Spor yazarları, Fenerbahçe - Çaykur Rizespor karşılaşmasını değerlendirdi. Mehmet Demirkol - Çamurda 3 puan (Fanatik) Fenerbahçe baskılı, istekli ama pozisyonsuzdu. Bunun diğer sebebi ise Gustavo ve Ozan’ın özellikle 3. bölgede ara pası atacak toplara girdiklerinde hep dönüp garanti oynamaları oldu. Oyunu açamadılar. Ama yine de baskı, serbest vuruş ve gol getirdi. İkinci yarıda Rize ön alan baskı yapınca sahanın çamurlaşmış yarısında oyun kurmak çok zorlaştı ama santrforsuz Rize için de pozisyon çıkmadı. Sosa oyuna girene kadar çok zorlandılar. Hiç oyun kuramadılar. Ancak oyuna girdikten sonraysa Fenerbahçe sadece onu değil, top stoperlere geldiğinde 2-3 pas opsiyonu bulmaya ve rakibi aşmaya başladı. Kırmızı kart sonrasıysa iş bitti. Şansal Büyüka - Dura dura... Duran top (Milliyet) Fenerbahçe kazanma alışkanlığını yakaladı, sorun yok. Kendi sahasında “bol kepçe” puan kaybetme alışkanlığından kurtuldu, sorun yok. Fenerbahçe zirve yarışını en iddialı biçimde sürdürüyor, sorun yok... Sorun; Fenerbahçe’nin futbolunda... Ağır oyununda... Bıktırıcı yan paslarında... Baskı kuramayışında... Pozisyona giremeyişinde... Golcülerinin yetersizliğinde... Fenerbahçeli dostlarla konuşuyorum; bir-iki maç dışında her maçı kan ter içinde bitiriyorlar. Adeta dokuz doğuruyorlar. Fenerbahçe’de kaliteli oyuncular var, kadro zenginliği var. Teknik bir takım, ama asla atletik bir takım değil... Değişmesi gereken birinci iş; Fenerbahçe’nin bu ağır oyundan kurtulması... Fenerbahçe vasat futboluyla ligde çok iyi bir yere geldi. Ama daha çok uzun yolu var. O yolu en önde bitirmek için hızlanmalı... Hızlanmalı... Hızlanmalı... Ömer Üründül - Bu maç ders olmalı (Sabah) Dün gece kenarlara alınan tedbirlerle Caner ve Sangare'nin de ofansif girişimleri sınırlandı. Bütün yük Pelkas'ın üstüne bindi. İkinci yarı aslında Erol Bulut için çok ciddi bir ders niteliğinde. Yenik durumdaki Rize kapalı savunmayı bırakmış, risk almaya başlamış, bu durumda F.Bahçe'nin rahat pozisyon bulması gerekirken tehlikeli pozisyonlar Rize'den geldi. Hem rakip savunma yaparken hem de hücum oynarken F.Bahçe pozisyon bulamıyor. Çok kritik Hatay ve G.Saray derbisi öncesi ciddi bir sinyaldir bu. İlker Yağcıoğlu - İdare ettiler (Takvim) Geçen hafta Kayserispor karşısında oynadığı futbolla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan ve sezonun en iyi oyununu ortaya koyan Fenerbahçe, dün Rize karşısında bu görüntüsünden uzaktı. Sarı-Lacivertli futbolcular ve Erol Bulut, zorlu Hatay ve Galatasaray maçları öncesi sanırım, "Bu maçta çok fazla yıpranmadan, yorulmadan, idare edecek bir oyunla 3 puanı alalım" düşüncesindeydi. Nitekim bunu da başardılar. Oktay Derelioğlu - Bu oyun derbide yetmez (Takvim) Dünkü maçta oyuna değinmeden sahanın zemini konuşmak gerekiyor. Anadolu'da kötü zeminlere çokça rastlıyoruz ama Fenerbahçe gibi büyük bir takımın sahası bu şekilde olmamalı. Yağmurun da etkisiyle ağırlaşan zeminde dün futbol adına zevkli bir maç izledik dersek yalan olur. Buna hakemin her