"Bu ligde çok defo gösteririm"

Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı, NTV Spor'da %100 Futbolun konuğu oldu. Avcı, Başakşehir'deki yatırımları anlatırken, ligin nabzını da tuttu ve "Beşiktaş'ı bir adım önde görüyorum" dedi. Maçlarda oyunun iki yönünü de iyi oynamaya çalıştıklarını kaydeden Avcı, "Şu anda ligde çok defo gösteririm" derken, "Büyük takımlar dışında 1-0 öne geçen ekipler maçı yüzde 80'ini kazanıyor. Düşen topun yüzde 65'ini alan ekipler ligde iyi işler yapar" yorumlarında bulundu.

NTV Spor 15 Kasım 2015 - 23:24

Başakşehir'de istikrar, süreklilik ve gelişimi oturtmaya çalıştıklarını söyleyen Abdullah Avcı, "2006 da o günkü adı Belediye, bugünkü adıyla Başakşehir olarak devam ediyoruz. Belediye'deki ilk senede şampiyonluk yaşayıp lige çıktık. Sonra kupa finali oynadık. Futbol takımlarında zaman zaman dalgalanmalar oluyor. Bir ara Milli Takım'a gittik. Sonra tekrar geldik. Geçen sezonu 4. bitirdik. Trabzonspor, Eskişehirspor, Bursaspor gibi takımların arasında 4. olmak Anadolu şampiyonluğu gibiydi. Bu futbol takımını oluşturmak çok kolay değil. Bir makarna alıp bunu pişirmiyoruz. Adım adım geliştirmeye çalışıyoruz. Benim milli takımda olduğum zaman bana sahanın içi ve dışıyla alakalı çok çalışmalar yaptık. Önce takım savunmasını yerleştirdik. İkinci devre hücumu ön plana aldık. Bunun sonucunda da geçen sezon ligi dördüncü bitirdik. Ligde en fazla hücuma giden takımız. Bugünün futbolunda, savunmadan hücuma geçişler son derece önemli. Futbolda her atağı sonuçlandıramazsın. Geçişlerde pozisyonunu doğru alamazsan sıkıntılar yaşarsın. Ligi 4. bitirmiş, takıma nasıl bir hedef koyarsın. Oyuncuya bunu sordum? Ligin domine taşları var: siyah-beyaz, sarı-kırmızı, sarı-lacivert. Oyuncuya 3.'lük hedefi koymak oyuncuyu yorabilir. Takım olarak ligin 4.'süydük. Ama bireysel performans olarak çok gerideydik. Bireysel performanslarınızı yukarı çekmeye çalıştık. Bu nedir? Uğur Uçar 7 kere oyuna çıkıyorsa bunu 12'ye çıkaralım istedik. Bireysel performansları oyuncunun önüne koydum. Bunları artırırsak takım olarak yukarılara çıkarız dedik. AZ Alkmaar maçında hafif bir kontak kapattık. Buradaki AZ Alkmaar maçı Rus ruleti gibiydi. Türkiye'de oyuncuyu önemli olan zihinsel olarak hazırlamaktır. Beynin altında bilinç altında ne var, ona girmek lazım. İlk Antalya maçında bireysel anlamda 8-9 oyuncunun oyun içinde inanılmaz karmaşık oyunu vardı. Bu sana bir maç kazandırır; ama uzun vadede çok maç kaybettirir. Kasımpaşa maçında da karmaşık bir oyun ortaya çıktı. Hata yapan kaybedecekti ve biz kaybettik. Bursa maçında kendimize gelmeye başladık. Ligin ilk 3, 7. ve 11. haftasından sonra milli takım haftası oldu. Bu araları iyi değerlendirdik. 11 haftanın sonunda geçen sezonun yüzde 20-30 üstünde performans yakalamışız. Geçen seneden daha fazla şut attık, orta yaptık. Geçen yıl bu hafta 15 puanımız vardı, bu sezon 19 puandayız. Oynayacağız ve oyunumuzdan keyif alacağız" diye konuştu.

