BB Erzurumspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, geçtiğimiz hafta içi oynanan Medipol Başakşehir mücadelesine göre ilk 11’de iki değişiklik yaparak Fenerbahçe karşısına çıktı. Tecrübeli teknik adam, cezalı Emrah Başsan’ın yerine Novikovas’a, Ricardo Gomes yerine ise en uçta Oltan Karakullukçu’ya şans verdi.
Yılmaz Vural, Fenerbahçe karşılaşmasında şu 11 ile çıktı:
Szumski, Murat, Gökhan, Hasan, Schwechlen, Omolo, Boumal, Obertan, Novikovas, Cenk Ahmet, Oltan.
Fenerbahçe, maçta ilk yarıyı 3-0 öne kapattı.
Karşılaşmanın ikinci yarısında ise ilginç bir olay yaşandı. BB Erzurumspor'un hücum oyuncularından Ricardo Gomes, 60. dakikada oyuna girmeyi reddetti. Yılmaz Vural, oyuncusu ile bir süre konuştu ancak ikna edemedi. Bunun üzerine Yılmaz Vural, Cenk Ahmet'in yerine Bogdan Butko'yu oyuna dahil etti.
YILMAZ VURAL'DAN KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Ricardo Gomes'in oyuna girmediği anlar ile ilgili maçtan sonra yayıncı kuruluşa konuşan Yılmaz Vural, "Yabancıyı serbest bırakmak isteyen zihniyete sesleniyorum. 2 ay paralarını almasınlar, takımın içinde olduğunu unutup UEFA'ya şikayete gidiyorlar. Ben de çoğu zaman alamadım. Biz ne yapalım?" dedi.
"Ricardo Gomes'ten rica ettim, sana ihtiyacımız var oyuna gir dedim. Girmem dedi. Yabancı futbolcular burayı dingonun ahırı sanıyor"
"Bir başka oyuncuyu oyundan çıkardık diye bana soyunma odasına küfür etmiş. Bana bir de? Küfür! Ulan burası dingonun ahırı mı? Allah sabır veriyor. Birkaç sene önce olsa adam gibi döversin"
YILMAZ VURAL'IN MAÇLA İLGİLİ DEĞERLENDİRMESİ
"3-3 bitebilirdi maç. Dakika 5. Ben hep VAR'dan yana konuşmuşumdur ama bu VAR'ın ne olduğunu hala anlayamadık. Üstünden pozisyon geçiyor, dönülüyor, bakılıyor. Oyuna adapte olmaya çalışırken gol yiyorsunuz. 14. dakikada 3-0 geridesiniz. Bu dağılmışlıkla ilk yarı pozisyon bulamadık. İkinci devre oyuna karakter koymak zorundaydık. Böyle olmaz. Karakter koyduk da. İkinci yarı 5 pozisyonumuz var. Bunları değerlendiremedik. Özgür diye bir genci soktuk alt yapıdan. Ne mutlu ki böyle bir genci futbola kazandırdık. Yavrum, kutluyorum. Yolu açık olsun. Ben gol diye ayağa kalktım iki pozisyonda ama yandan çıkmış. İki golü atsak Fenerbahçe son 15 dakika oyunda değildi; çok yoruldular. Pozisyon bulduk ama sonuç eşittir 3-1 mağlubiyet. Üzülüyor insan tabii ki. İkinci devredeki oyun için arkadaşlarımı kutluyorum."
