Bu sezon Spor Toto 1. Lig'de mücadele edecek Bursaspor'un kulüp başkanı Ali Ay, "Yaşanan onca olumsuzluğa, çirkinliğe, hakkımda atılan onlarca iftiraya rağmen, Bursaspor'a olan büyük sevgim, armaya olan bağlılığım nedeniyle hep dik duruş sergileme gayretinde oldum ve bundan da asla taviz vermedim." ifadelerini kullandı.
Ali Ay, yaptığı yazılı açıklamada, heyecanla, onurla, gururla, büyük hayallerle 19 Ocak 2016'da başladığı görevini devredeceğini anımsatarak, geldikleri ilk günlerden itibaren başlayıp, sürekli devam eden olumsuzlukların ve maddi sıkıntıların kendilerini istenmeyen sona getirdiğini vurguladı.
Göreve başladığı gün kulübün toplam borcunun 104 milyon avro olduğunu dile getiren Ay, "Görevi devrederken ise borcumuz 65 milyon avro. Şampiyonluğun ardından üst üste iki sezonu üçüncü ve dördüncü sırada bitirmiş olmak, camiada kimseyi tatmin etmedi. Sonrasında baskılar, yönetimleri pahalı transferlere, aşırı borçlanmaya ve bizi altından kalkamayacağımız bir ekonomik kaosa sürükledi. Karanlık tünelden çıkmak için camianın gerçeklerle yüzleşmesi kaçınılmazdı. Kulübün mali durumu ile ilgili kamuoyunu aydınlatma gayretimizin ve var olan krizi derinleştirmemeye yönelik çabamızın karşılığı ise 'Ağlayan başkan' yakıştırması oldu. O gün sadece ben ağlıyordum belki ama bugün bütün bir şehir ağlıyor." açıklamasında bulundu.
"Bursaspor yalnız bırakıldı"
Ay, görev süresi boyunca her gün mali disiplini sağlayabilmek ve kulübü krediler marifetiyle finans kuruluşlarına bağımlı yaşamaktan kurtarabilmek için mücadele verdiğini aktardı.
Saha içinde son iki sezonda maruz kaldıkları haksızlıkların ve şanssızlıkların, tarihi boyunca ancak bir sefer yaşanabilecek türden olduğunu belirten Ay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sistematik bir şekilde sosyal medyada başlayıp, tribünde ve şehrin bütününde hakim olan kavgacı atmosfer de üstüne eklenince, parçalanmış, güven duygusunu kaybetmiş bir camia olarak maalesef bu son bizim için kaçınılmazdı. Bursaspor'un yalnız bırakıldığını defalarca dile getirdim. Bütün harcamaları cebimizden karşıladık. Nitekim olayı bu sezonun devre arasına kadar zar zor getirebildik. Yaşanan onca olumsuzluğa, çirkinliğe, hakkımda atılan onlarca iftiraya rağmen, Bursaspor'a olan büyük sevgim, armaya olan bağlılığım nedeniyle hep dik duruş sergileme gayretinde oldum ve bundan da asla taviz vermedim."
"Evime hem taraftar hem icra memurları geldi"
Ali Ay, Bursaspor ile ilgili ağza alınmayacak iftiralara ve hakaretlere maruz kaldığını söyleyerek, "Evime hem taraftar hem icra memurları geldi. Her şeye karşı, 'Ben Bursaspor başkanıyım.' diyerek hepsine göğüs germeye çalıştım." değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanacak kötü sonu ancak bu kadar erteleyebildiklerini anlatan Ay, şu görüşlerini paylaştı:
"Yoğun bakımda olan hastanın 3,5 yıl nefes almasını sağlayabildik ve maalesef biz bunu sağlamaya çalışırken her taraftan çok yalnız bırakıldık. Bunlar iyi günlerimiz. Çünkü isimli isimsiz, kimlikli kimliksiz ama her şeyden önemlisi merhametsiz yığınların, sosyal medya üzerinden yaptıkları kötülükler, iftira ve dedikodular devam ettiği müddetçe Bursaspor, armaya ve bayrağa layıkıyla hizmet edecek hiç kimseyi bulamayacak. Camia olarak gerçeklerle yüzleşip, en azından bundan sonra heyecan ve istekle göreve gelecek kişilere karşı daha saygılı, anlayışlı olmalıyız. Birlik ve beraberliğin en kısa sürede sağlanması halinde Bursaspor yeniden eski günlerine dönecektir."