"BU LİGDE DÜŞEN TOPLARDAN YÜZDE 65'İNİ ALAN İYİ İŞLER YAPAR"
Galatasaray maçını Beşiktaş maçından biraz ayırabileceklerini söyleyen Avcı, "Kontrol bizdeydi, elle atılan bir gol vardı. Hiç pozisyon vermemiştik. Bugün total futbol veya başka bir şey deniyor. Ben buna evrensel futbol diyorum. Öne doğru arkaya doğru beraber oynayan bir takım oluşturmaya çalışıyorum. Zihinsel gelişim son derece önemli. Oyuncu diyor ki, "Geçen seneyi 4. bitirdim. Avrupa'dan haksız bir şekilde elendim." Böyle bakarsan, bu senin önünde engeldir. Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe gibi büyük takımlarda, büyük oyuncularla maç kazanabilirsin. Ama bizim gibi sistem takımlarında oyuncu sistem dışına çıkınca maç kaybedersin. Antalya maçını 4-2 kazanabilirdik. Oyun beni memnun etmediği zaman skor hiçbir zaman önemli değildir. Bir planımız var, rakibe göre hazırlanıyoruz. Dersimiz var. Benim bir sistemim de var. Benim toplantı saatim bellidir, ne kadar ve ne zaman yapacağım bellidir. Oyuncu da bunu bilir. İki tane analizcim var. Biri kendi maçımızı, diğeri rakibi analiz eder. Bunlara göre neleri yaptık, neleri yapmadık diye bakarız. Bu ligde düşen toplardan yüzde 65'i alan takım iyi işler yapar. Yüzde 60'ın altına düşersen çok sıkıntılı bir durum" analizini yaptı.

Başakşehir'de yaptıklarını anlatan Abdullah Avcı, "Transferlerde yüzde 99 atış yapıyoruz. Başkanımız, yönetim kurulumuz tam destek veriyor. Başkan da başka teknik adamla, teknik adam da başka başkanla çalışmadı. Bu konuda çok şanslıyım. Çok mücadeleler ederek bir yerlere geldik. İstanbul'da çok sağlıklı bir kulüpte çalışıyorum. Analiz, sağlık, diyetisyen, izleme komitesi ayrı. 10 krişilik bir ekibiz. Yönetim ve başkan çok destek veriyorlar. Rahat bir ortam da çalıştığım için kendimi geliştiriyorum. Son derece sağlıklı yönetiliyoruz. Benim kulübüm, başkanım iyi. Stat doldu, tesis doldu. Avrupa'nın en iyi kulüplerinden biri haline geldik. Genç milli takımlarda çalıştık. Bizim dönemimizde Bulgaristan ve Romanya ile oynadık. Rahmetli Gündüztekin döneminde Arjantin ve Brezilya ile oynadık, ufkumuz açıldı. Bugün itibariyle 1980 doğumlulardan 2000 doğumlulara kadar tüm oyuncuları listesine hakimiz. A Milli Takım süreci bana deneyimler kazandırdı. Uluslararası seviyenin nasıl bir fark olduğunu bana çok büyük tecrübeler kazandırdı. Saha içinde teknik-taktik olarak çok şeyler öğrendim" diye konuştu.

"LİGDE ÇOK DEFO GÖSTERİRİM"
UEFA Avrupa Ligi'nde elendikleri AZ Alkmaar takımının Medipol Başakşehir maçında oyun stilini de anlatan Avcı, "Oyun disiplinine sadık oynuyor. Eğitimini ona göre almış. Biz duyguları işin içine karıştırıyoruz. Ritim, tempo, teknik-taktik bunlardan hiçbir zaman kopulmaMalı. Ligde çok defo gösteririm. Ama Avrupa'da bunlar çok azdır. Üst düzey oynamış takımlarla da çalıştık. Bazen ülke olarak çok geçişler yaşıyoruz. Oyunun tamamen pozisyon olduğunu artık gördük. O hataları, algı seviyesi düşük oyunculara göstermişsek daha çok şey yapabiliriz. A Milli Takım düzeyi teknik ve taktik olarak bana inanılmaz tecrübeler kattı. A milli takım 23-24 aylık bir süreç. Üzüldüğüm kırıldığım anlar oldu ama oyun dışı eleştiriler beni üzdü. Bu bir sonuç oyunudur ve A Milli Takıma yönelik bugün aynı sesler çıkmıyor. Ülkemiz için yapmaya çalıştık. Türk futboluna bir standart getirmeye çalıştık. O dönem saha içi ve saha dışı bana çok şey kattı. Kötü duygu hiçbir zaman yanımda olmadı. Kimseye kötü bir şey düşünmedim. Üzüldüm ama çok büyük deneyimler kazandım. Bunlar benim bundan sonraki hayatım için çok büyük katkı sağlayacaktır. Bunları para verip elde edemezsin" ifadelerini kullandı.

