Divan Kurulu'nda açıklamalar yapan Dursun Özbek, "Sayın Faruk Başkan bir mektupla bana iletti. Mektubun içeriği, zehir zemberek bir açıklama. Başkanı, yönetimi suçlayan bir açıklama. Değerli Galatasaraylılar, başkanı ve seçilmiş yönetim kurulunu suçlamak, her yaptığı harekette kabahat aramak alışkanlık haline geldi. 2013'te yapılmış bir hareket ne beni ne de yönetimimi hiç ilgilendirmez. Bizim ne Faruk başkanla ne başkanlık yapmış kişilerle ne de hazirunla alıp veremediğimiz bir şey yok. Faruk başkanın fikirlerine saygı göstermiş, onunla konuşmuş, tecrübesinden istifade etmeye çalışmışızdır. Ancak itibarsızlaştırma bizim tarzımız değil. Ama mevcut başkan ve yönetimi itibarsızlaştırma çabaları, konuşmaları, televizyon programları kimin eseridir? Siz bunu biliyorsunuz." dedi.
"Galatasaray'a Faruk Başkan gibi güzel hizmetler vermiş kişilere ancak saygımız olur. Kendisi Galatasaray'ın sembol isimlerinden birisi ve itibarsızlaştırma gibi düşüncemiz olamaz" diyen Özbek şöyle devam etti:
"Faruk Başkan haklı da haksız da olabilir. Ama bunun gönderilmesi gereken yer spor kulübüdür. Bana yazdığı mektubu okudum. Bekledim ki; gelip konuyu benimle konuşsun. Ancak hazirunla paylaşmak beyhuda davranıştır. Bu davranışa teessüf ederim.
Sayın Faruk Başkan'ın bir konusuna da katılmıyorum. Riva ile ilgili 2. ihale yapılacak. 2. ihale öncesi bu tip açıklaması, beklentileri aşağı çekmemiz son derece yanlıştır. Halka açık şirkete Galatasaray'a hizmet etmiş bir kişinin açıklamalarını takdirlerinize sunuyorum. Bir düşünün yarın ki ihaleyi nasıl etkiler.?"
"ALLAH AŞKINA BÖYLE ŞEY SÖYLENİR Mİ?"
Galatasaray'ın mevcut mali yapısını düzgün hale getirmek istediğini tek amacı olarak açıklayan Özlbek, "Galatasaray'ın mali bağımsızlığına kavuşması için yoğun bir çaba içindeyim. Genel kurulun bana verdiği ve gururla taşıdığım yetkiler çerçevesinde sorumluluğum bin kat daha artmıştır. Yönetimime ve şahsıma destek ifadeleri yerine, "Bu iş doğru ama bu beceremez, buradan şu gelmez, bu gelmez..." Allah aşkına basına açık bir toplantıda böyle bir şey söylenir mi? Keşke şunu söyleseydi. "Biz de yanındayız, ama şu şöyle bu böyle" deseydi. Bu konuşma dinleniyor. Kim dinliyor, ihayele girecek 9 firma... Bu yönetim, Galatasaray'ın yönetimi. Galatasaray genel kurulu seçmiş. Bu dönemde yönetimi cesaretlendirici destek verici konuşmalar yapılmalıydı." ifadelerini kullandı.
Riva ile ilgili projemiz esasını herkese anlattığını kaydeden Dursun Özbek, "Ama yazılan, çizilen ifadeler, yaptığım açıklamanın tam aksine. Olayın değerini düşürücü ve farklı rakamsal açıklamalarla olayı aşağı çeken ifadeler.
Emlak Konut'la yaptığımız anlaşma hasılat paylaşımı anlatmasıdır. Bizim bir arsamız var. Bu arsayı ortaya koyuyoruz. Emlak Konut, proje geliştirme görevini yapıyor. Bir müteahhit buluyor veya kendisi de yapabilir, her tarafın karlılığını artırıcı inşaatlar yapıyor. Bunlar satılıyor ve akabinde de ortaya çıkan karlılık taraflarca bölüşülüyor. Onun için bugün yapılan ihalelerde söylenen verilen garantiler asgari tutarladırıdır." diye konuştu.
Emlak Konut'un yaptığı yapığı hasılat paylaşımı ile ilgili örnek de veren Dursun Özbek, "Maslak 1453 projesi, bir firmaya ihale edilmiş. İhale edildiği gün hasılat miktarı zikredilmiş. 3 milyar küsur TL. Hasılat paylaşım oranı belli edilmiş; sanırım yüzde 35. Söz konusu projeden Emlak Konut'a ve ortağına isabet edecek karlılık 1.100 milyon olarak...
"YAPAMAYACAĞIM İŞE NEDEN GİREYİM?"
1 milyar 100 milyon Lira'ya ihale edilen proje 10 tane protokolle 1.800 milyar'a çıkmış. Bunun nedeni projenin hasılatının artması. Bizim yaptığımız olay bu. Şeffat bir ihale. 1. ihaleye 9 firma katıldı. Çok prestijli ihaleler. Bu benim tarafımdan sevinçle karşılandı. Arsamıza yeterince ilgi vardı. 1. ihalede verilen rakamların önemi yok. Bu sadece yeterlilik üzerineydi. 2. ihale asgari hasılatı belirler. Rakamlar üzerinden bir tek amacı var. Efendim işi beceremiyorlar, kötü yapıyorlar. Beceremeyeceğim işe neden gireyim? Yapamayacağım işe neden gireyim? Ne zorum var. İhaleyi etkilememesi için daha fazla konuşmak istemiyorum." açıklamalarını yaptı.
Konuşmasının sonunda birlik çağrısı yapan Özbek, "Artık beraber olma, kenetlenme zamanıdır. Şahsi düşüncem, bizim kimseyle hesabımız yok. Bir hesabımız var o da Galatasaray'ı güzel günlere taşıma hesabıdır." dedi.