdar’ın bilerek oynadığı topun eline geldiğini düşünerek pozisyonu devam ettirdi. Bence önemli bir yorum hatasına imza attı. Çünkü bu sezon benzer pozisyon Konyaspor-Gaziantepspor maçında yaşandı. Antepli Jevtovic, topa kafa vurmaya çalışırken kafasına sürterek geçen top, açık eline gelmişti. Ve maçın VAR’ı müdahalede bulunmamıştı. MHK o maçın VAR’ı Hakan Ceylan’ı ertesi gün evine göndermiş, sonraki hafta da cezalandırarak görev vermemişti. Yani bu pozisyonla ilgili sadece benim değil, MHK’nin fikrinin de penaltı olduğunu söyleyebilirim. 48’de Batshuayi’nin ikinci sarı kartı doğru değildi. Oyuncunun rakibine herhangi bir kontrolsüz müdahalesi yoktu. 52. dakikada Robin Yalçın’ın Alioski’ye müdahalesinde çalınan penaltı doğruydu. (FANATİK) KONTROL OYUNUNU İLE KAZANMAYI BİLMEK! - Cem Dizdar | 80’e varıldığında Sivas kendini yeniden göstermeye başladı. O ara Jesus devreye girip İsmail/Osayi ikilisiyle oyunu yeniden kontrol altına alacak düzene geçti. 89’daki olası Sivas gol tehlikesi de pas tercihine kurban gidince hadise Fenerbahçe’nin istediği ‘’uzun ve yüksek vur’’a döndü ve konu kapandı. Eksik Fenerbahçe maç içinde bir, iki bölümü elden kaçırdıysa da oyunu genel olarak kontrol ederek maçı kazanmayı bildi. Böylece Jesus, "Riskli oynuyor", "Kontrol oyunu oynayamıyor" türü eleştirileri de bu maç özelinde karşılamış oldu. (FANATİK) JESUS'TAN BATSHUAYI'YE KARİYER ÖZETİ GİBİ BİR JEST - Uğur Meleke | Cumartesi akşamı derbinin 54’üncü dakikasında Weghorst’un takım arkadaşı Umut Meraş’a bir jesti var, yerden oynamasını işaret eden. O jestin derbide Beşiktaş’ın özeti olduğunu düşünüyorum. Evet Weghorst uzun boylu ama yerden oyunda da etkili, akıllı, çalışkan bir sporcu. Ona yerden oynadığınızda, özellikle de etrafı kalabalıksa faydalı oluyor. Bence o jesti de sadece Umut’a değil, takım arkadaşlarına ve hocasına da yaptı Weghorst. İşte dün gece Kadıköy’de de aynen Weghorst’unkine benzer kritik bir jest yaşandı maç sırasında. 48’inci dakikada kırmızı kart görüp kenara gelen Batshuayi’ye parmağını kafasına götürerek aklını kullanmasını işaret etti Jesus. Batshuayi için sadece maçın değil, kariyerinin özetiydi bence o jest. Aklını kullandığında çok faydalı bir santrfor. Ama dün olduğu gibi ilkel içgüdülerini dinlemeye başladığında kendine ve takımına zarar verebiliyor. Dün zaten 45’le 45+5 arasında tam dört pozisyonda hissettiriyordu kontrolü kaybettiğini. Jesus devre arasında Serdar Dursun’u hazırladı, bence Batshuayi’yi çıkarma seçeneği üzerinde de durmuştu. Ama değiştirmedi. Batshuayi de üç dakikada faturasını kesti bu kararın. (HÜRRİYET) KAZANMAYI ÖĞRENMİŞ TAKIM - Ercan Güven | Öyle ya da böyle, kazanmayı biliyor Fenerbahçe… Kendisi gibi Avrupa’dan grup lideri çıkan ve altı maçtır yenemediği Sivasspor karşısında, ilk yarıda rakibi, ikinci yarıda bir kişi eksikliği yüzünden zorlansa da kazanan Fenerbahçe, Süper Lig’e büyük ara öncesi en önemli eşiği aştı. Hafta arası olmasına karşın dolu tribünler önünde moralli ve özgüvenli Fenerbahçe, maça her zamanki gibi baskılı başladı. Hatta ilk iki dakikada iki kere Sivas kalesini gördü. Ancak uzun sürmedi. Dersine çok iyi çalışmıştı Rıza Çalımbay. Bir kere Fenerbahçe’nin ofsayt tuzağını çözmüştü. Sonra orta sahadaki baskı ile Fenerbahçe hücumlarını orta saha ve savunması arasına sıkıştırıp eritti. (MİLLİYET) FİNAL GİBİ - Gürcan Bilgiç | İki teknik adam da sarı kartları oyuncularını çağırıyordu yanına. Bir anda final tadına gelen maçta, sinirlerin normal, hareketlerin kontrollü olması tehlikedeydi. 