"İLLA G.SARAY BEŞİKTAŞ VE F.BAHÇE'DE ÇALIŞMAK ZORUNDA MIYIZ?"
"Başakşehir'de yakaladığı bu başarının ardından bundan sonra ne olacak?" yönündeki soruyu da yanıtlayan Abdullah Avcı, "İlla Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi takımlarda çalışmak zorunda mıyız. Ben tepesini gördüm. A Milli Takımı çalıştırdım. Doğru zaman olursa deneyebilirim. Bugün futbol illa bir kupa almak demek değildir. Kısa vadede onu gerçekleştirdik. Orta vadede akademi projemiz var. Okul eğitimini doğru alan bir nesil istiyoruz. Bunun yanısıra yarışan bir kulüp olmak ortaya koymak istiyoruz. Bireysel olarak baktığında son derece keyif alıyorum. İstanbul'da çalışıyorum. Büyük takımlardan teklif de aldım. 3-5 sene sonra neler olur bilemeyiz. Ama şimdi uzun vadede gelişen bir takım olmak istiyoruz" yanıtını verdi.

"YERE SAĞLAM BASMAMIZ LAZIM"
Başekşehir ilçesinin 450 bin nüfusa sahip olduğun vurgulayan Abdullah Avcı şöyle devam etti, "Başakşehir'de 9 ile 19 yaş arası 60 bin genç var. Altyapılarda 3000-4500 çocuk var. Başakşehir'de Mall of İstanbul var. İnsanlar haftasonlarını oralarda geçirmeyi tercih ediyorlar. Biz kulüpte vakit geçirmelerini istiyoruz. Bunun için insanlara temas etmemiz, iletişim kurmamız lazım. Okullara gitmemiz lazım. Öğrenciler maçlara gelmeye başladı. Maç öncesi konserler, etkinlikler için çalışmalarımız var. 1 senelik bir çocuğuz ve bununla ilgili başarılar elde ettik. Sağlam basmamız lazımdı, yarın öbürgün biz orada olmayabiliriz. Doğru tesisler yapabiliriz ama oraya insanları da çekmeliyiz. Alt yapılar bizim kontrolümüzde. 4 oyuncu bizimle. Genç milli takımlara oyuncular veriyoruz. Başakşehir'deki gençleri sahaya çekmemiz lazım. Herkes ftubolcu olacak diye bir şey yok. 3 tanesi yukarı çıkıyor, 150 tanesi dışarıda kalıyor. Onları da hayata hazırlamalıyız."

"BEŞİKTAŞ'I DAHA ÖNDE GÖRÜYORUM"
Ligde geride kalan 11 hafta boyunca en etkili takım olarak kimi gördün?" sorusuna gelerek "Başakşehir" yanıtını veren Abdullah Avcı, "Beşiktaş son 3 yıldır saha organizasyonu bakımından iyi gidiyor. Oyuncu profilinin yüzde 80'ini tanıyorum. 1 şampiyonluk onları çok daha farklı bir yere taşır. Fenerbahçe'nin kaliteli oyuncuları var ama Beşiktaş'ı daha önde görüyorum" diyerek siyah-beyazlı takımı övdü.

Türkiye'de Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira'nın açıklamalarının ardından "İyi ftubol anlayışıa" kavramınının da sorulması üzerine, "İyi futbol takımların kendi yapılarına göre bu değişebilir. Her teknik adam da oyunun iki yönünü oynamaya çalışırlar. Top rakipteyken, top ayağındayken, top dışarıda, havada olduğu zamanlardaki oyuna bakılıyor. Top 40-45 dakikalık bölümde oynanmıyor. Geçen hafta Trabzonspor maçı. Dakika 87. Duran toptan bir pozisyon yedik. Pozisyon taçtan başladı. Topun oyunda olmadığı anda başladı. Yusuf Erdoğan getirdi, Cardozo dokunacakken Yalçın çıkardı. Top ayağındayken neleri yapman, top rakipteyken neler yapman, bunları iyice analiz etmelisin. Galatasaray-Rize maçı. Hamza hoca, benim kardeşim, kendisi de oyuncularına söylemiştir. Galatasaray 1-0 öndeyken, Olcan Adın neredeydi. Oyun bu taraftar oynuyorken bir bek bu tarafta olabilir mi? Bu oyunu yapmaya çalışıyoruz. Tabii ki büyük takımlar bütçeleriyle daha önde oynuyorlar. Ama orada da bir pozisyon oyunu var. Bekinin biri bu tac diğeri öteki tac çizgisindeyse nasıl oynayacaksınız?" yanıtını verdi.

Günümüz futbolunda bir takımın bir maçı 5-0, 6-0 gibi kazanıyorsa bunun gerçekçi bir oyun olmayacağının altını çizen Abdullah Avccı, "Büyük takımları bir kenara bırakırsak, Anadolu takımlarında kim öne geçerse yüzde 80 kazanıyor. Çünkü geri düşüşün ardından kopmalar başlıyor. Büyük takımlar öne geçince bir şekilde kazanıyor" diyerek bir başka istatistiki veriyi seyircilerle paylaştı.