YILMAZ VURAL'IN BASIN TOPLANTISI
Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan BB Erzurumspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, “Hatay maçı geliyor aklıma. Onlar da dakika 1 gol yemişlerdi. Koskoca Hatay takımı öyle bir demoralize oldu ki maçın geri kalan bölümünde kendisine yakışmayan bir sonuçla kaybetti. Oyuncular koptu. Bizim için iyi bir örnekti. Biz de 5’inci dakika penaltıdan bir gol yedik. Öyle bir zaman geçiyor ki üstünden 2-3-4 dakika diye gidiyor. Sonuç olarak daha oyuna adapte dahi olamadan penaltı verildi eline çarptı diye. O kadar yakın mesafeden olmaz. Bunun bir doğası var, bu kadar da değil. O golden sonra arka arkaya bir çözülme oldu. Valencia ve Pelkas’ın attığı gollerden sonra bizim hiç pozisyonumuz olmadan birinci devre sonuçlandı. İkinci devre 2 değişiklik yaptık ve oyuna katıldık. 60 ve 73’üncü dakikalarda çok iyi pozisyonlarımız var. 81 dakikada atılan gol var. Ondan sonra Fenerbahçe takımında 4 pozisyonu var. İkinci yarı demoralize olmuş takım ayağa kalktı ve oyuna ortak olduk. Golden sonra öyle iki gol kaçırdık ki onların ikisi gol olsa maç 3-3 bitebilirdi. İkinci devre özellikle oyuncularımı kutluyorum. Oyunu çevirmek adına teslim olmamaya adına kutluyorum. İkinci devre Türk futboluna hediyemiz oldu. Özgür diye altyapıdan aldığımız bir genç çıktı sahaya, ne görev verildiyse yaptı ve ilk maçında gol attı. Takıma oynadığı oyunla moral verdi. Ama tabii ki bunun yanında biz maçı 3-1 kaybetmiş olduk. Futbol bir sonuç oyunu. Bu kadar iyi döndürdüğümüz oyunu yakalama şansımız olmadı. Bu hafta böylelikle kapanmış oldu. Her hafta bir şey tartışıyoruz. Ben görüntüyü izlemedim ama bana gelen haberlerde el tamam da bu top yakın mesafeden geliyor, eliniz açıksa kapatayım diye düşünemezsiniz doğal bir kaçış var. Kritik hatalar bunlar. İngiltere’de de maç seyrediyoruz ve anında karar veriliyor, oyun bu kadar durmuyor. Cüneyt Çakır’ın da ifadesi var ‘bunu daha çözemedik’ diye, kendisinin itirafıdır. 3 seneye giriyoruz artık, dolayısıyla hala alışamamak zorsa bırakalım bu sistemi. Üzülüyoruz tabii ama 2 tane maçımız var birisi Kasımpaşa bize gelecek ve sonrasında Alanya takımı var. Son maçta da 5’incilik umudu kalmadan bizimle oynarsa bizim lehimize atmosfer oluşur. Bu iki maçı kazanmak için uğraşacağız” dedi.
“YABANCI KURALINI SERBEST BIRAKILSIN DİYENLER GELSİN TAKIMLARDA ANTRENÖRLÜK YAPSINLAR”
Yılmaz Vural, BB Erzurumspor Yönetim Kurulu’na altyapıdan birkaç oyuncuyu daha profesyonel yapmaları konusunda ricada bulunduğunu ifade ederek, “Bir oyuncumuzu oyuna sokmak istedik, oyuna girmek istemedir. Bir oyuncumuzu oyundan çıkarttık, soyunma odasını birbirine soktu. Yabancı kuralını serbest bırakılsın diyenler gelsin takımlarda antrenörlük yapsınlar. O zaman karar verirler” şeklinde konuştu.
“ÇIKTIĞIMIZ HER MAÇTA KAZANMAK İÇİN UĞRAŞ VERİYORUZ”
Son 2 maçlarını kazandıktan sonra 43 puan elde edeceklerini dile getiren Yılmaz Vural, “Başından beri umut kaybolmaz. 43 puan ciddi bir puan. 43 puanla düşerseniz düşersin. Biz onu düşünmüyoruz, maç maç bakıyoruz. Çıktığımız her maçta kazanmak için uğraş veriyoruz. Bir seviye kattık. Başakşehir maçı dönüm noktasıydı. Onlar bugün 43 puana çıktı. Yensek biz aynı seviyeye çıkardık. Kasımpaşa ile kritik bir maça çıkacağız. Bizim o maçı kazanmamız 40 puan yapmamız, alttaki takımların durumu çok önemli. Fikstürde düşmeye aday takımlar birbirleriyle oynuyorlar. Alacağımız 6 puan ligde kalmak için yeterli” diye konuştu.
