Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), Spor Toto Süper Lig ve Spor Toto 1. Lig'de kalan haftalarda görev yapacak hakemleri belirledi. Yeni listede, tecrübeli isimler Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Tugay Kaan Numanoğlu, Ali Palabıyık, Hüseyin Göçek, Alper Ulusoy, Abdulkadir Bitigen, Suat Arslanboğa ve Bahattin Şimşek'in bulunmaması dikkati çekti. Bir anda gündemi değiştiren kararla ilgili Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu, beIN Sport'a açıklamalarda bulundu.
İşte Gündoğdu'nun açıklamalarından öne çıkanlar:
Süreçten bahsedelim. Bu kararın açıklanması 48 saat olmadı. Kamuoyunda bununla ilgili çok fazla söylemler oldu. Aldığımız karar operasyon veya temizlik gibi kelimelerle değerlendirilmesini kabul etmiyorum. Bunlar doğru değil. MHK olarak yaptığımız çalışmanın, bir projenin, Türk hakemliğinin geleceği için atılan adımın birinci adımıdır. Hakemlerimiz ve kurumumuz çok yıpratılıyor. Bunun bir proje ve sistem içi çalışma oludğunu bilirsek, eleştirilerimizi bu yönde yaparsak daha iyi olacak.
TFF Başkanı Nihat Özdemir ve ekibinin teveccühüyle göreve geldik. Önceki MHK başkanının tasarrufu oldu ve 11. haftada göreve geldik. Ligin selahiyeti için göreve adapte olduk. Ligin adil bir şekilde oynanması için devamını sağlayacaktık. Bir yandan da yıllardır konuşulan değişim sürecinin sinyalleri verilmişti. Bunun için de bir projeyi planlamak gerekiyordu. Bir plan ve program yaptık. 4 ay boyunca aslında herkese süre tanıdım. Buna çalışma arkadaşlarım da dahil.
Türk futboluna bir hizmet sunuyorsak ve bunu yukarıya çıkarmak istiyorsak neler yapmalıyız diye kendi içimizde de birbirimize sorduk. 4 ayda hakem arkadaşlarımla çok ince bir çalışma yaptık. 8 Mart'ta harekete geçtik. Bu bir klasman belirleme. Bunun ismi bu. Klasman belirleme her yıl yapılır. Alışık olmadığımız konu klasmanlar sezon başında Temmuz ve Ağustos ayında bir de arada belirlenir. Benden önce Serdar Tatlı'nın döneminde klasman belirleme dört döneme çıkarıldı. Nedeni performansı düşük olan hakem ve gözlemcilerin yıl sonuna kadar devam etmemek için bu uygulamaya gidildiğini anlattılar. Son 48 saatte bu kararın ne kadar isabetli olduğunu gördüm.
Kriterler şunlar. MHK'nın klasman kriterleri vardır. Orada bir algoritma var. Gözlemci notu, hakemlerin maç sayısı, maçların ağırlık derecesi her an sizi sıralar. Bu sıralamaya göre talimata göre bir alta indirir. Listenin en altındaki yüzde yirmiye inen arkadaşlarımız klasman düşer. Bu gördüğünüz isimler arasında oraya girmeyen isimler var. Bu soru işareti. Üç kategoride arkadaşlarımız var. Birinci kategorideki arkadaşlarımız o performans listesinde olmayan ancak hakemliğin son senelerine gelmiş. İsimleri yıpranmış. Hakemliği güven kaybına uğratan isimler. Her yıl 30-40 maça çıktığınızda ister istemez yıpranıyorsunuz. Bu arkadaşlarımız zaman içerisinde çok fazla yıprandılar.
Bu dört aylık çalışmanın özellikle son 2 ayda, bir takım gözlemlerimiz, saha için davranışlarımız, sınavlarımız, VAR kayıtları... Son 2.5 ayda bir rapor hazırladık.
"ARKADAŞLARIMIZIN SUÇ ÖRGÜTLERİYLE BİR BAĞI YOKTUR"
Bu arkadaşlarımızla birlikte şu andaki görevli arkadaşlarımızı herhangi bir suç örgütüyle ve illegal yapıyla ilgisi ve bağı olmamıştır. Bütün çalışanlarımız her zaman bir inceleme ve soruşturma yapar. Bu arkadaşlarımızın hiçbirinin bunlarla ilgili bir şeyi yoktur. Konuşulmasından da son derece MHK başkanı ve kurum olarak çok rahatsızız.