50 dakikadan fazla 10 kişi oynamasına rağmen bunu sahada hiç hissettirmeyen bir organizasyon devre girdi. Önde baskıya devam ettiler, Valencia iki kişilik koşmaya başladı, rakibin kontrollü hücum etmesine izin vermeden, taraftarın büyük desteğini de yanlarına alarak eşitlediler sayıyı. İyi mücadele edilerek de maç kazanılabileceğini gösterdiler bu kez. Her maça ayrı bir damga koyuyorlar, müthiş bir karakter gösteriyorlar. Sadece futbol topunun değil, doğru psikolojinin de sonucu etkilediği bir maç izledik. Sonuç; yola devam ediyor; yine yenerek... (FOTOMAÇ) EKSİK PARÇA - Reha Kapsal | F.Bahçe'nin öyle bir disiplini var ki 11'e 10 kaldıktan sonra Sivasspor'a 11'e 11'ken verdiği pozisyonların hiçbirini vermedi. Çok doğru pozisyon aldılar, fizik kaliteleri eksik kaldığında öne çıktı. Özellikle Crespo, Valencia gibi önemli oyuncuların bu sezon başından beri oynanan yoğun maç trafiğinden etkilendiği de görüldü. Ligde her maçta F.Bahçe farklı kazanacak diye bir şey yok, yeri geldiğinde zorlanacak. Eksik de kaldığı bir oyunda 3 puanı alması şampiyonluk yarışı için çok önemliydi. F.Bahçe top ayağındayken organize olmuş savunmalara set hücumu yapma çeşitliğini geliştirmeli. 'Yapbozda hani eksik parça vardır ya bazen...' O tamamlanırsa her şey tamam olur. F.Bahçe'nin oyunundaki en önemli eksik parça bu görünüyor. (FOTOMAÇ) KADIKÖY'DE SÜRPRİZ YOK - Banu Yelkovan | İkinci yarı başında Batshuayi’nin ikinci sarıdan kırmızı kart görmesinin oyunu Sivasspor lehine çevireceğini düşünenler yanıldı. Karttan sadece birkaç dakika sonra Alioski’nin düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Valencia rahat bir şekilde ağlara gönderdi. Dakikalar ilerledikçe Sivasspor’un yorgunluğu, oyuncu değişiklikleriyle tazelenen Fenerbahçe’nin oyundaki ağırlığı daha fazla hissedilmeye başladı. Sivasspor bir kişi fazla oynamanın avantajını maçın hiçbir anında lehine çeviremedi. Alt sıralardan kurtulmak isteyen Sivas ile liderliğini perçinlemek isteyen sarı lacivertlilerin maçında ağır basan taraf Fenerbahçe oldu. Sarı lacivertliler bu sonuçla 2019-20 sezonundan bu yana ligde yenemediği tek rakibini de yenmiş oldu. (HÜRRİYET) SORUMLULUK KAZANDIRIR - Serdar Ali Çelikler | Skor 1-0 olduktan sonra Rıza Çalımbay tüm sarı kartlıları aldı dışarı. Lakin enerjisi üst seviyeye çıkan ve 30 metre mesafesini yeniden oluşturan Fenerbahçe bu kez iyi savunma ile skoru korumaya geçti. Sonrası Sivas'ın sıfır pozisyonlu bir baskısı. Uzatmalarda, son 15-16 dakikada da koruma oyunu oynandı. Bu dönem Serdar Aziz tam bir kumandandı. Bu tip maçları yerli oyuncular sorumluluk alarak kazandırır. Konya'da 10 kişi kalan takımda sorumluluk alamayan İrfan başta olmak üzere yerliler bu kez muazzam oynadılar. Fenerbahçe Sivas'a 1 gol atıp 3 puanı aldı. Çok önemli bir galibiyettir. Ama Göçek'e 2. golü de atmaları gerek. Kesin olarak bu hakemi bir daha maçlarına istememek gibi girişimler yapmaları şart. (HABERTÜRK) FENER GERİ ADIM ATMIYOR - İlker Yağcıoğlu | Açıkçası Batshuayi'nin atılması takımı kendine getirdi. Oyuncular bir kat daha mücadele etmeye başladılar ve golü buldular. Gecenin en olumlu tarafı Fenerbahçe 10 kişi kalmış olmasına rağmen asla oyunundan taviz vermedi. 10 kişiyiz maçı ne olursa olsun düşüncesine kesinlikle kapılmadı. Yine atak yaptı, pine pozisyon aradı, Sivas'a da doğru dürüst pozisyon vermedi. Yani Jesus'un felsefesi yine işledi ve kazanan yine Jesus oldu. Bazen çok iyi oynayarak kazanamazsın. İnanarak ve mücadele ederek kazanırsın. Fenerbahçe dün gece bunu başardı. (AKŞAM)