Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda Kopenhag'a 1-0 mağlup oldu. Spor yazarları Kopenhag-Galatasaray maçını değerlendirdi. Uğur Meleke: "Farklı bir Parken hikâyesi" | Ben hep Türk futbolunun güzel hikayelerinin temelinde enteresan benzerlikler görmüşümdür. Türk Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası’na ilk kez 1996’da 16 takımlı formata geçildiğinde bilet aldı. Grupların en iyi üçüncüsüne bilet verilen ilk turnuvaya, Euro 2016’ya da o vizeyi biz alıp gittik. Avrupa kupaları tarihinin de belki de en büyük dönüşümü 1999- 2000 sezonunda oldu. Kupa Galipleri Kupası lağvedildi. Şampiyonlar Ligi iki grup aşamalı formata geçti. Ve Devler Ligi tarihinde ilk kez grup üçüncüleri, UEFA Kupası’na geçiş yaptılar. Ve böylece, tarihte UEFA Kupası’na grup üçüncüsü sıfatıyla geçiş yapıp zafere ulaşan ilk takım da Galatasaray oldu. Dün aynen maçın canlı yayını gibi kopuk kopuk bir futbol oynadı Galatasaray. Ancak yine Parken’den geçen bir başka güzel Avrupa Ligi hikayesi başlıyor belki de sarı-kırmızılar için. Umudumuz bu. (HÜRRİYET) Umut Eken: "Duvarı yıkamadılar" | Burası Şampiyonlar Ligi. 6 maçlık kısa bir maraton. Kaç puan aldığınız kadar o puanları kimden aldığınız önemli. Galatasaray, Manchester’dan 4 puan alabildiği için üst tura çıkabilirdi. Kopenhag’dan 1 puan alabildiği için ‘büyük oyun’ dışında kaldı! (FANATİK) Engin Kehale: "Kopenhag’da değil İstanbul’da kaybettik turu" | Deplasmanda Zalgiris’e karşı 47., Molde’ye karşı 56. dakikada yenilen gollerle başlayan süreç, grup aşamasında sırasıyla Kopenhag 58., Manchester United 55. ve yine Kopenhag karşısında 58. dakikada yenilen gollerle devam etti. Orta sahada baskıyı doğru yapamayınca, geride verdiğimiz sayısal üstünlük topu ağlarımıza kadar taşıdı. Kalan yarım saat, Mertens ve Ziyech’in girişine rağmen çok fazla set oyununa dönünce üretkenliğimiz azaldı ve bir daha maçın içerisine giremedik. Çok hak ettiğimiz turu, aslında Danimarka’da değil, İstanbul’da elimizden kaçırdığımız Kopenhag ve Bayern maçlarında teslim ettik... (HÜRRİYET) Tunç Kayacı: "Beraberlik Devler Ligi'nden etti" | Bu maçın kolay olmayacağını ve Kopenhag’ın iyi bir iç saha takımı olduğunu biliyorduk. Gönül isterdiki sahaya çıkan değil maçı bitiren 11’i tercih etseydi Okan Buruk daha gerçekçi olurdu. Şampiyonlar Ligi’ne buruk veda ederken artık yolumuza Avrupa Ligi ile devam etmek gecenin tesellisiydi. Açıkçası bizden çok iyi değil ve daha kaliteli olmayan ama oyun disiplini yüksek bir takımı geçemedik. Sanırım İstanbul’daki beraberlik bizi Şampiyonlar Ligi’nden etti yazık oldu. (FANATİK) Bülent Timurlenk: "Devam filmi mi çekilecek?" | Maç Ziyech ve Mertens'i çağırıyordu devre arasına giderken. Okan Buruk bir kez daha geç kaldı. 46-60 arasında her seferinde yolunda gitmeyen şeylerin kendi kendine düzeleceğine dair Polyannacılık yine rakibin attığı golle cezalandırıldı. Üstelik Kopenhag o dakikaya kadar üç direk arasına top vurmamışken... Sonrası doldur-boşalt. Beş forvete dönen bir takımın orta sahasını boşaltması risk değil intihar girişimidir. Oysa ki devrede doğru değişiklikle geçen yılın fabrika ayarlarına dönebilirdi Okan Buruk. Kura çekildiğinde "Galatasaray, Manchester United maçlarından 4 puan alacak ama gruptan çıkamayacak" diyen var mıydı? İngilizler evine dönerken Avrupa Ligi'nde yola devam, belki de sonu Kopenhag'da biten bir filmin 23 yıl sonra Kopenhag'da başlayan devamıdır. Kim bilir! (SABAH) Levent Tüzemen: "UEFA Avrupa Ligi motivasyonu" | Her zaman söylerim; oyuncu tüccar zihniyetli olmayacak, kulübe aidiyet duygusuyla bağlı olacak. Zaha kadar takımdan kopuk, vurdum duymaz, kaçak güreşen ve canı istediğinde saman alevine benzeyen futbol oynayan bir futbolcu görmedim. Okan Hoca, Zaha'ya bu kadar tolerans tanıyacağına şansı Bakambu'ya verseydi. Bakambu sadece golü kovalamadı, rakibe de baskı yaptı. Okan Hoca ayrıca Kerem'in yerini Zaha uğruna bozmamalıydı. Avrupa'ya devam etmek oyuncular ve camia için motivasyon olacaktır. G.Saray, Kopenhag'da Devler Ligi'ne veda etti ama Perken'de kazandığı UEFA'ya devam etme hakkını elde etti. Bu arada maçın hakemi İtalyan Orsato adil bir maç yönetti. (SABAH) Ali Gültiken: "Devler Ligi'ni hak ediyordu" | Kopenhag deplasmanında maçın tamamına yakın bölümünü rakip yarı alanda oynayabilmek büyük bir kalite göstergesi. Fakat Kopenhag'ın sert savunması, bu süreçte Galatasaray'ın elini kolunu bağladı. Az geldiler ama neticeyi istedikleri yere getirdiler. Bu grup maçlarının bitiminde Galatasaray'ın ağızda güzel tat bırakan futbol anlayışını mutlaka hatırlayacağız ve bu felsefeyi alkışlayacağız. Ama futbolun özellikle bu seviyelerde hiç hata kabul etmediğini de bir kenara not edeceğiz. Keşke Galatasaray, oyun olarak tatmin duygusuna eriştiği bu grupta sonuç olarak da düşündüğüne ulaşabilseydi. Her şeye rağmen Avrupa'nın bir kenarından devam edebilmek, teselli ikramiyesi olarak kabul edilebilir. (SABAH) Ömer Üründül: "Buruk maçlardan hiç ders almamış" | Okan Buruk'un şansının da yardımıyla önemli kazanımlar yaptığı bazı maçlardan ders çıkarması gerekiyordu. Günümüz futbolunda üç fiziki düşüş içindeki forvetle oynarsanız büyük sorunlar yaşanır. Zaten Galatasaray'da kalan 7 kişinin maçlarda canları çıkıyor. Dün de bunları yaşadık. Boey her şeyini yine verdi. Ben en çok Kerem Aktürkoğlu'nun bitmeyen hırsıyla, inanılmaz gayretlerine üzüldüm. Bir futbolcu ancak elinden geleni yapmak için bu kadar uğraşır. Sonuçta Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ne Kopenhag'ı devam ettirdiği için üzülmelidir ama Manchester'ı geride bırakıp Avrupa Ligi'ne devam etmek de küçümsenmemelidir. Dün gecenin en büyük kahramanı kimdi derseniz cevap Orsato… (SABAH)