İspanyol As gazetesinin sorularını yanıtlayan Florin Andone, "Türkiye cehennemi diye bir şey var mı?" sorusu için Andone, "Milli takımla İspanya ve İngiltere'de çok güzel ve büyük stadyumlarda oynama şansı buldum. Galatasaray'da henüz dört maça çıkmış olmama rağmen buradakine benzer bir atmosferi hiç görmedim. Türkiye'de insanlar Futbol için yaşıyor ve ölüyorlar. Galatasaray, buranın Real Madrid'i, Barcelona'sı gibi. Maça gittiğimiz zaman otobüsümüze vuruyor, meşalelerle tezahüratlar yapıyorlar. Sadece rakipler değil, bizim için de ciddi bir baskı söz konusu." dedi.
Galatasaray'ın kötü bir süreçten geçtiğini kaydeden Rumen oyuncu, "Beş maç kazanamayınca her şeyi sorgulamaya başlamıştık. Hafta sonu da Sivasspor'a karşı son ana kadar acı çekerek kazandık. Bir kişi eksik olmalarına rağmen ikinci yarıda bize daha çok gol attılar ve asla şans bırakmadılar. Türkiye liginin seviyesi gerçekten çok yüksek" ifadesini kullandı.
"REAL MADRİD'DEN KORKMUYORUZ"
Şampiyonlar Ligi'nde karşılaşacakları Real Madrid'in Cristiano Ronaldo'nun gidişinin ardından güç kaybettiğini vurgulayan Florin Andone, "Bazı sıkıntılar yaşasa dahi hala dünyanın en iyi takımlarından biri. Onlardan korkmuyoruz. Elbette rakibimize büyük saygı duyuyoruz ama onları yenebileceğimize ya da en azından bir puan alabileceğimize inanıyoruz. Kendi sahamızda ve seyircimizin önünde oynayacağız" sözlerini kullandı ve ekledi, "Kaybedecek neyimiz var ki!"
"FALCAO İLE RAKİP DEĞİL TAKIM ARKADAŞIYIZ"
Galatasaray'ın gol yollarında Falcao ile rekabetinin sorulması üzerine ise Andone, "Falcao ile rakip değil, takım arkadaşıyız. Aramızda çok iyi bir ilişki var. Radamel seviyesinde futbol oynayıp da onun kadar mütevazı kalabilmek çok çok zor. Zira insanlar, bu tip futbuları egoyla besliyor. Ben kendimden bunu beklemiyorum. Kendimi geliştirmek istiyorum. Yanımda onun olması da bana çok yardım edecektir." yanıtını verdi.
BRIGHTON'A DÖNÜŞE AÇIK KAPI
Brighton'dan Galatasaray'a kiralanmasının hatırlatılması ve geri dönmek istemediği yorumu üzerine ise 26 yaşındaki forvet, "Yanlış anlaşıldığımı düşünüyor ve konuya açıklık getirmek istiyorum. Orada geçirdiğim sezon, beklentilerim doğrultusunda değildi. Bana güvenmediklerini düşünüyordum. En fazla üst üste iki maç ilk 11 oynayabilmiştim. Elbette her maçta oynamayı talep etmiyordum çünkü bir dünya yıldızı değildim. Ancak devamlılık talep etmiştim. Bir süre sonra kendimden, yeteneklerimden şüphe etmeye başladım. Gerçekten Premier Lig seviyesinde değilmişim gibi hissettim. Sonuç olarak pek çok hayal kırıklığı yaşadım. Ne var ki geri dönmek istemediğimi hiçbir zaman söylemedim. Brighton'a saygı duyuyorum. Benimle beş yıllık sözleşme imzaladılar ve asla benden kaygılanmadılar. Yalnızca kendimi futbolcu gibi hissetmek istiyorum. Bu da en iyi seviyeme yükselmem ve mutlu olmamla mümkün." ifadelerini kullandı.