Süper Lig'in 7. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Antalyaspor'u 2-0 mağlup etti. Spor yazarları, sarı-lacivertlilerin sahadan 3 puanla ayrıldığı karşılaşmayı değerlendirdi. Cem Dizdar: "Oynamadan kazandı" |  Hatırlanırsa Jose Mourinho’nun geçen sezonki takım için ilk tespiti, “Takım hızının düşüklüğü” olmuştu. Görüldüğü kadarıyla bu konuda herhangi bir ilerlemeye yol açacak uygulamaları hayata geçirememiş… Pas kalitesinin düşüklüğü, şut arama dışında özel bir organizasyonun göze çarpmıyor oluşu, Antalya’yı da sahaya çekti. Gerçi onlar da kaleye şut dışında pek bir şey çalışmış gibi görünmediler. Velhasılıkelam, biz televizyon başındakiler bu kadar sıkıldıysak varın tribündekileri siz düşünün!.. İkinci devreye Fred ve Kostic’le başlasa da oyun ritmi açısından değişen çok şey olmadı. Nihayetinde Tadic önce maçta futbola uygun ilk pası gönderen Amrabat’ın servisini harcadı! Ardından benzeri noktadan ikinci girişiminde golü buldu. Hani, bizde kabul gören bir söz vardır; “Kötü oynarken de kazanmayı bileceksin”. Antalya’nın zaten mecali yoktu. Bu bağlamda belki bu maç özelinde Fenerbahçe için “kötü oynadı” denemez ama “Oynamadan kazandı” demek de pek yanlış olmaz! (FANATİK) Faik Çetiner: "'Jorge' Mourinho" | Mourinho’nun her maç sahaya sürdüğü farklı 11’leri görünce ister istemez Jorge Jesus’u hatırladım. Demek ki, Portekizli teknik adamların belli bir 11’leri yok. Özetle Fenerbahçe’nin bir oyun planı yok. Rakibin, hücum organizasyonlarını beceremeyişi Fenerbahçe’nin en büyük şansıydı. Alex gibi hayatı gol olan bir hocanın takımının bu durumu düşündürücü. Devre arası hamle yapmayan Mourinho işler sarpa sarınca ikinci yarıya Fred ve Kostic’i (İş yapar) sahaya sürdü. Bu yarıda da futbol yoktu ama Fenerbahçe’nin silahları sahne aldı. Fred, Kostic maça ağırlık koydular, Tadic beceri dolu bir golle kapıyı açtı ve keskin viraj kolay dönüldü. Bu arada En Nesyri bitime 10 dakika kala oyuna alınarak kazanılmaz. Ne demişler, ”Kazanıyorsan problem yok”. (FANATİK) Serkan Akcan: "Uzun boyun zararı!" | Mourinho, Union Saint Gilloise maçının ardından Fred’i kenara çekip Amrabat-İsmail ikilisiyle oynamayı tercih ederek, maçın senaryosunu elleriyle belirledi. Amrabat stoperlerin arasına inemedi, savunma hattı neredeyse Livakoviç’ten başlıyordu. Antalyaspor Teknik Direktörü Alex, Amrabat’ın sırtından bire bir baskıyı eksik etmeyince Fenerbahçe ilk yarı boyunca Livakoviç’ten uzun çıkmak zorunda kaldı. Bu tercih bol top kaybı ve mukabilinde yenen ataklara zemin hazırladı. Fred ve Kostiç’in girişiyle oyunun momentumu kısmen Fenerbahçe’nin eline geçti. Tadiç kötü bir gece geçiriyorken golünü atınca maçın gidişatı değişti. (FANATİK) Engin Kehale: "Fred varsa hayat var" | Mourinho’nun gözlemleri de üstteki satırlar ile paralel olacak ki soyunma odası dönüşü iki değişiklik vardı. Kostic-Fred ikilisinden Brezilyalı, ikinci yarıda farkı yaratan isimdi. Fred’in en önemli özelliği, ayağına gelen topu çok çabuk arkadaşlarına aktarabilmesi. Oyunun hızını inanılmaz artırıyor. Nitekim Szymanski’nin üst üste kaptığı toplardan birinde, Brezilyalının Tadic’i görmesi golü getirdi. 1 saniye geç kalsa, belki ofsayt olacaktı ve Tadic’in yerine İrfan Can oyuna girecekti. (HÜRRİYET) Gürcan Bilgiç: "Fred'le bir başka" | İlk dakikalarda topun çizgiyi geçip geçmediği tartışılır. Görüntülerden iki fikir de kendine kanıt buluyor. Hakemler, 'devam' dediğine göre VAR da çaresiz. Dzeko'ya ceza alanı içinde darbe var. Hakem Cihan Aydın darbeyi yeterli görmedi. Ama benzer pozisyonda Dzeko, kaleciyle karşı karşıya kalacakken faulü verdi. Fred'in oyuna girmesiyle F.Bahçe başka bir şapka takıyor, oyun kendi anlamını buluyor. (SABAH) Uzay Gökerman: "Fenerbahçe darboğazdan geçiyor" | Fenerbahçe’nin bu kadar zorlanmasının nedenlerinden biri