"Financial fair play daha da zorlaştı." diyen Ali Koç, "Borcumuzun yüzde 80'i döviz. Finansal Fair Play (FFP) sıkıntımız artarak devam etmektedir. Mayıs sonu rakamlara baktığınızda borcumuz artmış görünüyor. 3 yılda -30 milyon Euro zarar etme hakkımızı çok aştık. Bu sene 70-80 milyon Euro kar yapmamız gerekiyor. Kolay kolay mümkün değil. Türk parasını koruma çerçevesinde bir sürü yeni uygulamalar geliştiriyor. Ancak futbolcuların alacaklarını kimse TL'ye çeviremiyor. Borcumuzu bundan bağımsız olarak TL olarak borçlanamıyoruz, faizler yüzde 40'lara gelmiş durumda. Borçları daha uzun vadeye yaymak için arkadaşlar yoğun çalışıyor. Bu ay sonunda denetimimiz bitiyor. Denetimden çok ilginç ve dikkat çeken sonuçlar çıkıyor. Fenerbahçe Spor Kulübü ilk defa bütçe, konsolide bütçe yapıyor. Bunlar hep sonuçlandığında bir sonraki camiaya seslenişte bunları kamuyouna aktaracağız. Faktöring maliyetlerini faiz dahi 106 milyon TL olarak, ortalama yüzde 22 faiz maliyetli ile 24 aya kadar vadelere yaymak için 11 firmayla anlaştık. 2'siyle anlaşamadık. Biriyle anlaşmak üzereyiz. Bir tanesi bizi hedef almış durumda. Bunun iyi niyetle çözülemeyeceğini bize gösterdiler. Önce eski başkanımızı sonra kulübe haciz göndermişler. Sonra da "avukatımız yapmış biz yapmadık" diye pişkin pişkin konuşuyorlar. Fenerbahçe'yi karşılarına almış durumdalar. Şimdi el mi yaman bey mi yaman göreceğiz. Orada yakında tatsız gelişmeler olacak." açıklamalarını yaptı.
UEFA'nın FFP'yi getirdiği her ülkede arzu ettiği sonuçları aldığını kaydeden Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Türk takımları tamamen ters istikamette. Bunda bir nebze Beşiktaş'ı dışında tutuyorum. Beşiktaş'ın da ciddi borç yükü var. Bu seneyi artı kârla bitirdiler. Fenerbahçe ve Galatasaray Mayıs ayını toplamda 420 milyon zararla bitirdiler. Bizler için çok vahim bir durum. Bu kafayla gidersek çok ciddi cezalar yiyeceğiz. Ülke olarak kendimize FFP uygulamamız lazım. Federasyonumuzun bize kendi FFP'sini uygulaması lazım. Belki orta vadece Türk futbolunu acıtacak, üzecek. Biz Fenerbahçe olarak bu yola girmeye çalışıyoruz. Kendi başımıza bunu yapamayız. Beşiktaş bir adım önde. Federasyonumuzun görevi seyir zevkini artıracak, marka değerini artıracak sağlam bir finansal yapıya kavuşturacak çalışmalar yapmak zorunda." diye konuştu.
"İNTİHAR EDİYORUZ"
"Avrupa'ya aramız hiç kapatılmayacak kadar açılacak vaziyette." uyarısını yapan Fenerbahçe'nin bir numarası şöyle devam etti, "Top yekin seferberliğe çıkmamız gerekiyor. Türk futbolu bugün bir çıkmazın içinde. Günü kurtarma anlayışıyla devam ederek intihar ediyoruz. En yaşlı yabancılara en yüksek rakamların verildiği bir lig olamayız. 2005-06 ile 2015-16 arasında yabancı kuralı 8 defa değişmiş. Bir sezon içinde 2 kere değişmiş. Niye değişmiş. Değişmiş de neye hizmet etmiş. 6, 6+1, 6+2, 6+0+4, 5+0+3 derken 14'e gelmiş. Şimdi de 'tekrar indireceğiz' diyorlar. Kim bunu söyledi? Ne fayda sağladı? Şimdi de 'indireceğiz' diyorlar. Bence kriterler getirilmek zorunda. Federasyonun, oluşumunu çok farklı konumlandırması gerekir. Federasyon yönetim kurulunda görev alanların, hocaların, teknik heyetlerde torpilin geçmediği tamamen liyakatla insanların atandığı, tek işi tuttuğun takımın çıkarları değil Kırmızı Beyaz'ın, Milli Takımın çıkarlarını düşünen insanların buralara atanması gerekir.
Federasyonda üç Beşiktaşlı, üç Fenerli, üç Galatasaraylı... Böyle olmaz. Federasyon yönetim kurulu oluşumundan, görev alan hocalara kadar torpilin morpilin geçmediği tamamen liyakatle insanların atandığı bir yer olmalı. Liyakat konusunda gelişmiş, Türk futbolunun marka değerini her anlamda kalkındırabilecek doğru, Türkiye'yi UEFA'da kalkındıracak insanların gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Şimdi U-21 kaldırılsın deniyor. Niye kalkıyor? Doğru olabilir ama bir tartışalım. Bana sorarsanız yanlış karar. Bir toplantıyla karar verilecek konular değil bunlar. Hocalara sorulmalı. Hepimizin alacağı daha çok yol var. Daha tutarlı ve daha uzun vadeli stratejiler geliştirilmesi gerekir."
