Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Samandıra'da takımın antrenmanını izledi. Bir süre teknik direktör Ersun Yanal ile görüşme yapan Koç, daha sonra gündeme dair açıklamalar yaptı.
"OLMAMIZ GEREKENDEN 7-8 PUAN GERİDEYİZ"
Bir süre çocuklarla ilgili konuşan Koç onları Fenerbahçe'nin maçına davet etti. Bir çocuğun "Galatasaraylı olmak istiyordum ama babam Fenerbahçeli yaptı" sözleri üzerine etrafta gülüşmeler duyurdu. Koç daha sonra hafta sonunda Sivasspor ile oynayacakları maçla ilgi görüşlerini dile getirdi. Sivasspor'un lider olmasına dikkat çeken Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Sivas'a gitmeyi her zaman severiz, Sivas, Anadolu'daki Kadıköy dediğim yerlerden biri ama bu sefer zor olacak. Çok iyi bir takım olmuşlar, çok iyi mücadele ediyorlar. Kazanacağımıza inanıyoruz, bizim için önemli bir dönüm noktası. İyi de futbol oynuyoruz. İyi futbolumuzu devamlı hale getirmek istiyoruz. Önemli olan iyi olmadığımız maçları kazamak, hem gerek kendi hatalarımız hem de hakem hataları nedeniyle olmamız gerekenden 7-8 puan gerideyiz." dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun lisans talimatında esnetmeye gitmesi ve yüzde 30 olan oranı yüzde 40'a çıkarmasını değerlendiren Koç, "Federasyona daha gitmedik. Lisans kuruluyla ilgili arkadaşların toplantısı var. Diğer tarafın olayına hakim değiliz. Görüşmemizi yapmadık. İşin özüne bakmak lazım. İşin özü Finansal Fair Play, UEFA'ya bağlı diğer ülkelerde meyve vermesine rağmen Türkiye'de vermedi. İş başa düştü. Bunun doğru kurgulanması lazım. Türk futbolu bir gecede bu noktaya gelmedi. 2018'de ilk yola çıktığında sayın, -Saffet Sancaklı dışında kimse konuşmuyor- demiştim. 'Yakın zamanda en çok konuşulan bu olacak' demiştim. Bu zamana geldik. Önemli olan Türk futboluna hizmet" diye konuştu.
Türk futbolunun yapısal bir sorunu olduğunu vurgulayan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç şu ifadeleri kullandı; "Yapısal bir çok sorunumuz var. Genç futbolcu yetiştiremiyoruz. Avrupa'da en az genç oyuncu yetiştiren biziz. En yaşlı oyuncular bizde. Bugün ülke futbol federasyonunun uygulamaya çalıştığı geliştirmeye çalıştığı yeni talimatname tartışıldı. Ne kadar doğru ne kadar değil toplantıda göreceğiz. Hepimiz aynı gemideyiz ve çok ciddi problemler var. Bununla ilgili yakında bir açıklama yapacağım. Bir önceki TFF'nin talimatname yapması gerekiyordu. Yapamadılar. Bu talimatnameyi yazması gereken kulüplerin başında Fenerbahçe var. Esas emeği geçen kulüplerden biri Fenerbahçe. Bizden önce de bizim profesyonellerimiz, La Liga'ya gidip incelediler. Olaya yabancı değiliz. Önemli olan bunun doğru uygulanması. Limitlerin doğru belirlenmesi.
Yöneticilerimiz veya ilgili kişiler ilk önce açıklama yapıyor, sonra kervan yolda diziliyor. Yeniden yapılanmayla ilgili federasyon başkanı ve ilgili bankanın genel başkanı güzel anlattılar. Sistem kurgulanmamıştı. Sistem doğru uygulanmadığı için 31 mart seçimlerine malzeme oldu. 'Ne yapabiliriz?' diye devletimiz düşünüyordu ama sınırların, işin boyutu, nasil işleyeceği kurgulanmadan anlatıldığında istenilen sonuçlara varılamıyor. 31 mart'tan önce uygulanması gerekiyordu, yetişmedi. Önce yapalım, anlaşalım. Herkesin altına imza atacağı noktaya gelsin sonra açıklayalım. Şu an Fenerbahçe'nin son duruma nasıl baktığıyla ilgili konuşamayız. Sicil Kurulu'nda bir toplantımız var. Ondan sonra kendi durumumuzla ilgili açık ve net bir şekilde konuşabiliriz. 19 Haziran'da açıklanmıştı ama resmiyete kavuşması 2 Eylül'dü. Bütün takımların transferleri yaptığı bir dönem. Sonra yüzde 15 civarında yayıncı kuruluşun lige veridği gelirler düştü. Hepimiz kabul etmez zorunda kaldık. TL'den bakarsanız düşüş daha fazla. Yeni vergiler geldi. bu talimatnamenin sadece bugün değil önümüzdeki yıllarda da uygulanması lazım. Sadece günü değil yarını da düşünmek zorundayız. Fenebahçe üzerinden şu anda Talimatname için bir şey söyleyemem."
"BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI SUİSTİMAL EDİLDİ"
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin "UEFA'dan men gelebilir" yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Ali Koç, "Fenerbahçe özelinde şu anda konuşamam. Toplantımızı henüz yapmadık. BeIN Spors'ta (katıldığı televizyon programı) 'imzalayamadık' dedim. Çünkü ifade ettiğim gibi bir elbiseyi 5 yaşındaki bir çocuğa, 20 yaşındaki birine veya göbekli bir adama giydiremiyorsunuz. Devletimizi de anlıyorum. Herkese eşit davranmak zorunda. Bize sunulan şartlar bizim sıkıntımızı gidermiyor. Diğer imzalayan kulüplerin ne kadar sıkıntısını giderdiğinden emin değilim. Devletimizin iyi niyetle yaptığı bu müdahele ne yazik ki çok üzülüyorum ki seçim malzemesi, siyasi malzeme haline geldi. Futbol bir sektördür. Türkiye'de bir çok sektörün borçları yeniden yapılandırılmaktadır. Bir bankanın yönetim kurulu başkanıyım. Bankacılık sektöründe yapılandırma gayet normaldir. Müşteriniz işlerini çevirecek ki ayakta dursun. Yeniden yapılandırma ne demektir? Mevcut yapıyı tekrar yapılandırıp gemiyi yüzer hale getirmek. Süreyi uzatmak. Faiz maliyetlerini düşürmek. Pek çok sektörde şirketlere yeni kredi verilir ki işletmelerini çevirsinler ve sonuçta da bankaların borçlarını ödesinler. Bankalar borçlar ödenmediğinde silmek zorunda kalıyor. Müşterinin ayakta durması da bankaların lehinedir, çıkarınadır. Tam anlamıyla müşteri ile banka aynı gemidedir. Futbol sektörü; inşaat sektöründen, gayri menkul sektöründen, enerji sektöründen farklı değildir. "Çiftçinin parasını topçuya veriyorlar" söylemi yakışıksızdır. Bazı hatalar yapılmıştır; tamam bunlar gerçektir. Bunlar; yöneticilerin kulüplerin sorunudur. Bu sorun çözülmezse bankaların da sorunu olacaktır. Devletimizin iyi niyetle ancak kurgusu doğru olmayan bir girişimin suistimal yapılmasına üzüldük. Başında doğru iletişimi yapsaydık herkesin sahipleneceği bir süreç haline gelirdi." diyerek sözlerini tamamladı.