Spor yazarları, Trendyol Süper Lig'in 15. haftasında Galatasaray'ın Yukatel Adana Demirspor'u 3-1 yendiği karşılaşmayı değerlendirdi. Kopenhag seferi öncesi son çağrı - Engin Kehale | Ekim ayından beri santra düdüğünde sahada olmayan Kerim Demirbay, sol beke geçmiş Barış Alper ve maç önü dizilişinde sol önde olan ancak asla oraya bağlı kalmayan Kerem Aktürkoğlu’yla, pas becerisi yüksek olan Adana temsilcisi karşısında mutlak bir üstünlük kurmayı başardı Okan Buruk’un öğrencileri. Okan Buruk, oyun prensipleri net bir teknik adam. Rakip kaleye çabuk gitmeyi öncelik kabul ederken -ki sarı kırmızılılar topu kazandıkları anda pası düşünüyor- bir yandan topa sahip olma prensibinden de ödün vermiyor. G.Saray, oyunun geneline bu kadar hükmettiği bir maçta bile bir bölümü endişeli ve gergin geçirdi. Bunda, kaçırılan fırsatlar kadar maç başı ve maç sonunun aynı yoğunlukta oynanmaması da bir neden. Ve aslında benzer süreçler, Şampiyonlar Ligi’nin ilk haftasından beri mevcut. Salı günü, G.saray’ın ne bulduğunu kaçıracak ne de konsantrasyonunu bir dakika kaybedecek lüksü var... (HÜRRİYET) Bu kadar gol kaçmaz! - Osman Şenher | Galatasaray bu sezonun en istekli, en tempolu, en çok gol pozisyonuna girdiği maçını oynadı. Rakip Süper Lig’in iyi takımlarından Adana Demirspor... Sen bu kadar iyi bir takım karşısında çok net gol pozisyonlarına girebiliyorsan bunların dördünü, beşini filelere göndereceksin. Kerem Aktürkoğlu ilk yarı sahanın yıldızıydı. Boey’e harika gol pası verdi, takımının ilk golünü attırdı. Icardi’nin pasıyla da takımını 2-0 galip duruma çıkardı. Sol bekte oynayan Barış Alper Yılmaz’a çok yardım etti ve Demirspor ataklarında da tehlike doğmadan yüzde yüz dört pozisyonu da kesti. Bravo Kerem’e... Sahada koşmayan, mücadele etmeyen hiç bir sarı-kırmızılı futbolcu yoktu. İşin doğrusu Kopenhag maçı öncesi ben Galatasaray’dan böyle bir performans beklemiyordum. (MİLLİYET) Mauro İcardi neden dokunulmaz? - Ömer Üründül | G.Saray salı gecesi Avrupa'da çok önemli bir sınavı olmasına rağmen dün gece yüksek tempolu ve iştahlı bir futbol sergiledi. 70 dakika boyunca rakibi adeta hırpaladılar. Etkili pres, ilk yarıda organize iki gol... Bunun yanında sayamadığım kadar harcanan rekor sayıda net pozisyonlar var. Ayrıca 7-8 tane uzak menzilli şut. Fakat ilk yarı sonunda farkın penaltıyla bire inmesi ve Galatasaray'ın kaçırdığı inanılmaz goller, az daha başlarına iş açacaktı. Okan Buruk'a bir sorum var. Niye İcardi dokunulmazlık içerisinde? Hele bu kadar fizik açıdan düşüş varken bile neden hep oyunda kalıyor? Ayrıca dün gece seyrettiğim son haftalardaki İcardi, temenni ediyorum ki Kopenhag'da yeni bir mucize yaratsın. Okan hocanın salı gecesi için iki konuda dikkatini çekmek istiyorum. Sakın ola ki Barış Alper'i sol bek oynatma. İkinci önerim de İcardi'nin fiziki durumunu göz önüne alıp Zaha ve Ziyech'ten birine ilk 11'de yer verme. (SABAH) Güçlü oyunla kazandı - Erman Özgür | Artık rakipler Galatasaray ile oynarken İcardi, Kerem ya da Mertens gibi Boey için de önlem almak zorundalar. Çünkü Nani gibi kendisini takip etmeyen bir rakip bulduğunda yaptığı bindirmeler ile adeta rakip savunmanın tüm dengesini bozabilen Boey, ilk yarının açılış golünü atarak Adana Demirspor’un savunma zaafiyetlerini ortaya çıkaran isimdi. Topla oynarken Galatasaray’ın presini pasla kıramayan Adana Demirspor, kaptırdığı toplarda birçok kez hazırlıksız yakalandı. Bu sıkıntıya bir ceza da İcardi pasında Kerem Aktürkoğlu kesti ve skoru 2-0’a getirdi. Galatasaray zorlandı mı, çok fazla fırsat bulup atamadığı için zorlanmış gibi gözükebilir. Ama bana göre güçlü bir oyunla kazandı. Derbi öncesi hata yapmadı. Maçın yıldızları kaçırdığı gollere rağmen Kerem Aktürkoğlu ve Boey oldu. (FANATİK)