"Babalarının şirketlerini yönetemeyenler..."

Mehmet Demirkol, futbolun profesyoneller tarafından yönetilmesi gerektiğini söylerken, "Kulüpler Birliği sadece para gelsin istiyor. Futbolu işi yönetici olanlar yönetmeli; yoksa babalarının şirketlerini yönetemeyenler değil" yorumunu yaptı.

NTV Spor 25 Şubat 2016 - 12:53

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in, kurulları yeni dönemde TFF'nin seçmeyeceği açıklaması Spor Servisi'nde masaya yatırıldı. Mehmet Demirkol, futbolun profesyoneller tarafından yönetilmesi gerektiğini söylerken, "Kulüpler Birliği sadece para gelsin istiyor. Futbolu işi yönetici olanlar yönetmeli; yoksa babalarının şirketlerini yönetemeyenler değil" yorumunu yaptı.

Kulüpler Birliği'nin sadece para konusunda işin içinde olduğunu kaydeden Mehmet Demirkol, "Kulüpler, kurulları yönetmeyi istemiyor. Kulüpler Birliği'nin görüşünü biliyoruz, en azından tahmin ediyoruz. Kulüpler Birliği; 'Yayın gelirlerinin pazarlanma işini biz yapalım. Siz yüzde 10 payı da yüzde 2-3'e düşürün. Biz bunu artıralım, indirelim. Ama hiçbir şeye karışmayalım. Ne MHK'ya ne bir şeye karışalım, ne bir sorumluluğumuz olsun. Para gelsin, sorumluluk olmasın.' Kulüplerin yöneticileri bunu istiyorlar. Çok güzel. Ben de böyle bir işim olsun isterim. Para geliyor, iş ne? İş yok. Programa ay başında para geliyor mu? Geliyor. Ama artır sen onu biraz. 2'ye katla. Program sayısını da azalt. Gelmem ki. Araki bulasın. Gelmem ki ne olacak" diye konuştu.  

"MAĞDUR SADECE TRABZONSPOR DEĞİL..."
Galatasaray-Trabzonspor maçında mağdurun sadece Trabzonspor olmadığını kaydeden Mehmet Demirkol şu ifadeleri kullandı; "Bu bakış açısıyla realiteden bahsediyorum. Josep Maria Bartomeu'nun İngiliz medyasına verdiği bir röportaj var. Çok net. 10 yıldır burada söylediğim şey. "Barcelona'nın rakibi Real Madrid değil, İngiltere Ligi. Benim rakibim İngiltere Ligi. Burada para çok büyümeye başladı. Bununla yarın öbür gün mücadele edemeyeceğim; çünkü benim ürünüm El Clasico. Ondan sonra La Liga. Böyle devam ederse bende Messi, Neymar, Ronaldo var; ama bunlar büyümeye devam ederse bir sonraki Messi ve Ronaldo'yu ben alamayacağım. O büyüyecek. O büyüyünce benim işim batacak" diyor.  NBA'leşme süreci. Oraya doğru gidiyor iş. Oradan da büyüyor. Amerika geliyor. Çok net söylüyorlar, "ABD olur mu?" falan demeyin. 5 sene içinde 5 büyük ligden birini geçeceğim diyor. Artık İtalya'yı mı, Almanya'yı mı geçerim diyor. Bütün oyuncular kime sorarsan sor, herkes kariyerinin sonlarında Amerika'ya gitmek istiyor. Bir süre sonra 23-24 yaşında gitmek isteyecekler; çünkü Cruyff'tan alıntı yapıyorum. 40 yıl evvel California'ya gittiği zaman Amerikan futbolu için "Avrupa'dan 100 yıl öndesiniz" diyor. Çünkü organizasyon öyle. Adam hangi spor organizasyonunu koyarsa yapıyor.

Trabzonspor mağdur olmadı. Bütün derbiler mağdur oldu. Ercan Taner'e de söyledim. Bir restoranta neden gidersin? Kendin içinse lezzet için gidersin. Çocuğun içinse zehirlenmeyeceğini bildiğin için gidersin. Aşçıların hijyen kurallarına uyduğuna güvendiğin için gidersin. Güvenmezsen gitmezsin. Burada bu güveni kaybettiğin anda gitmezsin. Burada mağdur olan Trabzonspor değil. Galatasaray da, Kastamonuspor'da mağdur oldu... Bunu düzeltmezsek bu iş olmayacak. Buradaki bizim ürünümüz Fenerbahçe, Galatasaray değil. Ürünümüz Fenerbahçe-Galatasaray maçı. Kulüp televizyonlarını kaç kişi seyrediyor? Ürünler kulüp olsaydı, kulüp televizyonları reyting rekorları kırardı.

Kulüpler Birliği futbolu 'Ben yöneteyim' diyor. Kusura bakma yapamazsın, bunu kim yönetir. En büyük banka kim? Onun CEO'sunu alırsın. En büyük alışveriş merkezi kim? Onun yöneticisini alacaksın. Malın kendisi maçtır. Mal maçtır, takım değildir. Takım veya kulüp değildir. Maçtır. 

Satalım marka değeri diyorlar. Bir Galatasaray-Trabzonspor maçı futbol tarihinde İngiliz medyasında kaç defa yansımıştır. Fenerbahçe-Galatasaray maçı neden dünyanın en önemli derbilerinden biri olarak gösteriliyor. Kavga-gürültü olduğu için. Böyle satamazsın malı.

"BABALARININ ŞİRKETLERİNİ YÖNETEMEYENLER..."
Bunu bu yöneticiler satamaz. Beğenirsin beğenmezsin, kapitalizm böyle bir meslek yarattı. Eskiden CEO'lar normal bir asgari ücretli çalışanın 10 katı kazanıyordu, şimdi 1 milyon katı kazanıyor. Doğru, bunlar dünya düzeninin saçmalıkları; ama realite bu. Bu oyunu oynayacaksan buna göre oynayacaksın. Bunu gerçek yöneticiler yönetmeli. İşi yöneticiler olanlar. Yoksa babalarının şirketlerini yönetemeyenler değil. Yıldırım Demirören alınmasın, ben hepsinden bahsediyorum. Yöneticilik bir iştir. Kendinizi ispat etmeniz gerekir. Ülke veya dünya çapındaki bir şirketi yönetmemişseniz, Türk futbolunu yönetemezsiniz. Söylediklerimden direk Yıldırım Demirören'i hedef gösterdiğim zannedilmesin. Asla. Benim tanıdıklarım arasında en iyisidir insan olarak. En iyi niyetli olanıdır. Ama düzen kaldırmıyor. Artık düzen kalmadı. Çöküyor. Bunu düzeltmenin yöntemi bu işi bilenlere teslim etmek."