Düzenlediği basın toplantısıyla medya mensuplarının karşısına çıkan Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, haksızlığa uğradığını belirtirken, siyah-beyazlı kulübün bu iddialara yanıt vermesi gerektiğini vurguladı.
''Beşiktaş'ın bir gram hakkını yiyen Yaşar Aşçıoğlu, namerttir'' diyen Yaşar Aşçıoğlu, ''Fazlasını da verdim. Beşiktaş Kulübü'nden birileri çıkıp durumu anlatsa, ben açıklama yapmak zorunda kalmayacağım. Ortada bilgi kirliliği var. Ben bir delilik yaptım ve projeyi tamamladım. Bugün dahi arsa tam olarak bize teslim edilmiş değil. Bugün bile inşaata başlamayabilirdim. Ben olmasaydım, bu inşaat yapılamazdı. Hiçbir firma yapamazdı'' şeklinde konuştu.
Fulya Projesi'ne başladığı 2005 yılından itibaren, haksız gelir elde ettiği yönünde spekülasyonlar yapıldığından şikayet eden Aşçıoğlu, projeye yönelik eleştirileri bulunan Murat Aksu'nun, sevdiği bir arkadaşı olduğunu kaydederken, ''Ama Murat Aksu'nun haberi beni çok rahatsız etti. Fulya Projesi üzerinden siyaset yapmasını ben şahsen şık bulmadım. Kongreyi Murat Aksu'mu, yoksa Yıldırım Demirören mi kazanır, beni ilgilendirmez'' dedi.
''BU PROJENİN BİTİRİLMESİNDE AKSU'NUN PAYI BÜYÜK''
Beşiktaş Kulübü'nde bir dönem yöneticilik yapan Murat Aksu'nun, Fulya Projesi'nde büyük katkısı olduğunu vurgulayan Aşçıoğlu, ''Ben burada taraf olmak istemiyorum. Bu projede eğer başarı varsa, bitirildiyse, Murat Aksu'nun payı da Yıldırım Demiören kadar var. Başından sonuna kadar projeyi desteklemek için mesai harcamıştır. Beşiktaş Belediyesi'yle sorunlarda araya girdi ve dengeleri sağladı. Birçok konuda aracıydı. Kulübün haklarının yendiğini söylüyor. Kendisinin de imzasının olduğu bu sözleşmede, o zaman böyle bir şeye izin veriliyorsa, o da bu işin içinde. Bu tezgahın içinde sen de varsın. Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın. Benim Beşiktaş'la yaptığım sözleşme burada. Üzerinde Yıldırım Demirören ve Murat Aksu'nun imzaları var. Yönetimden ayrıldıktan sonraki işlemlerde imzası bulunmuyor. Kira sözleşmelerinde bu nedenle yok'' diye konuştu.
Projeye, ''Süleyman Seba Tesisleri'' adının verilmediği şeklindeki ifadelerin doğru olmadığını söyleyen Aşçıoğlu, sadece bloklara farklı isimler konulduğunu, Beşiktaş Kulübü'nün gelip Süleyman Seba Tesisleri tabelasını asabileceğini kaydetti.
''DEĞER HESABI OLARAK PAYLAR YÜZDE 55'E, YÜZDE 45''
Yaşar Aşçıoğlu, Fulya Pojesi'nde paylarla ilgili açıklamalarda bulunurken, metrekare olarak farklı, değer hesabı olarak farklı sonuçların çıkacağına dikkat çekti.
Beşiktaş Kulübü'nün farklı ortamlarda, yüzde 67'ye yüzde 33 veya yüzde 73'e yüzde 27 gibi oranlar açıkladığının hatırlatılması üzerine Aşçıoğlu, ''Bunların hepsini doğru kabul edebiliriz, ama değer hesabı olarak bakarsak, yüzde 55 pay Beşiktaş'ın, yüzde 45 pay da bizim diyebiliriz. Diğerleri metrekare ve kulüp siyaseti hesabıdır, ama benim söylediğim, ticari değer hesabıdır. Hangi pencereden baktığınıza bağlı'' şeklinde konuştu.
