Fenerbahçe yöneticilerinden Fethi Pekin, Can Gebetaş ve kulüp avukatlarından İrfan Coşkun, 8 yıl önce sarı-lacivertli takımın otobüsüne yapılan saldırıyla ilgili FB TV'ye açıklamalarda bulundu.
Can Gebetaş açıklamasında, "Hain saldırının üzerinden 8 yıl geçti. Derbi mağlubiyetinin ardından bu basın toplantısını ertelemeyi de düşündük. Saha sonuçlarından bağımsız olarak 4 Nisan 2015 ile ilgili olarak bu basın toplantısını düzenlemeye karar verdik. Bugün, 4 Nisan 2015 saldırısıyla ilgili yeni sürecin ilk adımı. Bunu ilk adım olarak düşünelim. Takipsizlik kararı, Fenerbahçe'nin hukuki alanını yok etmeye yönelik başlı başına skandal bir karardır. Garabettir." ifadelerini kullandı.
Kulüp avukatlarından İrfan Coşkun, "Nereden başlanacağı, insanın kestiremediği bir durum içerisindeyiz. O akşam otobüste bulunan 39 insanın hayatına kast edildi. Bence bu eylemi gerçekleştirenler kadar adli yargıda, idari tarafta ve sportif alanda bu olayın üstünün kapatılmasına sebep olanlar da bu eylemi gerçekleştirenler kadar suçludur. Kamuoyunda bu dosyanın faili meçhul bir dosya olarak değerlendirildiği bir izlenim var. Bana göre bu dosya faili meçhul bir dosya değildir. Kamuoyunun bilgisinin aksine eylemi gerçekleştirenlerin kim olduğu, nasıl gerçekleştirdikleri ve eylemi gerçekleştirirken hangi aşamalardan geçtikleri konusunda herhangi bir eksik yok. Son kararlar bunun aksini gösteriyor. Soruşturma savcılığı ve kolluk kuvvetleri, olayın olduğu andan itibaren, çok detaylı bir çalışma gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Başlangıç çalışmasından sonra, 10 Nisan 2015'te bir fezleke hazırlanıyor. Bu fezlekenin sonunda, şüphelilerin adam öldürmeye ve mala zarar verme suçunun sabit olduğu, ve en azından kamu davasının açılması için yeterli şüphenin olduğu tespit edilmiştir. Buna istinaden iki şüpheliyi de tutuklanma talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk ediyor. Savcılık makamı ve kolluk kuvvetlerinin tüm dosyaya hakim olduklarını ve elde edebilecekleri tüm delilleri elde ederek kuvvetli suç şüphesini oluşturdukları görüyoruz. Dosyaya müdahele bu aşamada başlıyor aslında. Dosya üzerine gizlilik kararı veriliyor. Dosyaya mağdurların ve kulübün erişimi engelleniyor." açıklamasında bulundu.
"Takipsizlik kararına itiraz ediyoruz, incelenmeden ret kararı veriliyor"
İrfan Coşkun ayrıca, "Bu işin özü soruşturma savcılığı tarafından hazırlanan fezleke. Şüpheliler ve deliller tespit ediliyor. Şüpheliler ve mevcut delillerin HTS kaydı eşleşiyor. Kamu davası açılması isteniyor. Daha sonra bir başka savcının yazdığı yazıda faillere ait iz ve emare tespit edilemediğinden şüpheli şahıslara ait soruşturmanın devam ettiği yazıyor. Dosya içerisidenki çelişkinin burada olduğunu anlıyoruz. Gizlilik kararıyla birlikte dosya değişmeye başlıyor. Takipsizlik kararıyla biz dosyaya müdahil olabildik. İlk bir haftalık süreçten sonra dosya üzerinde hiçbir çalışma yapılmadı. Hiçbir yeni delil toplanmadı, yeni ifade alınmadı. Savcılık şüphelilerin lehine ya da aleyhine bir şey yapmamış. İlk fezlekenin tümüyle tersi bir karar alarak takipsizlik kararı vermiş. Dosyadaki gizlilik kararı kalktıktan sonra, eylemi kurgulayanların takım otobüsünün hareket etmesinin ardından harekete geçtiği ve eylemin gerçekleştiği alanda bir grubun olduğunu görmekteyiz. 2015 yılında çok iyi bir soruşturma başlıyor, aradan geçen 5.5 yılda hiçbir şey yapılmıyor. Bundan sonra da böyle bir fezleke varken takipsizlik kararı veriliyor. Takipsizlik kararına itiraz ediyoruz, incelenmeden ret kararı veriliyor." dedi.
"Açık bir şekilde hak ihlalleri söz konusu"
Sarı-lacivertli kulübün yöneticilerinden Fethi Pekin ise şunları söyledi "Biz göreve geldiğimizde en önemli dosyalarımızdan biri olduğu için Alper beyle Trabzon'a, Trabzonspor Cumhuriyet Başsavcılığı'nı ziyaret etmek, bizim için konunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için gittik. Gizlilik kararı olduğu için fazla bilgi sahibi olamadık. Sayın başsavcı, dosyayı incelediğini ve bazı eksiklerin olduğunu gözlemlediğini ve teferruatlı araştırmalara yapılacağını söyledi. Biz de makamından ayrıldık. Bir yol haritamız var. Açık bir şekilde hak ihlalleri söz konusu. Dosyadaki açık hak ihlaleri nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. Süreç devam ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de dahil olmak üzere birçok adım atılacaktır. Fenerbahçe için son derecek önemli bir konu. Fenerbahçe Futbol Kulübü'nün futbol takımına ve çalışanlarına suikast girişiminde bulunulmuştur. 8. yılında maalesef bir arpa yol alınmamıştır. Bu garabetin ortadan kaldırılması gerekiyor."