İlk olarak İstanbul'da düzenlenecek Futbol Zirvesi'ne değinen ve "Bu toplantıyı Kulüpler Birliği Vakfı neden yapıyor" sorusunu yanıtlarken, "Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olduğum dönemden bu yana 1.5 sene geçti. 2. kez başkanlığa seçildim. Daha önce de Özhan bey ve Aziz bey döneminde de başkan vekilliği yaptım ve uluslararası bir çok toplantıya katıldım. Uluslararası liglerin hepsinin yönetimi lig birliği yani kulüpler birliği tarafından yapılıyor. Bu Türkiye'de geç kaldı. Kulüpler Birliği Vakfı'na geldiğimde 1 marka değeri 2 mali yapılandırmaya önem verdim. Geldiğimiz gün marka değeri açısından birlik ve beraberliği sağladık. Bu çok önemli. Arkasından 2. önemli konuda, kulüplerin bu marka değerini nasıl büyüteceğini, nasıl büyütmesi gerektiğini, bunun en önemli ayağı finansal fair play'i kabul etmemiz gerektiğini kulüpler olarak değerlendirdik ve tartıştık. İlk olarak bunun fotoğrafını çekelim diye Finansal Yapılandırma Komitesi kuruldu ve başına Hüsnü Güreli getirildi. TFF Başkanı sayın Demirören'le de bunu konuştuk. TFF de Güreli Bey'i komitenin başı olarak kabul etti. 6 ay, Türkiye'nin önemli ekonomistleriyle çalışmalar yaptılar. Türkiye'nin en önemli konusu mali disiplin, 2. marka değeri. Bunlarla ilgili neler yapılabilir bunları değerlendirdik. Şu anda 18 kulübün 4.2 milyar TL borcu var. Bunun yaklaşık 220-225 milyon TL'si de sadece bankalara. Avrupa'da liglerin kendi haklarını pazarlamasının çok büyük avantajları var" dedi.
"MALİ DİSİPLİN ÇOK DAHA SIKI OLACAK"
"Türkiye'deki 'Futbolda son dönemlerde kriz var' söylemleri neden arttı?" sorusunu da yanıtlayan Gümüşdağ, "200 kilometre giden bir arabanın duvara çarpmasına 2 metre kaldı. 1.5 milyar Dolar'a yakın bir borçtan bahsediyoruz. Gelirleri arttırıp giderleri mali disiplin içerisine koymazsak bu rakam 3 sene sonra rakam 3 milyar Dolar'a çıkar. Finansal yapılandırmayı ve kulüpler yasasıyla ilgili de sayın Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç'ın çalışması var. Mali disiplininin de denetlenmesi tamamen TFF tarafından yapılacak. Artık mali denetim çok daha sıkı olacak. Olmak zorunda" ifadelerini kullandı.
"Kulüpleri nasıl ikna edip, tartışmaları nasıl bitireceksiniz?" sorusu üzerine ise Göksel Gümüşdağ, "Bu yola çıkarken, Kulüpler Birliği Vakfı'nın güçlü bir aile olduğunu hepimizin de ortak menfaatinin Türk futbolu olduğunun bilinci içindeyiz. Kulüpler Birliği'nde sohbetler ve kavgaların yerini sürekli bir aksiyon aldı. 1.5 yıldır Kulüpler Birliği'nde sürekli bir aksiyon var. Hepsi Türk futbolunun gelişimi ve marka değeri için. 18 kulübün de mutabık olduğu bir çalışmadır bu. Hepimiz kendimizi kontrol etmemiz lazım. Bugünkü sorunlar sadece bugünkü başkanlara ait değil. Bunları aşmak 1 günde olacak şey değil. Kulüpler Birliği Vakfı altındaki Süper Lig Aş yapısıyla göreceksiniz biz gerek sponsorluklar gerek yayın ihalesinin çok daha büyüyeceğine inanıyorum" diye konuştu.
YENİ NAKLEN YAYIN İHALESİ KONUSU
Yeni naklen yayın ihalesi konusunda da açıklamalar yapan Gümüşdağ şöyle devam etti, "Yayın ihalesinden önce, 'Kulüpler Birliği Vakfı'na bağlı Süper Lig AŞ yayın ihalesi yapar' değişikliğinin yapılması gerekiyor. Yaklaşık 6 aydır yayın ihalesi için çalışıyoruz. Bu yapıyı kamuoyuna açıklayacağız. Kanuna açıklandığında bunu duyuracağız. 18 kulübün de içinde bulunduğu yapının, yayın ihalesini yapması gerektiğine ve kendi haklarını kendinin pazarlaması gerektiği; gerek pazarlama, gerek sponsorluk aüçısından çok büyüyeceğine inanıyoruz."
"Yayın ihalesini alan kurumun görüntüler için astronomik bedeller ödediği, diğer teleevizyonlarla haksız rekabete girişildiği ve futbolun dışına çıkıldığı hatırlatması üzerine ise Göksel Gümüşdağ, "Biz bunu gördük. Burada bir haksızlık olduğunu görüyoruz. Bir yumuşama sağlayacağız. Rakamların astronomik olmaması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'de Avrupa derbileri dediğimiz Galatasaray-Fenerbahçe, Galatasaray-Beşiktaş veya Fenerbahçe-Beşiktaş arasında 8'de başlayan maça, taraftar 8'e çeyrek kala veya 7.30'da geliyor, yerine oturuyor, maç bitiyor 21.45'te herkes çıkıyor. Avrupa'da maçlar festival havasına dönüştürülüyor. Avrupa'da konser alanları, fotoğraf çekilme anları, ikram alanları, sponsor alanları futbolseverlere vakit geçirmek için geniş imkanlar sunuyor. Buralardan yayıncı kuruluş ve sponsorlar da çok büyük katkı sağlıyor. Bu sistem değişikliği Türk futbolu için çok büyük bir adımdır" görüşlerini savundu.
