Arda Turan: Hata yapmaktan vazgeçmiyorum

Arda Turan bir yandan yeni sezonu beklerken bir yandan futbol sohbetlerine devam ediyor. Çağlar Söyüncü ve Merih Demiral hakkında övgüyle bahseden tecrübeli oyuncu, bir kez daha Galatasaray'da oynama isteğini yineledi.

NTV Spor 27 Nisan 2020 - 10:45

Barcelona'da yeni bir Türk futbolcu oynar mı sorusuna Merih ve Çağlar'ın çok çalışma durumunda mümkün olduğunu söyleyen , "Bir çok hocamdan çok şey öğrendim, ama top oynarken oynamaya Abdullah Avcı ile geçtik" açıklaması da yaptı.

Yıldız oyuncu Galatasaray'da birlikte oynamayı en çok özlediği futbolcuları ise Haryy Kewell, Nonda, Ayhan Akman ve Hakan Balta olarak sıraladı.

Arda Turan'ın AsistAnaliz'e verdiği yanıtlar şöyle oldu:

Arda Turan, bir Türkiye markası. İspanya ile Türkiye arasında bir köprü. Artık karşımızda her şeyi aşmış ve inanılmaz olgun bir adam var. Baktığın zaman konuşmalarında da bu göze çarpıyor. Ne düşünüyorsunuz bu olgunlukla alakalı?

"HATA YAPMAKTAN VAZGEÇMİYORUM"

- Teşekkür ederim, bu düşüncelerin için. İnsan hata yapa yapa öğreniyor. Birçok hatalar yaptım ama hata yapmaktan vazgeçmiyorum. Hata diyorum, yanlış demiyorum. Çünkü niyetim her zaman iyiydi. Ben dostluklarımda da ilişkilerimde de bunlara bakarım. Niyeti iyiyse, karşındaki hata da yapabilir. Bu düzeltebilir; hatanın sebebini de arayıp, bu düzeltebilir. Çok ufak yaşlarda sorumluluk almaya başladım. 17-18 yaşlarında Galatasaray'da oynamaya başladığım zamandan itibaren... Zaman zaman bazı sıkıntılar olabilir ister, istemez. Öğreniyoruz, öğrendikçe paylaşmaya çalışıyoruz. Bugün hata yapmıyorum ama yarın hata yapmayacağım anlamına gelmez. Hata yapmak, bence insanı geliştirir. Ben bundan korkmuyorum, en iyisini yapmaya çalışacağım.

Arda Turan, şu anda 32 yaşında. Hagi, Galatasaray'a geldiğinde 31 yaşındaydı. Galatasaray efsanesi oldu. Arda Turan, Galatasaray efsanesi olarak doğdu. Biz senin hala iyi futbol oynayabileceğini düşünüyoruz. olabilir mi? İtalya olur mu? Milan neden olmasın? Ne düşünüyorsun bunlarla ilgili?

- Mantıklı düşünürsek; yaşadıklarıma bakarsak, saha içinde kazandıklarımı saha içinde kaybetmedim. Normal bir futbolcunun oynadığından çok daha az kötü oynamışımdır. O yüzden sakatlıklar, sezon başı kampları yapamama rağmen... Sağlıklı bir sezon başı geçirirsem, en iyisini oynayabileceğimi düşünüyorum. İnşallah, Allah gönlümüze göre versin. Önce sağlık bugünlerde. Bugünlerde futbolu düşünmek bencillik olur. Sezon bittiğinde; eşimle, ailemle konuşarak en iyi kararı vermeye çalışacağız. Sezon sonunda bonservisim de elimde olacak. O yüzden daha rahat hareket edeceğiz. Ciddi bir avantaj. Daha önceki fikrimi söylemiştim. Türkiye ile ilgili. Kulübümle ilgili. Hayırlısı diyelim. En az 3 sene daha futbol oynamak istiyorum.

Barcelonalı oyuncular için Galatasaray ne ifade ediyordu?