Siyah-beyazlı kulübe, değer hesabına göre düşen yüzde 55 payın önemine dikkat çeken Aşçıoğlu, bunu başka firmanın vermeyeceğini ileri sürdü.
''BELEDİYE ARSASINA KARŞILIK KULÜBE DE 2 MİLYON DOLAR VERDİM''
Aşçıoğlu, Fulya Projesi'nin yapıldığı araziye bitişik, Beşiktaş Belediyesi'ne ait arazinin alınması nedeniyle Beşiktaş Kulübü'ne ekstradan ödeme yaptığını kaydetti.
Anlaşma çerçevesinde proje içinde belediyeye kültür merkezi yaptıklarını, kulübe de 2 milyon dolar ödediklerini anlatan Yaşar Aşçıoğlu, ''Arazisine karşılık, kültür merkezini belediye aldı. Beşiktaş Kulübü'ne de ekstradan 2 milyon dolar ödedim, ama ben kültür merkezini istememiştim. Beşiktaş tesisi içinde belediyenin olmasını temenni etmiyordum ki bu araziyi almak zorunda da değildim'' dedi.
''KİRALADIĞIM YERLERİ GERİ VEREBİLİRİM''
Beşiktaş Kulübü'nün, kiralayamaması nedeniyle kendisine kiraladığı alanları, isteyene hemen aynı şartlarla devredebileceğini söyleyen Aşçıoğlu,''En kıymetli yerler olan alışveriş alanı ve hastane bloğunu, Beşiktaş metrekaresi 15 dolara kiralarken, tüm eziyeti çeken ben 17 dolara kiraladım ve 3,5 yıl da peşin ödedim. Kulübün hakkının yendiği söyleniyor. Haklarımı devretmeye hazırım. Benim geri verme önerimi de Beşiktaş Kulübü kabul etmedi. Şu ana kadar 12 milyon dolar peşin kira ödedik. Kulübün hakkının yendiğini söyleyenler yanlış söylüyor. Yemek bölümünde henüz kiralama dahi olmadı. Benim Beşiktaş'a jest yapmaktan öte yaptığım hiçbir şey yok. Kulübün bana ödemesi gereken KDV harcını bu yolla tahsil etmek için kiralama yöntemine girdim, çünkü mahkemelik olmak istemiyordum. Beşiktaş 7,5 milyon TL'yi ödeyemezdi, ben de prestij kaybederdim. Krizin gelişini göremedim, param da vardı kiraladım'' diye konuştu.
''KAZANÇ BEKLENTİMİN ALTINDA KALDI''
Aşçıoğlu, projede hedeflediği kazancın, beklentisinin altında kaldığını belirtirken, ''Kazanmadım diyemem. Ben vicdani olarak Beşiktaş Kulübü'ne borçluyum. Bu proje benim prestijimi de artırdı. Nankörlük etmem, ama Mecidiyeköy'deki likor fabrikasını, çok daha değerli bir yer olmasına ramen yüzde 50'ye, 50 kat karşılığı olarak aldım ki bugünkü şartlar daha kötü'' şeklinde konuştu.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören ve projeden sorumlu yönetim kurulu üyesi İlhan Durusoy'un, metrekare artışı sonrası oluşan anlaşmazlık nedeniyle mahkemeye gittikleri yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Aşçıoğlu, ''Hayır, mahkemeye gidemedik, çünkü bir iskan sorunu var. Nedeni de yine Beşiktaş Kulübü'ne ait olan ve sözleşme gereği bize verilmesi gereken benzin istasyonu. Buranın boşaltılması gerekiyordu. Hastane ve alışveriş merkezi olduğu için, benzin istasyonuna iskan alamıyoruz. Böyle olunca da mahkemeye gidemedik'' diyerek sözlerini tamamladı.