“SİZİ VE YÖNETİMİ İDARE ETMEYE KALKAN TALEPLERİ BİTMEYEN BİR YABANCI ORDUSU VAR”
Futbolun bir disiplin olayı olduğunu dile getiren Yılmaz Vural, yabancı oyuncuların genç hocalara göstermediği saygıyı kendisine de yapmaya çalıştıklarını belirterek, “Bundan daha önce Costa, El Kabir, Aatif, Darri’yi kadro dışı bıraktık. Uçak saati antrenman saatini beğenmezler. Böyle sizi ve yönetimi idare etmeye kalkan talepleri bitmeyen bir yabancı ordusu var. Bu yüzden onları kadro dışı bıraktık. Yönetim kurulu bu kararımıza saygı duydu. Bugün de Navikovas da soyunma odasını birbirine katmış. Diğeri de Gomes, oyna kardeşim dedik ‘ayağım sakat’ dedi, yalan. Ekonomik sorunları buralara taşıyorlar. 2 ay ödeme süresi var ama hemen UEFA’ya şikayet ediyorlar. UEFA’dan gelen kararda fesih hakları çıkabiliyor tek taraflı. Sezon sonuna kadar değil, 2-3 seneye kadar alacaklarını alabiliyorlar. Takım yapın hadi hocam diyorlar. Biz nasıl takım yapalım. Türk oyuncuya başka, yabancı oyuncuya başka bir durum var. Uçurum var ekonomik anlamda. Bunlar tüm anlaştığı paraları alıyorlar, Türk oyunculara maç başı yapıyorlar. Türk oyuncular şikayette bulunamaz, vatan haini olur. Öyle bir kaos var ki burada siz oynanan oyunu görüyorsunuz. Takımın dinamiği bozuluyor. Dinamiği bozulmuş bir takımı hedef takımı yapmak çok zor. Bunları şikayet gibi algılamayın. Yönetici arkadaşlar yabancı serbestliği istiyor. Gelin antrenörlük yapın. Aralarında Obertan gibi çok karakterli isimlerde var. Parasını almadığı halde sahaya çıkıp mücadele veriyorlar. Ben bunu konuşurken hepsini kastetmiyorum. Bu problemi çıkartanlar bizleri üzüyorlar. ‘Ne demek girmem’, ‘sana ihtiyacımız var’ diyorum. Adam oyuna girmiyor. 11 oyuncunun arkasında 16 kişi bekliyor sırasını. Biz hak edeni oynatıyoruz. Gencecik çocuk oyuna girdi. Çok doğru bir cevap verdi bize. Çok sorunlarımız var ama bu kararları alırken biz antrenörlere kimse danışmıyor. İnsan bir gelir sorar bize kural değişimiyle ilgili. Hepimiz üzülüyoruz sonra. UEFA’nın o kadar kuralları var ki adam gittiği zaman 6 ay sonra ödemek zorundasınız, yoksa transfer yasağı ya da puan silme var. Oyuncular buraya gelirken Türkiye’deki kulüplerin ekonomik zorluklarını biliyorlar. Ben yönetici olmak istemem bu ortamda. Bu paralar kolay kazanılmıyor. Kulüpler kendi gelirleriyle ayakta kalmak durumunda kalıyorlar. Yanış transferler derken olay büyüyor. Bunları genel olarak değerlendiriyorum. Üzülüyoruz biz futbol emekçisiyiz. Türkiye’de çalıştırdığım 30 takım oldu, bunlarla alakalı kitap yazmayı düşünüyorum. O kadar olmaması gereken şeyler var ki kulüplerimiz sağ olsunlar hala günü kurtarma çabasındalar. Bugün bu futbolu idare edenler, bize bir şey sorarsa çok net anlatırız” ifadelerini kullandı.