Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, her sezon aynı tartışmaların yaşandığını ve isimlerin değişmesine rağmen dedikoduların, komplo teorilerinin ve iddiaların değişmediğini söyledi.
Yıldırım Demirören, Riva'da bulunan TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesislerinde gerçekleştirilen federasyon yönetim kurulu toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenledi.
Demirören, bir araya gelmelerinin tek sebebinin, Galatasaray-Trabzonspor maçında yaşananlar veya bir hakemin verdiği kararların futbol kamuoyunda yarattığı infial olmadığını belirterek, "Futbolcularımızın saha içindeki tutumları da tek sebep sayılmaz. Amaç, kulüp yöneticilerinin şikayetlerine cevap vermek de değil. Meseleyi bundan ibaret saymak, yüzeysel kalır ve asıl sorunu görmemize engel olur" dedi.
"MHK'NIN İSTİFASINI İSTEMEYECEĞİM"
Tartışmaların hiç bitmediğini vurgulayan Yıldırım Demirören, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uzun yıllardır futbolun içinde olanlar bana hak verecektir, her sezon tam da bu dönem de aynı tartışma yeniden başlar. İsimler değişir, hakemler değişir, Merkez Hakem Kurulları (MHK) değişir, yöneticiler değişir, dedikodular, komplo teorileri, iddialar değişmez, tartışmalar hiç bitmez. Hakem hataları üzerinden şaibe düşürülmeye çalışılır, büyük takımların kollandığı savunulur. 'Bu MHK sezonu bitiremez' denir. İstifa temennileri dile getirilir. 'Şu hakem düdüğünü, bu hakem kokartını assın' denilir. Bu sezon, geçmiş yıllardan farklı olarak, bunlara bir de bahis iddiası ve kaos eklendi. Bütün bunlar, Türk futbolunun 90'lı yıllardan beri beraberinde taşıdığı güvensizliğin sonucu. Bu ortamda, TFF'den de beklenen bellidir ama ben bunları yapmayacağım. Mesela ben nasılki hakem atamalarına karışmıyorsam, bağımsız kurullarım varken, hakemlere uygulanacak yaptırımlara da şahsen karar vermedim ve vermeyeceğim. Koparılan gürültü nedeniyle, MHK'nın istifasını istemeyeceğim."
"SANIYOR MUSUNUZ Kİ BEN ÜZÜLMÜYORUM?"
Yıldırım Demirören, son dönemde yaşananlardan dolayı yaşadığı kaygıyı dile getirerek, "Siz sanıyor musunuz ki federasyon başkanı olarak ben yaşananlardan üzüntü duymuyorum?" diye konuştu.
Kendisinin iki büyük üzüntüsü bulunduğunu belirten Demirören, "Birincisi, Trabzonsporumuzun yaşadığı mağduriyete en az Trabzonlular kadar üzülüyorum. Ancak bugün canı yandığı için Trabzonspor'u konuşuyoruz. Düzen değişmedikçe yarın başka bir kulübün, başka bir camianın canı yanacaktır. Buna daha çok üzülüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
İkinci üzüntüsünün ise Galatasaray-Trabzonspor maçının hakemi Deniz Ateş Bitnel'le ilgili olduğuna değinen Demirören, "Umut vadeden bir hakemimizi kaybettiğimiz için üzgünüm. Aynı şekilde davranmaya ve yaşamaya devam edersek, daha çok hakem kaybedeceğiz. Bunu görüyor ve daha da üzülüyorum ama ben üzülmekle yetinecek bir konumda değilim. Üzüntümün öfkeye dönüşmesine izin verme lüksüm de yok. Benim görevim, genel kurulun bana verdiği yetkileri kullanarak, meseleye çözüm önerileri üretmek, uygun ve uygulanabilir olanları hayata geçirmektir" şeklinde konuştu.
"ŞU AN ÇÖZÜMLE KARŞINIZDAYIM"
Yıldırım Demirören, yaşanan tartışmaların önüne geçebilmek için yaptıkları çalışmaları açıklayarak, "Şu an çözümle karşınızdayım" ifadesini kullandı.