"YENİ NAKLEN YAYIN İHALESİNDEN BÜYÜK BİR RAKAM BEKLİYORUM"
"Türkiye'de futbolun prime-time'ını meydana getirebilir miyiz?" sorusuna ise Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ, "Haftanın maçı diye bir proje başlattık. Alışık değiliz bu işlere. Bunun da işini yapan özel bir kuruluş var. Biz bu aksiyonları çok almamız lazım. Statlarımızın büyük bir kısmı yenilendi. Yeni statlarımızda bu etkinlikleri yapmamız için geniş alanlar var. Prime-time dediğimiz zamanların ve o saatlerin hangi saatler olması gerektiğini, yeni yayın ihalesinin sahibi kim olacaksa, en doğru sistemi oturtacağız. Önümüzdeki yıl sonunda yeni yayın ihalesi yapılması zorunluluğu var. Büyük bir rakam bekliyorum" yanıtını verdi.
"BİR YERDEN BAŞLAMAK ZORUNDAYIZ"
Yayın ihalesinin fiyatının artmasına karşın, çok sık teknik adam ve kulüp başkanının değiştiği; kazanç artmasına karşın Avrupa'da kulüplerin başarılı olamadığı yorumları üzerine ise Göksel Gümüşdağ, "Özellikle futbolun baş aktörü olan Süper Lig takımlarına baktığımızda durum sıkıntılı. Biryerden başlamak lazım. Biz bir yerden başladık. Dursun Özbek, Galatasaray için çok iyi şeyler yapıyor. Ancak geçmişten gelen çok büyük bir yük var. Artık kulüp başkanlarımız çok yapıcı. Anadolu kulüplerimiz de kurumsallığa gidiyor. Herkes TFF Yapılandırma Kurulu Başkanına bilançosunu açtı. Herkes mali yapılanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor. 18 kulüp mali disiplini benimsemiş durumda. Herkes bir yerden başlamamız gerektiğin ibiliyor. Her kulüp kendi bilançosunu açabilecek durumdaysa demek ki biz bir yerden başlamak istiyoruz. Teknik direktörümle çalışıyorsam ona taahhüt ettiğim mali yükümlülükleri getiriyorsam istediğim teknik direktörle çalışma hakkım var. Kısıtlama getirmeye karşıyım. Ben 11 yıldır aynı hocayla çalışıyorum. Türk tarihinde böyle bir şey yok. Beşiktaş'ta Gordon Milne vardı. O da 6.5 yıl çalıştı. Kulüplerin durumları kolay değil. Kulüpler açısından bakın. Büyük bir ekonomi var, büyük paralar dönüyor. Genele baktığınızda vergiler, stopajlar, büyük rakamlar var. Hala denk bütçemiz yok. Gelirlerimizle giderlerimizi dengelemekte zorlanıyoruz" diye konuştu.
"Vergi vermeyen kulüplere sempatik bakışın sonunun gelebileceği" konusuyla ilgili ise Göksel Gümüşdağ, "10 yılda futbolun tamamına hakimim. Spora ve futbola aşık bir başbakanımız ve şimdiki Cumhurbaşkanımız var. Hep dersek verdiler. Burada büyük bir para dönüyor. Artık SSK ve vergide taviz yok. Yapılandırma var. Devlet, bize her konuda destek veriyor. Siyaset futbola karışmasın deniliyor; siyasete karışıyor mu? Tam tersi biz gidiyoruz, bize yardımcı olun diyoruz. Çok büyük yardımlar yapıyorlar. Bir yandan da kendinizi disipline edin diyorlar. Finansal fair-play'e geçmemiz gerektiğini söylüyorlar. Gelirlerimizi büyütelim ama giderlerimizi de kısalım. Gelir gider dengesinde bu rakamları sıfıra indirebiliriz" açıklamalarını yaptı.
"2020'YE KADAR AVRUPA'NEN EN BÜYÜK 3. FUTBOL EKONOMİSİ OLMAMIZ GEREKİYOR"
Chelsea ve Manchester United kulüplerinin eski üst yöneticisi (CEO) Peter Kenyon, Atletico Madrid Üst Yöneticisi Miguel Angel Gil, Chelsea Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Bruce Buck ve Borussia Mönchengladbach Kulübü Başkanı Rolf Königs katılımcılara görüşlerini aktaracağı Futbol Zirvesi'nin çok yararlı geçeceğini söyleyen Göksel Gümüşdağ, "Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olarak 6 aydır çalışıyorum. Katılacak isimler arasında Peter Kenyon gibi isimlerle çalışmalar yaptık. Önümüzdeki 2020 yılına kadar Avrupa'nın en büyük 3. büyük futbol ekonomisi olmamız gerekiyor. Hollanda maçlarını yayınlıyor. Hollanda'nın yıllık naklen yayın geliri 75 milyon Euro. Bizimki 400-450 milyon Euro ve biz bunu büyüteceğiz. Yayın ihalesini Lig Birliği'ne bağlı Süper Lig Aş yapmaya başladığında bunun uluslararası alanını çok rahat oluşturacağız" iddiasında bulundu.