FIFA'ya 1923 yılında kabul edilen A Milli Futbol Takımı'nın ilk maçının üzerinden 100 yıl geçti. Romanya ile Taksim Stadı'nda karşılaşan milli takım, bu müsabakadan 2-2 beraberlikle ayrıldı.
26 Ekim 1923'te Taksim Stadı'ndaki müsabakaya A Milli Takım; Nedim Kaleci, Hasan Kamil Sporel, Cafer Çağatay, İsmet Uluğ, Nihat Bekdik, Baron Fevzi, Emin Bey, Alaeddin Baydar, Zeki Rıza Sporel, Sabih Arıca ve Bedri Gürsoy ilk 11'iyle başladı. O yıllarda oyuncu değişikliğine izin verilmemesine rağmen Romanya'nın izniyle ilk yarıda sakatlanan Bedri Gürsoy'un yerine ikinci devrede İbrahim Kelle forma giydi.
Karşılaşmanın 25. dakikasında Ganzel'in golüne engel olamayan ay-yıldızlı ekip, 32. ve 50. dakikalarda Zeki Rıza Sporel'in golleriyle 2-1 öne geçmesine rağmen Triç'ten yediği golle müsabakadan 2-2 beraberlikle ayrıldı.
Fethi Aytuna, AA muhabirine, milli takımın ilk oluşumunun 1922 yaz aylarında gerçekleştiğini ifade etti.
İstanbul'un işgal altında olduğu dönemde Türk kulüplerinden oluşan karmaların İngiliz birliklerinin karmalarıyla maçlara çıktığını anımsatan Aytuna, "1922 yılının haziran ayında spor basını tarafından 'Milli Takım' diye adlandırılan Türk Karması, oynadığı 3 hazırlık maçını da kazandı. Sonra 1922 temmuzunda şimdiki milli takım formasına benzer bir formayla beyaz üzerine kırmızı şeritte, göğüste beyaz şeritle bir maç yapıyorlar ve o maçı da 4-0 İngiliz Karması'na karşı kazanıyorlar. Orada oynayan oyuncular da bu ilk milli maça çıkan oyunculara yakın bir kadro, o ağırlıkta bir kadro." diye konuştu.
A Milli Takım'ın ilk maçında karşılaştığı Romanya kafilesinin müsabakadan 2 gün önce vapurla İstanbul'a geldiğini kaydeden Aytuna, 26 Ekim'de de saat 3 civarında takımların sahaya çıktığını dile getirdi.
Müsabakanın Taksim Stadı'nda oynandığını anlatan Aytuna, "Stat hınca hınç dolu ve bu maç için biraz tadilattan geçiriliyor. Kırmızı, beyaz boyalı tahta parmaklıklar çekiliyor stadın etrafına, biner kişilik tahta iki tribün ilave ediliyor. Onların arasında bir balkon yapılıyor. Muhtemelen şeref tribünü de bu balkonda hazırlanıyor. Önce Rumen takımı sahaya çıkıyor, bando Rumen marşını çalıyor. Ardından bizim takımımız sahaya çıkıyor. Bazı kaynaklara göre İstiklal Marşı, bazı kaynaklara göre de 'Ey Vatan' marşı çalınıyor. Seyirciler de bu marşı söylüyorlar."
Aytuna, Taksim Stadı'ndaki müsabakanın hakemliğini İstanbul'da ticaretle uğraşan o dönemki Çekoslovakya'dan eski futbolcu Cratky'nin yaptığını kaydetti.
"İlk yarı 1-1"
İlk 20 dakikalık bölümü dengeli geçen müsabakada daha sonra Türkiye'nin baskı kurmasına rağmen Romanya'nın 1-0 öne geçtiğini kaydeden Aytuna, şöyle konuştu:
"32. dakikada bizim sol açığımız Bedir Bey, Bedri Gürsoy'un üzerine Romanyalı bir futbolcu düşüyor, kendisiyle 1986 senesinde yapılan bir röportajda anlattığına göre dizinden 'çat' diye bir ses geliyor, dizi çıkıyor, oyundan çıkıyor bir müddet sonra. Bizim takımımız lehine bir frikik veriliyor. Frikiği santrforumuz Zeki Rıza Bey kullanıyor. Çok sert bir şutla topu doksandan Romanya kalesine sokuyor ve bu milli takımımızın ilk golü. Bu golün de fotoğrafı mevcut. İlk yarı 1-1 eşitlikle tamamlandı.
İkinci yarıda aslında o yıllarda oyuncu değiştirmek yasak, sakat olsa bile. Hatta kaleci bile sakatlansa o oyuncu değiştirilmiyor, yerine ortadan birisi alınıyor. Fakat bu özel bir maç olduğu için, bir dostluk maçı olduğu için Romanya Kafilesi Başkanı ki kendisi zaten Romanya Futbol Federasyonu Başkanı aynı zamanda. Onun izniyle bizim meşhur Kelle İbrahim giriyor, Bedri Bey'in yerine. İkinci yarının ilk başlarında yine bizim baskımız devam ediyor. Nitekim 50. dakikada Sabih Bey'in sert bir şutu var, kaleciden dönüyor. Hemen yetişen Zeki Rıza Bey de topu tamamlıyor ve 2-1 öne geçiyoruz. Fakat bundan sonra oyun dengeli bir seyir izliyor. Maçın yaklaşık 70. dakikasında yanlış hatırlamıyorsam, bu sefer hakem Rumenler lehine bir frikik atışı veriyor, onlar da frikik atışından bir gol yapıyorlar. Oyunun sonuna kadar da bu şekilde dengeli bir şekilde gidiyor maç ve ilk milli maçımız 2-2 berabere bitiyor."
Ali Sami Yen'in kadro seçimi
A Milli Futbol Takımı'nın ilk maçı için futbolcuları seçen ve takımı hazırlayan ismin Galatasaray'ın kurucusu Ali Sami Yen olduğunu aktaran Aytuna, müsabakanın ilk 11'inde Fenerbahçe'den 7, İstanbul'daki Altınordu takımından 3 ve 1 futbolcunun da Galatasaray'dan olduğunu söyledi.
Aytuna, bu durumun bugünkü değer yargılarına göre farklı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"O zaman o mevkilerin en iyileri hangi kulüptense, oynadığı takıma bakmadan o kulüpten seçiliyor. Ali Sami Bey de bir önceki sezonun şampiyonu Fenerbahçe'den 7 kişi seçmiş. Zaten Fenerbahçe'nin en kuvvetli devri, yani önceki sezon İstanbul Ligi'ni bırakın berabere kalmayı, gol yemeden namağlup bütün maçlarını sıfıra karşı bitirerek şampiyon olmuş. Fenerbahçe'nin en kuvvetli dönemi olduğu için 7 kişinin Fenerbahçe'den seçilmesi de çok doğal. Yani bugünün değer yargılarıyla bakıldığında o gün için çok, bugünle kıyasladığımızda çok ilginç bir olay."