TFF kurullarının kirli işler içinde olduğu, hatta şampiyonu belirlediği şeklinde söylemler bulunduğunu aktaran Demirören, şöyle konuştu:
"Kurulları da biz atadığımız için, buradan hareketle, federasyon töhmet altında bırakılıyor. Sanılıyor ki, atama yetkisinin verdiği güç bizi bu koltukta tutuyor. Hayır. Bizim kullanmadığımız, kullanılmasına izin vermediğimiz bu güce ihtiyacımız yok. Biz bu gücü, Türk futbolunun gelişimi doğrultusunda kullanılması için paylaşmaya hazırız. Gelirlerimizi paylaştığımız gibi, bu erki de ülke menfaatleri için paylaşırız. Biz, futbola odaklanırız. Yöneticilerin maç sonu yaptığı açıklamaları dinleyeceğimize, genç yeteneklerin hayallerini dinlemeye daha fazla vakit ayırırız. 'Penaltı mıydı değil miydi? Top mu ele, el mi topa gitti?' tartışmalarıyla uğraşacağımıza, 'Gençlerimiz hangi şampiyonaya gitti, hangi şampiyona Türkiye'ye geldi' onunla uğraşırız. Yani kulüplerin gelişimine, altyapıya, oyuncu yetiştirme misyonumuza, tesisleşmeye, antrenör eğitimlerine, milli takımlara, organizasyonlara, engelli sporuna, çocuklarımızın esenlik içinde futbol oynamasına daha da yoğunlaşırız. Hep hayalini kurduğumuz yeni bir futbol kültürünün yeşermesi için canla başla çalışmaya devam ederiz."
"KURULLARI TFF ATAMAYACAK"
"Bugün 24 Şubat 2016. Bu tarihi bir kenara not edin" diyen Demirören, "Bugün, uzun süredir ilgili organlarımızla üzerinde çalıştığımız, yeni sistemin kapılarını, işleyiş planını görüşlerinize ve uygulama sürecine açıyoruz" şeklinde konuştu.
Daha önce bu sistemin ipuçlarını verdiklerini, Avrupa Şampiyonası sürecinden hemen sonra da kamuoyuna sunmayı planladıklarını anlatan TFF Başkanı, "Yönetim kurulu olarak, adalet dağıtan MHK'nın, genel kurulun özgür iradesiyle, üyelerin oylarıyla seçilmesinin, hakem ataması ve uygulamalarıyla ilgili gereksiz soru işaretlerini ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Yani artık kurulları TFF atamayacak. Futbol ailesinin üyeleri seçecek" açıklamasında bulundu.
Yeni planlamada, kurul seçimlerinin, olası bir etkileşimi de önlemek için yönetim kurulu seçimiyle aynı yıl yapılmayacağına dikkati çeken Demirören, "Dolayısıyla, yönetim kurullarının hiçbir etkisi olmayacak. Üstelik bu sistem, sadece MHK ile sınırlı kalmayıp, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu için de uygulanmaya müsaittir. Bunun için MHK eski üyelerinden, Kulüpler Birliği Vakfı'na kadar futbolun tüm paydaşlarını bir araya getiren, uygulanabilir, özgün ve adil bir çözümün kurgulanması için ortak aklı harekete geçirecek bir çalıştay yapacağız" diye konuştu
Futbol adamlarının, yöneticilerin, sporcuların, hakemlerin katkılarını alarak, hukukçuların görüşlerine başvurarak, yönetmeliklere yeniden şekil vereceklerini söyleyen Demirören, "Bu sistemin tüm ayrıntılarını netleştirip, zaman kaybetmeden önümüzdeki sezon hayata geçirmek istiyoruz. Bu kararı şimdi açıklamamızda, son dönemde yaşanan tartışmaların payı yok değil ama krizler aynı zamanda değişimi başlatmak için fırsattır. Yani kriz çözümü değil, takvimi etkilemiştir" şeklinde görüş belirtti.
Bu durumu fırsata dönüştürüp, yapılması planlanan çalıştayda sadece TFF kurullarını değil, genel kurul yapısını ve delege sistemini revize etmeyi de gündeme getirme önerisinde bulunan Yıldırım Demirören, sözlerini şöyle tamamladı:
"Böylece bütün bu gündelik tartışmalar, güvensizlikler, gerginlikler son bulacak, hakem hataları ve kurullarımızın kararları, Türk futbolunun temel sorunu gibi görünmekten çıkacaktır. Gelin sorunun parçası olmaktan şikayet etmekten vazgeçelim. Gelin kişisel ve kurumsal tüm kısa süreli çıkarları göz ardı ederek, çözümün aktörleri olalım. Gelin futbol kültürünün gelişimi için taraftarlarımızdan istediğimiz hoşgörü ve anlayışa önce biz örnek olalım. Gelin hep birlikte futbolda uzlaşma kültürünü inşa edelim. Farklı görüş, yaş, cinsiyet, kültür, din, mezhep ve sosyal sınıftan insanı, koşulsuz bir araya getiren futbola daha fazla zarar vermeyelim. Tam tersine, gelin bu güçlü bağ kurucu unsura sahip çıkalım. Gelin birlikte daha güzel günlere yürüyelim."
Yıldırım Demirören, konuşmasının ardından soru almazken, TFF yönetim kurulu üyeleri Ali Dürüst, Cengiz Zülfikaroğlu, Mustafa Çağlar, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş da basın toplantısını takip etti.