Spor yazarları, Galatasaray'ın evinde 2-0 kazandığı Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçını yorumladı. Dişine göre | Lig bitmiş, kupa gitmiş, derbiler geçmiş, bütün hedefleri tükenmiş, başkanı kovalanmış, hocası veda için gün saymaya başlamış bir Galatasaray... Karşısında resmen küme düşmüş, başkanı zoru görünce tüymüş, taraftarı küsmüş bir Malatyaspor... Hani “angarya“ maç ararsanız, işte size Galatasaray- Malatya maçı...Böyle bir maçı oynamak zor, izlemek sıkıntılı, yazmak cidden keyifsiz... Bari hedefsiz iki takım, zevkine bir maç oynasa, biraz heyecan, biraz futbol olsa... Bu umut kırıntıları ile bekledik maçı... Ne safmışız, maç başladı, resmen sıkıntı... Yürüyerek başlayan iki takım... Kardeşim, mahallede gazozuna maç oynasanız bir heyecanı olur... İlk yarım saat, sahada olanlarla, ekran başında olanlar için “uyku“ modunda geçti... İlk yarının son çeyreğinde oyun biraz hareketlendi... Önce Babel’in kaleye girmekte olan topunu Awuku çizgiden çıkardı, sonra da Nelsson bu defa Galatasaray ağlarına gitmekte olan topa izin vermedi... (Şansal Büyüka - Milliyet) Torrent de havlu atmış | Sezon başı büyük projeyle kurulan takımın çok büyük taraftarı, sarı-kırmızılı formanın da ağırlığı olmasa, inanın bu kadro tehlikeli kırmızı çizgiden kurtulamaz. Önce teknik direktör Torrent’i konuşalım… Yeni Malatyaspor küme düşmesi kesinleşen bir takım. Böyle bir takıma karşı sahaya çıkıyorsun ve tabii ki birinci amaç galip gelmek. Ama kadroya bakıyorsun, Mustafa Muhammed, Morutan yok. Forvette Halil oynuyor, arkasında da sezon başından beri hiç gol atamayan, asist yapamayan Taylan ve Berkan var. Projenin kilit oyuncusu olarak lanse edilen Boey ise kulübede. Ne yalan söyleyeyim ben bu kadrodan hiçbir şey anlamadım. Hele ilk yarı gerçekten bizi hayal kırıklığına uğratan bir futbol oynadılar. Evet Kerem ile, Babel ile pozisyon yakaladılar ama 45. dakikada Nelsson topu çizgiden çıkarmasa Galatasaray ilk yarıyı mağlup bitirecekti. Torrent’in artık bundan sonra takımının oynayacağı maçlarda gelecek sezonu düşünmesi gerekmez mi? (Osman Şenher - Milliyet) Şikayet | Berbat bir ilk yarı izledik. İki hedefsiz takım rahat rahat toplarını oynar ve iyi bir maç ortaya çıkabilirdi ama ilk 45 dakika, ekran başında (benim gibi) işi gereği maç izleyenler kaldı sadece.Torrent de belli ki malum sonunun farkında. Tazminatını alıp gidecek bir teknik adam dahi hem Dinamo Kiev hem de dün akşamki maçta "gençleşmeye" daha çok önem verirdi. Misal; Torrent, Barış Alper'i ilk on bir oynatsa ne kaybederdi ki?"Denk güçlerin mücadelesi" şeklinde geçen ilk yarı belli ki biraz olsun utanmaya yol açmış olmalı ki sarı kırmızılılar ikinci yarıya hızlı başladı. Babel ve Halil'in golleriyle iki farklı üstünlük gelince stat derin bir "oh" çekti. Galatasaray'da satışıyla para getirecek bir elin parmağı kadar oyuncu yok. Kerem ve Marcao da satılırsa, önümüzdeki sezonun şampiyonluk hedefiyle başlaması için üst düzey 7-8 oyuncu transferi şart olacak. (Serkan Korkmaz - Fotomaç) Daha önceleri nerelerdeydiniz? | Zerre hedefi kalmamış, maddi manevi bitik Galatasaray ilk 45 dakikada öyle bir futbol oyunu sahneledi ki, aman da aman! Zuhuratbaba ve Caferağa sahalarında izlenen yazlık maçlardaki futbol hırsını, temposunu, kalitesini hatırladığımda; NEF ASY Arena’yı böylesi ayazda doldurmuş Galatasaraylılar'dan utandım! Hüzünsaray’ın hüzünlü taraftarları. Pulgar futbol aklı, pas yeteneği olan futbolcu ama fizik kalite nafile. O halde ağır, cansız oyunu da nafile! Halil koskoca ilk devre fuzuli işgal hükmünde. Taylan ve Berkan eh işte! Kerem bir süredir sanki başka alemde. Babel’in transfer aklı kimbilir nerde? Omar, Marcao, Aanholt hele hele yüzde 100 golü en kritik dakikada önleyen Nelsson bir başka güzellikte. Muslera mı? Elbette önümüzdeki sezona, hazırlık safhasında. İkinci 45 dakika başladığında izlediğim baskı, tempo ve 51. dakikadan itibaren gelen 2 golle Fuat Edip Baksı’nın eşsiz aşkı için yazdığı, güfte geldi aklıma 'Daha önceleri neredeydiniz?’ (Oğuz Dizer - Fanatik) Korkma Torrent! | Düşme düşmesi kesinleşmiş Malatyaspor'a karşı Galatasaray'dan beklenen, farklı galip gelmesi ve oyunu domine etmesiydi. En önemlisiyse saha içi dizilişinin doğru olmasıydı. Çıkan 11'de Berkan, Taylan ve Pulgar birbirine benzeyen profiller. Bir de Malatyaspor topu G.Saray'a bırakınca çetrefilli ve içinden çıkılamaz bir oyun ortaya çıktı. Sarı-kırmızılılar yine set hücumu geliştiremedi. Yerleşik, organize olmuş bir savunmaya hücum etmek farklıdır ve onun da parametreleri vardır. Bunu doğru yapamadığı gibi Halil'e de top getiremediler. Gereken 8 numara desteği Berkan ve Taylan'dan gelmeyince Galatasaray Babel ve Kerem ile bireysel çözüm aradı. Nitekim ilk yarıda yalnızca bir tane gol pozisyonu üretebildiler.İkinci yarıya iyi başlayan, domine eden, baskı sonrası kaptığı toplarla direkt rakip kaleye giden sarı-kırmızılılar iki gol buldu, iki de net fırsat kaçırdı. (Reha Kapsal - Fotomaç)