iki takım için de verdiği orantısız kararlar da eklenince kısır bir maç seyrettik. Fenerbahçe pozisyon açısından sıkıntılı geçen maçta frikikten attığı golle altın değerinde bir 3 puan almayı bildi. Fenerbahçe sonuç olarak zorlansa da 3 puana uzandı ve zorlu maçlar öncesi haftayı kayıpsız geçti. Ama Fenerbahçe'ye haftaya oynanacak derbide daha iyi bir oyun gerekiyor. Uğur Meleke - Sumudica'dan özür diliyorum (Hürriyet) Tabii ki maçın düşük kalitede kalmasında şiddetli yağmur ve bozulan zeminin de etkisi var. Son 20’de Rizespor beraberlik için daha fazla denedi ama Türk hakemlerinin Sumudica’yı atma hastalığı bir miktar engel oldu mücadelelerine. Sumudica bu sezon 3 kez atıldı. Bence en az ikisi gereksizdi. Ve aynı hakemlerin, benzer durumlarda Erol Bulut, Fatih Terim ya da Sergen Yalçın’ı atmadıklarını da gayet iyi biliyoruz. Ben bir Türk sporsever olarak bir yabancı teknik adama yapılan bu ayrımcı tavırdan dolayı çok üzgünüm. Hatta bir faydası olacaksa, kendi namıma özür diliyorum Sumudica’dan. Deniz Çoban - Kırmızılar atlandı, hatalı faul gol oldu (Fanatik) 43’te Valencia-Melnjak mücadelesinde, Melnjak’a sarı kart çıktı. Bence hareket yaralayıcı bir hareketti. Kırmızı daha doğru olurdu. 45’te Fenerbahçe’nin serbest vuruştan kazandığı gol öncesinde verilen faul kararı hatalıydı. 86’da Fabricio’ya çıkan ikinci sarı kart doğruydu. 90. dakikada Fenerbahçe hücumunda ofsayt bayrağı kalktı. Ancak burada Rizeli kaleci Gökhan, rakibine yaralayıcı bir hamlede bulunuyor. Her ne kadar pozisyonda ofsayt olsa da bu yaralayıcı hareket mutlaka kırmızı kartla cezalandırılmalıydı. Ercan Taner - Önemli olan kazanmak (Sözcü) Savunma yapmak zordur. Hatta bir sanattır. Yaptığınız en ufak hata, bütün defans performansınıza yazık eder. "Evet, gol yemeden devreyi bitiriyorum" derken, bir duran top ve yetenek ortaya çıkınca, golü yersiniz. Valencia, Fenerabahçe'nin net pozisyona girmekte problem yaşadığı ilk yarıda nefis bir serbest vuruşlar topu ağlara gönderdi. Bu kadar katı savunma ve kontratak düşüncesini sahaya yansıtan Rizespor için bence bu yenilen gol, moral bozucu oldu. Fenerbahçe, pozisyon bulmakta zorlandığı maçta, kapalı savunmalara karşı gerekli olan şut arayışlarına da girdi. 8 şut girişimi, hiç de fena değil, kapanan takımlara karşı. Kemal Belgin - Fenerbahçe attı yattı (Türkiye) F.Bahçe, ilk yarıda sahip olduğu her topla hücuma gidebilen ama oralarda bitirici vuruşlar bulamayan bir ev sahibiydi. F.Bahçe, en azından maç fazlasıyla liderlik koltuğunda bir keyif sürmenin maçında Sumudica’nın yeni takımı Rizespor’u buldu karşısında. Bu arada hemen unutmadan yazayım; TFF teknik olarak sürekli övdüğüm ama disiplin olarak facia bir adam olan Sumudica’ya teknik direktörlüğü yasaklamalıdır! Yeni takımınızı ilk maçta -tamam yanlış kurgular var- yönetiyorsunuz ama ikinci sarı karttan tribüne çıkıyorsunuz. Yanlış kurguyu da değinmişken açalım; hiç Samudio santrfor oynar mı? O Boldrin’in ayakta duramayan hâline maç bitene kadar nasıl tahammül edersin?