Trendyol Süper Lig'in 35. haftasında Fenerbahçe deplasmanda Konyaspor ile 0-0 berabere kaldı ve şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı. Spor yazarları, Konyaspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi. Faik Çetiner: "Fenerbahçe vazgeçti" | Kazanmak zorundaki Fenerbahçe’nin ilk 45 dakika içinde sadece Tadic ile net pozisyon yakaladığını gördük. O da kale önünden topu dışarı atmayı başarıyordu (!) Ya Konyaspor’a ne demeliydi. Sahadaki görüntüsü ile “Ben küme düşmenin en büyük adaylarındanım” der gibiydi. Üç pas yapamıyor, atağa kalkamıyor, sadece gol yememeye çalışıyordu. Fenerbahçe’de Dzeko ile Mert Hakan’ın oyun devam ederken saha içindeki taktiksel (!) muhabbetlerine gülmemek elde değildi. İkinci yarıda İsmail Kartal’ın hamleleri vardı. Mert Hakan’ı çıkartmak için Çağlar’ı Batshuayi’yi oyuna almak için Becao’yu dışarı aldı. İkinci yarının başında hesapta olmayan sakatlıklar yüzünden Osayi ve İrfan Can çıktılar, yerlerine Mert Müldür ve Cengiz Ünder (yüzde yüz fırsatları harcadı) girdiler. Bu yarıda da “hababam futbolu” devam etti. Fenerbahçe, Dzeko ile fırsatları harcadı. Son 10 dakikada Serdar Dursun da oyuna girdi Tadiç (ortaları kim yapacak) çıktı. Doldur boşalt sonuç getirmeyince maç başladığı gibi bitti. Beraberlik ile Fenerbahçe zirve yarışından vazgeçti. Fenerbahçe taraftarına yazık. Bu takım ve İsmail Kartal onları hiç hak etmiyor... (FANATİK) Cem Dizdar: "Plan değil, tesadüf!" | İsmail Kartal ikinci devreye iki değişiklikle yapıyı değiştirmeye gayret etti ancak bu kez de üst üste gelen Osayi Samuel ile İrfan Can Kahveci sakatlığına takıldı... Yani başlangıç planını bu kez zorunlu olarak revize etmek zorunda kaldı. Yine de Dzeko’ya top indirme inadını sürdürdülerse de Dzeko kaleci Jakup Slovik’e takılıp durdu. Devamında Tadiç ile Serdar Dursun yer değiştirince oynanacak oyun da belli oldu; kenarlardan üç uzuna top gönder! O andan sonra plan değil tamamen tesadüf devreye girecekti Fenerbahçe için, girmedi. Dolayısıyla matematiksel olarak Fenerbahçe’nin iddiası sürüyorsa da epeydir oynayamadığı ortada bir takım olarak bunca transfere rağmen çok ciddi sorun ve tartışmaların onları beklediğini tahmin etmek zor olması gerek... İlk başlığın da İsmail Kartal tercihi olacağı muhakkak... (FANATİK) Serkan Akcan: "Kâbus senaryosu" | Fenerbahçeli her bir futbolcunun ayağında kilolarca ağırlık var gibi. Sezonun önemli bir bölümünde yarışı önde götürmüş olmalarına rağmen son 2 aydır yoğun bir stres altında kalan Dzeko ve arkadaşları için kalan 3 hafta kolay geçmeyecek. (FANATİK) Gürcan Bilgiç: "Kırık diş!" | Takımı, "Şampiyon yapsın" diye gelenler "Kırık diş" oldular en kritik 90 dakikada. Böyle maçların taktiğinin içinde, "Ekstra" performanslar gerekir. Rakibin santrforu attı, seninki yapamadı. Bu kadar basit aslında durum. F.Bahçelilerin klasiğidir, ilk fatura teknik adamındır. Verilen ve girilen pozisyona bakarım. Takım bunlarda üstünse, diğer taraf performanstır. Oyunculara kalır. Olmadı... Sivas'taki beraberlikle umutlar dibe vurmuştu aslında. Ne oyuncular bu baskı ile başa çıkabildi ne de İsmail Kartal bu yükü onların omuzlarından alabildi. Teker teker "Yoklar" arasına karıştılar. Üç maç, altı puanlık fark. G.Saray, altın tepside bekliyor şampiyonluğunu. Fenerbahçe, kart sınırındaki oyuncularının bazılarından da mahrum edilir Seyrantepe öncesi. Çünkü bu ligde sürpriz sadece F.Bahçe'nin yaşayabileceği bir durum. Düzeni kuranlar, "Başkalarının" sürpriz yaşamasına izin vermediler. (SABAH) Bülent Timurlenk: "Notaların suçu yok" | Dağınık, geçiş hücumu yapmaktan uzak ev sahibi karşısında ilk yarı, Tadic ve Mert Hakan'ın iki pozisyonuyla geçildiyse problem geriden sürekli uzun vurulması ve İrfan Can'ın da 5-4-1 oynayan rakip karşısında kademelere takılmasıydı. İkinci yarıda çift santrfora dönen İsmail Kartal'a, karşı hamle yapmayan iki orta sahalı rakibine karşı kendi göbeğine artı bir adam almayan Ali Çamdalı'nın çaresizliğini, son dakikaya kadar sürdüren F.Bahçe forvetlerinin kaçırdığı net pozisyonlardı. "İrfan Can Kahveci oyunda kalsa Fenerbahçe bu maçı kazanırdı" görüntüsünden İsmail Kartal'ın orta yapacak adamı Tadic'i oyundan alıp 3 santrfora döndüğü bir son 20 dakika izledik. Orkestra şefiniz ne yaptığını bilmez haldeyse olacağı budur. Urfa'da U19'la geçen 5 saat, Olympiakos maçlarıyla takımın psikolojisini bozan yönetim de elbette bu kırık karnenin sahibi. F.Bahçe müziğini kaybetti, notaların suçu yok… (SABAH) Uğur Meleke: "Vizyonsuzluğun kaçınılmaz bedeli" | Fenerbahçe’nin bugün itibariyle lig hedefinden de kopmasında birçok faktör rol oynadı, bu etkenler içinde en üste ben Fenerbahçe başkanının ve teknik adamının dar vizyonunu koyarım. Arabistan’daki Süper Kupa için dahi uçağa U19 takımını almak, Urfa’daki maça çıkmamak, Olympiakos ilk ayağında asları dinlendirmek feci kararlardı. O aşamalara gelen futbolcuların emeğine saygısızlıktı. Büyük takım tüm cephelerde tüm kupaları kazanmaya oynar çünkü. Kupa seçmez. Ancak neredeyse onlar kadar büyük bir vizyonsuzluk da devre arası transferindeki hamlelerdi: Fred’e ve Tadic’e alternatif olabilecek Lincoln’ün gönderilmesi, ligin en iyi yerli santrforlarından Umut Nayır’ın ikna edilemeyip Serdar Dursun’un alınması bence yanlış kararlar. Tüm bu vizyonsuz kararların bedelini ödüyor Fenerbahçe bence. (HÜRRİYET)