İşte Emre Belözoğlu'nun sözlerinin satırbaşları:
Başakşehir'e geldiğim dönem, kulüp genlerine aykırı bir gidişat vardı. Her şey kötü gidiyordu. Gelişimizle birlikte bir şeyleri toparladık ve en çok puan toplayan takımlardan biri olduk.
Fenerbahçe'de, kendi ekibim yoktu. Ben bir irade koydum ama hazırlığımız olmadan göreve geldik. Başakşehir'de derinlemesine takımın içine girdik.
Bazen bazı kararlar veriliyor ancak sonra doğru olmadığına karar veriyorsunuz. Tanımadığım bir insan. Daha önce denk gelmiştim. Cem ('Dizdar) abinin futbolu bırakıyorsun hemen antrenör oluyorsun aflarına alınganlık gösterdim.
Bu seviyedeki oyuncuların oyunu anlayabileceğini biliyorum. Antrenmanda neler yaptığımızı oyuncularıma gösteriyorum. 8 numarada hiç oynamamış bir oyuncuyu orada oynattığım zaman saha içindeki görevini biliyor. Yapar yada yapamaz. Çabası beni mutlu ediyor.
Oyuncuyken beni etkileyen teknik adamlar oldu. En çok etkileyenler 23-24 oyuncusuna oynatmak istediği oyunu ezberletenler oldu. Oyuncunun gelişim sürecini yakinen takip etmeniz gerekiyor. Simeone gördüğüm en disiplinli antrenör. İletişimi de çok kuvvetli. Futbolcularını fiziksel ve zihinsel olarak geliştirmek için elinden geleni yapar. Futbolcularının her zaman futbolu hayatlarının merkezine koymasını ister.
"Galatasaray'da gözümüz karaydı, kanımız deliydi"
Galatasaray'da çok şey öğrendim. Gözümüz karaydı, kanımız da deliydi. Her topa sokuyorduk ayağımızı. Kısa boylu oyuncular olsak da (Okan, Emre, Suat) yetenekli oyunculardık. Sonrasında Futbol değişti. Daha fazla teknik adam üzerinden yapılanan bir model geldi.