- Galatasaray, Türkiye'nin en büyük markası, markalarından biri. Dünyanın her yerinde tanınırlığı var. Her rakip, Galatasaray'ı gördüğünde ciddiye alır. Tarihinde 2 Avrupa kupası olan, muhteşem tarihe sahip bir kulübümüz. Kulüp böyle olunca, saygınlığı çok başka. Bizim olan sevgimiz, tamamen saf. Çocukluktan gelen bir sevgi. Herhangi bir karşı beklemeden olan bir sevgi. Ben hayatım boyunca bu sevgiyi her zaman anlattım. Ben Atletico Madrid forması giyerken de Ali Sami Yen'e geldim. Barcelona forması giyerken de geldim. Ben camiamı çok seviyorum. Orada tanıdığım insanları da çok seviyorum. Benim iyi Fenerbahçeli ve iyi Beşiktaşlı insanlara da saygım sonsuzdur. Hayatım boyunca da böyle arkadaşlarım oldu. Benim her zaman savunduğum bir şey var, herkes kendi tarafında güzel. Bu iş böyle keyifli. Bu rekabeti saha içine indirdiğimiz zaman güzel. Dışarıda birbirimizi tatlı şekilde kızdırabildiğimiz zaman güzel. Çünkü futbol, spor bir eğlence. Bunu çok fazla unutmaya başladık. En başta kendim. Biz eğlenmeyi unuttuk. O kadar çok stres yapıp, geriliyoruz ki... İşte sonunda Allah bize resmen bir ders verdi, virüsle beraber. Şimdi görüyoruz ki, bunun bir meslek ve spor olduğu... O yüzden bu bakış açısını sağladı. Ben aslında her zaman makul bir insanım. Şimdi eşim, oğlumla akülü arabasıyla bir şey koyuyor. Bir taraf diyor ki, 'Arda'nın oğlunun akülü araba keyfi' magazin haberi tatlı bir haber. Öbür taraf diyor ki, 'Arda'nın oğlunun 6 bin TL'lik akülü arabası. Bu algı yönetimidir. Sen böyle bir şey koyarsan böyle bir durumda, insanlar sıkıntı çekerken Arda'ya küfür ettirirsin. İlk haberi koyarsan, Arda'nın haberi ne kadar mutlu dersin. Bakış açısı çok önemli. Hayatta her zaman sevgi ve iyi niyet kazanır. Ben sonuna kadar böyle davranacağım. Çalışarak, mücadele ederek her şeyin en iyisin yapabilirim.

Çok büyük kulüplerde, çok büyük başarılar elde ettin. Sayısız kupa kazandın. Bunların çoğu uluslararası seviyede büyük başarılar. Fatih Terim, Hiddink, Feldkamp, Rijkaard, Luis Enrique, Diego Simeone gibi hocalarla çalıştın. Bu hocalar senin için ayrı ayrı bir model. Hangi teknik adamdan hangi özelliği kazandın?

"FUTBOL OYNAMAYA ABDULLAH AVCI'YLA BERABER GEÇİŞ YAPTIK"
- Altyapıda bir sürü hocayla çalıştım. Bu hocalar bize top oynamaktan, futbol oynamaya doğru getirdi. Galatasaray'ın alt yapısında Ali Yavaş hoca vardı. Hala altyapı sorumlusudur. Ondan da bir sürü şey öğrendim. Galatasaray'ın altyapısında hocalar bize iyi insan olmamızı, iyi öğrenci olmamızı öğrettiler. Galatasaray PAF Takımı'nda top oynamaktan, futbol oynamaya Abdullah Avcı'yla beraber geçiş yaptık. Sonrasında Suat Kaya gelip, bize futbolun inceliklerini öğretti. Sonra takımın başına Hagi geldi. Hagi'den bireysel olarak çok şey öğrendim. Benimle çok ilgilendi, bana çok kızdı. Bana çok bağırdı. O kadar çok şey öğretti ki... Geriye dönüp baktığında diyorsun ki; koskoca Hagi, PAF takımdan birini bireysel olarak çalıştırıyor, tekrar ediyor. Daha sonra biliyorsunuz Fatih hoca geldi. Hayatımızı değiştirdi. Profesyonel imzayı attık. Çocukken 13 yaşındayken maaş almaya başladık. Bizim ailelerimize yardım etme şansı ve bize futbolcu olabilme inancını arttırdı. Bize her türlü şansı verdi. Sonra Gerets geldi. Çok hücum oynatan ve cesaret veren bir hocaydı. Arkasından Skibbe, Feldkamp, Hiddink... Hepsinden ayrı ayrı çok şey öğrendim. Simeone'nin ayrı yönü, bana savunma yapmayı öğretti. Fatih hoca ile ikisini ayırıyorum. Fatih hoca da yeteneklerimi nerede kullanmamı öğretti. İkisi de beni hücum ve savunma yönünde çok değiştirdi. Bu da oyunumda olgunluğu sağladı. Ve ikisinin de ortak özelliği, beni özgür bıraktılar. Bana güvendiler. Her hoca, oyuncuların taktik disiplinine bağlı kalmasını isterler. Ama Hiddink, Rijkaard, Luis Enrique, Fatih hoca beni rahat bıraktılar. Bu da beni saha içerisinde sorumluluk alma duygumu uyandırdı. Sonuç olarak denemekten vazgeçmiyorsunuz. Bu kadar iyi hocayla çalışmak... Ersun Yanal da Manisaspor'da beni altyapıdan aldı oynattı. Bir sürü hocayla çalışmak, benim için çok büyük avantaj.

Arda Turan'ın Galatasaray'da birlikte oynamayı özlediği isim?