KOÇ'TAN ALİ DÜRÜST TEPKİSİ
Emre Akbaba'nın Galatasaray'a transferinde Ali Dürüst'ün imza töreninde yer almasının sorulması üzerine yaşadığı hayal kırıklığını dile getiren Ali Koç şu açıklamaları yaptı; Pek çok ülkede çok garip karşılanacak olay çok doğal karşılandı. Bayrama rastladı. 'Bir şey diyeyim mi demeyeyim mi' diye düşündüm. Çocuklarımıza olan sorumlulğumuzdan dolayı gücümüz yettiğinde saygı çerçevesinde kalmak istedim. Fenerbahçe, Türk gençilğine örnek olmalı. Ancak son derece garip olan olayın doğal karşılanması konusunda düşünüp taşındım. Uzun uzun bekledim.
Belki de taraftarımız bana kızdılar. Hafife aldığımı düşündüler. Yeterince haklarına sahip çıkmadığımı düşündüler. Bu kadar yoğun bir şekilde gittiğim her şehirde böyle bir soruyla karşılaştığımda demek ki adil rekabetten güven ortamından insanların ciddi güven sorunu var. Bekledim. İstedim ki söz konusu kişeden hamle gelsin. Gelmedi.
Federasyonumuzdan hamle bekledim. 'Garip bir ortam, kimse bir şey diyecek mi?' Sayın Ali Dürüst bana göre kabul edilmez bir açıklama yaptı. Aslında kendisi yapmadı. Serdar Ali Çelikler haklı olarak konunun üstüne gittiği için ona bir açıklama yaptı. Buradan ne çıkıyor biliyor musunuz? Dedim ki; bu nasıl bir saygısızlık. Hasbel kader veya tesadüfen orada olabilirsin. Ama insan kamuoyuna bir açıklama yapar. Ali Dürüst gibi birisi nasıl bununla ilgili bir açıklama yapmaz? Demek kamuoyuna saygısı yok.
Burada kişiler değil kurumlar önemli. Tesadüfen bile olsa orada bulunmanız, TFF'yi müşkül duruma sokacağınızı bilecek durumda olmalısınız. Ondan beklediğim açıklama ancak bu kadar olur diye düşündüm. TFF'den bir açıklama bekledim. Ben gördüğüm anda bile ordan kalkardım. Belki Alanyaspor başkanı bahsetmeseydi haberimiz olmayacaktı. Belki hakikaten önemli bir şey olmamıştır. Kimin sesi çok çıkarsa onun dediğinin olduğu bir ortamdayız.
Geçen sene herkes hakemlerden şikayet ediyordu. TFF'nin görevi adil rekabeti sağlamak. Bunun için de TFF içinde yer alan şahısların bunu sağlaması gerekiyor. Kendi takımından çok milli formayı düşünen insanların olması gerekir. Önümüzdeki seçimlerde bunu bağırarak söyleyeceğiz. TFF'den açıklama bekledim. Çünkü bu Türkiye'deki güven ortamını kuvvetlendirmek için bu konuda sıkıntı yaşayan insanların bir nebze rahatlatmak için çok büyük bir fırsattı. Ali Dürüst'ün hiçbir şey olmamış gibi yaptığı açıklaması bana son derece garip geldi. İnsanların kendi seçim sürecinde Fenerbahçe'nin haklarını nasıl koruyacaksınız sorusunu sormalarını çok iyi anlıyorum. TFF'nin itibarı bu kadar sorumsuz bir şekilde riske edilmemelidir. Görüyorum ki TFF de bu işten pek rahatsız değil."
EMRE AKBABA KARAKTERLİ DAVRANDI
Emre Akbaba'nın Fenerbahçe ile anılmasını da yorumlayan Ali Koç, "Emre Akbaba'nın menajeri bize ulaştı. Comolli ve Cocu ile konuştu. Forma numarasına kadar görüşmüşler. Sonuçta oyuncunun kalbindeki tercih önemlidir. 'Galatasaray' deyince 'tamam' dedik biz de. Karakterli davrandı. 'Gönlüm Galatasaray'da' dedi." sözleriyle milli oyuncunun Sarı Kırmızılı ekibe transferi sırasındaki tavrını övdü.
"OZAN TUFAN HAYAL KIRIKLIĞI OLDU"
Ozan Tufan'ın U21'e gönderilmesini de değerlendiren Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Ozan Tufan'ın bir hayal kırıklığı olduğu doğru. Milli takımda oynamışken, çok iyi oynuyorken, elinde böyle bir cevher varken bu durumda olmasına ne Ozan seviniyordur ne biz seviniyoruz. Kampa geldiğinde 8 kilo vermişti. Fakat ne yazık ki beklediğimiz gibi olmadı. Kendisi bazı takımların ilgisini çekti ama Fenerbahçe'deki yüksek ücreti sebebiyle Anadolu takımları o topa giremediler. Beşiktaş'tan bize gelen, kabul edemeyeceğimiz, çok oyunculu bir takas teklifi vardı. Sonuçta transfer olmadı, kadroda da olmadı. U21 ile çalışıyor." açıklamalarını yaptı.