Spor yazarları Antalyaspor'u 2-0 yenen Galatasaray'ı değerlendirdi. Güntekin Onay (Hürriyet) - Takım halinde birlikte hareket etmekte zorlanan Galatasaray’ın dünkü görüntüsü, özellikle ofansif bölgede bireysel becerilere muhtaçtı. Çabukluğu, savunma arkası koşuları ve delici driblingleriyle fark yaratan Kerem, dün attığı klas golün sayısını arttırabilirse başka bir seviye oyuncuya dönüşür. 7 maç sonra gelen 3 puan Galatasaray için belki çok değerli. Ancak şu da bir gerçek ki: Büyük takımın futbolu böyle olmamalı. Topun değerini bilmeyen, rakip yarı sahada atak devamlılığı sağlayamayan sarı kırmızılılar, oyunu da eline geçiremedi. Özellikle rakip yarı alandaki basit top kayıpları, pas kalitesinin düşüklüğü Galatasaray teknik ekibi tarafından sorgulanmalı. Cem Dizdar (Fanatik) - İlk devre boyunca düşündüm; "Teknik heyet neleri, nasıl çalıştırmıştı ki Galatasaraylı oyuncular maçta bunları icra edemiyor?" Düşünmeyi sürdürdüm; "Acaba, örneğin geçen sezon devre arası gelen Mostafa Muhamed katkısına benzer bir katkıyı mı transfer etmeyi planlıyor Galatasaray teknik ekibi?"Öyle ya Selçuk İnan bir önceki maçın sonunda buna benzer bir yol haritasını işaret etmişti. Oysa sahada olan biten pek de "oyuncu/yetenek sorunu" gibi görünmedi. Şöyle sorayım o zaman; "Puan cetvelinde Galatasaray’ın üzerinde yer alan takımların oyuncuları daha üst seviye oyuncular mı?"Bu da gösteriyor ki, her açıdan çalışılması gereken çok ders var Galatasaray için. Beri yandan tribüne taraftar gelmesi için bu haldeki oyun ile maç kazanmak yeter mi, emin değilim! Hem yıllar içinde ‘’sükseli yıldız’’ izlemeye alıştırılmış taraftar tipi hem televizyon sayesinde karşılaştırma fırsatı bulduğumuz Avrupa merkezli oyuna göre hayli yavan kalan ülke futbolu… Üstüne bir de hedeften uzaklaşma eklenince tribünü oyuna dahil etmek mümkün olmuyor. Son olarak… Görülüyor ki, futbolcuların çoğu oyundaki (Ofsaytlar, VAR protokolü vs...) işleyişi kavramış değil.  Bülent Timurlenk (Sabah) - Galatasaray istekli ama dağınık bir oyunla gitti soyunma odasına… İlk golün asistini yapan Kerem sahadaki en büyük futbolcu olduğunu hareketli topta destek ayağını düşürüp nefis plasesiyle farkı ikiye taşıdığında Galatasaray için maç bitti! Nuri Şahin 2. golden sonra 12 dakika geç kaldı değişiklikler için. Ceza sahasına daha fazla girdiler, ikinci yarıda topa daha fazla sahip oldular ama final paslarında yetersizlerdi. G.Saray tarihi bir farkla ilk yarıyı bitirdi! Transferlerin verimli olmadığı ortada. 7 maçtır kazanamayan bir takımın 21 yaşındaki futbolcusu 2. dakikada 118 dakikadır maçtaymış gibi yorgun, bezgin olmamalı. Halil Dervişoğlu çevre kontrolü yapmaktan uzak, bencil oyununu değiştirmek için gözünden ateş fışkıran Kerem'i örnek almalı… Berkan, Kenan Karaman ve Halil'in omuzlarındaki "milli" apoletleriyle G.Saray ve Beşiktaş'ın yaşadıkları ortada… Bu illüzyona son verip gerçeklerle yola devam etmeleri gerekiyor çünkü puan tablosundan daha gerçek bir şey yok bu ligde…