- Harry Kewell'i çok severdim beraber oynamayı... Çok iyi futbolcu ve beyefendi bir adamdı. Nonda iyidir. Nonda da çok özel bir futbolcuydu. Ayhan Akman'la oynamayı çok severdim. Çok tempolu, sert bir futbolcuydu. İki tarafı da iyi oynardı ve beni çok uyarırdı. Bir de Hakan Balta'ya çok güvenirdim. Soğukkanlı bir isim ama Norveç Milli Takımı'yla karşılaşıyorduk. 40 senedir yenilmemişlerdi. Hakan Balta ile aynı odada kaldık. Uyuyamamıştık gece, ilk milli maçıydı. Öbür gün 2-1 yenmiştik. Emre ağabey ve Nihat ağabey atmıştı. Zorlu bir gündü. Hakan Balta ile çok iyi anlaşmamız vardı. Uyum çok önemli. Daha sonra Filipe ile bu uyumu yakaladık. Üst seviyede devam ettik.

Barcelona sence Arda Turan'dan sonra Türk bir futbolcu kazanabilir mi?

"MERİH DEMİRAL VE ÇAĞLAR SÖYÜNCÜ BUNU YAKIN, ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL"
- Neden olmasın? Bir sürü oyuncu var. Merih çalışırsa; ayaklarını topa daha çok oyuna sokmayı becerirse, Merih buraya uygun bir isim. Çağlar öyle. Çağlar'ın oyun stili Mascherano'ya çok benziyor. Çabuk. Barcelona önde baskı yapan bir takım. Çağlar da buna uygun. Türk futbolcuları çok yetenekli futbolcular. Üst seviyede bir performans sergilemek lazım. Kardeşlerimi izlerken gurur duyuyorum. İnşallah, olabilirler. Ama tabii ki kolay değil, zor ama imkansız değil.

Barcelona öncesinde Atletico Madrid'le 90 puanla şampiyon oldunuz. 10 numaralı formayı giyiyordunuz. Falcao, Arda Turan ve Diego Costa arasında nasıl bir uyum sağlanıyordu? Nasıl anlaşmalar oluştu?

FALCAO VE DIEGO COSTA…
- Bazen konuşmaya bile gerek kalmıyordu. Makine haline gelmiştik. Maçı 2-0 yaptığınızda; Falcao, her zaman daha fazla gol atmak isterdi. Çok severdi ceza sahasında topla buluşmayı. Costa da kontra atakta topu taşıyan oyuncuydu. Ben de oyunu organize oyuncuydum. İkisi de müthiş oyunculardı. Böyle oyuncularla oynamak, orta saha oyuncusunu çok rahatlatır. Egolarını yenmiş, takımı öncelik olarak koymuş oyunculardı. İkisiyle de görüşüyorum. Onlarla oynadığım için çok mutluyum, çok keyifliydi onlarla oynamak...

Galatasaray, Fenerbahçe'yi yıllar sonra bu sezon deplasmanda devirdi. Bu da 2020 yılında oldu. Bu serinin son bu sezon son bulacağını tahmin ediyor muydun?

- Ben o kadar iyi değilimdir aslında. Maçtan önce pek tahmin yapmam. Sadece ben şunu iddia ediyordum her zaman, Kadıköy'de Fenerbahçe bizi yeniyordu ama birçok dönemde takımı bizden daha çok iyiydi. Oyuncu kalitesi daha çok iyiydi. Son senelerde Galatasaray'ın oyuncu kalitesinin Fenerbahçe'den iyi olduğunu düşünüyordum. Bu sene de bariz bir üstünlük vardı. Ben açıkçası hocasının da psikolojik olarak süreci iyi yönettiğini düşünüyorum. Açıkçası karşılığını da aldı. Fenerbahçe'nin de bu üstünlüğüne saygı duymak lazım. Muhteşem bir seri yakaladılar, yıllar boyu... Rakibimiz de olsalar, yaptıkları başarılara saygı duymak lazım. Yıllarca bizi orada çok zor durumda bıraktılar. Sonuç olarak derbi çok önemlidir ama işin gerçeği, 3 puandır. Ama yıllar sonra bu seri bittiği için çok mutlu olduk. Galatasaray'a, hocaya teşekkür ederim. Güzel bir gündü bizim için.

  • Kariyerinde hocalarına söylediğin 3 adet beyaz yalan?

- Açıkçası hiç hatırlamıyorum. Zaten basit yalan söylemem. (gülerek) O yüzden hocalarıma söylenecek yalan yoktur.

  • Beraber oynadığın en iyi 11?

- Courtois, Dani Alves, Godin, Pique, Filipe Luís, Iniesta, Koke, Messi, Neymar, Costa, Villa.

  • En rüküş arkadaşın kimdi?

- Ne zor bir soruymuş ya... Vallahi aklıma gelmiyor, biliyor musun? De Sanctis, kötü giyiniyordu. Galatasaray'daki kaleci... Ama daha sonra İtalya'da gördüm. Gayet yakışıklıydı ve şıktı.