Bazı arkadaşlarımız bilerek veya bilmeyerek kurumun üzerindeymiş gibi davranmaya başladılar. Bir toplum içerisinde yaşıyoruz. Rol modellerimiz var. Bazı arkadaşlarımız kendileri için normal olan ve bulundukları statüden dolayı hakemlik müsessesini rahatsız ettiği tespitini yaptık. Hakemlerden beklenen en doğru şey rahat ve hür iradeleriyle karar vermeleriydi. Kulübe zarar verdiklerine kesin karar verdikten sonra 10 hafta beklemeye bizim değil Türk futbolunun tahammülü yok.
Sistemin önünü açmak için sistemde tıkanıklık yapan isimlerle yollarımızı ayırdık. Tercih kişiler ve sistemdi. Sistem nedeniyle bu arkadaşlarımızla yolları ayırdık.
Verdiğimiz karar bir gün bile beklemeye tahammülü yoktu. Karar aslında 8 Mart'ta verilmedi. Son 1.5 aydır TFF başkanına adım adım rapor verdim. Bütün her şeyden emin olmamız gerekiyordu. Eğer kasıtlı bir hareket, bencilce diye bir şey varsa kamuoyunda; böyle bir yapım yoktur. Bir de şans vermek istiyordum. Bazen bu arkadaşlarıma küçük mesajlar ve uyarı verdim. Karşılık alamadım.
İkinci ve üçüncü kategorideki arkadaşlarım bir üst kategoriye çıkma şansını yitiren isimler. Bunlar hakem camiasından çıkmadılar. Bizim için bütün arkadaşlarımız aynı değere sahip. En alttaki arkadaşımızla Süper Lig'de maç yöneten arkadaşımız da aynı değere sahip. Bir sistem konuşacaksak, kişisel fayda ve beklentiler üzerinden çözümlemekte zorlanırız.
Kamuoyunun merak etmediği arkadaşlarımızla yollarımızı devam edeceğiz. Eğer hakemlik yapmak isterlerse alt kategoride devam edeceğiz. VAR yatırımı yapıyoruz. Bu arkadaşlarımızdan kabul edenleri VAR hakemi yapacağız.
"BU TAMAMEN BENİM VE KURULUMUN HAZIRLADIĞI LİSTEDİR"
Bunun arkasında hiçbir kulüp veya TFF'nin hiçbir yetkilisi yok. 31 kişi, hakem ve gözlemci bu saydığım üç kategorideki -4 aylık gözlem ve son 1.5 aylık rapor- liste hazırladık. Hiçkimseden talep gelmedi. Buna TFF başkanımız da dahil. Hiçbir kulüp dahil olmadı. Bu tamamen benim ve kurulumun hazırladığı listedir. Bu listeden tamamen ben sorumluyum.
"Diğer hakemler bu kararı protesto edip hakemliği bırakırsa ne yapacaksınız?"
Ferhat Gündoğdu: Mete Kalkavan'ın bırakması bir karardır. İstifa edebilir, belli bir süre görev almak istemeyebilir. 6719 hakemimiz var. Aşağıda bekleyen çok genç arkadaşımız var. Yıllarca B-C klasmanında bekleyenler var. Alttan gelenler çok iyi, iddialıyım.
Bizde grev yoktur. İstifa ise kendi kararıdır. Aşağıda bekleyen o kadar çok arkadaşımız var ki. Bir kadroya oturduğumuzda o arkadaşımızın gitmesini bekliyoruz. Alttan gelen arkadaşlarımız var. Yaş ortalaması 28.5 olan 10 tane pırıl pırıl arkadaşımız var. Onların antrenmanlarını takip eden ekibim var. Haftalık rapor veriyorlar. UEFA'dan gelen eğitimcilerimizden bu genç arkadaşlarımıza mentörlük yapmasını istiyorum.
8 Mart kararlarıyla gençlerin önünü açmış oluyoruz. Taşın altına sadece elimizi değil gövdemizi de soktuk.
Trabzonspor'un yarışta tek kalması kararda etkili oldu mu?
Ferhat Gündoğdu: Doğrudan etki etmedi ama dolaylı etkenlerden biriydi.
Yönetimsel sorunları çok fazla gördüm. İletişime açık bir insanım. Her zaman sorunları gördüm ve izledim. Sorunu çözüm sorun üretme benim hayat tarzım. Devamlı buna kafa yoruyordum. Çok fazla projem var. Bazıları çöp olmuştur. Bazen 100 fikirden bir tanesi yürürlüğe girer. Gördüğümüz aksaklığı pas geçmemek misyonumuz var. Bu taş nasıl bir taş. Duygusal bir taş. Arkadaşlarımızın ve kamuoyunun bu üzüntüsüne göğüs germek için bu taşa gövdeyi sokmak bizim için çok normal.
Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus arkadaşlarım. Henüz onlarla konuşmadım. Henüz 48 saat olmadı. Ancak arayanlar oldu. "Toplu bir açıklama yapacağımı ve sizlerle birebir görüşeceğim" dedim. Onlar da dinlediler. Diğer arkadaşlarım da aramadı. Henüz şaşkınlık içerisindedirler.
48 saat içerisinde asılsız konularla konuyu başka mecralara çekme çabası oldu. Bunların önüne çıkmak için de bu açıklamaları yapma gereği duyduk.
Bizim alt kadrolardan üst lige kazandırdığımız üç arkadaşımız var. Maç planlarken daha çok top oynamak isteyen takımlar, çok fazla hakemle uğraşmak istemeyen futbolcular gibi ayrışmalar var. Bu ilk başta bu hakem arkadaşlarımızı kazanmamız gerekiyor. Şu anlara kadar hafta bir tane maç çıkmıyordu. Onları 1. Lig'de oynatıyorduk ama onlarda üzüntüye neden oluyor. Dolaylı etken onlara biraz daha fazla maç yönetme imkanı tanıdı.
İnsani hatayı kamuoyu kabul ediyor. Tecrübeli arkadaşlarımız da genç arkadaşlarımız da hata yapabilir. Biz bunu minimize etmek için çalışıyoruz. Nitelik olarak yılda 18.5 maç yönetenle yılda 7.6 maç yöneten alttaki arkadaşımın niteliği aynı olmayacaktır. Bunun da önlemini aldık. Tecrübeli arkadaşlarımıza son dönemde daha az maç veriyoruz. Genç isimlerin tecrübe kazanması için daha fazla maç yerdik.
Kadınlarımızı daha fazla aktif göreceksiniz. Yönetim zaten en az bir kadın hakem istiyordu. Kadınlarımız artık daha fazla görev alacaklar. Onlarla olması gerektiği gibi kadromuzu daha çeşitlendireceğiz.
VAR odasında görev alacak arkadaşlarımız, sınava giriyor. 100 üzerinden 75 alamayan VAR odasına giremiyor. 40 üzerinde kliple, görsel hafızaları gelişti. Birçok eğitimimiz var. VAR teknolojimiz çok iyi, iyi yatırım yapılmış. Sık sık 'Sizin VAR teknolojinizi kullanabilir miyiz?' diye davet alıyoruz. Ancak VAR'ı da kullanan bir insan. VAR'ın ilk iki yılı sancılı geçti. VAR çizgisini de yazanlar, insanlar. Konseptin sahibi David Elleray. Sık sık VAR odasına giren hakemlere Riva'da eğitim veriyoruz. Çizgilerde bir standart oluştu. VAR odasına çok fazla yetki vermediğimiz, staj yapsın diye AVAR II atadık
Yabancı hakem konusuna Türk insanı olarak karşıyım. Yabancı teknik direktör bir tercihtir ama ben Türk tercih ederim. 80 milyonluk bir ülkeyiz. İnsan kaynağıyla ilgili bir sıkıntımız olmamış. Yıllarca savaşlara girmişiz, küllerimizden doğmuşuz. Yabancı hakemliğe şahsi olarak taraftar değilim.
Keşke tüm şartlar uygun olsa da profesyonel hakemlik olsa. Ancak çalışmalarımızı yapacağız, sözleşmelerde profesyonel hakemlerimiz bir standart maaş alacak ancak performansa dayalı prim alacaklar. Karşı değilim ancak kendi bünyemize uygun bir standart uygulamak istiyoruz.
"Türkiye'de oyun çok fazla duruyor, lütfen hakemler gereken yapsın"
Ferhat Gündoğdu: Hedeflerimiz arasında bu konu var. Bir akademisyen gruba bu konuyu verdim. Dünyada çalışma yapılmış mı, incelenmesini istedim ama böyle bir çalışma yok
HAKEMLİKTE AKRABALIK KONUSU
Babadan oğula, eş-dost ilişkileri... Biz bu uygulamaya zaten alt liglerde başlamıştık. 98 hocamıza görev vermemeyi tercih ettik ve yollarımızı ayırdık. Buna ihtiyacımız vardı. Pek çoğu "Ben çocuğumun bundan yıpranmasını istemiyorum, görevden ayrılıyorum" dedi. "Akrabalık sistemiyle ilgili kesin kararımız var" dendiğinde "Kendim araştırayım" dedim. Anadolu'dan 20'ye yakın arkadaşımla görüştüm. Kimiyle pazarda, kimiyle soyunma odasında görüştüm. En sonunda akrabalık sistemi konusunda bir kişi hariç "Geç bile kaldınız" dediler.