Spor Toto Süper Lig'in 18. haftasında Beşiktaş, sahasında Kasımpaşa'yı Cenk Tosun ve Wout Weghorst'un golleriyle 2-1 mağlup etti. Spor yazarları, siyah-beyazlıların performansını değerlendirdi. Ali Ece (Fanatik) | "Maçtan önce Şenol Güneş hoca “Kendi oyunumuzu oynayarak oyuna hakim olacağız” dedi. Bir anda “Yoksa Şenol hoca da benim gibi Hakim Ziyech’i mi istiyor?” diye düşünürken maç başladı, Beşiktaş ilk 2 dakika içinde iki kez etkili ön alan presi yaparak Şenol Güneş’in maç önü demecinde ne demek istediğini açtı. Dele Alli yine hazır değildi, Josef olmadığı için Gedson ofansif orta sahadan savunma önüne çekilmişti, Beşiktaş’ın maç başlangıcındaki oyun kurucusu ön alan presiydi. Ancak Beşiktaş’ın ilk yarıdaki en etkili oyuncusu kaleci Mert oldu. Beşiktaş ilk 12 dakikada yüzde 86’lık topa sahip olma oranı yakalayarak oyuna hakim olsa da 22’de Mert karşı karşıya pozisyonu harika bir şekilde kurtarmasa Beşiktaş 6 dakika sonra Cenk Tosun ile öne geçip skora hakim olamayabilirdi. Beşiktaş öne geçtikten sonra da pozisyonlar verdi, hatta birkaç kez geride eksik yakalandı. Mert Günok’un diğer kritik kurtarışları olmasa devre sonunda Redmond-Weghorst ortak yapımı klas gole rağmen Beşiktaş ilk devreyi 2 farkla önde kapatamayabilirdi." Güntekin Onay (Hürriyet) | "Kasımpaşa’nın 2-0’a rağmen maçı bırakmaması ve son ana kadar asılması takdiri hakediyor ama hafta içi bay geçmesine rağmen Beşiktaş gibi bir takımın evinde oyunu bu kadar rakibe bırakıp mahkum oynaması düşündürücü. Beşiktaş’ın önünde şimdi 5 maçlık zorlu bir fikstür var ve bu maçların 4’ü deplasmanda. Valentin Rosier, Romain Saiss ve Josef de Souza’nın dönmesiyle birlikte takım savunmasındaki sorunlar büyük ölçüde tamir olacaktır. Ancak Şenol Güneş’in oyunun tamamında rakibine hükmetmeyi öğrenmesi gerekiyor." Engin Kehale (Hürriyet) | "Orta sahada sertlikten yoksun, bek pozisyonlarında savunma becerisi ve tempoda sorunlu, önde iki oyuncu olduğu için merkezde rakibe alan bırakan ve Nkoudou’nun geri dönüş sıkıntısıyla birlikte bir kenarı da rakibe teslim etme riskiyle karşı karşıyaydı siyah beyazlılar. Nitekim öyle de oldu. Maçın büyük bölümünde daha çok üreten, alan bulan, tehlike yaratan taraf Kasımpaşa’ydı. Fakat karşılarında inanılmaz bir Mert Günok performansı buldular. Kalecilikte önce mental güçlülük, sonra yetenek ve beceri önemli. Mert, zihninde kurduğu duvarı sahaya yansıtarak hep bir adım önde götürdü maçı. Matrix Neo edasıyla her gelen topu çıkardı, Beşiktaş’ı oyunda tuttu." Ali Gültiken (Sabah) | "Mert'in bu maçın oyuncusu olarak ön plana çıktığı bir durumda istenilen oyundan bahsetmek mümkün değil. Tüm bunları bir kenara bırakıp 'Skor çok önemliydi, ne olursa olsun 3 puan Beşiktaş'ın bu sezonki sürecini etkileyecek bir pozisyondaydı' diye bakarsak elbette kazanılan galibiyetin değerinin altını çizmek gerekir. Ayrıca Beşiktaş'ın tribünde oturan oyuncuları Ghezzal, Josef, Montero, Rosier, kulübeden gelen Saiss gibi oyuncuların eksikliğini de göz ardı etmemek gerekir. Beşiktaş tüm bu isimleri oynar hale getirdiği zaman daha az zorluk yaşar" Cem Dizdar (Fanatik) | "Bilinir, futbol ilginç bir oyundur! Umulmadık anda 'Yüze güler’, çalışıp ezberlediğini sandığın işlerde 'Hayal kırıklığı’na uğratır. İlk 20 dakikada ağırlıklı olarak Kevin N’Koudou koridorunu zorlayan Beşiktaş nafile ortalarla zamanı öğütüp durdu. Gelin görün ki, yüksek topa kurgulu görünen iki ön oyuncusuyla iki gol buldu! Gollerin ikisi de rakip defans içine orta alandan yerden pasla gelen toplardı. Devre boyunca 16 orta yapmış bir takım için ironik değil mi? Beri yandan 20’den sonra oyunu dengeleyen Kasımpaşa üç kez kaleci Mert Günok’la karşı karşıya kaldı. ‘Topla oynama’ dışında hemen her istatistikte rakibinin önünde olan Kasımpaşa’nın o pozisyonlarının gol olmayışı, devrenin Beşiktaş açısından en iyisi olan kalecileriyle doğrudan ilgiliydi."