her iki kanatta bu sezon ilk defa forma fırsatı bulan İrfan Can ve Cengiz Ünder’in beklentisi yüksek karşılaşmada tüm baskıyı üzerlerinde hissetmeleri olabilir. Yabancı oyuncular derbi sonrasındaki gelişmeleri yeterince takip edemeseler de hem İrfan hem Cengiz’in tüm süreci sosyal medyadan an be an izlediklerini tahmin etmek çok zor değil elbette. Bunu tribünlere bakınca da anlayabiliyordunuz. Bilet fiyatlarının karşılaşmaya göre çok pahalı olmasının da etkisini bir yere koyarak şunu söylemek mümkündür sanırım; Fenerbahçe taraftarının karşılaşmaya yeterince ilgi göstermemesinin sebebi derbi maçındaki yenilgi ve ortaya koyulan futbol olmalıdır. (MİLLİYET) Halil Özer: "Taşlar oturunca" | Portekizli teknik adam için eleştiriler var. Ancak şunu düşünmek lazım. Bu adam böyle. Yani garantici. Bu özelliği ile onca kupayı kaldırdı. O yüzden ben bekleme taraftarıyım. Ayrıca o da ülkemize gelen her ünlü teknik direktör gibi bizim ligi küçümsedi. Bunun bedelini de ödedi. Ben dersini aldığını düşünüyorum. Ayrıca bu maç bir kader maçıydı. Hem psikolojik üstünlüğü tamamen rakibe kaptırmama, hem de puan farkını kapatmak adına.Sonuç olarak Fenerbmahçe kötü de oynasa haklı bir galibiyet aldı. Taşlar yerine oturunca sonuç kendiliğinden geldi. Hakem konusuna girmek istemiyorum. Ancak ilk yarının hemen başındaki pozisyon çok tartışılır. TFF gol teknolojisini ısrarla niye almak istemez gerçekten merak ediyorum. Bu tip pozisyonları VAR değil çip çözer. (MİLLİYET) Mesut Aydın Kale: "Szymanski ile olmaz hocam" | İlk yarının en önemli pozisyonu ise Szymanski'nin kaçırdığı pozisyon... Geçtiğimiz sezonun ilk yarısı müthiş bir skor katkısı yapan Mourinho'nun, “Keşke 3 tane Szymanski olsa da 3'ünü oynatsam” dediği Polonyalı, Fenerbahçe'yi bu sezon bir kişi eksik bırakıyor. Son haftalarda kötü skorların bedelini Fred yedek başlayarak ödüyorsa, her oyuna girdiğinde skora katkı sağlayan İrfan Can her maç yedekse, bu Szymanski de oynamaz hocam! (FANATİK) Uğur Meleke: "Mourinho neden hiç Djiku-Becao ile başlamıyor?" | Mourinho savunmada Çağlar-Becao’yu denedi. Çağlar-Djiku’yu denedi. Çağlar-Oosterwolde’yi denedi. Ama 12 resmi maçın birine bile geçen sezonun as ikilisi Djiku-Becao ile başlamadı. Oysa Djiku-Becao ikilisi savunmayı çok daha fazla öne taşıyor, tamamlanamayan hücumlarda geri kazanma süresini kısaltıyorlardı. Acaba Mou’nun böyle bir hedefi yok mu? Tamamlanamayan hücumlarda topu hemen geri kazanmak ve atak sürekliliği sağlamak istemiyor mu? (HÜRRİYET) Ömer Üründül: "Mourinho'yu anlamakta zorluk çekiyorum" | Ben Mourinho'nun ne yapmak istediğini anlamakta zorluk çekiyorum. Kulübede maçı izleme şekli de bir ilginç! Bir defa kafama takılan en önemli sorun şu; En Nesyri'yi ısrarla Mourinho istedi. Niye oynatmıyor. Dzeko son derece deneyimli, senelerin santrforu. Ama bir büyük takımın asli santrforunun 39 yaşında olması eşyanın tabiatına aykırı. Bir de Tadic var. Kaliteli olmasına rağmen 36 yaşında ve idare ediyor. Szymanski'de de düşüş var. İsmail neden bu kadar kısa sürede geriye gitti? İrfan Can hep yedek kulübesinde, oyuna alırken gol olunca vazgeçiyorsun. Sonra hiç almıyorsun. En Nesyri'yi son bölümde oyuna aldı ilk yüksek ortaya bir yüklendi, rakip oyuncu kendi kalesine golü attı. (SABAH) Engin Kehale: "Fred varsa hayat var" | Mourinho’nun gözlemleri de üstteki satırlar ile paralel olacak ki soyunma odası dönüşü iki değişiklik vardı. Kostic-Fred ikilisinden Brezilyalı, ikinci yarıda farkı yaratan isimdi. Fred’in en önemli özelliği, ayağına gelen topu çok çabuk arkadaşlarına aktarabilmesi. Oyunun hızını inanılmaz artırıyor. Nitekim Szymanski’nin üst üste kaptığı toplardan birinde, Brezilyalının Tadic’i görmesi golü getirdi. 1 saniye geç kalsa, belki ofsayt olacaktı ve Tadic’in yerine İrfan Can oyuna girecekti. (HÜRRİYET)