Spor yazarları, Galatasaray'ın Ümraniyespor karşısında Gomis'in golüyle kazandığı maçı değerlendirdi. İlk devrede Serkan Kırıntılı’yı neredeyse hiç zorlayamayan, 45 dakikayı Yunus ve Seferovic’in birer cılız şutuyla bitiren Galatasaray, Mertens’li ilk 20 dakikada tam 11 şut gönderdi Ümraniye kalesine. Mertens üç, Oliveira ve Seferovic ikişer kez yokladılar o süreçte kaleyi. Bir top direkten döndü, iki de iyi Serkan kurtarışı durdurdu Galatasaray’ı. Hatta maçın ilk yarısında rakip yarı alanda hiç gözükmeyen bekler dahi canlandı, Boey ve Aanholt da toplam 3 şut denediler. Dün sahadaki sıradanlığa isyanı Mertens başlattı, gemiyi ise 37 yaşındaki profesyonellik abidesi Gomis kurtardı. | Uğur Meleke-Hürriyet Okan Buruk’un ligin kalan 33 maçında büyük beklentilere yanıt verebilmesi için birkaç meseleye çözüm üretmesi gerek: 1- İlk devrede prese karşı çaresizlik, Muslera’nın-Nelsson’un peş peşe taca attığı toplar sarı-kırmızılılar açısından endişe verici. Savunmadan çıkışlarda hem daha fazla ön hazırlığa, hem de daha hareketli bir orta sahaya ihtiyaçları var. 2- Abdülkerim, Sturm Graz, Fehervar ve Giresun maçlarından sonra bir benzer hatayı da dün 69’da yaptı. Stoper rotasyonunu güçlendirmek zorunda Galatasaray. 3- İkinci yarıda bir miktar hareketlenseler de sarı-kırmızılılar, beklerinden çok kısıtlı katkı alabiliyor. Bir Rosier, Ferdi, hatta Eren katkısı dahi yok Galatasaray beklerinin. | Uğur Meleke-Hürriyet Giresun'a 44 bin taraftarın önünde tek bir gol bile atamıyorsanız, ertesi gün teknik direktörünüzün bir yapılacaklar listesi hazırlaması lazım. Hafta içinde oyuncu tercihinden, oyuncu ile 1'e 1 görüşmeye, kendi oyun analizinden Ümraniye analizine kadar... Dün Okan Buruk bunları yaptıysa da sahada bir yansımasını görmedik. Ev sahibinin önde baskısını kırmayı başaramadılar. Çıkmakta zorlandılar. Abdülkerim'in geçen haftaki sakarlığı sonrasında ilk toplar Nelsson'daydı ama onun da ayağının temiz olduğu söylenemez. İki beki de bunu beceremeyince geriye Muslera'nın orta sahanın kanadına, Kerem ve Yunus gibi kısa adamlara vurduğu uzun toplar kaldı. Doğrusu bu çok kötü bir plan... | Bülent Timurlenk-Sabah İlk 45'te yine bir Emre Akbaba klasiği izledik. Bu oyuncu kendi iyiliği için Alanya'ya dönmeli... Geçen hafta Kerem ile Yunus sağ iç ve sol içte Seferovic'e çok yakın oynamışlar ve oyun ortada kitlenmişti. Demek ki Okan Buruk ikisini de uyarmamış. Topsuz oyunda iki kanat oyuncusunun arası 10 metre olmaz. Mertens'in oyuna girişi sonrasında 45-60 arası baskıda Galatasaray gol çıkarmalıydı. Seferovic'in direkten dönen topu, Mertens'in kafası, Boey'in şutu... Serkan Kırıntılı kalesinde sağlam durdu ama takım arkadaşları işin hücum tarafında F.Bahçe maçından çok ama çok uzaktaydılar. Filmin sonu Gomis sayesinde Antalya'daki gibi oldu. | Bülent Timurlenk-Sabah Ancak sorun şudur; siz bütün haftayı, "Nwakaeme geliyor, yeni stoper yolda, Buruk Van Aanholt'tan memnun değil, İcardi İstanbul'da" ile geçirirseniz Florya'daki takımın da kimyası ile oynarsınız. Okan Buruk bir an önce "Okan Buruk transfer istiyor" haberlerinin öznesi olmaktan çıkıp bir maçta en azından iki gol atabilen bir takım performansı ortaya koymalı... | Bülent Timurlenk-Sabah Böyle bir büyük takım orta sahasına iyi kapanan rakip takım orta sahasına etkili olma şansı hemen hemen yok gibiydi. Kerem ve Yunus’un da hiçbir şekilde rakip savunmanın arkasında denge bozacak hareketleri olmadı. Seferoviç ise sadece bir defa direğe tosladı ama onun dışında etkili hareketi olmadı. Gomis, 86. dakikada Ümraniye savunmasının kaybettiği topu klasına yakışır bir vuruşla skor tabelasına yazırdı. | Kemal Belgin-Türkiye Ben bu maçta bir konuya değinmek istiyorum. Maçın hakemi Ali Şansalan bu maça gelmeden sanırım “Ne kadar çabuk cebimden sarı kartımı çıkarırım” diye antrenman yapmış gibiydi. Halbuki daha yeni TFF toplantısında bu konuda hakemlerin daha cimri olması gerektiği vurgulanmıştı. Neyse... Gomis, Ümraniyespor’u kurtarmak üzere olan kaleci Serkan’ı mağlup ederek maçın adamı rolünü kaleciyle paylaştı. | Kemal Belgin-Türkiye Futbolda başlayan 11 mi bitiren 11 mi daha önemli sorusunun aslında çok net bir cevabı yoktur. Bazen sahaya çıkan ilk 11, bazen de bitirenler skoru getirebilir. Önemli olan, takımın genel kabiliyetidir. Alternatifli ve yetenekli bir kadronuz varsa bunu her türlü kullanabilirsiniz. Galatasaray dün akşam Ümraniyespor karşısında başladığı 11 ile oyunu bir noktaya getirdi, bitirdiği 11 ile de maçı kazandı. Burada kulübeden gelenlerin ne kadar önemli olduğunu gördük. | Ali Gültiken-Sabah Önce Mertens oyuna girdikten sonra bir orkestra şefi gibi oyunun yönetimini eline aldı ve diğer oyuncuları da hücumda işler hale getirdi. Futbolcuların birbirleri ile bağlantı kurabilmesinin yolunu açtı. Hem kendisi etkili oldu hem de Galatasaray'ı etkili hale getirdi. Torreira, Oliveira, Yunus ve Kerem bireysel anlamda yetenekli oyuncular. Mertens'in dokunuşu, bunları da ofansif anlamda oyunun içerisine soktu. Maça elini dokunduran bir diğer üstat da Gomis... Yine Galatasaray'ın başının sıkıştığı anda cankurtaran oldu. İlk hafta Antalyaspor deplasmanında olduğu gibi Ümraniye deplasmanında da Galatasaray'ın rotasını çizdi. | Ali Gültiken-Sabah Kazanmanın dışında Galatasaray'ın oyun olarak da iyi bir yolda olduğunu görüyoruz. Topa sahip olarak oyuna hükmetmenin yanında, işin mücadele ve savunma yönünde de ilerlemeler var. Takımın kazanma iradesi dışarıya yansıyor. Bu enerjiyi hissediyorsunuz. Bunun devamı da doğal olarak beraberinde kazanmayı getiriyor... Galatasaray belki henüz istediği oranda pozisyon zenginliği yaratamamış olsa da ilerleyen haftalarda bu kadronun çok daha yaratıcı oyunlarını seyredeceğiz. | Ali Gültiken-Sabah